İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI

Başlatan Deniz034, 03 Nisan 2017, 20:18:19

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034

İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI

MADDE 266 – (Değişik: 538 – 18.2.1965 / m.106) Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer.

ihtiyati haciz

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/13706

K. 2013/32169

T. 9.12.2013

• İHTİYATİ HACZE İTİRAZ (Teminat Karşılığında Kaldırılmasına Yönelik Olduğundan ve Takibe Başlanmasından Sonra İleri Sürüldüğünden Uyuşmazlığın Çözümlenmesi İçin Dosyanın Yetkili ve Görevli İcra Mahkemesine Gönderilmesi Gerektiği)

• İHTİYATİ HACİZ (Teminat Karşılığı Kaldırılması İstemi – Takibe Başlanmasından Sonra İleri Sürüldüğünden Yetkili ve Görevli Mahkemenin İcra Mahkemesi Olduğunun Gözetilmesi Gerektiği)

• İHTİYATİ HACZİN TEMİNAT KARŞILIĞI KALDIRILMASI (Takibe Başlanmasından Sonra İleri Sürüldüğü – Uyuşmazlığın Çözümlenmesi İçin Dosyanın Yetkili ve Görevli İcra Mahkemesine Gönderilmesi Gerektiği)

• GÖREV (İtiraz İhtiyati Haczin Teminat Karşılığında Kaldırılmasına Yönelik Olduğundan ve Takibe Başlanmasından Sonra İleri Sürüldüğünden Yetkili ve Görevli Mahkemenin İcra Mahkemesi Olduğu)

2004/m.266

ÖZET : Dava, icra takibi aşamasında, icra dosyasına teminat koyulduğu belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir. İtiraz İİK.'un 266. maddesinde yazılı olan ihtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılmasına yönelik olduğundan ve takibe başlanmasından sonra ileri sürüldüğünden, yetkili ve görevli mahkeme anılan madde uyarınca İcra Mahkemesi'dir. Mahkemece itirazın kaldırılmasına yönelik uyuşmazlığı çözümlenmesi için dosyanın yetkili ve görevli İcra Mahkemesine gönderilmesi gerekir.

DAVA : Davacı vekili, davacının İstanbul 15. İş Mahkemesinin 2011/1136 Esas, 2013/310 karar sayılı ilamı ile işçilik alacaklarının belirlendiğini, borçlu şirketlerin borcu ödemekten kaçınmaya çalışmasından dolayı alacağın tahsili için borçlunun borca yetecek kadar taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişideki hak ve alacaklarına İİK.'nun 257. Maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir.

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda istemin kabulü ile karar altına alınan işçilik alacakları miktarını karşılayacak şekilde borçlu şirketlerin taşınır, taşınmaz malları ve 3. Şahsılardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.

Davalılar vekilinin tehiri icra kararı için icra dosyasına teminat mektubu koyduklarını, alacağın tamamının garanti altında olduğu ve ihtiyati haczin ve vekalet ücretinin kaldırılması istemi ile yaptığı itiraz üzerine duruşmalı olarak yapılan yargılama sonunda, alacağın ilama dayalı olduğu, ihtiyati haczin kaldırılmasını gerektirecek koşullar bulunmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir.

Davalılar vekili, ihtiyati haczin kabulüne itirazın reddi kararını 6100 sayılı HMK.'un geçici 3/1 maddesi uyarınca süresinde kanun yoluna getirmiş olup, Dairemizin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341, geçici 3 ve İcra İflas Kanunu'nun 265/ son maddeleri uyarınca kanun yoluna tabi ihtiyati haczin kaldırılması kararını denetleme görevi olduğu anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 257. Maddesine göre "Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir". Aynı kanunun takip eden 258. Maddesinde ise, "ihtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecbur olduğu belirtilmiş, 265 maddesinde de "borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği, itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği, Bölge adliye mahkemesinin bu başvuruyu öncelikle inceleyeceği ve verdiği kararın kesin olduğu" düzenlenmiştir.

İhtiyati haciz kararı vermede yetkili ve görevli mahkeme İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesinde düzelenmiş olup buna göre "Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur". Dava tarihinde yürürlükte ve kıyasen uygulanacak olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise 290. maddesinde ise açıkça "İhtiyati tedbirin, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edileceği" belirtilmiştir.

Keza, İİK.'un 266. Maddesi uyarınca "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer". İcra hakimliğinin görevi, talebin İİK.nun 266. maddesinde yazılı olan ihtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılmasına yönelik olması halinde ve takibe başlanmasından sonra ileri sürülmesi haline münhasırdır.

Dosya içeriğine göre davacı vekili, davacının kesinleşmeyen işçilik alacaklarının belirlenen miktar kadar, davalı borçlu işverenin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bu istek kabul edilmiş ve ihtiyati haciz isteyen davacı işçi vekili aracılığı ile itiraz eden davalı işveren aleyhine 11.07.2013 tarihinde icra takibine başlamış ve 09.07.2013 tarihinde de alınan ihtiyati haciz kararının uygulanmasını talep etmiştir.

İtiraz eden davalı işveren vekili, icra takibi aşamasında, icra dosyasına teminat koyduklarını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir. İtiraz İİK.'un 266. maddesinde yazılı olan ihtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılmasına yönelik olduğundan ve takibe başlanmasından sonra ileri sürüldüğünden, yetkili ve görevli mahkeme anılan madde uyarınca İcra Mahkemesi'dir. Mahkemece itirazın kaldırılmasına yönelik uyuşmazlığı çözümlenmesi için dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy İcra Mahkemesine gönderilmesi gerekir. Yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.12.2013 tarihinde İİK.'nun 265. Maddesi uyarınca kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/7887

K. 2012/11755

T. 3.7.2012

• İHTİYATİ HACİZ KARARININ KALDIRILMASI İSTEMİ ( Borçlu Huzurunda Yapılan Hacizlerde Haczin Tatbiki ve Aksi Halde Haciz Tutanağının Kendisine Tebliği Tarihinden İtibaren Yedi Gün İçinde Mahkemeye Müracaatla İtiraz Edebileceği )

• BORÇLU HUZURUNDA YAPILAN HACİZLER ( Haczin Tatbiki ve Aksi Halde Haciz Tutanağının Kendisine Tebliği Tarihinden İtibaren Yedi Gün İçinde Mahkemeye Müracaatla İtiraz Edebileceği – İhtiyati Haciz Kararının Kaldırılması İstemi )

• HACİZ TUTANAĞININ TEBLİĞİ ( İhtiyati Haciz Kararının Kaldırılması İstemi – Borçlu Huzurunda Yapılan Hacizlerde Haczin Tatbiki ve Aksi Halde Haciz Tutanağının Kendisine Tebliği Tarihinden İtibaren Yedi Gün İçinde Mahkemeye Müracaatla İtiraz Edebileceği )

2004/m.265/1,266

ÖZET : Talep, ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İİK'nun 265/1. maddesi uyarınca, borçlu huzurunda yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Dosya içeriğinden, itiraz edenin itirazının süresinde olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda, mahkemece muteriz borçlu vekilinin itirazının süresi içinde yapılıp yapılmadığı, alacaklı vekilinin bildirdiği icra dosyası örneği de getirtilip belirlendikten sonra esasa girilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 14.11.2011 tarih ve 2011/94-2011/94 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Erol Kaplan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkili aleyhine keşide yeri Simav olan ve muhatap bankanın da Simav'da bulunduğu çeke dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararını veren Kütahya Mahkemeleri'nin yetkisiz bulunduğunu ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İhtiyati haciz isteyen vekili, İİK'nun 266. maddesi uyarınca icra takibine başlandıktan sonra ihtiyati haczi kaldırma yetkisinin icra mahkemesine geçtiğini, itirazın 7 günlük hak düşürücü sürede yapılmadığını savunarak, talebin reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati haciz kararına dayanak çekin Simav İlçesi'nde keşide edildiği, keşidecinin ikametgahı ile muhatap bankanın da Simav'da bulunduğu gerekçesiyle itirazın kabulüne, 14.11.2011 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre ihtiyati haciz talep eden vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Talep, ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir.

İİK'nun 265/1. maddesi uyarınca, borçlu huzurunda yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Dosya içeriğinden, itiraz edenin itirazının süresinde olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda, mahkemece muteriz borçlu vekilinin itirazının süresi içinde yapılıp yapılmadığı, alacaklı vekilinin bildirdiği icra dosyası örneği de getirtilip belirlendikten sonra esasa girilmesi gerekirken değinilen husus incelenmeksizin sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın ihtiyati haciz isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/6963

K. 2012/9669

T. 4.6.2012

• BONOYA DAYALI İHTİYATİ HACİZ KARARININ KALDIRILMASI DAVASI (Açık Bono Düzenlenerek Verilmesinin İtimada Dayalı Olduğu – Bonunun Anlaşmaya Aykırı Olarak Doldurulduğu İddiasının Yazılı Delille İspatı Gereği/Davada Bu İspatın Yapılmadığı )

• BONO ÜZERİNDE DEĞİŞİKLİK (Yetkili Mahkemenin Sonradan Eklendiğini İleri Süren Borçlunun Bu İddiasını Yazılı Belgeyle veya Diğer Bir Kesin Delille Kanıtlaması Gerektiği – Muterizlerin Bu Konuda Delil İbraz Edemediği/Davanın Reddi Gereği )

• YETKİLİ MAHKEME (Yerel Mahkemece İhtiyati Haciz Kararının Yetkisiz Mahkemeden Verildiği Gerekçesiyle Davanın Kabul Edilmesinin Hatalı Olduğu – Muterizlerin İddialarını Yazılı Delille İspatlaması Gereğinin Gözetileceği/İhtiyati Haciz )

• BONONUN ANLAŞMAYA AYKIRI DOLDURULDUĞU İDDİASI (Yazılı Delille İspatı Gereğinin Gözetileceği – Yerel Mahkemece Delil İbraz Edilemediğinden Davanın Reddi Gerektiği/Bonoya Dayalı İhtiyati Haciz Kararının Kaldırılması Davası/Yazılı Delil )

• YAZILI DELİLLE İSPAT (Taraflar Arasında İtimada Dayalı Bir İlişki Bulunduğu/Bonoya Sonradan Eklenen Kelime Nedeniyle İtiraz Eden Borçlunun İspat Yükümlülüğünü Yerine Getiremediği/İhtiyati Haciz Kararına İtirazın Reddi Gerektiği )

2004/m. 257,266

1086/m. 290

ÖZET : Dava, bonoya dayalı ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkeme, kararın yetkisiz mahkemeden verildiği gerekçesiyle davayı kabul etmiştir. Ancak, açık bono düzenlenip verilmesi itimada dayalı bir işlem olup bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, diğer bir deyişle lehdarın gerçek alacağından fazla bir meblağı bonoya dercettiğini veya yetkili mahkemenin sonradan eklendiğini ileri süren borçlu bu iddiasını yazılı belgeyle veya diğer bir kesin delille kanıtlamakla yükümlüdür.İhtiyati haciz kararı talebinde bulunanın bono üzerine yetkili mahkeme olarak sinop ibaresini yazdığı anlaşılmışsa da. bonodaki bu ibarenin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı şekilde yazıldığının ihtiyati haciz kararına itiraz edenler tarafından ispatlanması gerektiği, muterizler vekilinin bu konuda delil de ibraz edemedikleri dikkate alındığında, yetkiye dayalı ihtiyati haciz kararına itirazın reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Sinop Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 1.11.2011 tarih ve 2011/597-2011/720 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı )vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Murat Azaklı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : İhtiyati haciz kararına itiraz edenler vekili, ihtiyati haciz kararı verilen senet üzerinde tahrifat yapıldığını, bu sebeple Sinop C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, senedin ilk halinde keşide yerinin yer almadığını ve sadece müvekkili M. Ç.'nun adresinin yer aldığı idari birim Ankara ibaresinin yer aldığı göz önüne alındığında, gerek keşide yeri olmayan ve gerekse borçluların ikametgahı olmayan Sinop Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan işbu ihtiyati haciz talebinin hukuka aykırı olduğunu, yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, müvekkillerinin borçlarının da bulunmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararının iptalini talep ve dava etmiştir.

İhtiyati haciz talebinde bulunan vekili, itiraz dilekçesindeki hususların doğru olmadığını, ayrıca açık senet düzenlenmesinin de mümkün olduğunu, senedin anlaşmaya aykırı düzenlendiğinin yazılı delille ispatlanması gerektiğini savunarak itirazın reddini istemiştir.

Mahkemece, ihtiyati haciz talep edenin Sinop Cumhuriyet Savcılığı'ndaki beyanında senetteki yetkili yer olarak Sinop ibaresini kendisinin yazdığını bildirdiği, ihtiyati haciz kararı verilen ( borçlu )M. Ç. aleyhine verilen değişik iş sayılı ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkemeden verildiği gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının İ.İ.K.nun 266. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.

Kararı, ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.

Talep, bonoya dayalı ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. İhtiyati haciz kararına itiraz edenler vekili, bono üzerine yetkili yer olarak sinop ibaresinin sonradan yazıldığını, yetkili mahkemenin bonoda borçlu olarak gözüken M. Ç.'nun adının yanında yazılı yer olan ankara olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunduğu, nitekim ihtiyati haciz talebinde bulunanın Sinop Cumhuriyet Başsavcılığımda verdiği ifadesinde sinop ibaresini bono üzerine sonrada kendisinin yazdığını belirttiği, mahkemece bu beyan da dikkate alınarak itirazın kabulüne yetkisiz mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

İ.İ.K.'nun 257. maddesi uyarınca rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü kişi olan taşınır ve taşınmaz mallarını, alacaklarını ve diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. T.T.K.'nun 690. maddesi yollamasıyla bonolarda da uygulanması gereken aynı Kanunun 592. maddesi hükmü uyarınca bu şekilde bir bononun (lehtar, vade ve miktar hanesi boş olarak )düzenlenerek verilmesi mümkün olduğu gibi, böyle bir boş bonoyu devralan kimsenin lehtar hanesine kendi adını yazarak ciro etmesi veya kendisinin borçlu olduğu bir kişinin adını yazarak ona fiilen devretmesi de mümkündür. Bütün bu işlemlerde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Tamamen doldurulmamış bononun, tedavüle çıkarken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yasal biçimde kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihler gerçekliğini ve varlığını korur.

Açık bono düzenlenip verilmesi itimada dayalı bir işlem olup bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, diğer bir deyişle lehdarın gerçek alacağından fazla bir meblağı bonoya dercettiğini veya yetkili mahkemenin sonradan eklendiğini ileri süren borçlu bu iddiasını H.U.M.K.nun 290. maddesi uyarınca yazılı belgeyle veya diğer bir kesin delille kanıtlamakla yükümlüdür. Somut olayda, ihtiyati haciz kararı talebinde bulunanın bono üzerine yetkili mahkeme olarak sinop ibaresini yazdığı anlaşılmışsa da. bonodaki bu ibarenin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı şekilde yazıldığının ihtiyati haciz kararına itiraz edenler tarafından ispatlanması gerektiği, muterizler vekilinin bu konuda delil de ibraz edemedikleri dikkate alındığında, yetkiye dayalı ihtiyati haciz kararına itirazın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz kararı talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın ihtiyati haciz kararı talep eden yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)

3448

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4122