Konu Başlığını Giriniz

Başlatan WatchAndLearn, 23 Temmuz 2020, 11:48:19

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_WatchAndLearn
16. Ceza Dairesi 2017/1809 E., 2017/5155 K.

"İçtihat Metni"

16. Ceza Dairesi 2017/1809 E. , 2017/5155 K."İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SUÇ :Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma

HÜKÜM :İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle,

Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Ayrıntıları Dairemizin 2015/3 E. sayılı kararında ve dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;

Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.

Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.)

Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır. (Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf.28, Özgenç Genel Hükümler syf.280)

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

Kuruluş, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3 E.sy.kararında anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olduğu anlaşılan FETÖ/PDY terör örgütünün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulaşmak için her yolu mübah gören fakat sözde meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi gerçeği nazara alındığında, örgütün sözde meşruiyet vitrini olarak kullanılan katlarla irtibatlı olduğu anlaşılan ve fakat örgütün nihai amacını bildiği, örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmayan sanığın, hükme esas alınan ikrarı ve HTS kayıt içeriğine göre... İlçe Tarım Müdürlüğü'nde ziraat mühendisi olarak görev yaptığı dönemde, örgütün ilçe imamı olduğu iddia edilen ve örgütün ilçe yapılanması içerisinde görevli oldukları iddiasıyla haklarında soruşturma yürütülen şahıslarla telefonla görüşmek suretiyle irtibat içinde olmak, çoğunluğu kamuoyu nezdinde örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan, hukuki kılıflarla kamu görevlileri ve sivil şahıslara yönelik bir kısım operasyonlara başladığı 2013 yılı öncesinde olmak üzere birkaç kez de bu tarihten sonra örgütün dini sohbet toplantılarına katılmak, örgüt tarafından çıkarılan gazetelere gerçek ismiyle abone olmak ve çocuğunu örgüte müzahir olması nedeniyle kapatılan... isimli okula göndermekten ibaret eylemlerinin, sanığın konum ve kişisel özellikleri de nazara alındığında sempati ve iltisak boyutunu aşan, örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek;

a-Örgütün ilçe imamı olduğu iddia edilen ... ve örgütün ilçe yapılanması içerisinde görevli oldukları iddiasıyla haklarında soruşturma yürütülen ..., ..., ..., ... ve ... isimli şahıslarla ilgili varsa soruşturma evrakı ya da dava dosyalarının getirilerek sanıkla ilgili beyanda bulunup bulunmadıklarının belirlenmesi,

b-Arama neticesinde el konularak adli emanette muhafaza edilen sanığa ait dijital materyaller üzerinde gerçekleştirilmekte olduğu anlaşılan bilirkişi incelemesi sonucunun beklenmesi,

c-Sanık hakkında hükümle birlikte yapılan suç duyurusu ile ilgili soruşturma evrakının akibeti araştırılıp açılmış bir dava varsa iş bu dava dosyası ile birleştirilmesinin temini cihetine gidilerek iddia edilen bir olayın ispatında birbiriyle çelişen deliller var ise, hangi delilin hangi gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun da karar yerinde tartışılması suretiyle sanığın hukuki durumunun tüm deliller müvacehesinde tayin ve takdiri gerekirken 5271 sayılı CMK'nın 230/1-b maddesi gereğince hukuki bir gerekçe için tartışılıp değerlendirilmesi zorunlu olan tüm delillerin tartışma ve değerlendirmeye tabi tutulmayarak aynı Kanunun 289/1-g maddesine muhalefet edilmesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanığın, mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçen süre de gözetilerek sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal salıverilmesi için ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına 26.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/293E - 2018/1216K sayılı ilamında ; ''Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir. Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna dair yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf. 383 vd.)



Kararı indirip açabilirsiniz. Lütfen mail adresinizi bırakıp da ''Bana da atar mısınız?'' şeklinde yorum yapmayın. Metni aşağıya kopyalıyorum açamayanlar için:

                        T.C.                                                                                                                                           
                GAZİANTEP                                                                                                                                                         BERAAT
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ                                                          
            4. CEZA DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
İSTİNAF KARARI

ESAS NO   : 2018/3375 
KARAR NO   : 2019/1200

BAŞKAN   : Salih POLAT  40335
ÜYE   : Nermin BEYAZİTOĞLU GÜRSOY 107548
ÜYE   : Özgür METİN 101711
CUMHURİYET SAVCISI   : Mustafa Gökhan YUMRUTAŞ 101428
KATİP   : Ahmet YILDIZ  143897

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ    : Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ   : 11/07/2018
NUMARASI   : 2018/577 (E) ve 2018/498 (K)
SANIK   : ,
MÜDAFİİ   : Av. Veysel KURT
SUÇ                                               :  Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
SUÇ TARİHİ   : 24/08/2016
GÖZALTI TARİHİ   : 24/08/2016   
TUTUKLAMA TARİHİ   : 26/08/2016
TAHLİYE TARİHİ   : 29/03/2017
İSTİNAF BAŞVURUSUNDA
BULUNAN   : Sanık müdafii

Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 11/07/2018 tarihli, 2018/577 esas ve 2018/498  karar sayılı ilamı ile verilen hükme karşı sanık müdafii tarafından istinaf yoluna başvurulmakla, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine ve istinaf başvurusunda bulunan sanık müdafinin dilekçe içeriğine göre; istinaf başvurusunun reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilip 14/05/2019 tarihinde dairemizce davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerinin başlanmasına karar verilip  duruşma açılarak yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İDDİA: Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının  09/11/2016 tarih ve 2016/7448 esas sayılı olup Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 11/11/2016 tarih ve 2016/61 iddianame değerlendirme sayısı ile kabul edilen  iddianamesi ile; silahlı terör örgütü olarak kabul edilen FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu, şüphelinin örgüte ait olan ve örgüte finans sağlayan bankaasya isimli bankadan hesabının olduğu, örgütün sendikal faaliyetlerini yürüten Şanlıurfa Köyleri Kalkındırma Derneğinde 2014 yılında görev aldığı, şüphelinin örgüte müzahir yayın organı olan Zaman, Bugün, Aksiyon Dergisi, Sızıntı Dergisi ve Todoys Zaman gibi yayınlara geçmiş dönemlerde abonelik kaydının bulunduğu, sanığın örgütün finans kaynaklarından olan Çağlayan kolejleri ve Zirve Üniversitesine çocuklarını gönderdiği, ayrıca Çağlayan Kolejlerinde yapılan aramada şüpheliye ait 30.12.2016 tarihli 9779 Siverek Şanlıurfa Şubesine ait Halkbankasında .... alınmış  6.000 TL tutarında bir çekin yapılan bulunduğu, bu nedenle şüpheli ....in Terör örgütüne üye olma suçunu işlediği anlaşıldığı üzere, 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 53/1, 58/9, 63,  3713 sayılı TMK'nın 5 maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle  kamu davası açılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ HÜKMÜ:
İlk Derece Mahkemesi Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 11/07/2018 tarihli, 2018/577 esas ve 2018/498 karar sayılı kararı ile; Sanığın eylemlerinin çeşitliliği, sürekliliği, yoğunluğu bir bütün olarak nazara alındığında silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'ye organik olarak bağlı olduğu, örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde yer alıp emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettiği ve böylelikle üzerine atılı Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçunu işlediği anlaşıldığı üzere  5237 sayılı TCK'nın 314/2,  3713 sayılı TMK'nın 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF BAŞVURUSU:
Sanık müdafii istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında verilen mahkumiyet hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğunu bu sebeple dosya kapsamından verilen kararın istinafen kaldırılmasını ve beraatine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Sanık ilk derece mahkemesindeki savunmasında; "Ben ... Emlak isimli işyerinin sahibiyim. 17-18 yıldır burayı işletirim. Ayrıca çiftçilikle de uğraşırım. Ben 2014 yılında bahsedilen Şanlıurfa köyleri kalkındırma derneğine üye olmuştum. Çiftçilik hakkında bilgi almak için üye olmuştum. Köylerle ilgili olduğu için bu derneğe üye olmuştum. Benim başka derneklerde de üyeliğim vardır. Ben emlakçıklar odasına da üyeyim. Örneğin Siverek'te ilk kez damlama sistemini biz kurmuştuk. %50 ürün artışı sağlamıştık. Bunları dernekte ki bilgilerimle yapmıştım. Bu dernekte benim sadece üyeliğim vardır. Ancak yöneticiliğim bulunmamaktadır. Dernekte tarımla ilgili konular konuşulurdu. Başka bir şey yapılmazdı ..... isimli bir mühendis bu dernekte vardı. Ben dernekte ...la ara sıra konuşurdum. Benim emlakçılık ve tarım işlerim olduğu için çok fazla derneğe gelip gitmiyordum. Ben KHK kararlarından önce dernek üyeliğinden çıktım. 15 Temmuz'dan sonra bu dernekten ayrıldım. Süreçten dolayı üyelikten ayrıldım. Süreçten korktuğum ve çekindiğim için dernek kaydımı sildim. 15 Temmuz'dan önce örgütle irtibatının olduğunu bilmediğim için dernekten ayrılmadım, benim çok eski zamanlarda çocuklarım lise döneminde, dershanesinde denemeler verdiği için Zaman gazetesine aboneliğim olmuştur. Bunun tam olarak tarihini hatırlamıyorum. 3-4 yıl kadar bu aboneliğim devam etmiştir. 17-25 Aralık'tan önce yani 2013 tarihinden önce aboneliğimi kesmiştim. Çocuklarım artık üniversiteye gittiği için bundan sonra Zaman gazetesine aboneliğimi devam ettirmedim. Benim Zaman gazetesi aboneliğimin tek nedeni çocuklarımın lise eğitimine katkı manasında bir takım deneme testleri vermesiydi. Ayrıca ben ilk okul mezunuyum, gazete okumam. Zaman gazetesi dışında diğer bahsedilen gazete ve dergilerde bir aboneliğim söz konusu değildir. Bu gazete ve dergileri satın da almıyordum, oğlum .... 2012'den 2016 tarihinde kayyım atanana kadar Murat kolejinde kaydı devam ediyordu. .... Zirve üniversitesinde 2014 tarihinden 2016'da kayyım atanana kadar Gaziantep'te ki bu üniversiteye devam ediyordu. Kendisi Radyo televizyon sinema bölümünde okuyordu. Murat koleji ile Çağlayan kolejleri aynıdır. Ödemelerin bir kısmını kredi kartıyla bir kısmını ise çek ödemek suretiyle yapıyordum. Kredi kartı ödemesini Akbank ile yapıyordum. Bank Asya'dan bu iki eğitim kurumuna ödeme yapmıyordum. Bunların tümünün bedelini ben ödüyordum. Herhangi bir burs söz konusu değildi. Buralara benim çocuklarımı göndermem konusunda kimsenin beni yönlendirmesi olmadı. Oğlumun üniversiteye girmesi tamamane tercihinden ve üniversitede ki kayıtta ki sıralamadan kaynaklıydı. Kesinlikle örgüte katkı amacıyla ya da başka bir nedenle buraya gitmemiştir. Ayrıca belirtmek isterim ki bu üniversiteyi de bırakmıştır. Şu an başka bir okula gitmemektedir. Oğlum... kayıt parası 14.000 TL'ydi. Bunların 8.000 TL'si Akbank'a ait kredi kartımdan tahsil edilmiştir. 6.000 TL ise çek ödemesi yaptım. Arama sırasında bulunan çek bu çektir. Her ne kadar iddianamede.... denilmiş ise de ... benim kirvemdir ve aile dostumdur. Ben okula vermek için bu kişiden hatır çeki almıştım. Bu çek 6.000 TL bedelindedir. Benim Urfa'da bütün bankalarda hesabım vardır. Benim genel olarak kullandığım bankalar Akbank, Ziraat bankası ve Garanti bankasıdır. Bank Asya'dan yalnızca bir günlük hesabım vardır. Bir alacağımdan dolayı bankada para olmadığından dolayı ertesi gün Bank Asya'dan tam olarak hatırlamadığım bir miktar çekmiştim. Bana para verecek kişi, bu kişiyi şu an hatırlamıyorum, parayı Bank Asya'ya yatıracağını söyledi. Bu kişiye bir ev satmıştım. Ticaretimden dolayı tam olarak hatırlamamakla beraber 60.000-70.000 TL Bank Asya'ya yatırmıştı. Bende emniyet caddesinde bulunan Bank Asya şubesinden bu parayı çektim. Başka da herhangi bir işlemim yoktur. Ben paranın çekildiği tarihten bir gün önce hesap açmıştım. Parayı çektiğim gün bu hesabı kapattım. Belirttiğim gibi tam tarihi şu an hatırlamıyorum." biçiminde,
Sanık dairemiz huzundaki savunmasında ise; "Benim daha önce Şanlıurfa mahkemesinde verdiğim savunmalarım doğrudur, aynen tekrar ederim, benim Fetö terör örgütüyle irtibatım yoktur, örgüt üyesi değilim, suçlamayı kabul etmiyorum, 2010 yılında bankasya da hesabım vardı ancak kullanmıyordum, 2014 yılında daire satışı yapmıştım, alıcı satış bedelini yatırması için bankasyada hesap açtım, parayı şahıs oraya yatırdıktan sonrada parayı çektim daha sonrada hesabı kullanmadım, çok geçmeden de hesabı kapattım, ben 25 yıllık tüccarım, diğer bankalarda hesaplarım vardı onları da kullanıyordum," biçiminde savunmada bulunmuştur.
Sanık müdafii dairemiz huzurundaki savunmasında;"Müvekkilin savunmasına iştirak ediyoruz, yazılı savunmalarımızı sunmuştuk tekrar ederiz, dairenizce alınan bilirkişi raporunu inceledik, müvekkilin tüm bankalarda yaptığı hesap hareketlerine ilişkin dekontları dosyaya sunmuştuk, müvekkilin işi gereği yüksek miktarda hesap hareketleri olabilir, iş nedeniyle bankasyada bulunan hesabına para yatırılmasının örgüte yardım olarak nitelendirilmemesi gerekir, bu nedenle bilirkişi raporunu kabul etmiyoruz, ayrıca para yatırma işlemi de talimat tarihinden 9 ay sonradır, bu hususunda dairece dikkate alınmasını talep ediyorum," biçiminde savunmada bulunmuştur.
ESAS HAKKINDA MÜTAALA;
İddia makamında cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütaalasında; Tüm dosya kapsamından; Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün örgüt liderinin talimatı doğrultusunda anılan örgütle irtibatlı Bank Asya'daki hesabına para yatırdığı, sanığın dosyaya yansıyan faaliyetlerinin, silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermemesi karşısında örgüt üyesi olarak kabul edilmesine yasal olanak bulunmadığı, ancak örgüt liderinin talimatı doğrultusunda amaca hizmet eden söz konusu faaliyetlerinin örgüte yardım etme suçunu oluşturacağı, sanığın bankasyada bulunan hesabına daha önce para bulunmaz iken örgüt liderinin talimatı ile uyumlu olacak şekilde hesap artışı gerçekleştirmek suretiyle örgüte yardım suçunu işlediği, bu kapsamda sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 314/3 ve 220/7 maddeleri delaletiyle TCK'nın 314/2, 220/7, 3713 sayılı TMK'nın 5/1, TCK'nın 53 maddeleri gereğince cezalandırılmasına, gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin hükmolunacak cezadan TCK'nın 63 maddesi uyarınca mahsubuna karar verilmesini kamu adına esas hakkında talep ve mütalaa etmiştir.
DELİLLER;
İddia, savunma, sanığın bankasya hesap hareketlerine ilişkin bilirkişi raporu, nüfus ve adli sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamından ibarettir.
DAİREMİZİN DEĞERLENDİRMESİ VE KABULÜ;
İlk derece mahkemesi Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesince sanık hakkında Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açılan kamu davasında bu suçtan makumiyetine karar verilmiş ise de,
Dairemizce davanın yeniden görülmesi ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanması kararı verilerek duruşma açılmıştır.
Sanığın bankasya hesap kayıtlarına ilişkin bilirkişi raporu aldırılarak dosya arasına konulmuştur.
Ayrıntıları Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2017/1809 esas, 2017/5155 karar sayılı kararı ile 2015/3 esas sayılı kararında ve dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte
hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.)
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır. (Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf.28, Özgenç Genel Hükümler syf.280)
Amacı her somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan ve Latince; "in dubio pro reo" olarak da ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü bir ceza davasında sanığın cezalandırılmasına karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık lehine değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ve gerçekleştirilme biçimi konusunda şüphe belirmesi durumunda da geçerlidir. Sanığın üzerine atılı bulunan suçlardan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiç bir şüpheye yer vermeyecek kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olay ve iddialar aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaatlere değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat hiç bir şüphe veya başka türlü oluşa imkan vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa ihtimale dayanılarak sanığın mahkumiyetine karar vermek, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm kurmak anlamına gelecektir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/13-676 esas, 2016/262 karar)
Bu açıklamalar ve ilkeler ışığında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; sanığın terör örgütü ile organik bağ içerisinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylem ve faaliyetlerinin olduğuna ve atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter derecede her türlü kuşkudan uzak, somut, kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığı gibi sanığın örgüt liderinin talimatı doğrultusunda para yatırdığının yahut katılım hesabı açtığının tespit edilemediği, sanığın yararlanacağına ilişkin evrensel ceza hukuku ilkesi de gözetilerek atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı ve sanık müdafinin ileri sürdüğü istinaf itirazları bu yönüyle yerinde görülmüş olduğundan açılan duruşma sonunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A) Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/07/2018 tarihli 2018/577 Esas ve 2018/498 karar sayılı hükmünün CMK'nın 280/2. maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
B) 1- Sanık AAAA 'in üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter derecede her türlü kuşkudan uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı anlaşıldığından, CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince atılı suçtan BERAATINA,
2-Göz altında ve tutuklulukta kaldığı anlaşılan sanığa, CMK' nın 232/6 uyarınca 141 ve 142 maddeleri gereğince TAZMİNAT HAKKININ BULUNDUĞUNUN ve anılan hükümler uyarınca, Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabileceğinin, istemin, zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza dairesi yoksa, en yakın yer ağır ceza mahkemesinde karara bağlanacağının ayrı ayrı İHTARINA, (ihtar edildi)
3-Sanık kendisini müdafii ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre hesaplanan (İlk derece ağır ceza mahkemesi için 4.360,00 TL, Dairemiz için 1.362,00 TL olmak üzere) toplam 5.722,00 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine,
4-Sanığın beraatine karar verilmekle hakkında ilk derece mahkemesince hükmolunan CMK'nın 109/3-a maddesi gereğince Yurt dışına çıkış yasağına ilişkin adli kontrol tedbirinin KALDIRILMASINA, bu hususta ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
5-Yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde onaylı bir suretinin soruşturma aşamasında görev alan kolluk makamına gönderilmesine,
Verilen kararın hazır bulunanlar yönünden tefhim, yokluklarında karar verilenler yönünden ise tebliğ tarihinden itibaren, 15 gün içerisinde, dairemize verilecek veya gönderilecek bir dilekçe ile veya zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyan tutanağa geçirilmek, yahut bulunulan ceza infaz kurumu aracılığıyla dairemize dilekçe gönderilmek suretiyle Yargıtay nezdinde TEMYİZ EDİLEBİLECEĞİNE, Bu süre içinde temyiz edilmediğinde kararın kesinleştirilerek infazının sağlanacağının sanığa ihtarına (ihtar edildi)
Dair, iddia makamında C.Savcısı Mustafa Gökhan Yumrutaş (101428)'ın huzuru ile sanık ve sanık müdafiinin yüzüne karşı, mütalaaya aykırı olarak oybirliğiyle verilen karar, açık duruşmada okunup usulen anlatıldı. 09/10/2019
Başkan 40335

Üye 101711

Üye 107548

Katip 143897


Beraat Kararı
https://documentcloud.adobe.com/link/track?uri=urn%3Aaaid%3Ascds%3AUS%3A86a6e930-2754-4b0d-889a-d49cb9240ab3

YARGITAY
1. Ceza Dairesi
2. 2018/293
3. 2018/1216
4. Karar Tarihi: 24.04.2018
5. T.C.
6. SILAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYELIK SUÇU – GIZLI TANIGIN SANIGI 17
7. 25 ARALIKTAN SONRA KATILDIGI SOHBETLERDE GÖRMEDIGI
8. BEYANI – SANIGIN TELEFONUNDA BY LOCKTAN SONRA KULLANILAN
9. PROGRAMIN KURMA VE SILME KAYDININ BULUNDUGU – BERAAT
10. KARARI VERILMESI GEREGI
11. ÖZET: Kurulus, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3 E. sayılı kararında
12. anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve siddet kullanarak degistirmek oldugu
13. anlasılan FETÖ/PDY terör örgütünün baslangıçta bir ahlak ve egitim hareketi olarak ortaya çıkması ve
14. toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulasmak için her yolu
15. mübah gören fakat sözde mesruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldıgı
16. izlenimi vermek için yeterli güce ulasıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi
17. gerçegi nazara alındıgında, sanık hakkında beyanda bulunan ... kod isimli gizli tanıgın 17-25 Aralık
18. 2013'ten sonra sanıgı katıldıkları sohbetlerde görmedigini beyan ettigi ve bunun dısında telefonunda
19. yalnızca ... kurma ve silme kaydının bulunmasının sanıgın örgüt üyesi olduguna dair mahkumiyetini
20. gerektirir yeterli olamayacagı gözetilmeden eylemlerinin sempati seviyesini asmadıgı, sanıgın beraati
21. yerine yazılı sekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekir.
22. (2709 S. K. m. 138) (5237 S. K. m. 3, 61) (16. CD. 24.04.2017 T. 2015/3 E. 2017/3 K.)
23.  
24. Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
25.  
26. Hükmedilen cezanın süresine göre kosulları bulundugundan sanık müdafiinin durusmalı inceleme
27. isteminin REDDINE,
28.  
29. Temyiz edenin sıfatı, basvurunun süresi, kararın niteligi ve temyiz sebebine göre dosya incelendi,
30. geregi düsünüldü;
31.  
32. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadıgından isin esasına geçildi;
33.  
34. Vicdani kanının olustugu durusma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içerigine göre
35. yapılan incelemede;
36.  
37. I- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/970 sayılı
38. kararı ile onanarak kesinlesen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdigi 24.04.2017 tarih,
39. 2015/3 esas, 2017/3 sayılı E. sayılı kararında ve Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmıs
40. yargısal kararlarda açıklandıgı üzere;
41.  
42. Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarsik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek
43. görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kisidir. Örgüt
44. üyeligi, örgüte katılmayı, baglanmayı, örgüte hakim olan hiyerarsik gücün emrine girmeyi ifade
45. etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bag
46. Sayfa 1 / 12
47. Esas No:
48. Karar No:
49. YARGITAY
50. Ceza Dairesi
51. 2018/293
52. 2018/1216
53. Karar Tarihi: 24.04.2018
54. T.C.
55. kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bag, canlı, geçisken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık
56. tutan ve hiyerarsik konumunu tespit eden bag olup, üyeligin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda
57. veya örgüt adına suç islemede de, örgüt yöneticileri veya diger mensuplarının emir ya da talimatları
58. vardır. Ancak örgüt üyeligini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarsisi dahilinde
59. verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye
60. hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
61.  
62. Silahlı örgüte üyelik suçunun olusabilmesi için örgütle organik bag kurulması ve kural olarak süreklilik,
63. çesitlilik ve yogunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteligi, islenis
64. biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin agırlıgı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle
65. süreklilik, çesitlilik ve yogunluk özelligi olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından islenebilen suçların
66. faillerinin de örgüt üyesi oldugunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün
67. amaçlarını, degerlerini, ideolojisini benimsemek, buna iliskin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt
68. liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeligi için yeterli degildir. (Evik, Cürüm islemek için
69. örgütlenme, Syf. 383 vd.)
70.  
71. Örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldıgı örgütün niteligini ve amaçlarını bilmesi, onun bir
72. parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir
73. örgüte girerken örgütün kanunun suç saydıgı fiilleri islemek amacıyla kurulan bir örgüt oldugunu
74. bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç islemek amacıyla kurulmus örgüte üye
75. olmak suçu için de saikin "suç islemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım syf. 263-266,
76. Alacakaptan Cürüm Islemek Için Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf. 280).
77.  
78. Bu açıklamalar ısıgında somut olay degerlendirildiginde;
79.  
80. Kurulus, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3 E. sayılı kararında
81. anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve siddet kullanarak degistirmek oldugu
82. anlasılan FETÖ/PDY terör örgütünün baslangıçta bir ahlak ve egitim hareketi olarak ortaya çıkması ve
83. toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulasmak için her yolu
84. mübah gören fakat sözde mesruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldıgı
85. izlenimi vermek için yeterli güce ulasıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi
86. gerçegi nazara alındıgında, sanık hakkında beyanda bulunan ... kod isimli gizli tanıgın 17-25 Aralık
87. 2013'ten sonra sanıgı katıldıkları sohbetlerde görmedigini beyan ettigi ve bunun dısında telefonunda
88. yalnızca ... kurma ve silme kaydının bulunmasının sanıgın örgüt üyesi olduguna dair mahkumiyetini
89. gerektirir yeterli olamayacagı gözetilmeden eylemlerinin sempati seviyesini asmadıgı, sanıgın beraati
90. yerine yazılı sekilde mahkumiyetine karar verilmesi;
91.  
92. II- Kabul ve uygulamaya göre de;
93.  
94. 1- Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61/1. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi
95. ve bireysellestirilmesine iliskin ölçütlerle aynı Kanunun 3/1. maddesi
96. Sayfa 2 / 12
97. Esas No:
98. Karar No:
99. YARGITAY
100. Ceza Dairesi
101. 2018/293
102. 2018/1216
103. Karar Tarihi: 24.04.2018
104. T.C.
105. uyarınca; suçun islenis biçimi, islendigi yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin agırlıgı göz önünde
106. bulundurularak, hakkaniyete uygun bir ceza tayini gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde suçun
107. unsurlarının tesdit sebebi olarak kabul edilmesi suretiyle TCK'nın 61/3 maddesine aykırı davranılması,
108.  
109. 2- Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmisi, sosyal iliskileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki
110. davranısları, cezanın failinin gelecegi üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde
111. bulundurulması gerektigi gözetilmeden geçmiste hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası
112. bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranısı tespit edilemeyen ve savunması dikkate
113. alındıgında mahkemeye yardımcı oldugu anlasılan sanık hakkında yalnızca yazılı sekilde yeterli
114. olmayan gerekçe ile TCK'nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadıgına karar verilmesi,
115.  
116. Bozmayı gerektirmis, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesi ile ileri sürdügü temyiz itirazları bu itibarla
117. yerinde görülmüs oldugundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre
118. sanıgın TAHLIYESINE, baska suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadıgı takdirde DERHAL
119. SALIVERILMESININ saglanması için yazı yazılmasına 24.04.2018 tarihinde Üye ...'ın I ve II nolu
120. bozma sebepleri ile tahliye hususu yönünden karsı oyu ve oyçokluguyla karar verildi.
121.  
122.  
123. KARSI OY:
124.  
125. Sayın çogunlugun I nolu bozma nedenine istirak etmek mümkün degildir; zira,
126.  
127. Sayın çogunluk sanık hakkında beyanda bulunan ... kod gizli tanıgın sanıgın 17/25 Aralık 2013
128. sonrasında sohbetlerde görmedigini bunun dısında telefonunda yalnızca ... programını kurma ve
129. silme kaydının bulunmasının sanıgın örgüt üyesi olduguna dair mahkumiyetini gerektirir yeterli delil
130. olamayacagı eylem ve faaliyetlerinin sempati seviyesini asmadıgı gözetilmeden beraati yerine
131. mahkumiyetine karar verilmesi nedenini bozma nedeni yapmıs ve sanıgın tahliyesine karar vermistir.
132.  
133. Silahlı örgüt üyeligi suçuna iliskin Yargıtay uygulamaları hususunda yerlesik içtihatları hatırlamak
134. gerekirse;
135.  
136. Örgüt üyesi olmak; örgütün amacını bilerek ve bu amacı benimseyerek örgüte girmektir. Yargısal
137. kararlarda da kabul edildigi üzere; illegal örgütsel faaliyet ve örgüt üyeliginin olusması asama – asama
138. gelisir; Sempati, bilinçlenme safhalarından sonra failin silahlı çetenin kurulma amacını kabul ederek
139. örgütün kurulma amaçlarını gerçeklestirme amacıyla örgüte girme – katılma iradesini açıklayarak
140. örgüt ile organik bag içerisine girilmis olur. Fail örgüt ile girdigi organik bag çerçevesinde alt yapı ve
141. taban olusumuna, yine geri cephe ve kent çalısmalarına yönelik yogunluk, süreklilik ve çesitlilik
142. gösteren kent faaliyetlerinde bulunur.
143.  
144. Terör örgütlerinin yapılanması genelde farklıdır. Kimi terör örgütleri tim sistemini, kimi terör örgütleri
145. ise hücre tipi yapılanmayı benimsediklerinden, örgüt üyeliginin her terör
146. Sayfa 3 / 12
147. Esas No:
148. Karar No:







Benzer Konular (2)