yenilemede harç alınmayacak durumlar

Başlatan WatchAndLearn, 15 Nisan 2016, 10:22:27

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_WatchAndLearn
T.C.
YARGITAY
ONİKİNCİ HUKUK DAİRESİ

ESAS NO       : 2006 / 15390
KARAR NO     : 2006 / 18841
TARİH           : 10.10.2006
•    İCRA TALEBİNDE YENİLEME
•    HACİZ TALEBİ
•    HACZİN DÜŞMESİ
•   TAKİBE DEVAM EDİLMESİ YÖNTEMİ
ÖZET : Yasada öngörülen süre içerisinde satış istenmemesinden dolayı haczin kalkmasından sonraki evrede, borçluya yenileme tebliğine ve yenileme harcı alınmasına gerek olmaksızın, tekrar haciz talep edilerek takibe devam edilebilir.
             Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.
İİK.nun 78/2. maddesi gereğince haciz istemek hakkı, ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. Aynı maddenin 4 ve 5. fıkraları gereğince ise (haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmez ise dosya muameleden kaldırılır. Yeniden haciz istemek yenileme talebinin borçluya tebliğine bağlıdır. İlama dayalı olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine, yeniden harç alınır).
Somut olayda, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir yıllık süre içerisinde alacaklı vekilinin talebi ile borçlu adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarına haciz konulmuş olmakla, İİK.nun 78/2. maddesinde düzenlenen "haciz isteme hakkı" süresi içinde yerine getirilmiştir. Ancak, yasada öngörülen zamanda satış istenmediğinden İİK.nun 106 ve 110. maddeleri gereğince haciz kalkmıştır. İİK.nun 78/son maddesi gereğince, yeniden haciz uygulanabilmesi için borçluya yenileme tebliğine ve yenileme harcı alınmasına gerek yoktur. O halde, Mahkemece şikayetin kabulü yerine reddine karar isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.


C
Evet, son kararlar bu yönde ve alınmaması lazım. Ancak Müfettişlerimiz almayın diyene kadar da maalesef, mecburen, yanlış olduğunu bile bile alacağız.

   T.C.
   YARGITAY
   12. Hukuk Dairesi
                                                                           T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
                                                                                 Y A R G I T A Y   İ L A M I

ESAS NO   : 2015/23517
KARAR NO   : 2016/422   

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ   : Gaziantep 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ   : 14/05/2015
NUMARASI   : 2014/672-2015/221
DAVACI   : Borçlu : Mehmet Ali Kaçmaz
DAVALI   : Alacaklı : Mustafa Çinpolat

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Elif Akbay Erdoğan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, keşideci borçlu icra mahkemesine başvusunda; takipten 05.12.2014 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emri, yenileme emri, kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğini, bononun zamanaşımına uğradığını ileri sürerek şikayet ve itiraz da  bulunduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmüştür.
1-Borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesinde;
a) Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik  şikayetinin incelenmesinde;
     Somut olayda ödeme emri tebligatının; "muhatabın muvakkaten çarşıya gittiği komşusu tarafından  bildirildiğinden  tebellüğ evrakı  mahalle muhtarına tebliğ edildi, 2 nolu  ihbar adrese yapıştırıldı ve  en yakın komşusu  M.Fatma Atacan'a haber verildi" açıklaması ile 06.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.
Söz konusu tebligatta, borçlunun çarşıda olduğuna ilişkin beyanda bulunan  komşunun, ismi tespit edilip imzadan imtina edip etmediğinin tevsik edilmediği, yine haber bırakılan komşunun imzadan imtina edip etmediğinin tevsik edilmediği, beyanına başvurulan komşu ile haber bırakılan  komşunun  aynı şahıs olup olmadığı hususunun  tebligat üzerinde belirtilmediği görülmekle, söz konusu tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür.
b) Yenileme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin incelenmesinde;
    Somut olayda yenileme emri tebligatının, mernis adresi açıklaması ile "gösterilen adres  muhatabın AKS adresi olup, tebliğ imkansızlığı nedeniyle tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince  evrak mahalle muhtarı İsa Alagöz'e tebliğ edilmiş ve 2 nolu haber kağıdı  muhatabın kapısına yapıştırılarak  en yakın  komşu, kapıcı veya yöneticiye haber verilmiştir" açıklaması ile 07.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.
       Söz konusu tebligatta, "mernis adresi" olduğu yazılarak yenileme emrinin  tebliğe çıkarıldığı ve posta memuru tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işleminin yapıldığı görülmüştür. Bu durumda, yenileme emri  tebliğ evrakı üzerinde; tebligatı çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının tebliğ işlemini kendiliğinden 21/2. maddesi uyarınca yapması usulsüzdür. Öte yandan iade tebligat bulunmadığı halde TK'nun 10/1. maddesine aykırı şekilde  tebliğ işlemi  yapılması da doğru bulunmamıştır.
ESAS NO   : 2015/23517
KARAR NO   : 2016/422

c) Kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik  şikayetinin incelenmesinde;
       Somut olayda kıymet takdiri tebligatının, "muhatabın adresinin kapalı olduğu,  komşusu M.Fahri  ... sorulduğunda nerede olduğunun bilinmediği sözlü beyanından anlaşıldığından  tebliğ evrakı TK 21. madde gereği  Emek muhtarı  İsa Alagöz 'e 28.11.2014 tarihinde teslim edilmiş olup,  2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmış ve en yakın komşu, kapıcı, yöneticiye haber verilmiştir" açıklaması ile 28.11.2014 tarihinde TK'nun 21/1. maddesine göre  tebliğ edildiği görülmektedir.
Söz konusu bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunmama nedeninin araştırılarak tespit edilmediği, borçlunun tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin belirlenmediği, haber bırakılan kişinin  isminin, komşu, kapıcı, yönetici olup olmadığının ve  imzadan imtina edip etmediğinin tevsik edilmediği görüldüğünden, bu durumda tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüzdür.
       Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.
Bu durumda, mahkemece, borçluya yapılan ödeme emri, yenileme emri ile kıymet takdiri raporu tebliğ işlemlerinin  usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olan 05.12.2014 tarihinin  ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
2-Borçlunun  zamanaşımı itirazının incelenmesinde;
      Yukarıda açıklandığı şekilde öğrenme tarihinden itibaren İİK'nun 168/5. fıkrası  gereği 5 günlük yasal sürede,  takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin  İİK'nun 169/a maddesi gereğince yapılan  zamanaşımı itirazının  incelenmesinde ise ;
           Takip dosyası aslı incelendiğinde; 06.03.2009 tarihinde bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği,  06.03.2009 tarihinde ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine  alacaklının  17.03.2009 tarihinde  borçlu adına kayıtlı  Erdemli ilçesi  121 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazı ile adına kayıtlı diğer taşınmazların üzerine haciz konulmasını istediği, yine 01.03.2010 tarihinde 121 ada 1 parselde bulunan taşınmaz üzerindeki takyidatların bildirilmesi ile borçlu hakkında menkul haczi ile 07.01.2011 tarihinde  borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz konulması için Şahinbey Tapu Sicil Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmasını istediği, 14.04.2011-23.05.2011 tarihlerinde ise  borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin  kaldırılması talebinde bulunduğu, talep doğrultusunda tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, 25.10.2013 tarihli alacaklının takip dosyasının  harçsız  yenilenmesi yönündeki talebinin  icra müdürlüğü tarafından harçsız yenilenemeyeceği gerekçesiyle reddedildiği, 28.03.2014 tarihinde harcın yatırıldığı ve   yenileme emri düzenlendiği görülmektedir.
İİK'nun 78/2. maddesi gereğince, alacaklının haciz isteme hakkı, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl geçmekle düşer. Bu durumda takip dosyası işlemden kaldırılır (md. 78/4). Bir yıllık süre (md.78/2) içinde haciz talebinde bulunan alacaklı, haciz talebini geri alabilir. Bu halde yeniden bir yıllık haciz isteme süresi işlemeye başlamaz. Alacaklı ancak, ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin, varsa kalan kısmında, yeniden haciz talebinde bulunabilir (md. 78/5).
      Anılan sürelerin geçirilmesi halinde alacaklının "haciz isteme hakkı" düşer. Alacaklı, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. İlâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınır (md.78/5).

ESAS NO   : 2015/23517
KARAR NO   : 2016/422

      Yukarıda anılan İİK'nun 78. maddesi gereğince, somut olayda alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde haciz talebinde bulunduğuna göre  yenileme harcı ödemesine gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle 25.10.2013 tarihli takip dosyasının harçsız olarak yenilenmesi talebi zamanaşımını keser nitelikte olup, borçlunun  zamanaşımı itirazı  bu nedenle  yerinde bulunmamıştır.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen  kabulü ile mahkeme kararının  (1) numaralı bendin a, b ve c maddelerinde yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Başkan
E. UZUNER
Üye
Z. N. HACIMAHMUTOĞLU
Üye
N. TANLIK
Üye
Z. TURANLI
Üye
G. HEYBET

Benzer Konular (10)

5885

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4252

1127

Yanıtlar: 9
Gösterim: 16654