Haciz tezkeresi ile 3.kişilerde doğacak alacaklarına haciz konulması mümkün değildir.

Başlatan Deniz034, 17 Nisan 2018, 21:10:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4130E. 2012/5787K. İçtihat
Özeti
üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların tezkere yazılması suretiyle haczi mümkün değildir. Bu itibarla şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasından Kazan Mal Müdürlüğü'ne gönderilen 03.06.2009 tarihli yazı, yasanın 89. maddesinde düzenlenen haciz ihbarnamesi niteliğinde olmayıp, haciz tezkeresi olarak kabul edilebilir. Haciz tezkeresi ile borçlunun üçüncü kişilerde doğacak alacaklarına haciz konulması mümkün değildir.   
(Karar Tarihi : 08/10/2012)
Dava: Taraflar arasındaki birleşen sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen şikayetlerin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçiler vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Şikayetçiler vekili asıl ve birleşen dosyalarda, müvekkillerinin alacaklarının işçi alacağı olduğundan, sıra cetvelinde rüçhanlı alacak olarak 1.sırada yer alması gerektiğini, ayrıca şikayet edilenin haciz tarihinde bir kısım alacağının doğmadığını, ayrıca bir yıllık sürede para dosyaya istenmediğinden haczin düştüğünü, bu nedenle şikayet edilenin alacağının 1.sırada gösterildiği, Ankara 16.İcra Müdürlüğü'nün 2009/5240 sayılı dosyasından düzenlenen 10.08.2010 tarihli sıra cetvelinin hatalı olduğunu ileri sürerek, şikayet edilenin alacağının sıra cetvelinden çıkartılmasına, bu alacaklıya ayrılan paranın öncelikle müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Şikayet edilen vekili, şikayetçinin ancak İİK'nun 100.maddesine sayılan belgelerin varlığı halinde hacze iştirak edebileceğini, para hacizlerinde bir yıllık sürenin işlemeyeceğini, haciz yazılarına 3. kişi tarafından itiraz edilmediğinden alacağın kesinlik kazandığını, alacağın vergi iadesinden kaynaklandığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.

Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçi alacağının İİK'nun 100.maddesinde sayılan belgelere dayanması halinde hacze iştirak edebileceği, para haczinde bir yıllık satış isteme süresinin işlemeyeceği, şikayetçinin giriştiği takipte konulan haciz tarihinin daha sonra olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararı, şikayetçiler vekili temyiz etmiştir.

1- Talep, sıra cetveline şikayete ilişkindir.

Üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakların ne şekilde haczedilebileceği İcra ve İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesinde gösterilmiştir. Bu yola tevessül etmeden, sadece haciz tezkeresi ile konulan haciz aynı yasanın 88 inci maddesi kapsamında menkul haczi olarak nitelendirilebilir ve ancak mevcut bir hak ve alacak üzerine konulabilir; bir diğer ifade ile üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların tezkere yazılması suretiyle haczi mümkün değildir. Bu itibarla şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasından Kazan Mal Müdürlüğü'ne gönderilen 03.06.2009 tarihli yazı, yasanın 89. maddesinde düzenlenen haciz ihbarnamesi niteliğinde olmayıp, haciz tezkeresi olarak kabul edilebilir. Haciz tezkeresi ile borçlunun üçüncü kişilerde doğacak alacaklarına haciz konulması mümkün değildir.

Öte yandan, borçlunun üçüncü kişilerdeki alacakları taşınır hükmünde olup İİK'nun 89 uncu maddesi uyarınca hacizden itibaren bir yıl içinde icra dairesine ödenmesinin talep edilmesi gerekir.

Anılan yasa hükümleri ve açıklanan ilkeler dikkate alınmadan yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedeni yapılmıştır.

2- Bozma nedenine göre, şikayetçiler vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

KARAR : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçiler yararına BOZULMASINA, (2)numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 100 :İlk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilecek alacaklılar:

1 - İlk haciz ilamsız takibe müstenitse takip talebinden ve ilama istinat ediyorsa dava ikamesinden mukaddem yapılmış bir takip üzerine alınan aciz vesikasına,

2 - Yukarki fıkrada yazılı tarihlerden önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama,

3 - Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmi veya tarih ve imzası tasdikli bir senede,

4 - Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmi dairelerin veya salahiyetli makamların salahiyetleri dahilinde ve usulüne göre verdikleri makbuz veya vesikaya istinat eden alacaklılardır.

Bu suretle iştirak halinde icra dairesi müracaat üzerine aynı derecedeki alacaklıların bütün alacaklarına yetecek nispette ilave suretiyle hacizler yapar.

Bunların haricindeki alacaklılar ancak, evvelki dereceden artacak bedeller için hacze iştirak edebilirler
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)