Hacze iştirak vergi borcu

Başlatan Deniz034, 14 Nisan 2016, 21:29:04

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
10. Hukuk Dairesi         2015/15201 E.  ,  2015/21475 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava, vergi borçları nedeniyle haczedilerek satışı yapılan aracın, Kuruma olan prim borçları nedeniyle 6183 sayılı Yasa kapsamında haczedilmiş olması nedeniyle, satış sonucunda elde edilen paranın satış ve ihale masrafları düşüldükten sonra kalan kısmın Kurum'a verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, mahkemenin görevli olduğu yönünde verilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamda belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamından, davalı işveren ...'a ait prim borçları nedeniyle 6183 sayılı Yasa kapsamında yapılan takip neticesinde adına kayıtlı ............. plakalı araca 16.03.2004 tarihinde haciz konulduğu, aynı şekilde ve vergi borcundan dolayı 07.10.2008 tarihinde ...'nce de haciz konulduğu, haciz konulan aracın ... tarafından 12.04.2010 tarihinde KDV hariç 9180 TL bedelle satıldığı, satış bedeli üzerinden 861TL satış gideri ve aracın aynından doğan borcu olan 3419 TL bedel düşüldükten sonra kalan 4900 TL'nin ...ne gönderildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 69 ncu maddesine göre "Her amme idaresi, diğer bir amme idaresi tarafından yapılan hacizlere, amme alacağı bu haciz tarihinden önce tahakkuk etmiş olmak şartıyla, haczedilen mallardan herhangi biri paraya çevrilinceye kadar iştirak edebilir. Hacze iştirak halinde, hacizli malın bedelinden ilk önce haczi yapan dairenin alacağı tahsil olunur. Artanı hacze iştirak tarihi sırası ile alacaklarına mahsup edilmek üzere, hacze iştirak eden dairelere ödenir". Aynı kanunun 21. maddesinde "Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve aralarında satış bedeli garameten taksim olunur. Genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 268 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi hükmü uygulanmaz. Rehinli alacaklıların hakları mahfuzdur. Ancak, gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacakları o eşya ve gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan evvel gelir." şeklinde düzenlenmiştir.
İcra ve İflas Kanunu 268. maddesinde her ne kadar âmme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak edemeyeceği belirtilmiş ise de, satışa konu aracın vergi borçlarının ilk önce karşılanması gerektiği, davalı vergi dairesinden önce davacı Kurumun prim alacakları nedeniyle haczi yaptığı, ilk haczi yapan davacı Kurumun alacağı tahsil hakkı bulunmakla birlikte Mahkemece, davacı Kurum'un ne kadar prim alacağı olduğuna dair yeterli araştırma yapılmaksızın, 6183 sayılı Yasanın 21/2 maddesi gereği aracın aynından doğan vergi borcunun satış bedelinden düşülmeksizin verilen karar eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacı Kurum'un ne kadar prim alacağı olduğu araştırılmak suretiyle, alacağın varlığının tespiti halinde hacze konu aracın aynından doğan borcu gözetilerek, ayrıca davalı borçlu tarafından prim borçlarını Kuruma ödeyip ödemediği araştırılarak, gerekirse konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ayrıca, davada husumeti bulunmayan davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmelidir.   
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalı ...'a iadesine, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)

161

Yanıtlar: 0
Gösterim: 6420