TALEP GÖRÜLDÜ ALINMADAN GEÇERLİ BIR TALEP DEGILDIR

Başlatan Deniz034, 11 Aralık 2017, 18:13:57

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
'' ... alacaklı vekili tarafından imzalanmış bir talep mevcut olsa da, İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince, söz konusu talebin icra müdürlüğünce kabul edildiğine veya görüldüğüne dair herhangi bir kaydın mevcut olmaması dikkate alındığında, bu talebin yapıldığı kabul edilemeyeceği gibi, söz konusu talep, icra takibinin devamına yönelik talep olarak da dikkate alınamaz.''


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2017/5911

K. 2017/11275

T. 25.9.2017

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Alacaklı tarafından (altı adet) bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde sair itirazı yanında senetlerin zamanaşımına uğradığını da ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın reddine karar verildiği görülmektedir.

Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 661/1. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır.

818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve TTK'nun 690. maddesi gereğince bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 662. maddesinde, zamanaşımını kesen sebepler; "dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi" şeklinde sınırlı olarak sayılmış olup, bu maddede öngörülen sebepler dışında zamanaşımı kesilmez. Yine, aynı Kanunun 663/2. maddesi gereğince, zamanaşımı kesilince, son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklının, takibin devamını sağlayıcı nitelikteki her icra takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar.

Diğer taraftan, İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince, icra ve iflas daireleri yaptıkları muameleler ile kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak tutarlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.

Somut olayda; alacaklı tarafından 12/02/1999 tarihinde takibe geçildiği, 16/02/1999 tarihinde ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleşmesi üzerine haciz talebinde bulunulduğu, icra takibinin devamına yönelik son talebin, 03/08/2007 tarihli borçlunun adına kayıtlı menkul ve gayrimenkulleri üzerine haciz konulması amacıyla Ümraniye İcra Müdürlüğüne talimat yazılmasına yönelik talep olduğu, daha sonra takipsiz bırakılan dosyanın 21/12/2010 tarihinde yenilendiği ve yenilemeden sonra yapılan icra takibinin devamına yönelik ilk talebin ise 29/12/2010 tarihli borçlunun araç ve gayrimenkullerinin haczine yönelik talep olduğu, dolayısıyla 03/08/2007- 21/12/2010 tarihleri arasında 3 yıldan fazla zamanın geçtiği ve bu dönemde icra takibinin devamına yönelik icra takip işlemi yapılmadığı, her ne kadar dosya içerisinde, 07/04/2008 tarihli "adına I. Haciz İhbarnamesi gönderilen ve bila tebliğ iade edilen Belgin GÜVEN'in adresinin araştırılmasına" yönelik alacaklı vekili tarafından imzalanmış bir talep mevcut olsa da, İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince, söz konusu talebin icra müdürlüğünce kabul edildiğine veya görüldüğüne dair herhangi bir kaydın mevcut olmaması dikkate alındığında, bu talebin yapıldığı kabul edilemeyeceği gibi, söz konusu talep, icra takibinin devamına yönelik talep olarak da dikkate alınamaz.

Yukarıda yer verilen açıklamalar ve mevzuat hükümleri ışığında, mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, borçlu hakkında 03/08/2007- 21/12/2010 tarihleri arasında üç yıldan fazla bir süreyle herhangi bir icra takip işlemi yapılmaması nedeniyle, İİK'nun 71. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 33/a maddesi uyarınca istemin kabulüyle şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)