TEHIR I İCRA KARARI İÇİN SÜRE

Başlatan Deniz034, 04 Ekim 2016, 19:25:47

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2014/9373
KARAR NO:2015/9402

İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Alacaklı vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; borçlu aleyhine başlatılan ilama dayalı takibin kesinleştiğini, borçlu vekilince ilamın tehiri icra talepli olarak temyizi ile dosya borcunun teminat olarak dosyaya yatırıldığını, taraflarınca haciz talebinde bulunulduğunu ancak İcra Müdürlüğü'nce talebin reddedildiğini, icranın geri bırakılması için yapılması gereken işlemlerin borçlu tarafça 7 günlük süre içerisinde yerine getirilmediğinden hacze yönelik taleplerinin reddine dair işlemin doğru olmadığını ileri sürerek anılan 11.02.2014 tarihli İcra Müdürlüğü işleminin kaldırılmasını talep etmiştir.

Mahkemece, İcra Müdürlüğü'nce 06.02.2014 tarihinde karar tensip tutanağı ile söz konusu miktarın teminat olarak dosyaya yatırıldığı taktirde dosyanın Yargıtay'a sevk tarihinden itibaren 90 gün süre verilmesine karar verildiği, ancak borçlu tarafından belirlenen teminatın takibin kesinleşme tarihi olan 07.02.2014 tarihinden sonra 11.02.2014 tarihinde İcra Müdürlüğü kasasına yatırıldığı, bu tarihten sonra dosyaya teminat karşılığı olarak yatırılan paranın icra emrinin tebliğinden itibaren belirlenen 7 günlük yasal süresi içinde yatırılmaması nedeniyle teminat olarak kabul edilerek borçluya 11.02.2014 tarihinde mehil vesikası verilmesinin yasaya uygun olmadığı ve süresinden sonra yatırılan paranın da teminat karşılığı yatırılan para olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.

İcranın geri bırakılması için verilecek süre, İİK 36. maddesinde "İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir.

Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir..." şeklinde düzenlenmiş olup anılan maddede icranın geri bırakılması talebinde bulunmak için belirli bir süre öngörülmemiştir. Maddenin koşulları yerine getirildiği takdirde takibin her aşamasında icranın geri bırakılması kararı getirilerek takip durdurulabilir. Bu nedenle, Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken icra emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icranın geri bırakılması kararı kararı alınmadığı gerekçesiyle şikatin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi





İcranın Geri Bırakılması (Tehir-İ İcra) Prosedürü Hakkında Bilinmesi

GerekenlerKesinleşmeden icraya konulabilen bir ilamın temyiz edilmiş olması, kendiliğinden ilamın icrasını durdurmaz.
Kararı temyiz eden tarafın, ilamın icrasını durdurabilmesi için, teminat karşılığı, Yargıtay'dan tehiri icra kararı alması gerekir.

Karara uygun şekilde düzenlenmiş icra emrini tebliğ alan borçlu / vekili, 7 günlük süre içerisinde icra emrinde belirtilen tutarı icra dosyasına ödemez ise, alacaklı taraf, haciz yolu ile alacağı tahsil yoluna gidebilir.

Yargıtay'a göre tehir-i icra ( icranın geri bırakılması) kararının bu 7 günlük süre içerisinde istenmesi şart değildir. Bu süre dolduktan sonra da icranın geri bırakılması talep edilebilir.

Ancak sürenin dolması, alacaklıya haciz talep etme hakkı vereceğinden, müvekkilin zor duruma düşmemesi açısından mehil vesikasının bu yedi günlük süre içerisinde alınmasında fayda vardır. Yerel mahkeme kararını temyiz edip, tehir-i icra (icranın geri bırakılması) kararı almak isteyen borçlu / vekilinin, öncelikle yapması gereken şey, kararı veren mahkemeden, kararı tehir-i icra talepli temyiz ettiğine dair derkenar almaktır. Mahkemeye sunulacak derkenar örneğine buradan ulaşabilirsiniz. İcra Müdürlükleri, kararın temyiz edildiğine dair derkenarı yeterli görmemekte, tehir-i icra talepli olarak temyiz edilmiş olması şartını aramaktadırlar.

Oysa bazen, karar henüz icraya konulmadığından, kararı temyiz eden taraf, temyiz dilekçesine "tehir-i icra taleplidir" ibaresini yazmamaktadırlar.

Derkenarı uygun bulmayan icra müdürleri, kararın tehir-i icra talepli temyiz edildiğine dair yeni derkenar istediklerindeyse, mahkeme kalemi "Temyiz dilekçenizde tehir-i icra talebiniz yok, o yüzden bu derkenarı veremem" demektedirler.

Bu gibi çıkmazlarla karşılaşmamak için, mahkeme ilamı kesinleşmeden icraya konulabilen ilamlardansa, temyiz dilekçesine, kararın icraya konulup konulmadığına bakılmaksızın "tehir-i icra taleplidir" yazmakta fayda vardır. Eğer temyiz dilekçesi tehir-i icra talebi olmadan verilmişse, mahkemeye aşağıdaki gibi ek bir dilekçe sunmanız gerekecektir.

Tehir-i icra talebi ek dilekçe örneği Ek dilekçe verilmesine müteakip, mahkeme kaleminden kararın tehir-i icra talepli temyiz edildiğine dair derkenar talep edildiğinde, bu kez sorun yaşanmayacaktır. Ek dilekçenize rağmen kalem müdürü size derkenar vermekten hala imtina ederse de, yapılacak iş hakim ile görüşmektir. Derkenarı mahkeme kaleminden aldınız.

Sıradaki adım, icra dosyasına talep açıp, dosyaya yatırılması gereken teminat tutarını hesaplatmaktır. İcra dosyasına açılacak talep örneğine buradan ulaşabilirsiniz. Talebin, sadece yatırılması gereken teminatın hesaplanması için açılması da mümkündür.

Ancak teminatın dosyaya alınması ve mehil vesikası verilmesi için ayrıca talep açmak gerekecektir. İcra Müdürlüğü, dosya kapak hesabı yaparak, yatırılması gereken teminat tutarını belirler. Dosyanın Yargıtay'dan dönmesi, çoğu zaman bir yılı aşkın sürse de, uygulamada, 3 ay sonrasına ait kapak hesabı yapılmakta yani o günkü kapama bakiyesinin üzerine 3 aylık faiz işletilerek hesap çıkarılmaktadır.

Dosya kapak hesabını alan borçlu / vekilinin bu aşamadan sonra yapması gereken, teminatı dosyaya depo etmektir. Kiralanan taşınmazların tahliyesi hakkındaki ilamların icrasının geri bırakılması için, borçlunun göstermesi gereken teminat, üç aylık kira tutarı kadardır.

İcra mahkemesi kararlarının temyizi halinde, icranın geri bırakılması kararı kural olarak istenemez ve verilemez

İstisnaları;

1-İstihkak davasının reddi hakkındaki icra mahkemesi kararını temyiz eden istihkak davacısı, icra dairesinden 36. maddeye göre mühlet talep edebilir. (m.97)

2-İcra mahkemesinin tahliye kararını temyiz eden kiracı borçlu 36. maddeye göre mühlet talep edebilir (m.269)

3-İcra mahkemesinin tahliye kararını temyiz eden (kiralananda bulunan) üçüncü kişi,36. maddeye göre mühlet talep edebilir (m.276) Devlet kurumlarının veya takibe konu ilamı veren mahkemece adli yardım talebi kabul edilen tarafın, teminat göstermesine gerek bulunmamaktadır.

Teminat, uygulamada en sık nakit veya teminat mektubu şeklinde dosyaya depo edilmektedir. Eğer nakit teminat yatırılacaksa, dosya numarası ve teminat bedeli açıklaması yazmak suretiyle, icra müdürlüğünün emanet hesabına kapak hesabı tutarı yatırılır.

İcra Müdürlüklerinde bulunan pos cihazlarından da Vakıfbank kartı ile teminat ödemesi yapmak mümkündür. Eğer teminat mektubu ibraz edilecekse, müvekkile, dosya bilgileri, teminat tutarı gibi hususların bildirilmesi gerekir. Teminat mektubunda yer alacak bilgilerin hatalı olması (Örneğin dosya numarasının veya icra müdürlüğünün yanlış gösterilmesi) gibi durumlar söz konusu olduğunda, mehil vesikası alınamayacağından ve düzeltme işlemleri vakit alacağından, mektupta yer alacak bilgileri müvekkile doğru şekilde iletmek ve düzenlenen teminat mektubunu icra müdürlüğüne ibraz etmeden önce kontrol etmek faydalı olacaktır.

Teminat mektubu, kesin ve süresiz olmalıdır. Örnek teminat mektubuna buradan ulaşabilirsiniz. İcra Müdürlüğü, teminat mektubunun uygun olup olmadığını icra hukuk mahkemesinden soracaktır. Uygulamada avukatlar, icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesi hakimine, dosya kapak hesabı ile birlikte teminat mektubu götürülüp, mektup üzerine hakimin "uygundur" şerhini , tarih ve imzasını alarak bu süreci hızlandırmaktadırlar.

Teminat mektubunun, icra mahkemesi hakiminin uygundur onayını taşıdığını gören icra müdürü, mehil vesikası düzenleyerek borçlu vekiline verir. Mehil vesikasında, borçlu vekiline, Yargıtay'dan icrayı geri bırakma kararı getirmesi için, karar tarihinden itibaren veya dosya Yargıtay'a gönderilmemiş ise, gönderilme tarihinden itibaren başlamak üzere 30-60 veya 90 günlük süre verilir. Sürenin takdiri icra müdürlüğündedir. Mehlin hangi tarihten itibaren başladığı ve ne kadarlık süre verildiği hususu bu noktada önemlidir. Bazı durumlarda, Dosyanın Yargıtay'a gönderilme tarihinden itibaren başlamak üzere 60 günlük süre verilmesine karar verilmekte fakat dosya Yargıtay'a önceki bir tarihte gönderilmiş ise, bu 60 günlük süre dolmuş veya sürenin dolmasına çok az kalmış olabilmektedir. Bu gibi bir durum söz konusu ise, borçlu vekilinin, dosya Yargıtay'a zaten gönderilmiş ise, bu durumu icra müdürüne sözlü olarak belirtmesi ve karar tarihinden itibaren başlamak üzere mehil verilmesini talep etmesi yerinde olacaktır.

Alınan mehil vesikası, dosya Yargıtay'a henüz gönderilmemişse, Yargıtay'a gönderilmek üzere mahkeme dosyasına ibraz edilecektir. Eğer dosya Yargıtay'a gönderilmiş ise, bu kez mehil vesikasını, icranın geri bırakılması talebini içeren bir üst yazı talebi ile, yine yerel mahkeme eliyle Yargıtay'a göndermek gerekecektir. Yargıtay, öncelikle tehir-i icra talebinin bulunup bulunmadığını, talep var ise, icra müdürlüğünce verilen mehil vesikasını inceler. Eğer mehil henüz dolmamışsa, dosyada icranın geri bırakması kararı verir ve bu kararı yerel mahkemeye gönderir. (İcra dosyasına değil).

Tehir-i icra talep eden tarafın, icranın geri bırakılması kararı verilip verilmediğini, yerel mahkemeye bu kararın gelip gelmediğini kontrol etmesi gerekir. İcrayı geri bırakma kararını gören borçlu vekilinin, dosyadan bu kararı alıp, icra dosyasına mehil süresi içerisinde ibraz etmesi suretiyle icra dosyasındaki işlemler tamamlanır ve Yargıtay'dan gelecek kararın sonucu beklenmeye başlanır. İcranın geri bırakılması kararı vermek Yargıtay'ın takdirindedir. Hüküm temyiz edilemeyecek nitelikteyse ,temyiz süresinde değilse, icranın geri bırakılması talebini de reddedecektir.

Yargıtay, eğer mehilin dolmuş olduğunu görür ise, icrayı geri bırakma kararı vermeyecektir. Mehilin dolması yaklaştığı fakat icrayı geri bırakma kararının henüz verilmediğini gören borçlu vekilinin, mehil dolmadan önce, icra dosyasına talep açıp, ek mehil verilmesini istemesi gerekmektedir.

Nafaka alacağına ilişkin ilamlarının icrasının geri bırakılmasına teminat gösterilmek suretiyle dahi karar verilemez. Ek mehil talebi örneğine buradan ulaşabilirsiniz. Mehil dolduğu için icranın geri bırakılması talebi Yargıtay'ca reddedilirse veya verilen mehil bitmiş veya bitmesine çok az bir süre kalmış ise, alınacak bu ek mehil vesikası, yukarıda anlatıldığı şekilde mahkeme eliyle Yargıtay'a gönderilir ve icranın geri bırakılması kararı verilmesi beklenir. Kararı hızlandırmak açısından, ilgili Yargıtay dairesi kalemiyle görüşmekte fayda vardır. Süreli iş söz konusu olduğundan, Yargıtay kalemi, dosyanıza öncelik verecektir.

Peki mehil vesikası almanıza rağmen icranın geri bırakılması kararı çıkıp çıkmadığını takip etmezseniz ne olur?

Alacaklı vekili, verilen süre içerisinde Yargıtay'dan icranın geri bırakılması kararı getirilmediği, ek mehil de talep edilmediği yönünde dosyaya talep açıp dosyadaki teminatın paraya çevrilmesini veya nakit teminat ise teminatın kendilerine ödenmesini talep edebilir. Süre dolmuşsa fakat alacaklı vekili henüz böyle bir talepte bulunmamışsa, icra müdürü ek mehil talebinizi reddedemez. Ancak nakit teminat varsa, şartların oluştuğunu gören icra müdürü, alacaklı vekiline teminatı öder.

Teminat mektubu söz konusu ise, ilgili banka şubesine, teminat mektubunun paraya çevrilmesine karar verildiği, teminat tutarının dosyaya yatırılması hususunu içerir müzekkereyi gönderir. Uygulamada alacaklı vekilleri, süreci hızlandırmak adına bu müzekkereleri elden takipli olarak götürmektedirler. Teminat mektubunun paraya çevrilmesine dair icra dairesi müzekkeresini alan banka şubesi, genellikle bu durumu telefonla müşterisine bildirir.

Müşteri de, avukatına durumu ilettiğinde borçlu tarafça bir koşuşturmadır başlar. Teminat mektubunu veren banka şubesi, 3 gün içerisinde teminatı nakit olarak icra kasasına yatırıp teminat mektubunu almakla yükümlüdür. Eğer borçlu taraf, teminat mektubu paraya çevrilmiş olsa dahi, Yargıtay'dan icrayı geri bırakma kararı alıp dosyaya ibraz edebilir ise, teminatın alacaklı tarafa ödenmesini durdurabilir. Aksi taktirde kendisine ek mehil verilemez ve teminat tutarı alacaklıya ödenir. Süreç her ne kadar karmaşık gibi görünse de, birkaç kez uygulanmasına müteakip oldukça kolay olduğu görülecektir. Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, gerek müvekkili hak kaybına uğratmamak, gerekse müvekkile mahcup olmamak açısından, süreci dikkatlice takip etmek ve sürelere dikkat etmek yeterli olacaktır.

Hükmün Yargıtay'ca onanması halinde, alacaklı taraf, onama kararını ibraz ederek dosyadaki teminatın kendisine ödenmesini , teminat mektubu ise, mektubun paraya çevrilmesini talep edebilir. Yukarıdaki açıklamalar, para alacakları hakkındaki ilamların icrasına ilişkindir. Taşınır teslimine ilişkin bir ilamın icraya konulması üzerine, borçlu, ilam konusu taşınır malı depo ederek, icra dairesinden süre ve Yargıtay'dan tehiri icra kararı almış ise, hükmün onanması üzerine, icra müdürü, taşınır malı alacaklıya teslim eder. Hükmün bozulması halinde ise durum, bozma ilamının niteliğine göre değişmektedir.

Teminat olarak hükmolunan parayı depo etmiş olan borçlu, bozma kararı nedeniyle teminat gösterdiği paranın kendisine geri verilmesine (mahkemece) karar verilmesi üzerine, bu paranın teminat olarak gösterildiği tarih ile geri verildiği tarih arasındaki dönem için, alacaklıdan faiz isteyebilir ve bunun için alacaklıya karşı alacak davası açabilir. Alacaklı Yargıtay'ın bozma kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurmuş olsa bile, bozmanın niteliği (mahiyeti) gerektiriyorsa (yani, bozma kararına uyulması halinde davanın reddine karar verilecek ise), hükmü vermiş olan mahkeme, borçlunun başvurusu üzerine, teminatın borçluya geri verilmesine karar vermekle yükümlüdür.

Çünkü, teminat, temyiz safhası için gösterilmiş olup, karar düzeltme safhası ile ilgili değildir. Alacaklının karar düzeltme talebi üzerine hüküm onanırsa, alacaklı, bozma ile durmuş olan ilamlı icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararını doğru bulmasa (yani, bozma kararının bu şekilde kesinleşmesi halinde direnme kararı vermeyi düşünse) bile, bozmanın niteliği gerektiriyorsa, borçlunun başvurusu üzerine (hemen) teminatın borçluya geri verilmesine karar vermekle yükümlüdür. Çünkü, 36. madde hükmünde, bu konuda mahkemeye bir takdir yetkisi tanınmış değildir. Bozma kesin nitelikte bir bozma ise, yani bozma kararına uyulması halinde davanın reddine karar verilecek ise, hükmü vermiş olan mahkeme, borçlunun başvurusu üzerine, teminatın borçluya geri verilmesine karar vermekle yükümlüdür. Mahkemenin vereceği direnme karan yeni bir hükümdür ve borçlu, direnme kararını temyiz ederse, yeniden teminat göstermek suretiyle icranın geri bırakılmasını isteyebilir.

Yargıtay, temyiz talebi üzerine onamış olduğu hükmü, karar düzeltme talebi üzerine kesin biçimde bozarsa, hükmü vermiş olan mahkeme, bozma kesin nitelikte olduğundan, borçlunun talebi üzerine, yatırmış olduğu teminatın borçluya geri verilmesine karar vermekle yükümlüdür Bu arada, temyiz talebi üzerine hükmün onanmış olması nedeniyle, borçlunun yatırmış olduğu teminat alacaklıya ödenmiş olsa bile, karar düzeltme talebi üzerine hükmün bozulması halinde, hükmü vermiş olan mahkeme, teminatın alacaklıdan alınarak borçluya geri verilmesine karar verir.

Yargıtay'ın bozma kararı üzerine teminatın borçluya geri verilmesine ilişkin yukardaki açıklamalar, borçlunun göstermiş olduğu teminatın para, taşınır rehni, hisse senedi veya tahvil, taşınmaz rehni veya muteber bir banka kefaleti olması hali içindir. Buna karşılık, borçlunun hükmolunan para veya eşyayı karşılayacak malının haczedilmiş olması nedeniyle, icranın geri bırakılması için borçludan ayrıca teminat alınmamış ise, Yargıtay'ın hükmü bozması üzerine, borçlunun malları üzerindeki haciz kalkmaz ve hükmü vermiş olan mahkeme, borçlunun mallan üzerindeki haczin kaldırılmasına karar veremez. Çünkü, bu halde, 36. Madde değil, 40. Madde hükmü uygulanır.

Buna göre ise, hükmün bozulması ile icra işlemleri olduğu yerde durur; haczin kaldırılabilmesi için, mahkemenin bozmaya uyarak davanın tamamen veya kısmen reddine karar vermiş olması ve bu ret kararının kesinleşmiş olması gerekir.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)