TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ KARARLARINDA KESİNLİK SINIRI

Başlatan By-leyl-i Lal, 02 Temmuz 2014, 08:52:58

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_By-leyl-i Lal
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/4663
KARAR: 2014/4855

Taraflar arasındaki tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, Gaziemir Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 27.02.2012 tarih ve 2012/55 karar sayılı kararı ile 1.317,10 TL nin davalı tüketiciye iadesine karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın iptaline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 1.317, 10 TL lik uyuşmazlık için karar verme yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle kararın görev yönünden iptaline karar verilmiş, karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında konut kredisi sözleşmesi bulunduğu ve kredinin kullanımı sırasında davalıdan 1.317, 10 TL masraf alındığı hususu ihtilaflı değildir. Uyuşmazlık, tüketici sorunları hakem heyetinin bu miktara ilişkin uyuşmazlık hakkında karar verme yetkisinin bulunup bulunmadığı hususundadır.

4077 sayılı Yasanın 22. maddesi gereğince; değeri beş yüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunlu olup, bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararların tarafları bağlayacağı, bu kararların ise İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirileceği, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği kararın kesin olduğu, değeri beş yüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda ise tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararların ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği, kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırların ise her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranında artacağı belirtilmiştir.

4077 sayılı Yasanın 22. maddesinde belirlenen kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihi itibariyle 1.161,67 TL olarak belirlenmiş olup, davaya konu olan bedelin 1.317,10 TL olduğu nazara alındığında, kararın infaz edilmesi mümkün olmayıp, ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının eldeki davayı açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. HMK 114. maddesi gereğince hukuki yarar dava şartı olup, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile İzmir 3.Tüketici Mahkemesinin 19.03.2013 tarih ve 2012/237 esas 2013/183 karar sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 25.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Gülüşlerim yüregimin sessiz cıglıklarının imzasıdır..Elinde ne varsa hayata dair,ötesi hiçbir şey ya da vesair...Hani demiş ya şair: Mutluluğu sende bulan senindir; ötesi misafir...
BY-KA-DE-ME

Benzer Konular (10)

474

Yanıtlar: 0
Gösterim: 11635