Hastane Ruhsatı Haczi

Başlatan Deniz034, 12 Haziran 2018, 19:26:01

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034

12. Hukuk Dairesi 2011/16887 E. , 2012/2266 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2011
NUMARASI : 2011/187-2011/340
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının talebi üzerine, icra müdürlüğünce 22.07.2010 tarihinde borçlu şirkete ait hastane ruhsatının haczine karar verildiği ve bu doğrultuda T.C.Sağlık Bakanlığı'na haciz yazısı gönderildiği, borçlu şirketin sahibi olduğu "Özel .... Hastanesi" işletme ruhsatı üzerine haciz şerhinin konulduğu, borçlunun ise haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.
İİK'nun 85.maddesi uyarınca, borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmazlarından ve alacak ve haklarından borcu karşılayacak kadarı haczolunur. Kural olarak borçlunun her türlü mal ve hakkı haczedilebilir. Hangi malların kısmen veya tamamen haczedilemeyeceği, İcra ve İflas Kanunu'nda tahdidi olarak sayılmış olup, bu sayılanların dışında olup da her hangi bir özel kanunla haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme bulunmayan borçluya ait bütün mal ve hakların haczi kabildir.
Ancak İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlememekle birlikte maddi hukuk kurallarına göre bir kısım mal ve hakların da haczi mümkün değildir. Buna göre, maddi hukuka göre başkasına devri yasak olan mal ve haklar haciz de edilemez. Yine bir mal veya hakkın haczedilebilmesi için, tek başına ekonomik bir değer ifade etmesi ve bu değerin hukuksal dayanağının bulunması zorunludur (Hukuk Genel Kurulu'nun, 06.12.2006 tarih, 2006/12-765 Esas, 2006/765 Karar sayılı kararı).
27.03.2002 tarih ve 24708 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Sağlık Bakanlığı Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin ruhsat1andırma başlıklı 15. maddesinde, özel hastanelerin ruhsatlandırma işlemleri düzenlenmiş olup, özel hastaneye ruhsat verilmesinden sonra konsültan hizmet verilecek dallarda çalışacak tabipler dışındaki diğer personelini tamamladığı tespit edilen özel hastanelere, Bakanlıkça, Faaliyet İzin Belgesi verilmesi ile özel hastanenin hasta kabul ve tedavisine başlayacağı düzenlenmiştir.
Özel hastanenin devri ise, aynı yönetmeliğin 69. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre özel hastanelerin ancak bu yönetmelik kapsamındaki kişilere devri mümkün olup, devir işlemi, taraflar arasında yapılan hastane işletmesinin devrine ilişkin sözleşme ile mümkündür. Devir tarihinden itibaren en geç bir ay içerisinde başvurulması zorunludur. Devralan kişi
adına ruhsatname ve faaliyet izin belgesi tanzim edilinceye kadar hastanenin faaliyeti devreden sorumluluğunda devam eder. Şayet devredenin sorumluluğunda faaliyet gösterilmesi istenmiyor ise, devralan kişi adına ruhsatname ve faaliyet izin belgesi tanzim edilinceye kadar hastanenin faaliyetine ara verilir.
Bu durumda, mahkemece şikayetin mahiyeti dikkate alınarak öncelikle duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve delilleri toplanmalı, özellikle de Sağlık Bakanlığı'na yazı yazılarak, hastane işletme ruhsatının hukuki niteliği, hastane binasından ayrı olarak tek başına ekonomik değere sahip olup olmadığı, yine tek olarak ve hastaneden ayrı devrinin mümkün bulunup bulunmadığı sorulmalı ve ayrıca özel hastane mevzuatı tartışılmalıdır. Bu araştırma ve yukarıda yapılan açıklamalar ve yönetmelik hükümleri doğrultusunda yapılacak değerlendirme sonucunda, hastane işletme ruhsatının, bir ticari işletme olan özel hastaneden ayrı ve müstakil bir ekonomik değere sahip olduğu ve tek başına devrinin mümkün bulunduğu sonucuna varılırsa haczedilebileceği, aksi halde haczinin mümkün olmadığı kabul edilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)

4582

Yanıtlar: 0
Gösterim: 2542

6167

Yanıtlar: 0
Gösterim: 1183