Belediye'ye mal beyanında bulunması için 10 günlük süre verilmeden haciz yapılamaz

Başlatan Deniz034, 25 Kasım 2017, 21:27:01

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
8. Hukuk Dairesi   2016/17839   2017/3189   09.03.2017
8. Hukuk Dairesi       

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ   :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ   : Şikayet

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


KARAR

Borçlu vekili, müvekkil Belediye'ye mal beyanında bulunması için 10 günlük süre verilmeden hesaplarına haciz konulduğunu, haczin yanlış olduğunu, Belediyenin bildirdiği mallar dışındaki hacizlerin taşkın haciz niteliğinde olduğunu belirterek, hesaplara ilişkin haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, önce borçludan mal beyanında bulunmasını istemek zorunlu ise de, bunun dışında mal haczinin yanlış olmadığı taşkın haciz olabilmesi için yapılmış bir kıymet takdiri olması gerektiği, şikayete konu değişik bankalara ait hesaplar üzerine ya icra dosyasından hiç haciz konulmadığı ya da hesapta haczedilebilir para ile haczedilemez paranın toplanması nedeniyle borçlunun haczedilmezlik hakkından feragat niteliğinde olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil isede,
11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunun 15. maddesine eklenen fıkranın birinci cümlesinin; ''... ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır'' ibaresi ile ''...veya kamu hizmetlerini aksatacak...'' ibaresi, Anayasa Mahkemesi'nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
Yine aynı Yasa'nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddede "15'inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır." hükmü ise Anayasa Mahkemesi'nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerek yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece Yasa'nın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekir.
6552 sayılı Yasanın 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesine eklenen son fıkra uyarınca icra dairesince önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal göstermesinin istenmesi, on gün içinde mal beyan edilmemesi halinde, haciz işlemlerinin yapılması gerekir. Buna göre borçlu belediyeye borca yeter mallarını on gün içinde bildirmesi için muhtıra tebliğ edilmeden doğrudan haciz işlemi yapılması anılan yasa hükmüne açıkça aykırılık teşkil eder.
Somut olayda; takip tarihi 11.03.2015 olup, 6552 sayılı Yasa'nın yürürlüğünden sonra başlatılmıştır. İcra Müdürlüğü'nce borçlu Belediye'ye 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesine uygun olarak, borca yetecek mal göstermesi için muhtıra tebliğ edilmeden doğrudan haciz konulduğundan haciz usulsüz olup, Mahkemece, şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 09.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)