SIRA CETVELİNDE KAMU ALACAĞI VE BİRİKMİŞ NAFAKA ALACAĞI

Başlatan adalet20, 22 Mart 2018, 17:35:07

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

A
İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA BAŞLATILAN TAKİPTE TAŞINMAZ SATILDI. BORÇ KARŞILANDIKTAN SONRA 9 BİN TL PARA ARTTI.  İPOTEKTEN SONRA 1.HACİZ VERGİ DAİRESİ, 2. HACİZ NAFAKA DOSYASI, PAYLAŞTIRMA NASIL OLMALI, TEŞEKKÜRLER

M
23. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/7676
Karar No:2015/3893
K. Tarihi:25.5.2015


MAHKEMESİ   :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline yapılan şikayetin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Şikayetçi vekili, .... İcra Müdürlüğü'nün 2012/2126 sayılı dosyasında başlattıkları takip neticesinde icra müdürlüğü tarafından kesinleşen alacak nedeniyle 29/01/2014 tarihinde bir sıra cetveli düzenlendiğini, sıra cetvelinin birinci sırasında yer almaları gerekirken, nafaka alacağının öncelikli olduğundan bahisle davalının nafaka alacağının birinci sıraya yerleştirildiğini, oysa söz konusu nafaka alacağının birikmiş nafaka alacağı olduğunu, bu nedenle İİK.'nun 206. madde anlamında önceliğinin olmadığını ileri sürerek icra müdürlüğü işleminin iptali ile yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan, nafaka alacağından dolayı alacaklarının 1. sıraya konularak düzenlenen sıra cetvelinin usule uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, birikmiş nafaka alacaklarının diğer adi alacaklar gibi daha önce konulan haciz sona erdikten sonra sırası geldiğinde işlem görmesi gereken alacaklardan olduğu, davalının alacağı işlemekte olan nafaka alacağına ilişkin olmadığından İİK.'nun 206. madde kapsamında 1. sırada gösterilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, şikayet olunan temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

M
Yargıtay
23. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/5075
Karar No:2014/4871
K. Tarihi:25.6.2014


MAHKEMESİ   : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ   : 26/03/2013
NUMARASI   : 2013/52-2013/219

Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan M.. Y.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacağı ilama bağlı nafaka alacağı olduğu halde, düzenlenen sıra cetvelinde müvekkiline pay ayrılmadığını, satış bedelinden öncelikle ipotek alacaklısı şikayet olunan bankaya pay ayrıldıktan sonra kalan paranın tamamen şikayet olunan M.. Y..'ın alacaklı olduğu icra dosyasına ödendiğini, oysaki müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasına birinci sırada pay ayrılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir.
Şikayet olunan M.. Y.. vekili, şikayetin süresinde yapılmadığını, şikayetçinin alacağı birikmiş nafaka alacağı olduğundan imtiyazlı alacak hükmünde olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunan ... Bankası A.Ş. vekili, şikayetin süresinde yapılmadığını, müvekkili bankanın alacağının ipotekle teminat altına alınmış imtiyazlı bir alacak olduğunu ve ipotek tarihinin şikayetçinin nafaka alacağının doğduğu tarihten önce olduğunu, öte yandan birikmiş nafaka alacağının adi alacak olarak sıraya tabi tutulacağını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, şikayetçinin, 31.03.2006 tarihinde açılan ve 04.05.2006 tarihinde kesinleşen dava sonucu alınan ilama dayalı birikmiş nafaka alacağı bulunduğu, şikayet olunan bankanın ipotek tarihinin ise 21.05.2004 tarihi olduğu, bu bakımdan ....Bankası A.Ş. yönelik şikayetin yerinde olmadığı, her ne kadar diğer şikayet olunan M.. Y..'ın 30.03.2007 tarihli haczi, şikayetçinin 25.08.2008 tarihli haczinden önce ise de, İİK'nın 206. maddesi uyarınca nafaka alacağı imtiyazlı alacaklardan olduğundan, düzenlenen sıra cetvelinde şikayetçiye 2. sırada yer verilmesi gerekirken, 3. sırada yer verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, şikayet olunan M.. Y.. vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.
İİK'nın 101. maddesinin 1. fıkrası; "Borçlunun eşi ve çocukları ve vasi veya kayyımı olduğu şahıslar evlenme, velayet veya vesayetten mütevellit alacaklar için önce icrası lazım gelen takip merasimine lüzum olmaksızın ilk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Şu kadar ki bu hak ancak haciz, vesayetin veya velayetin veya evliliğin devamı esnasında veya zevalini takip eden sene içinde yapıldığı takdirde istimal olunabilir. Bir dava veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz..." hükmünü, 3. fıkrası da; "Nafaka ilamına istinat eden alacaklı önce takip merasiminin icrasına lüzum olmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilir..." hükmünü içermektedir.
Buna göre, bir yıllık süre ile sınırlı olmaksızın nafaka ilamına bağlı alacak için önceden takip yapılmadan her zaman hacze iştirak edilebilir. Yasadaki "her zaman" ibaresini, satış bedelinin vezneye girmesine kadar iştirak edebileceği şeklinde anlamak gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 19.02.2009 tarih ve 2008/12471 E., 2009/1290 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; nafaka alacaklısı takip talebinde bulunmasına, takibi kesinleştirmesine ve bunun sonucunda kendisine kesin haciz yetkisinin gelmesine gerek olmaksızın hacizli malın paraya çevrilip bedelinin icra veznesine girmesi anına kadar hacze takipsiz iştirak etme hakkına sahiptir. Öte yandan, İİK'nın 206. maddesi, anılan Yasa'nın "İflasın hukuki neticeleri" başlıklı yedinci babında yer almaktadır. Bu madde hükmü, iflas tasfiyesi sırasında düzenlenen sıra cetvelindeki imtiyazları düzenlemekte olup, hacze iştirak hali dışında haciz yolu ile ilgili takiplerde uygulanmaz. Haciz yolu ile takiplerde bedeli paylaşıma konu malın satış tutarı bütün alacaklıların alacaklarını karşılamaya yetmezse, bir sıra cetveli düzenlenir. Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvelinde kural, alacaklıların haciz tarihlerine göre sıralanmasıdır. Bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri ve her derece içinde de sıralar oluşturulur. İİK'nın 140. maddesinin ikinci fıkrasında 206. maddeye atıf yapılmış ise de, bu maddedeki imtiyazların sadece aynı derecede hacze iştirak eden ve kamu alacağı sahibi olmayan alacaklılara karşı ileri sürülmesi mümkündür. Diğer bir deyişle, İİK'nın 206. maddesindeki imtiyazlar, (hacze iştirak hali hariç, İİK.m.100-101) haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvellerinde, sonraki tarihli haciz sahibi alacaklıyı önceki tarihli haciz sahibi alacaklının önüne geçiremez.
Somut olayda, şikayetçinin, nafaka ilamına dayalı olarak satış bedelinin vezneye girmesine kadar ilk haciz olan şikayet olunan M.. Y..'ın haczine takipsiz iştirak etmesi mümkün iken, bu yolu seçmediği, Adana 10. İcra Müdürlüğü'nün 2008/4657 E. sayılı dosyası ile icra takibine başladığı, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine haciz koydurduğu anlaşılmış olup; şikayetçinin şikayet olunan tarafından haciz konulan taşınmaz üzerine haciz koydurmasının, bu hacze iştirak iradesini içerdiğinin kabulü gerekir.
Kural olarak iştirak alacaklısı, haczi koyduran takip alacaklısı ile birlikte malların satış bedelinden alacağını alır. Satış sonunda bu para, alacaklılar arasında garameten paylaşılır. Ancak imtiyazlı alacaklılar İİK.'nın 206. maddesinde düzenlenmiş olup, şikayetçi hem İİK.'nın 201. maddesi anlamında takipsiz iştirak alacaklısı, hem de 206/4-C maddesi anlamında imtiyazlı alacaklıdır. Eğer hacze takipsiz iştirak eden alacaklının alacağı İİK.'nın 206. maddesine göre imtiyazlı alacak durumunda ise, iştirak edebileceği alacaklının da aynı sırada olması halinde satış bedeli garameten paylaştırılır, iştirak edebileceği alacaklı daha sonraki bir sırada ise takipsiz iştirak alacaklısına satış bedelinden öncelikli pay ayrılır, yani bu durumda satış bedeli, hacze takipsiz olarak iştirak eden alacaklı ile ilk haczi koyduran alacaklı arasında alacakları oranında paylaştırılmaz, satış bedelinden önce, "imtiyazlı alacaklı" durumundaki alacaklı faydalanır. Eğer para artarsa ilk haczi koyduran alacaklıya verilir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 10.11.2010 tarih ve 10107 E., 12780 K. sayılı ilamı ile Dairemizin 11.10.2011 tarih ve 580 E., 983 K sayılı ilamı bu yöndedir.
Bu durumda mahkemece, yukarıdaki açıklama ve ilkelere uygun olarak şikayetçinin haczinin, ilk haciz sahibi şikayet olunan M.. Y..'ın ilk sıradaki haczine iştiraki koşullarının oluştuğu, aynı derece içerisinde şikayetçinin İİK.'nın 206/4-C maddesindeki imtiyazı nedeniyle satış bedelinden öncelikli olarak faydalanması, para artması durumunda şikayet olunana verilmesi gerektiği gerekçede belirtilerek, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, şikayetçi ve anılan şikayet olunanın aynı derece içerisinde farklı sıralarda yer almaları gerektiği gözardı edilerek ve şikayetçi ile anılan şikayet olunanın aynı derece içerisinde, ancak şikayetçinin ilk sırada olduğu belirtilmeden şikayetçinin 2. sıraya alınması suretiyle hüküm kurulması, sonucu etkilememekle birlikte anılan yasa hükmünü ve ilkeyi tam olarak karşılamadığından, kararın gerekçe yönünden bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında, gerekçede yer alması gereken sıralamanın ya da paylaştırmanın nasıl yapılacağının gösterilmesi, özel olarak İİK'nın 17/1. maddesine ve genel olarak ta hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olduğu gibi, icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle mahkemece sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle şikayet olunan M.. Y.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Maddeler
HMK 297/2 Madde

Benzer Konular (10)

6023

Yanıtlar: 0
Gösterim: 2397