MİRASI REDDEDEN BORÇLUNUN MİRAS YOLUYLA KENDİSİNE İNTİKAL EDEN TAŞINMAZLARDAKİ HİSSELERİÜZERİNDEKİ H

Başlatan hikmet, 12 Mart 2018, 21:14:13

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

H
T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2017/ 4714
Karar: 2017 / 10438
Karar Tarihi: 11.09.2017


ÖZET: Borçlu muristen kalan mirası reddetmiş ve karar kesinleşmiştir. Diğer taraftan, borçlunun miras hissesine haciz konulmuş olup, mirası reddeden borçlunun miras payının, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi yasal mirasçılarına geçeceği kuşkusuzdur. O halde, mirasçının miras yoluyla kendisine intikal eden taşınmazlardaki borçlunun hisseleri üzerine konulan haczin kaldırılmasına yönelik şikayetinde hukuki yararı bulunmadığından, mahkemece, şikayetin bu nedenle reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
(4721 S. K. m. 611) (6100 S. K. m. 114)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından borçlu ...hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin kesinleşmesinden sonra şikayetçi mirasçı ...`nın, borçlu ... ile birlikte kendisinin de murisi olan ...`dan intikal eden muhtelif taşınmazlarda borçluya isabet edecek payların haczedildiğini, oysa ki borçlunun miras bırakanın mirasını mahkeme kararıyla reddettiğini belirterek icra müdürlüğünden söz konusu hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, anılan istemin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine adı geçen mirasçının şikayet yoluyla yaptığı başvurunun icra mahkemesi tarafından kabulü ile taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.

HMK`nun dava şartlarını düzenleyen 114/1. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmasının gerektiği ifade edilmiştir. TMK`nun 611/1. maddesinde ise; ``Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer`` hükmüne yer verilmiştir.

Somut olayda, ... Sulh Hukuk Mahkemesi`nin 05.04.2010 tarih ve 2010/61 E.- 117 K. sayılı kararıyla muris ...nın mirasının yasal mirasçılarından borçlu ... tarafından reddedildiğinin tespitine karar verildiği ve anılan kararın 03.05.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, borçlu ....`nın miras hissesine haciz konulmuş olup, yukarıda değinilen TMK`nun 611/1. maddesi uyarınca mirası reddeden borçlunun miras payının, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi yasal mirasçılarına geçeceği kuşkusuzdur. Nitekim, .... Sulh Hukuk Mahkemesi`nin 31.12.2014 tarih, 2014/1748 E.-1783 K. sayılı kararı ile ....`nın mirası reddetmesi nedeniyle miras payının mirası reddetmeyen çocukları ...`ya aidiyetine karar verildiği görülmektedir.

O halde, mirasçı ...`nın miras yoluyla kendisine intikal eden taşınmazlardaki borçlunun hisseleri üzerine konulan haczin kaldırılmasına yönelik şikayetinde hukuki yararı bulunmadığından, mahkemece, şikayetin bu nedenle reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK`nun 366 ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Konular (10)

3798

Yanıtlar: 2
Gösterim: 3511