Erken Tahliye Nedeniyle Ödenmeyen Kira Bedellerinin Tahsili

Başlatan Özgür KOCA, 20 Şubat 2016, 22:55:03

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi

ESAS: 2015/6444
KARAR: 2015/8380

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-karşı davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı-karşı davacı vekili Av. I.. T.. ile davacı-karşı davalı vekili Av. O.O. G. geldiler. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Asıl dava erken tahliye nedeniyle ödenmeyen kira bedellerinin tahsili, karşılık dava ise güvence parasının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne karşılık davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından asıl davaya yönelik olarak temyiz edilmiştir.

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 01.01.2013 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davalının 01.12.2013 tarihli ihtarla kendilerine yeni bir iş yeri bulduklarından dolayı kiralananı 31.01.2014 tarihinde boşaltacaklarını ihtar ettiklerini,Ocak 2014 kira bedelinin ödendiğini,davalı tarafından keşide edilen ihtarın sözleşmenin 8. maddesine uygun olmadığını, sözleşmenin bir yıl uzadığını, feshi ihbarı kabul etmediklerini, 03.01.2014 tarihli ihtarla bildirdiklerini,teslim aldıkları 12.02.2014 tarihine kadar ödenmemiş olan 2014 Şubat ay kirası ile yeniden kiraya verilecek süreye kadar işleyecek kira bedellerini ve kira sözleşmesinden doğan diğer borçların saklı tutulmasını istemiştir.Davalı vekili ise davaya konu sözleşmenin 01.01.2013 başlangıç tarihli olup TBK hükümlerinin uygulanması gerektiğini,TBK.347. maddesinde belirtildiği gibi müvekkilinin 15 gün önceden yazılı bildirimde bulunmasının yeterli olduğunu,müvekkilinin kullanmaya başladıktan sonra kiralananda nem ve kokular meydana geldiğini davacının binada iyileştirme konusunda bir görüş bildirmediği gibi fahiş kira artışı istediğini bu nedenle müvekkilinin kiralananı haklı nedenle tahliye ettiğini belirterek davacının davasının reddine,karşılık dava olarak da kiralananı sorunsuz olarak teslim ettiğini 14.000 TL güvence parasının davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiştir.

Hükme esas alınan 01.01.2013 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Sözleşmenin özel şartlarının 8 maddesinde:"kiracı kira artış dönemlerinde (kira başlangıcından itibaren 12 aylık sürelerde)üç ay evvelinden yazılı bildirimde bulunmak kaydıyla mecuru tahliye edebilir."hükmüne yer verilmiştir. Bu şekildeki kararlaştırma, sözleşmenin herhangi bir zamanda feshi halinde uyulması gereken ihbar koşulunu ifade etmekte olup, sözleşmenin sonu için uyulması gereken bir şart olarak kabul edilemez. TBK.nun 347.maddesi uyarınca, kiracı, sözleşmenin bitiminden en az 15 gün önce yazılı bildirim koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.

Nitekim; davalı Beyoğlu 3.Noterliği aracılığıyla gönderdiği 10.12.2013 tarihli ihtarında kiralananı 31.01.2014 tarihinde tahliye edeceğini ve anahtarların 31.01.2014 tarihinde teslim alınmasını ihtar etmiş bu ihtar 12/12/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.Yeni dönemde davalı kiracı kiralananı tahliye ederek kiralanana ait anahtarları Beşiktaş 18.Noterliğinin 05.02.2014 tarih ve 3702 yevmiye nolu emanet tutanağı ile notere teslim etmiştir. Bu emanet tutanağı davacıya 07.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.Bu durumda kiralananın anahtarlarının 07.02.2014 tarihinde davacıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. Kiracı, sözleşmenin bitim tarihinden önce TBK.nun 347.maddesi gereğince 15 gün önceden sözleşmeyi yenilemeyeceğini ihtar edip, anahtarların 07/02/2014 tarihinde teslim edildiği kabul edildiğine göre anahtar teslim tarihi olan 07.02.2014 tarihine kadar ödenmemiş kira bedeline hükmetmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün asıl davaya ilişkin BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı yararına takdir olunan 1.100.-TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (2)