..::Forum Adalet::..

İCRA VE İFLAS HUKUKU => Genel İcra Hukuku => Konuyu başlatan: WatchAndLearn - 05 Temmuz 2018, 17:38:50

Başlık: Mirasın reddine dair mahkeme kararının icra takibine etkisi
Gönderen: WatchAndLearn - 05 Temmuz 2018, 17:38:50
1.) mirasın reddine dair mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden ÖNCEKİ bir tarihte alındığı hallerde ; mirasın reddi sebebiyle borçtan sorumlu olunmadığına dair iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği
2.) mirasın reddine dair mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden SONRAKİ bir tarihte alındığı hallerde ise ; borçluların talebinin borca itiraz olarak nitelendirilmesi yerinde olmayıp, murisin borcundan sorumlu olmadıklarından icra müdürlüğünün ret kararının iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği,
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/28392
K. 2018/2090
T. 28.2.2018
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-)Borçlu ...'in temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA),
2-)Borçlular ..., ..., ..., ... 'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlu mirasçılar hakkında genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, şikayetçi borçluların takibin kesinleşmesinden sonra icra müdürlüğüne mirasın reddine dair mahkeme ilamını ibraz ederek, takibin iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettikleri, icra müdürlüğü tarafından verilen ret kararı üzerine icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, bu taleplerin borca itiraz niteliğinde olduğu ve mirasın reddi kararının kesinleşmesinden itibaren yedi günlük itiraz süresi içerisinde ileri sürülmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir.
Şikayet edenlerin murisi ... olup, takip, şikayetçi borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Şikayetçi borçlular, mirası reddettiklerinden, murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek icra müdürlüğünün ret kararının iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını istemişlerdir.
Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu'nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 E. - 2014/929 K. sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi sebebiyle borçtan sorumlu olunmadığına dair iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine dair mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır.
Somut olayda, muris ...'in takipten önce 13.01.2010 tarihinde vefat ettiği, takibin mirasçılar hakkında 12.01.2012 tarihinde başlatıldığı, şikayetçi borçlulara ödeme emrinin 19.06.2012, 06.03.2012 ve 22.03.2012 tarihlerinde tebliğ edildiği, mirasın reddine dair davanın, takibin kesinleşmesinden sonra 28.06.2012 tarihinde açıldığı, ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 31.05.2013 tarih ve 2012/283 E. - 2013/253 K. sayılı ilamı ile mirası reddetmiş sayılmalarına karar verildiği, kararın 04.07.2013 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.
Bu durumda, mirasın reddine dair ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alındığı anlaşılmakla, borçluların talebinin borca itiraz olarak nitelendirilmesi yerinde olmayıp, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarda (2) numaralı bentte yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.