6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU'NUN 100.

Başlatan Deniz034, 27 Temmuz 2018, 16:38:11

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU'NUN 100. (818 sayılı B.k'nun 84.) MADDESİNDE; KISMİ ÖDEMELERİN, ÖNCELİKLE FAİZDEN VE MASRAFDAN MAHSUP EDİLECEĞİ HÜKMÜNE YER VERİLMİŞTİR. BUNA GÖRE, BORÇLU, FAİZ VE MASRAFLARI ÖDEMEDİKÇE, KISMİ ÖDEMELER ANA PARADAN  MAHSUP EDİLEMEZ. ANILAN MADDENİN UYGULANMASI İÇİN, TAKİP TALEBİNDE BU YÖNDE AYRICA TALEPTE BULUNULMASI GEREKLİ OLMAYIP, İSTEK OLMASA DA MEMURLUKÇA BU HUSUS RE'SEN DİKKATE ALINMALIDIR (HUKUK GENEL KURULU'NUN 09/10/2002 TARİH VE 2002/12-709 ESAS - 2002/781 KARAR SAYILI KARARI).

12. Hukuk Dairesi         2018/2159 E.  ,  2018/2921 K.


"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda; muris borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun takip konusu borcu alacaklıya ödemesine rağmen, alacaklının icra dosyasına bu ödemeleri bildirmemesi nedeniyle borçlunun ölümü üzerine taraflarına muhtıra gönderildiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kısmen kabulüne, muhtıra tarihi itibariyle dosya borcunun 2538,10TL olduğuna karar verildiği, hükmün alacaklı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 100. (818 sayılı B.K'nun 84.) maddesinde; kısmi ödemelerin, öncelikle faizden ve masrafdan mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, borçlu, faiz ve masrafları ödemedikçe, kısmi ödemeler ana paradan  mahsup edilemez. Anılan maddenin uygulanması için, takip talebinde bu yönde ayrıca talepte bulunulması gerekli olmayıp, istek olmasa da memurlukça bu husus re'sen dikkate alınmalıdır (Hukuk Genel Kurulu'nun 09/10/2002 tarih ve 2002/12-709 esas - 2002/781 karar sayılı kararı). Somut olayda, hükme esas alınan 31.12.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda, TBK'nun 100 (BK'nun 84.) maddesi uyarınca, kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça, bakiye alacağın bu suretle saptanması gerektiği kuralına uyulmadan dosya borcunun belirlendiği görülmüştür. O halde, mahkemece, TBK'nun 100. maddesi (BK'nun 84. maddesi) gözetilerek, Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak borç miktarının belirlenmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)

111198

Yanıtlar: 0
Gösterim: 300

239

Yanıtlar: 2
Gösterim: 4185