ŞİRKET KAŞESI ÜZERİNE ATILAN IKINCI IMZA AVAL SAYILIR

Başlatan Deniz034, 10 Haziran 2018, 12:31:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
 YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/38
K. 2017/444
T. 23.1.2017
2004/m.257
DAVA : Elazığ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 23.06.2016 tarih ve 2016/75-2016/75 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : İhtiyati hacze itiraz eden borçlu, 290.000,- TL nedeniyle verilen ihtiyati haciz kararı yönünden şahsi sorumluluğu bulunmadığını, diğer borçlu Limited Şirket temsilcisi olarak senet imzaladığını ileri sürmüştür.
Alacaklı, senette iki adet imza bulunması nedeniyle şahsi sorumluluk bulunduğunu ileri sürmüştür.
Mahkemece her iki imzanın da şirket kaşesi üzerinde bulunduğu belirtilerek ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararını alacaklı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. Alacaklı bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz istemiş olup, borçlulardan gerçek kişinin itirazı üzerine mahkemece itirazın kabulüne karar verilmiştir. İhtiyati haciz istemine konu olan bonoda ödeyecek kişi (asıl borçlu) olarak M. K. ismi olup, bono üzerine iki adet aynı limited şirket kaşesinin basıldığı ve kaşelerden birinin üzerinde aynı kişiye ait iki adet imza bulunduğu görülmektedir. İtiraz eden, her iki imzanın da şirketi temsilen kendisi tarafından atıldığını bu nedenle bono nedeniyle şahsi sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüştür. Bono üzerinde M. K.'nün asıl borçlu olarak ismi yazılı bulunduğundan bonodan kaynaklanan borç nedeniyle sorumluluğu söz konusudur. Bono metninde yer alan Limited Şirket ise asıl borçluya aval veren durumunda olup bono üzerindeki her iki imza asıl borçlu ile aval veren yönünden atılmış bulunmaktadır. Bu durum karşısında, asıl borçlu durumunda bulunan ihtiyati hacize itiraz eden gerçek kişinin itirazının reddedilmesi gerekirken mahkemece imzaların kaşe üzerinde bulunması hususu yanlış değerlendirilerek ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden alacaklıya iadesine, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)

848

Yanıtlar: 0
Gösterim: 3868

682

Yanıtlar: 0
Gösterim: 3654