Menfi Tespit davasının satışa etkisi menfi tespit davası satışa engel teşkil eder mi?

Başlatan WatchAndLearn, 20 Mart 2019, 17:12:50

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_WatchAndLearn
Değerli meslektaşlarım bir hususta yardımınıza ihtiyaç duymaktayım. Müdürlüğümüz dosyasından taşınmaz üzerine haciz koyduk. Ancak  borçlu Asliye Hukuk Mahkemesine MENFİ TESPİT (kıymetli evraktan kaynaklanan) davası açtığını dosya isteme yazılarından anladım. Ben menfi tespit davalarının satışa engel olmayacağını düşünüyordum.Araştırma yaparken aşağıdaki karara rastladım. Bu menfi tespit davaları Müdürlüğümüzce yapılacak satışa engel teşkil edip etmediği hususundaki görüşlerinizi almak isterim. Bu hususta Yargıtay kararınız bulunmakta ise paylaşırsanız çok memnun olurum.

MAHKEME KARARI; Afyonkarahisar 2. İcra müdürlüğünün 2009/5551 esas sayılı dosyası ile Halk Bankası A.Ş. Tarafından borçlu Özyaman Mermer San.Tic.Ltd.Şti  ve Hüseyin Yaman hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 28/08/2009 tarihinde takip başlatıldığı,alacaklı vekilinin 02/12/2010 tarihli dilekçesi ile, hacizle menkullerin satışının istendiği, icra müdürlüğünün aynı tarihli kararı ile takibe konu menkul ve araçların haciz tarihinden itibaren bir yıl içerisinde satışının talep edilmediğinden haczin düştüğü ve haciz düştüğünden alacaklı vekilinin talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacının Afyonkarahisar 2. İcra müdürlüğünün 2009/5551 sayılı takip dosyasından verilen 02/12/2010 tarihli red kararının iptaline yönelik açılan davanın REDDİNE karar verildiği görülmüş, akabinde Yargıtay ise aşağıdaki şekilde kararın bozulmasına karar vermiştir.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO   : 2011/1575
KARAR NO: 2011/16622                                                        Y A R G I T A Y   İ L A M I



Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

             Alacaklı vekili özetle;  takip borçluları tarafından Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk mahkemesinde menfi tespit davası açıldığını ve halen derdest olduğunu, açılan menfi tespit davasının kesinleşmesine kadar zamanaşımı süresinin işlemeyeceğini, bu nedenlerle menkullerin (araçların) satış avanslarının dosyaya alınması yönündeki taleplerinin reddine ilişkin 02/12/2010 tarihli ret kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

           Mahkemece,  menfi tespit davasının açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesince icra takibinin durdurulması yönünde herhangi bir karar verilmediğinden bütün sürelerin işleyeceği, dolayısıyla bu aşamada haciz düştüğünden bahisle satışa ilişkin talebin reddi yolundaki 02/ 12 /2010 tarihli memur muamelesinin doğru olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiştir.

           Türk Ticaret Kanununun 662. maddesinde zamanaşımının hangi hallerde kesileceği belirtilmiştir. Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmekte olup, bu davanın kimin tarafından açılacağı hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. Borçlunun açacağı menfi tespit davasında, alacaklı durumundaki davalı, iddiasını def'i yolu ile ileri sürdüğü için borçlunun açtığı bu dava zamanaşımını keser (HGK.nun 22.02.1984 T. 1981/11-716 E. – 1984/141 K.) (HGK.nun 20.11.1996 tarih ve 1996/12-654 e. – 1996/805 K.).

          Menfi tespit davasının, takip öncesi veya sonrası açılmış olması zamanaşımının kesilmesinde etken değildir. Zamanaşımını kesen bu davanın aynı zamanda İ.İ.K.nun 106. maddesindeki sürelerin işlemesini de durduracağını kabul etmek gerekir(Kuru, İcra iflas hukuku el kitabı sh.518). Dolayısıyla açılan menfi tespit davasında, takibin durdurulması kararı verilmemiş olsa da, açılan menfi tespit davası ile İ.İ.K.nun 106. maddesindeki satış isteme süreleri duracağından, icra memurunun aksi yöndeki işlemine yönelik şikayetin kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.

SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Benzer Konular (10)

5793

Yanıtlar: 0
Gösterim: 1894