Tapu iptali ve tescil hacizlerin kaldırılması

Başlatan Deniz034, 01 Ocak 2017, 17:11:14

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
12. Hukuk Dairesi         2016/24634 E.  ,  2016/20122 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ   :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi 3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi 3. şahıs ... icra mahkemesine başvurusunda, tapunun ... Bağımsız Bölümler için açtığı önalım davasına ilişkin olarak .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/360 Esas ve 2011/282 .... adına tapuda kayıtlıdır. .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24.02.2010 tarih ve 2009/301 E. sayılı dosyası üzerinden verilen ihtiyati tedbir kararı mahiyeti itibariyle rızai devir ve temlikleri önleyici nitelikte olup, cebri icraya engel olmadığından haciz konulmasına engel teşkil etmez. .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/360 esas, 2011/282 karar sayılı 29.11.2011 tarihli kararıyla, tapuda borçlu adına kayıtlı bir kısım hissenin, şikayetçi adına tesciline karar verilmiş ve bu karar 08.4.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Haciz tarihinde taşınmazın bir kısım hissesi borçlu adına kayıtlı olduğundan icra müdürünün haciz işleminde usulsüzlük bulunmamaktadır. Sonradan tapu iptal ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 esas 2001/516 karar sayılı kararı ve Dairemizin süreklilik arzeden içtihatları doğrultusunda genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir.
O halde mahkemece istemin yukarıda açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, şikayet konusunun satış vaadi sözleşmesi olarak hatalı vasıflandırılmak suretiyle sonuca gidilmesi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Şikayetçi 3. kişinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)