Yediemin ücreti alacağı takibi

Başlatan Deniz034, 04 Nisan 2016, 21:36:45

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
12. Hukuk Dairesi         2016/155 E.  ,  2016/1065 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ   : İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
İİK'nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 5.980,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
Alacaklının temyiz dilekçesinin (REDDİNE);

2-Şikayetçinin temyiz itirazlarına gelince;
Şikayetçi vergi dairesi, icra mahkemesine yaptığı başvuruda ve 03/11/2015 tarihli dilekçesinde, alacaklı tarafından yediemin ücretinin tahsili için başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibinde, rehinli aracın satışı üzerine, icra müdürlüğünün, sıra cetveli yapılmaksızın, dosya alacağını karşılamadığından, ihale bedelinin takip alacaklısına ödenmesine dair kararının kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İcra İflas Kanunu'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca, taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanun'un 59. maddesi uyarınca ise takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.
Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para, takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.
Yediemin ücretinin ise, satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.
Buna göre yedieminin, alacağını, muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla, yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de yediemin ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce, İİK'nun 88. maddesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak ödeme yapılacağı tabiidir.
Yedieminin, ücret alacağı için müstakil bir takip başlatması ve bu dosyadan rehinli taşınırın satılması halinde ise, artık İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz. Bu durumda icra müdürlüğünce yapılacak iş, satış bedelinin, sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz, satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.
Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekir.
O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)

682

Yanıtlar: 0
Gösterim: 3698

3008

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4945

111115

Yanıtlar: 5
Gösterim: 1682

111006

Yanıtlar: 0
Gösterim: 662