Soruşturma ve Disiplin Cezaları ile İlgili Kararlar

Başlatan Özgür KOCA, 10 Mayıs 2015, 23:25:26

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
SORUŞTURMA ve DİSİPLİN CEZALARI İLE İLGİLİ KARARLAR :



1-Disiplin cezalarına karşı,ceza verilen memur ile dairesi amiri itiraz edebilir.

(Danıştay 5.D.16.05.1977 Esas: 1977/3494 ; Karar:1977/2569)



2-Üst disiplin amirince soruşturmacı tayin edilmeden ve usulüne uygun bir soruşturma yapılmadan doğrudan savunma alınarak verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı.

(Danıştay 8.D. Esas: 1996/1793 ; Karar :1997/1778 )



3-Soruşturmacı tayin edilmek suretiyle soruşturma raporu düzenlenmeden disiplin amiri tarafından ilgilinin ifadesi ve savunması alınarak disiplin cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı.

(Danıştay 8.D. Esas: 1996/807 ; Karar :1998/1175)



4-Davacını hakkında herhangi bir disiplin soruşturması açılmaksızın,doğrudan disiplin amirince savunması alınarak aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasında isabet bulunmadığı

(Danıştay 10.D. Esas: 1987/2100 ; Karar :1989/2239)



5-Soruşturmacı atamak veya bizzat yapmak suretiyle,yöntemine uygun şekilde soruşturma açılmadan,olay hakkında gerekli bilgi ve belgeler toplanmadan,usulünce alınan ifadelerle birlikte konunun mevzuat yönünden değerlendirilmesine,rapor düzenlemesine gidilmeden; disiplin amirince,kusurlu memurun yalnızca savunması alınarak disiplin cezası verilmesi (Hukuka aykırılık nedeniyle) mümkün değildir. Sadece savunma alınmış olması soruşturmanın yapılmış olduğu anlamına gelmemektedir.

(Danıştay 8.D. Esas: 1994/1044 ; Karar : 1995/447)

(Danıştay 8.D. Esas: 1994/1157 ; Karar : 1995/685)



6-Disiplin soruşturmasının,disiplin amirince de yapılıp disiplin cezası verilebileceği.

(Danıştay 8.D. Esas: 1996/1380 ; Karar : 1998/4372)



7-Kesinleşmiş disiplin cezasının yeni bir idari işlemle ortadan kaldırılmayacağı.

(Danıştay 8.D. Esas: 1998/4988 ; Karar : 1998/3015)



8-Resmi telefonu özel görüşmelerde kullanmanın tazmini nitelikte bir suç olduğu ve TCK na göre suç oluşturmadığı anlaşıldığından hakkında karar verilmesine yer olmadığı.

(Danıştay 2.D. Esas: 1996/3142 ; Karar : 1998/2385)



9-Ceza yargılaması sonucu,suçun işlendiği tarihte ceza ehliyetine sahip olmadığı kesinleşen davacının,disiplin hukuku açısından da ehliyetinin bulunmadığı.

(Danıştay 8.D. 07.04.1997 gün ve 1997/1171 sayılı karar)



10-Davalı idarede müfettiş olarak görev yapan davacıya,verilen soruşturma görevi ile ilgili olarak düzenlediği raporun eksiklikleri nedeniyle iki kez geri çevrilmesi ve soruşturmanın başka bir müfettişe verilerek tamamlattırılması nedeniyle ceza verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı.

(Danıştay 8.D. Esas:1995/556 ; Karar: 1997/203)



11-Soruşturma işi soruşturmacı tayini ile başlar.

(Danıştay 10.D. Esas: 1988/191 ; Karar : 1989/454)

12-Bir memur hakkında takdir edilen disiplin cezası ile ilgilinin eylemi arasında adil bir denge bulunmasının disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu.

(Danıştay 8.D. Esas: 1995/3680 ; Karar :1997/3928)



13-Devlet memurluğundan çıkarma cezasının atamaya yetkili amirin isteği üzerine memurun bağlı bulunduğu yüksek disiplin kurulu kararı ile verileceği,yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza verme yetkisinin bulunmadığı.

(Danıştay 8.D. Esas: 1995/4185 ; Karar : 1997/3879 )



14-Disiplin soruşturması yapan kimse,disiplin kurulunda görevlendirilemez.

(Danıştay 5.D. 18.03.1976 Esas: 1974/10222 ; Karar : 1976/1267)



15-Adli yargıda beraat etmiş olmak,disiplin cezası verilmesini engellemez.

(Danıştay 5.D.  974/410 sayılı karar)



16-Kovuşturma izni verilmemiş olması disiplin cezası vermeyi engellemez.

(Danıştay D.K. Esas : 966/292 ; Karar : 970/537)



17-Savunmanın,disiplin cezası vermeye yetkili amir veya merci tarafından alınması gerekir.

(Danıştay 3.D. Esas: 1973/072 ; Karar : 1973/269)



18-Yasal dayanağı bulunmayan disiplin komisyonu disiplin cezası veremez.

(Danıştay 5.D.31.12.1965 Esas: 2968 ; Karar : 267)



19-Disiplin kurulunca verilen cezalar,idari bir işlemdir.

(Danıştay D.K. 10.04.1970 gün Esas: 143 ; Karar: 053)



20-Memurun amirine bağırıp çağırması hürmetsizliktir.

(Danıştay 5.D. Esas: 1963/4205 ; Karar : 1968/156)



21-Akşam Sanat Okulu ve Halk Eğitim Merkezlerinin,yaygın eğitim sistemi içinde bulundukları ve bu kurumlarda öğretmenlik yapan kişilere 1702 sayılı Kanunun uygulanamayacağı.

(Danıştay 10.D. 10.06.1985  Esas:1985/520 ; Karar :1985/1203)



22-Orta dereceli okul öğretmenlerinin disiplin suçlarının,öncelikle 1702 sayılı Kanun hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği.

(Danıştay İd .D .D . Gen. K. 22.02.1985  Esas:1984/124 ; Karar : 1985/5)



23-Bir kamu görevlisine isnat edilen disiplin suçu,aynı zamanda ceza yasasına göre de suç niteliğini taşıyorsa,ceza kanununa göre yapılan soruşturma ve yargılama sonunda suçsuz görülen ilgiliye isnat edilen suçu işlediğinin kabul edilemeyeceği.

(Danıştay 10.D. 12.11.1987 Esas:1984/907 ; Karar: 1984/1800)



24-Disiplin cezası verilirken birkaç madde ile ilgili suçlardan dolayı tevhiden bir ceza verileceği.

(Danıştay 5.D.24.06.1968  Karar: 639/2944)



25-a)4357 ve 1702 sayılı Yasalarda yer alan disiplin cezalarının,1702 sayılı Yasada öngörülmüş olan inzibat meclislerinin bugün yerini almış bulunan disiplin kurullarınca doğrudan doğruya verilemeyeceği,

b)657 sayılı Yasanın 2670 sayılı Yasayla değiştirilen 126.maddesinin son fıkrasında "özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır" biçiminde yapılan yollamanın münhasıran disiplin cezalarının uygulanmasına ilişkin olduğu, kurulların diğer idari ve istişari görev ve yetkilerini kapsamına almadığı,

c)657 sayılı Yasanın,disiplin amiri sıfatıyla Bakana tanıdığı disiplin cezası verme yetkisinin devredilemeyeceği,

d)Disiplin cezasının sicilden silinmesi yolunda atamaya yetkili amire yapılan başvuru üzerine,yasada öngörülen koşulların varlığının saptanması halinde sicilden silme kararının atamaya yetkili amir tarafından bizzat kullanılması gerektiği,bu yetkinin devrinin de mümkün olmadığı.

(Danıştay 1.D. 05.07.1984 Esas: 1984/72 ; Karar: 1984/155)



26-Ceza davalarında beraat etmiş olmanın disiplin cezası verilmesini engellemeyeceği.

(Danıştay 8.D.Esas:1995/3666; Karar: 1995/4612)



27-Memur hakkında soruşturmanın  yapılabilmesi için yetkili makamın soruşturma emri vermesi gerekir.

(Danıştay 2.D.Esas: 1975/1689 ; Karar : 1976/214)



28-Memur hakkında ilk soruşturmanın,sanığın memuriyet görevinin daha üstünde veya eşit düzeyde bulunan bir memura yaptırılması gereklidir.

(Danıştay 2.D.21.03.1979 Esas: 1979/277 ; Karar : 1979/728)



29- Sanığın savunması alınmadan karar verilemez. İdari soruşturmanın CMUK' un 181.maddesine göre yürütülmesi gerekir.

(Danıştay 2.D. 27.01.1976, Esas: 1975/1674 ; Karar: 1976/227)



30-Memur hakkında soruşturma yapacak soruşturmacının memurla eş düzeyde bir görevde bulunması gerektiği ve memurun maiyetinde bulunan bir kişinin o memur hakkında soruşturmayı yapamayacağı.

(Danıştay 2.D. Esas : 1993/286 ; Karar : 1993/239)



31-Soruşturmacının sanık memurla aynı veya üst derecede olması gerektiği.

(Danıştay 2.D. Esas : 1985/785 ; Karar : 1987/2006)



32-Müfettişler re'sen  soruşturma yapamazlar.

(Danıştay G.K. 11.07.1968 Karar : 194)



33-Memurun kazanç getirici faaliyette bulunması disiplin suçudur. Bu nedenle MMHK' na göre kovuşturma yapılmasına olanak yoktur.

(Danıştay 20.04.1978 Esas:1977/957 ; Karar: 1978/795)



34-Görev yeri dışında suç işleyen memur hakkında CMUK' un 8.maddesi uyarınca suçun işlendiği yerdeki il yönetim kurulunca karar verilmesi gerektiği.

(Danıştay 2.D. 07.03.0984 Esas : 1981/4574 ; Karar: 1984/695)



35-Savunmanın,disiplin cezası vermeye yetkili amir veya merci tarafından alınması gerekir.

(Danıştay 3.D.  25.05.1973  Esas : 1973/72 ; Karar: 1973/269)



36-657 sayılı yasanın 2670 sayılı yasa ile değişik 127.maddesinde yer alan bir aylık soruşturma zaman aşımı süresi geçirildiğinden,verilen cezada hukuka uyarlık bulunmadığı.

(Danıştay 10.D. Esas : 1988/2495 ; Karar : 1991/1002)



37-Sanığın üstüne atılan ".........nın tayin kararnamesinin kaybolmasına neden olmak " eylemi TCK'na göre cezai kovuşturmayı gerektiren bir suçtur.

(Danıştay 2.D. Esas : 1994/1684 ; Karar: 1994/1461)



38-İdare,yürütmekle sorumlu bulunduğu kamu hizmetlerinin gereklerine uygun hareket  etmeleri yolunda kamu görevlilerinin dikkatini her zaman çekebilir.

(Danıştay 5.D. 03.10.1977 Esas: 1974/8042 ; Karar: 1977/4295)



39-Memurun memura hakareti ve memurun  memuru dövmesi,resen soruşturulması gereken suçlardan olması nedeniyle kovuşturmanın yapılması engellenemez.

(Danıştay 2.D. 1976/809 sayılı karar.)



40-İnzibati cezalar tatbik edilirken,idari mevzuatta yazılı olmasa bile,ceza hukuku prensiplerinin tatbiki iktiza eder.Bu itibarla haksız tahrik neticesinde ve mukabele ederek,amirini  tahkir eden memura verilen inzibati cezanın hafifletilmesi gerekir.

(Danıştay 5.D. 23.03.1952 gün ve 616/3119 sayılı karar)



41-Disiplin cezası verilmesi gereken hallerde memurun işlediği fiilin karşılığı olarak tabi olduğu özel kanunda bir düzenleme bulunmadığı hallerde genel kanun niteliğinde olan 657 sayılı yasa hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği.

(Danıştay 10.D.Esas:1985/2824,Karar:1987/1891)



42-Hakkındaki mahkumiyet hükmü kesin kesinleşmemiş bulunan davacının görevine son verilmesinin yasaya aykırı bulunduğu.

(Danıştay 1.D.Esas: 1986/1150 ; Karar: 1987/576)



43-Disiplin soruşturmasının 15 gün içinde bitirilmemesinin disiplin suçunun zaman aşımına uğraması sonucunu doğurmayacağı.

(Danıştay 8.D. Esas: 1985/737 ; Karar: 1987/204)



44-Kimliği belli olmayan sanıklar hakkında karar verilmesinin mümkün olmadığı.

(Danıştay 2.D. Esas: 1987/210 ; Karar: 1987/370)



45-Bir kamu görevlisinin üzerine atılı disiplin suçu; ceza yasasına göre de suç niteliğinde ise ve ceza yargılaması sonucunda suçun unsurlarının oluşmadığı yada suçun o kişi tarafından işlenmediği mahkeme kararıyla saptanmışsa, böyle bir ceza mahkemesi kararının disiplin hukuku yönünden bağlayıcı olacağı;

Yargıtay'ca hakkında mahkumiyet kararının bozulmasından sonra yeniden yapılan yargılanması sonucu, kesinleşen yargı kararı ile beraat eden davacının ve zimmet suçu işlediğinden bahisle işten çıkarma cezası ile tecziyesinde hukuka uyarlık bulunmadığı

(Danıştay 10.D. Esas No: 1990/1731 ; Karar No: 1990/1248)



46-Delil Yetersizliği nedeniyle verilen bir beraat kararının,disiplin cezası verilmesi konusunda mutlak anlamda bağlayıcı nitelikte olmadığı

(Danıştay 10.D.Esas No: 1987/2015 ; Karar No:1987/1721)



47-657 sayılı Yasanın 125.maddesinin D fıkrasının d bendinde amirine veya emrindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı eylem ve hakaretlerde bulunma eylemine karşı uygulanacak cezanın eylemin mesai saati dışında veya içinde yapılmış olması biçiminde bir ayırım yapılmamıştır.Eylemin çalışma saati dışında ve yemekli bir toplantıda meydana geldiği gerekçesiyle,dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır.

(Danıştay 8.D.Esas:1991/1961 ; Karar : 1991/1782)



48-İnceleme ve soruşturma raporu hazırlanmasına ilişkin olarak verilen emre göre soruşturma yapılamayacağı.

(Danıştay 2.D.Esas : 1991/2354 ; Karar : 1992/2552)



49-Sanıklar hakkında uygulanacak soruşturma yönteminin kendilerinin hukuki statülerine göre değil,gördükleri kamu hizmetlerinin tabi olduğu yasal esas ve yönteme göre belirlenmesi gerekeceği.

(Danıştay 2.D. Esas : 1990/912 ; Karar : 1990/1447)



50-Memur olmayan sanıklar hakkında yetkili C.Savcılığına suç duyurusu yapılması gerekir.

(Danıştay 2.D. Esas : 1978/958 ; Karar : 1979/989)



51-Soruşturma emrinin açıklık taşıması gerektiği

(Danıştay 2.D.Esas : 1985/423 ; Karar : 1987/1399)



52-Bulunamayan sanığın savunmasının alınmasına gerek olmadığı.

(Danıştay 2.D. Esas: 1987/3471 ; Karar : 1988/4365)



53-Vefat eden sanığın nüfus kayıt örneğinin dosyaya konması gerektiği

(Danıştay 2.D. Esas: 1981/1933 ; Karar : 1984/ 1509)



54-Soruşturmacıların re'sen soruşturma yapamayacakları.

(Danıştay 2.D. Esas: 1967/81 ; Karar : 1967/ 108)



55-Ders sırasında öğrencilerle siyasi konuşma yapmak disiplin kovuşturmasını gerektirir.

(Danıştay 2.D. Esas: 1977/2310 ; Karar : 1978/ 2202)



56-Memurun memura hakareti ve memurun memuru dövmesi re'sen soruşturulması gereken suçlardan olması nedeniyle,kişisel yakınma olmadığı ya da davadan vazgeçildiği gerekçesiyle kovuşturmanın yapılması engellenemez.

(Danıştay 2.D. Esas: 1976/1073 ; Karar : 1976/ 1609)



57-Devlet memurlarının görevini terk etmesi,bu terk geçici,uzun veya kısa süreli de olsa suçtur.Memurların görev yerinde bulunmaları suç unsurunu ortadan kaldırmaz.Devlet memurlarının görevi aynı zamanda terk etmeleri şart değildir.Değişik zamanlarda görevi bırakmaları  ve bırakanlara katılmaları halinde de suç meydana gelir.(T.C.K.236)

(Yargıtay Ceza Genel Kurulu 28/12/1970  4313/429)



58-T.C.K.'nın 236.maddesi kapsamına giren bir suçun oluşabilmesi için 3 veya daha fazla kişinin önceden karar almaları ve bu karar gereği işin bırakılması gerektiği.

(Danıştay 2.D. Esas : 1994/141 ; Karar : 1995/1275)



59-Hakkında cezai soruşturma yapılacak kamu görevlisinin kendisi hakkında soruşturma emri vermesinin tarafsızlık ilkesiyle bağdaşmayacağı.

(Danıştay 2.D. Esas : 1994/914 ; Karar : 1994/1888)



60-Denetim görevini yapmayarak zimmet suçunun oluşmasına neden olmak T.C.K.'nun 203/1 maddesine ilişkin suçu oluşturur.

(Danıştay 2.D. Esas : 1994/2505 ; Karar : 1994/2114)



61-Memurun memura gıyaptan hakaret etmesinin T.C.K.'nun 482/1,273 ve 251.maddelerine ilişkin suç oluşturduğu.

(Danıştay 2.D. Esas : 1994/1651 ; Karar : 1995/2402)



62-Sanığın üstüne atılan "Esnaftan para alıp ödememek" suçu disiplin suçu niteliğini taşır.

(Danıştay 2.D. Esas: 1993/2188 ; Karar: 1993/1717)



63-Nedeni araştırılmaksızın,yalnızca derse girilmemiş olması,doğrudan doğruya grev olarak nitelendirilemez.

(Danıştay 10.D. 13.02.1985 gün, Esas : 1984/381 ; Karar : 1985/201)



64-Resmi mührü kaybetmek eyleminin,disiplin soruşturmasını değil TCK' na göre kovuşturulmasını gerektirdiği.

(Danıştay 2.D. 15.1.1987  Esas : 1996/3493 ; Karar : 1997/42)



65-4357 sayılı kanunun 11.maddesi uyarınca kurulan sandığa,4306 sayılı kanunla getirilen düzenlemeler "ilkokul" ve "ortaokul" ibareleri "ilköğretim okulu" olarak değiştirildiğinden sonra ilkokul kurumu ve ilkokul öğretmenliği kavramlarından söz etmek olanaksız bulunduğundan,yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar ilköğretim okullarında görevli öğretmenlerin üye olmaları konusunda yasal bir zorunluluk bulunmadığı.

(Danıştay 1.D. Esas : 1999/56 ; Karar : 1999/70)



66-Davacıya verilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezası kesin bir işlem olduğundan,2577 sayılı yasanın 11.maddesi uyarınca üst makamlara yapılan itirazın dava açma süresini durdurmayacağı.

(Danıştay 8.D. Esas : 1998/5045 ; Karar : 1999/3688)



67-Hastalık iznine ayrılmış bulunan disiplin amirinin uyarma cezası verme yetkisi bulunmadığı

(Danıştay 8.D. Esas : 1998/2038 ; Karar : 1999/2990)



68-Mahkeme kararını yerine getirmemek eyleminin TCK' na göre görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturacağı.

(Danıştay 2.D. Esas : 1997/1580 ; Karar : 1999/207)



69-Hakkında soruşturma yapılacak olan sanığın kimliğinin saptanması gerekeceği.

(Danıştay 2.D. Esas : 1998/916 ; Karar : 1998/1356)



70-Bir belgeye dayanılmadan,soyut iddialarla disiplin cezası verilemez.

(Danıştay 10.D. 17.12.1985 gün  Esas : 1985/1991 ; Karar : 1985/2137)



71-Nakil işlemine karşı açılan davanın iptalle sonuçlanması ,aynı olay nedeniyle verilen disiplin cezasının hukuki dayanağını ortadan kaldırmaz.

(Danıştay 10.D. 26.04.1989 gün Esas : 1989/451 ; Karar : 1989/889)



72- Görevi başında bulunmadığı sırada işlenen suçlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca doğrudan kovuşturma yapılması gerektiği hakkında

(Danıştay 2. Daire- Esas No:1997-1518  Karar No:1999-271)



73- Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası disiplin kurulunca verilmesi hükme bağlandığından bir alt ceza uygulama yetkisinin yine aynı kurula ait olduğu,bu cezanın disiplin amirince verilemeyeceği hakkında

(Danıştay 8. Daire Esas No:1996/4782 –karar No:1999/714)



74-1702 sayılı yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolunun açık olduğu ve bu özel yasada eyleme uygun kural varken 657 sayılı yasanın uygulanamayacağı.

(Danıştay 8.D.03.12.1997 Esas : 1995/5283 ; Karar: 1997/3758)



75-a)1702 sayılı kanunda düzenlenmeyen bir konuda disiplin cezası gerektiren bir fiilin varlığı nedeniyle,genel kanun olan 657 sayılı kanunun uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı,

b)Bunun yanında,bir konunun hem genel hem de özel kanunla düzenlenmesi halinde,uyuşmazlık durumunda özel kanun hükümlerinin uygulanacağı da genel bir hukuk kuralıdır.

(Danıştay 10.D.18.03.1987 Esas : 1985/112 ; Karar : 1987/566)



76-Bir memur hakkında takdir edilen disiplin cezası ile,ilgilinin eylemi arasında adil bir denge bulunmasının disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu.

(Danıştay 8.D. 11.12.1997 Esas : 1995/3680 ; Karar: 1997/3928)



77-Kişilerin düşüncelerini açıklamasının düşünce ve gözlemlerini dile getirmesi ve başkalarına iletmesinin Anayasal bir hak olduğu ve bu hakkın Anayasanın 13.maddesine aykırı biçimde kısıtlanamayacağı ileri sürülebilirse de ancak devlet memuru olan kişilerin kamu hizmetleri ve görevleri hakkındaki açıklamaların da bu hak ve özgürlüklerini daha

ölçülü ve özenli kullanmaları,devletin itibar ve güvenini sarsacak,saygınlığını zedeleyecek beyanlardan  kaçınmaları gerektiği de kuşkusuzdur

(Danıştay 8.D. 17.11.1994 Esas : 1994/740 ; Karar: 1994/3027)



78-Bir gün ders yapmama fiilinin başka bir disiplin cezasını gerektirip gerektirmediği araştırılmaksızın grev olarak nitelendirilmesinde hukuki isabet bulunmadığı.

(Danıştay 5.D.21.12.1983  Esas : 1982/3080 ; Karar: 1983/8557)



79-Aynı eylemden dolayı iki ayrı ceza verilmesinin ceza hukuku genel ilkelerine aykırı olduğu.

(Danıştay Mürett ep D.26.11.1981 Esas:1981/2009 ; Karar:1981/2144)



80-Disiplin hukukunda kıyas yoluyla ceza uygulanmasının mümkün bulunmadığı.

(Danıştay Mürettep D. 09.12.1980 Esas : 1979/34 ; Karar: 1980/3823)



81-Kişinin bir mektupta yer alan ifadesinin disiplin soruşturmasına konu yapılarak hakkında disiplin cezası uygulanması,Anayasanın "Özel hayatın ve haberleşmenin gizliliği" ilkelerine aykırıdır.

(Danıştay 8.D.02.11.1978 Esas : 1997/2904 ; Karar: 1978/6454)



82-Yıllık izninin bitim günü Cuma günü yerine Pazartesi günü işine başlayan odacıya kınama cezası yerine kısa süreli durdurma cezası verilmesinde isabet bulunmadığı.

(Danıştay Mürettep D.25.12.1979 Esas: 1978/6545 ; Karar:1979/3710)



83-Hizmet dışında ve izinli bulunduğu sırada resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak nitelikte bulunan davranışları nedeniyle davacıya meslekten çıkarma cezası verilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı.

(Danıştay 10. D.3.12.1984 Esas:1984/1773;Karar:1984/2029)



84-Aynı kurumda çalışan,fakat amir-memur ilişkisi olmayan bir kişiye fiili tecavüzden dolayı davacıya,657 sayılı Yasanın 125/E-f maddesine göre devlet memurluğundan çıkarma cezası verilemez.

(Danıştay 10. D.23.10.1990 Esas:1989/2100;Karar:1900/2297)



85-Dava konusu olayla ilgili olarak hakkında açılan ceza davası sonunda,delil yetersizliği nedeniyle beraat etmiş olmakla birlikte; soruşturma dosyasının incelenmesinden,hesap uzmanı olarak vergi incelemelerini yaptığı firma sahiplerinden menfaat temini yoluna gittiği anlaşılan davacının,memuriyet sıfatıyla bağdaşmayacak utanç verici nitelikte bulunan söz konusu eylemleri nedeniyle devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasında isabetsizlik görülmediği

(Danıştay 10. D.26.10.1989 Esas:1987/1637;Karar:1989/1877)





86-Yazılı ve sözlü olarak devamlı uyarılan davacının,idari yetersizliği nedeniyle görevden alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı

(Danıştay 8. D.25.09.2000 Esas:2000/2537 ;Karar:2000/5508)



87-Memuriyete girmeden önce işlenmiş suçlardan dolayı  disiplin hükümlerine istinaden görevden çıkarma cezası verilmesinde yasal isabet bulunmadığı

(Danıştay 10. D.31.05.1984 Esas:1984/454 ;Karar:1984/1175)



88-Savunma sırasında ileri sürülen hususların TCK muvacehesinde suç olmamak şartıyla savunma dokunulmazlığı çerçevesinde mütalaa edilmesi gerekir.

(Danıştay 3. D.12.05.1983 Esas:1982/4144 ;Karar:1983/1601)



89-657 sayılı Yasanın 2670 sayılı Yasa ile değişik 127.maddesinde yer alan bir aylık soruşturma zaman aşımı süresi geçirildiğinden,verilen cezada hukuka uyarlık bulunmadığı.

(Danıştay 10. D.20.03.1991 Esas:1988/2495 ;Karar:1991/1002)



90-Dava konusu işlemin suçun işlendiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra tesis edilmesi nedeniyle; olayda,657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 127.madde hükmüne göre ceza verme yetkisi zaman aşımına uğramış bulunmaktadır.

(Danıştay 10. D. 03.02.1987 Karar:1987/148)



91-Bir alt ceza,disiplin cezası olarak memurun fiiline uyan cezanın alt sınırı olmayıp,yasadaki sıralamaya göre bir derece hafif olan ceza olduğu.

(Danıştay 8. D.30.09.1996 Esas:1994/7701 ;Karar:1996/2345)



92- 4483 sayılı Kanun uyarınca ihbarcıların itiraz hakkının bulunmadığı hakkında. 2- 4483 sayılı Kanun uyarınca ihbarcıların itiraz hakkının bulunmadığı hakkında.

(Danıştay 2. Daire, E:2000/3379, K:2000/4137, T:12.12.2000)



93- İptal davalarında, uyuşmazlığın işlemin tesis edildiği andaki hukuksal durum göz önüne alınarak çözümleneceği, daha önce bir göreve atanmış olmanın, ilgili için sonradan aynı göreve atama yönünden kazanılmış bir hak oluşturmayacağı hakkında.

(Danıştay 5. Daire, E:2000/536, K:2000/1889, T:21.6.2000)



94-Özel kanunların disiplin suç ve cezalarına ilişkin hükümlerinin uygulanabilmesi için, memurların eylemlerinin ve bu eylemlere verilecek disiplin cezalarının özel yasada tam ve açık olarak tanımlanması gerektiği, aksi halde genel kanun olan 657 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem tesis edilmesi gerektiği hakkında.

(Danıştay 12. Daire, E:2000/958, K:2000/4088, T:21.11.2000, s.601)
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)