İhalenin ve İhalenin Bozulmasının Hukuki Sonuçları

Başlatan Özgür KOCA, 26 Şubat 2016, 21:51:50

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
İHALENİN VE İHALENİN BOZULMASININ SONUÇLARI
(İİK. mad. 134/I, IV, C:1, V, VIII; 135)

İhalenin hukuki sonuçları İİK. mad. 134/I, III, VI ve İİY. mad. 135/I'de düzenlenmiştir.

§ A- İHALENİN SONUÇLARI:
I- Alıcı «ihale» ile, arttırmada pey sürdüğü taşınmazın mülkiyetini kazanır (mad. 134/I).
İhale ile taşınmazın mülkiyetinin alıcıya geçmesi hem İcra ve İflas Kanunu (mad. 134/I) ve hem de Medeni Kanun (mad. 705); Tapu Sicil Tüz. (mad. 19/5) hükümleri gereğidir.[1] Alıcı, sadece taşınmazın satış memuru tarafından kendisine «ihale edilmesi ile» -ayrıca, tapuya tescil işlemine gerek kalmıksızın[2] taşınmazın mülkiyetini kazanır (BK. mad, 231/II). Mülkiyeti «tescilden önce» kazanmış olan alıcının, satın aldığı taşınmazın adına tescilini isteme hakkı da, her hangi bir süreye bağlı değildir.[3]

İhalenin yapılmasından sonra alacaklının -borçlu ile anlaşarak- satıştan vazgeçmesi[4] ya da alıcının satılanı almaktan vazgeçmesi[5] veya borcun ödenmesi[6], mülkiyetin alıcıya geçmesini önlemez (ve ihalenin feshini gerektirmez).

Aynı şekilde; borçlunun açtığı olumsuz tesbit davasını kazanmış olması[7] veya alacaklının itirazın kaldırılması isteminden feragat etmiş olması[8] kesinleşen ihaleye (ve ihalede taşınmazı/taşınırı satın alan alıcının durumuna) etkili olmaz...

Bu vesile ile, uygulamada önem taşıyan şu hususa da değinelim: Bir işyerini -örneğin; bir fabrikayı- ihalede satın alan alıcı, «işyerini -bütün hak ve vecibeleri ile- devralan işveren» sayılarak, eski işveren döneminde gerçekleşen «ücret», «toplu sözleşme farkı», «ihbar ve kıdem tazminatı» vs.den sorumlu olur mu? Bu konuda, «açık arttırmada, satışa konu bir fabrikayı, işletmeyi düşünmeden satın alan, hiç işletmeden tekrar satışa çıkaran (veya işletmeye açmadan elinde tutan) alıcının İş Kanunu (mad. 14/4-III) anlamında işyerini devralan işveren konumunda düşünülemeyeceği» kabul edilmektedir.[9] [10]

Mülkiyetin alıcıya geçmesi için tapu siciline tescil gerekli değilse de, taşınmaz -İİK. mad. 135/I gereğince- tapu siciline alıcı adına tescil edilmedikçe, alıcı o taşınmaz üzerinde «mülkiyeti başkalarına geçirici (temliki) işlemlerde (tasarruflarda)» bulunamaz (MK. mad. 705/II)[11] Başka bir deyişle, ihale ile «temlik (devir) işlemleri yetkisi» hariç, mülkiyet alıcıya geçer. Yani alıcı, ihaleden sonra ve fakat tescilden önce, taşınmaz üzerinde «mülkiyeti başkalarına geçirici nitelikte bulunmayan» işlemlerde bulunabilir.[12] Örneğin, o taşınmazı kiraya verebilir, satış vaadinde bulunabilir.

Mülkiyet «ihale» ile alıcıya geçtiğinden, ihale tarihinden sonraki yarar (nef'i) ve zarar (hasar) da alıcıya ait olur.[13] [14] Bu nedenle, taşınmazı ihalede satın almış olan alıcı, taşınmazı işgal eden üçüncü kişiden «ihalenin kesinleşmesi» tarihinden değil «ihale tarihinden itibaren» ecrimisil istemeye hak kazanır.[15] Aynı şekilde, taşınmazın kiralarını kiracıdan peşin olarak almış bulunan eski malik, alıcıya karşı, «ihale tarihinden itibaren» işleyecek döneme ait olan kiralardan sorumlu olur.[16]

Ayrıca belirtelim ki; ihale edilen taşınmazda kiracı varsa, ihale tarihinden sonra, ihale kesinleşinceye kadar, kiracının kira paralarını icra dairesine ödenmesi (İİK. mad. 92/II), ihale kesinleşince icra dairesinin, bu paraları alıcıya vermesi gerekir.

Alıcının, ihale ile taşınmazın mülkiyetini kazanması, ihale bedelini «hemen» ya da «İİK. mad. 130'a göre verilen süre içinde» ödenmesi koşuluna bağlı'dır (İİK. mad. 134/IV). Eğer, ihale bedeli «hemen» ya da «verilen süre içinde» ödenmezse, ihale icra memuru tarafından bozulur (İİK. mad. 133). İhalenin bu şekilde bozulması halinde, alıcının ihaleyle kazandığı mülkiyet hakkı da son bulur. Taşınmazın mülkiyeti tekrar, alıcıdan (ihale edilenden), ihaleden önceki durumuyla borçluya geçer. Yani, ihale ile gerçekleşmiş olan mülkiyet hakkını kazanma durumu, geçmişe etkili (makabline şamil) olarak ortadan kalkar. Aynı şekilde ihalenin icra mahkemesi tarafından şikayet üzerine (İİK. mad. 134'e göre) bozulması halinde de, taşınmazın mülkiyeti tekrar alıcıdan (ihale edilenden), ihaleden önceki durumu ile borçluya geçer.[17] [18] Bu sonucun doğabilmesi için, «ihalenin bozulması kararı»nın kesinleşmesi gerekir.

Birden fazla kişi birlikte (müştereken) ihaleye girmiş ve taşınmaz bu kişilere ihale edilmişse, bunlar taşınmaza «müştereken» mi «iştirak halinde» mi malik olurlar? Bir görüşe göre[19] birlikte arttırmaya girmiş olan alıcıların mülkiyeti kazanması «iştirak halinde» olur. Meğer ki, bu kişiler belirli paylar üzerinden arttırmaya girmiş olsunlar ve bu husus tutanakla belgelendirilmiş olsun. Böyle bir durumda adlarına tescil, katılma paylarına göre yapılır. Katıldığımız diğer bir görüşe göre[20] ise, iştirak halinde mülkiyet yasadan ya da sözleşmeden doğar (MK. mad. 701). Cebri icra yoluyla yapılan arttırmaya katılarak, birlikte bir taşınmazı alan kimseler, aksi aralarında kararlaştırılmamışsa, o taşınmaza «müştereken» -ve eşit paylar halinde- malik olurlar (MK. mad. 688).

II-İhalenin sonuçlarından diğeri, alıcının "ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya 130. maddeye göre  -on günü geçmemek üzere- verilen süre içinde nakden ödemek zorunda olması"dır (İİK. mad. 134/IV, c:1).

III- İHALENİN HUKUKİ NİTELİĞİ: Yukarıda belirtilen sonuçları doğuran ihalenin (açık arttırmanın) «hususi hukuk (borçlar hukuku) sahasına giren bir satım sözleşmesi» olmayıp bir «kamu hukuku işlemi (tasarrufu)» olduğu bugün gerek doktrinde[21] ve gerekse uygulamada[22] kabul edilmektedir.

İhalenin bir «kamu hukuku işlemi» (kamusal işlem) olması nedeniyle, ancak «satım sözleşmeleri»nde kullanılabilen şuf'a (önalım) hakkı (MK. 732) ihalelerde kullanılamaz.[23] [24] 4721 sayılı yeni Medeni Kanunumuzda «cebri artırmayla satışlarda önalım hakkının kullanılmayacağı» konusunda MK. mad. 733/I'e açık hüküm konulmuştur.


§ B- İHALENİN KESİNLEŞMESİNİN SONUÇLARI:

İhale, -yedi gün içinde- şikayet yolu ile «ihalenin bozulması isteminde bulunulmaması ile» ya da «yapılan şikayetin reddine ilişkin kararın kesinleşmesi ile», kesinleşir.

İhalenin kesinleşmesi ile
a-
İhale bedeli, alacaklıya ödenir (İİK. mad. 134/V)[25] [26]
Açılan ihalenin feshi davası nedeniyle, ihalenin kesinleşmesinin gecikmesinden dolayı alacağını geç alan alacaklılar (ortaklığın giderilmesine ilişkin satışlarda; paydaşlar) ya da satın aldığı taşınmaz kendisine geç teslim edilen alıcılar, ihalenin feshi davası açan kişi(ler) aleyhine «kötüniyetle, ihalenin kesinleşmesini geciktirmek amacı ile ihalenin feshini talep ettiklerini» ileri sürerek -BK. mad. 41'e göre- tazminat davası açabilirler mi? Yüksek mahkeme[27] özellikle yeni tarihli kararlarında- bu konuya olumlu yaklaşımda bulunmuştur...

b- Satılan taşınmazın -üzerindeki (tapu kaydındaki) her türlü haciz, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir gibi her türlü kayıtlardan arınmış (âri) olarak-[28] alıcı adına tescili için tapuya yazı yazılır (İİK. mad. 134/VIII; 135/I).[29]
«İntifa hakkı ile yükümlü olarak» satılmış olan taşınmazın alıcı adına tapuya tescilinin de bu şekilde yapılması gerekir.[30]

c- Borçlu yatırılan ihale bedeli oranında, borcundan kurtulur (İİK. mad. 12).

d- Taşınmaz borçlu ya da başkaları tarafından işgal edilmekte ise, icra memuru tarafından boşaltılarak alıcıya teslim edilir (İİK. mad. 135/II).[31]Doktrinde[32] ve uygulamada satılan taşınır[33] ve taşınmazların[34] «ancak ihale kesinleştikten sonra» alıcıya teslimi gerektiği görüşü benimsenmektedir. Kanımızca; satılan taşınırların «ihale kesinleşmeden» alıcısına teslim edilmemesi doğru ise de satılan taşınmazların «ihale kesinleşmeden» alıcısına teslim edilmemesi hatalıdır. Bu sakınca özellikle satılan taşınmazın bir fabrika olması halinde ortaya çıkmakta, alıcısının «ihalenin bozulması» davası sonuçlanmadan fabrikanın teslim edilmemesi haklı olarak onun sızlanmasına neden olmaktadır. İhaleyle mülkiyeti (ve satılanın nef'i ve hasarını) kazanmış olan alıcı, çok kez fabrikayı çalıştıramama durumu yanında, fabrikanın bir yangın tehlikesi karşısında gerekli önlemleri alamamaktan dolayı yok olmasına da seyirci kalmaktadır. Satılan taşınmazın alıcısına teslimi için, «ihalenin kesinleşmesi gerektiği» öngörülmemiştir. Sadece, «satılan taşınmazın alıcı adına tapuya tescil edilebilmesi için, ihalenin kesinleşmesi gerekmektedir (İİK. mad. 134/VIII; 135/I). Satılan taşınırın -ihale kesinleşmeden- alıcısına tesliminden doğacak sakıncalar, satılan taşınmazların -ihale kesinleşmeden- alıcısına tesliminde sözkonusu olmaz. Örneğin, satın aldığı taşınmazı «teslim» almış olan alıcı bunu -henüz tapuda tescil işlemi yapılmadığı için- başkalarına satamaz... Bu nedenle, kanımızca, satılan taşınmazların -ihale kesinleşmemiş olsa dahi- istemde bulunmaları halinde, alıcılarına teslim edilmesi daha isabetli olacaktır.[35] [36]

Ayrıca belirtelim ki; 4949 sayılı Kanunla -17.7.2003 tarihinde- İcra ve İflas Kanununda değişiklik yapılırken İİK. mad. 118/I'e «satılan mal ihale kesinleşmeden teslim olunmaz» şeklinde «satılan (taşınır) malın teslimi, ihalenin kesinleşmesi koşuluna bağlanarak, ihale edilen malın alıcıya ne zaman teslim edileceği konusunda uygulamaya açıklık getirilmiştir...» gerekçesiyle özel bir hüküm konulurken, satılan taşınmazların ne zaman teslimi gerektiği konusu da komisyonda tartışılmış ve bu konuda kanuna açık bir hüküm konulmak yerine -takdir icra dairesine bırakılarak- İİK. mad. 134/I'e «ihale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılır» şeklinde bir hüküm konulmuştur...

§ C- İHALENİN FESHİ İSTEMİNİN SONUÇLARI:

İİK. mad. 134 uyarınca «ilgili»lerin icra mahkemesinde (ortaklığın giderilmesi satışlarında; sulh hukuk mahkemesinde) ihalenin feshi isteminde bulunmaları halinde (sonucunda);

a- İhale bedeli alacaklılara ödenmez (İİK. mad. 134/V)[37]
b- Satılan taşınmazın alıcı adına tescili için tapuya yazı gönderilmez (İİK. mad. 134/VIII, 135/I)[38]
c- Satılan -kanımıza göre; sadece- taşınır alıcıya teslim edilmez (İİK. mad. 118/I, c: 3)[39]


§.D- İHALENİN BOZULMASININ SONUÇLARI:

a- İhalenin bozulması, geriye etkili (makabline şamil) olarak, ihalenin meydana getirdiği sonuçları hükümsüz bırakır.[40] Bu suretle, alıcının ihale ile kazandığı mülkiyet hakkı son bulur.

İhalenin bozulması kararı, niteliği gereği bölünmez. Yani, herhangi bir ilgilinin istemi üzerine, ihale bozulunca, bozma kararı, şikayette bulunmamış[41] ya da ihalenin feshi istemi reddedilmiş[42] olanlar hakkında da hüküm ifade eder.

aa- Eğer bozulan ihale bir taşınmaz'a ilişkinse ve satılan taşınmaz tapuda alıcı adına tescil yapılmışsa, ihalenin bozulması üzerine bu tescil iptal edilir ve taşınmaz tekrar borçlunun adına (mülkiyetine) geçirilir.[43] Ancak, ihalenin bozulması, daha önce, iyiniyetli üçüncü kişilerin o taşınmaz üzerinde kazandığı haklara etkili olmaz (MK. mad. 931)[44]

Eğer, taşınmazı alıcıdan devralan üçüncü kişi iyiniyetli değilse borçlu -ortaklığın giderilmesi satışlarında; hissedar(lar)- icra mahkemesinden (sulh hukuk mahkemesinden) ihalenin feshini isterken, ayrıca genel mahkemelerde «tapu iptal davası» açabilirler. Bu durumda, tapu iptal davasına bakan mahkeme, icra mahkemesinde ihalenin feshi isteminin sonucunu bekletici sorun yapıp, kendi davasını onun sonucuna göre sonuçlandırması gerekir.[45] Ayrıca belirtelim ki; ihale kesinleşip satılan taşınmaz alıcı adına tescil edildikten sonra icra mahkemesince -İİK. mad. 134/IV uyarınca ihaleden itibaren bir yıl içinde ileri sürülen ihalenin feshi istemi üzerine- ihalenin feshine karar verilirse, icra (satış) memurluğunca tapu idaresine «tapu işleminin iptali» doğrultusunda yazı yazılamaz. Daha önce gerçekleştirilen tescil işlemi ancak, -ihalenin feshine ilişkin karar almış olan ilgili tarafından- açılacak «tapu iptali ve tescil davası» sonucunda alınacak ilam ile ortadan kaldırılabilir...[46]

Satın alınan taşınmazın -ihalenin kesinleşmesi sonucunda- alıcı adına tescilinden sonra, taşınmaz başkasına alıcı tarafından devredilmiş olursa, ihalenin feshi istemini haklı bulan icra mahkemesi (ortaklığın giderilmesi satışlarında; sulh hukuk mahkemesi) sadece «ihalenin feshine» karar vermekle yetinir, ayrıca, taşınmazı devralmış olan kişi adına olan «tapunun da iptaline» karar veremez.[47] [48]

İhaleden sonra, taşınmaz alıcıya teslim edilmiş ise, alıcı taşınmazdan iyiniyetle yararlandığı şeyleri -ihalenin bozulması üzerine- geri vermekle yükümlü olmadığı gibi, hasardan (zarardan) da sorumlu tutulamaz (MK. mad. 993)

Buna karşılık, taşınmaza yaptığı «faydalı ve zorunlu giderlerin» kendisine ödenmesini isteyebilir ve bunlar ödeninceye kadar, taşınmaz üzerinde «hapis hakkı»na sahip olur (MK. mad. 994). Ancak, bütün bu istemlerin incelenme yeri, icra mahkemesi değil, mahkemelerdir.[49] [50]
İhalenin bozulmasına karar verilen durumlarda, alıcı taşınmazdan yararlanmışsa, bu yararlanma nedeniyle kural olarak, kendisinden ecrimisil istenemez. Çünkü, ihalenin bozulması kararı geriye etkili olmakla beraber, alıcı iyiniyetli zilyet sayılır.[51]

İİK. mad. 134/IV'deki bir yıllık şikayet süresi içinde -taşınmaz alıcı adına tapuya tescil edildikten sonra- ihalenin bozulması için başvuruda bulunulduğunda, icra mahkemesi, alıcının tapu kaydına dayanarak, taşınmazı başka bir kişiye satmaması için ihtiyati tedbir kararı verebilir (HUMK. mad. 101). Ancak, adına tapuda tescil yapılmış olan alıcı, ihalenin bozulması davası açılmadan -ve ihtiyati tedbir istenmeden- önce, satın aldığı taşınmazı başka bir kişiye devretmişse, bu kişinin iyiniyetli olması halinde, ona yapılan devir -MK. mad. 1023 uyarınca- geçerli olur ve ihalenin bozulmasından etkilenmez. İhalenin yasaya aykırı olarak yapıldığı bu şekilde icra mahkemesinin «ihalenin bozulması kararı» ile ortaya çıkınca, mülkiyetin iyiniyetli üçüncü kişilerden alıcıya ve ondan da tekrar borçluya geçirilmesi mümkün olmadığından, bundan zarar görenler, ihalede kusuru bulunanlardan «tazminat» isteyebilirler. İhalenin bozulmasını isteyen «ihaledeki yolsuzluğu bilerek taşınmazı alıcıdan devraldığını» ileri sürüyorsa, yetkili mahkeme de ona karşı «tapu kaydının iptali» davası açması gerekir.[52]

bb- Eğer bozulan ihale taşınır mallar'a ilişkinse; kararın kesinleşmesi halinde taşınır malın mülkiyeti borçluya döndüğünden, icra memuru kötüniyetli olan alıcıya teslim edilmiş olan taşınırı, ondan zorla geri alır ve borçluya teslim eder.[53]

b- İhalenin bozulması kararı kesinleştikten sonra alıcının ödediği «para» nemasıyla birlikte alıcıya geri verilmesi gerekir (İİK. mad. 134/IV, c: 3). Bu «para»nın icra veznesinde kaldığı süre içinde -uğradığı ve kendisine ödenen nem'a ile karşılanmayan zararlarından dolayı- ihalenin bozulmasına kusuruyla neden olanlara karşı[54] [55] -eğer bu kusurlu kişi icra memuru ise, Adalet Bakanlığı'na (İİK. mad. 5) karşı, alıcı tarafından tazminat davası (BK. mad. 41) açılabilir.[56]

Yine alıcı, ödemek zorunda kaldığı «tellaliye ücreti»[57]ni ve «ihale damga pulu bedeli»[58]ni -ihalenin bozulmasında kusuru olmaması halinde örneğin ihaleye kendisi fesat karıştırarak, ihalenin feshine sebep olmamışsa[59] -geri isteyebilir... Ancak hemen belirtelim ki; yüksek mahkeme yeni kararlarında «gerek tellaliye bedelinin[60] ve gerekse ihale damga pulu bedelinin[61] ihalenin kesinleşmesinden sonra ödeneceğini» belirttiğinden, artık bunların iadesi sorunu gündeme gelmeyecektir. İhalenin feshinin, ihaleyi izleyen yedi gün içinde değil de, ihaleden itibaren bir yıl içinde -İİK. mad. 134/IV gereğince- istenmiş olması ve bu istemin kabul edilerek -tellaliye bedeli ile ihale damga pulu bedelinin ödenmesinden çok sonra- ihalenin feshedilmesi halinde böyle bir sorunla karşılaşmak mümkün olabilecektir... Aynı gerekçe ile, alıcı daha önce ödediği katma değer vergisi ile tapu alım harcını da, ihalenin feshedilmesinden sonra geri alabilecektir.

c- İhalenin -İİK. mad. 134/V gereğince- bozulması kararının kesinleşmesi üzerine, daha önce alacaklıya para ödenmişse, bu paranın -İİK. mad. 40 hükmü örneksemeyle (kıyasen) uygulanarak- kendisinden geri alınması gerekir.[62] [63] Her ne kadar; «ihale kesinleşmedikçe, ihale bedeli alacaklıya ödenmez» (İİK. mad. 134/V) ise de, yedi günlük şikayet süresi geçtiği için ihale kesinleşip ihale bedeli alacaklıya ödendikten sonra, İİK. mad. 134/VI'da öngörülen nedenlerle -ihaleden itibaren bir yıl içinde- ihalenin bozulması istenir ve icra mahkemesince «ihalenin bozulmasına» karar verilirse, daha önce alacaklıya ödenen ihale bedelinin kendisinden -az önce belirtilen şekilde- geri alınması gerekir.
İcra dairesi, ihale kesinleşmediği halde yanlışlıkla ihale bedelini alacaklıya ödemişse, bu hatalı işlemin şikayet yoluyla icra mahkemesince bozulması üzerine, ödenen paranın İİK. mad. 361 hükmü yine örneksemeyle uygulanarak, alacaklıdan, icra dairesince geri alınması gerekir.[64]


[1]      Bknz: 12. HD. 16.12.2005 T. 21619/25231; 6.2.1980 T. 9920/935 – 3. HD. 27.9.2005 T. 7582/911 – 12. HD. 21.3.1996 T. 3310/3884 – 12. HD. 30.4.1990 T. 9993/4774; 1. HD. 1.5.1987 T. 18/1762; 12. HD. 15.9.1986 T. 13436/8952 - 12. HD. 27.9.1984 T. 6851/9631 – 12. HD. 26.3.1981 T. 1409/2136
[2]      Bknz: 12. HD. 30.4.1990 T. 9993/4774; 1. HD. 5.3.1987 T. 18/1762; 12. HD. 9.1986 T. 13436/8952 - 12. HD. 15.9.1986 T. 13436/8952; 6. HD. 17.6.1974 T. 3004/2915; 3. HD. 2.6.1969 T. 3484/2739
[3]      Bknz: 12. HD. 16.12.2005 T. 21619/25231; 6.2.1980 T. 9920/935
[4]      Bknz: 12. HD. 14.11.2000 T. 15861/17342; 10.3.1979 T. 1360/2311 – 27.2.1989 T. 2137/2621; 26.12.1988 T. 13085/16034
[5]      Bknz: İİD. 30.4.1968 T. 4349/4489
[6]      Bknz: 12. HD. 11.7.1994 T. 8624/9585
[7]      Bknz: 12. HD. 27.3.1990 T. 10364/3421; 9.10.1989 T. 9172/11888
[8]      Bknz: 12. HD. 9.10.1980 T. 6810/7284
[9]      USTA, O. Kıdem Tazminatı, 1994, s: 241 – ABBASGİL, C. Kıdem Tazminatı ve Uygulaması, 1994, s: 76 – DÖNMEZ, K. Y. İş Hukukunda Tazminatlar, 1998, s: 326
[10]     Bknz: 9. HD. 1.10.1991 T. 9554/12803
[11]     Bknz: 12. HD. 30.4.1990 T. 9993/4774; 15.9.1986 T. 13436/8952 – 19.4.1971 T. 4313/4471 – 17.2.1969 T. 1775/1824; 16.4.1968 T. 3963/3987
[12]     Bknz: 12. HD. 15.9.1986 T. 13436/8952; 6.HD. 17.6.1974 T. 3004/2915; 3. HD. 3.2.1969 T. 3484/2739
[13]     Bknz: 3. HD. 27.9.2005 T. 7582/911 – 4. HD. 25.3.1980 T. 1383/3932; 4. HD. 2.10.1978 T. 11822/10831; 4. HD. 17.2.1975 T. 11038/1997
[14]     Karş: SUNTEKİN, F. Cebri İcra Yoluyla Gayrimenkul İktisap Eden Alıcının, İhale Kesinleşinceye Kadar Gayrimenkulle İlgili Masraflar ve Alacaklar Karşısındaki Durumu (ABD. 1980/6, s: 705)
[15]     Bknz: 3. HD. 27.9.2005 T. 7582/911; 28.9.1999 T. 9762/9915 – 12. HD. 21.3.1996 T. 3310/3884 – HGK. 22.3.1978 T. 6-3513/2531
[16]     Bknz: 11. HD. 12.5.1981 T. 2117/2366; 4. HD. 23.2.1973 T. 7042/1910
[17]     Bknz:  12. HD. 26.3.1981 T. 1409/2136
[18]     ARSLAN, R. İhale ve İhalenin Feshi, 1984, s: 202
[19]     OLGAÇ, S./KÖYMEN, H. İçtihatlarla İcra ve İflas Kanunu, 1965, s: 982
[20]     ANSAY, S.Ş. Hukuk, İcra İflas Usulleri, 1960, s: 158 – AKYAZAN, S. İhale ve İhalenin Feshi, 1959, s: 64
[21]     Von Tuhr, A. Marten, F. Funk (Naklen; OLGAÇ, S. Gayrimenkullerin Cebri Satışları «Ansay Armağanı, 1964, s: 300» – AKYAZAN, S. age. s: 74 – ÜSTÜNDAĞ, S. İcra Hukukunun Esasları, 2004, s: 243 vd. – ANSAY, S.Ş. age. s: 160 – ESMER, G. Mevzuatımızda Gayrimenkul Hükümleri, 1998, s: 342 – SEROZAN, R. Sözleşmeden Dönme, 1975, s: 100, dipn. 100 – TUNÇOMAĞ, K. Borçlar Hukuku Dersleri (Özel Borç İlişkileri), s: 171 – ARSLAN, R. age. s: 57 vd. – SANCAR, M. Cebri Arttırma Yoluyla Satımlarda Önalım Hakkına İlişkin Bir Yargıtay Kararı (Yarg. D. 1978/1-2, s: 73 vd.) – ERTURGUT, M. Menkullerin Paraya Çevrilmesi, 2000, s: 36 – BELGESAY, M. R. İcra ve İflas Kanunun Şerhi, 1948, C: 1, 4. Baskı, s: 270 – BİLGE, N. Borçlar Hukuku Özel Borç Münasebetleri, s: 115 – FEYZİOĞLU, F. N. Borçlar Hukuku Hususi Kısım, 1980, s: 125 – ZEVKLİLER, A. Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, 1998, s: 83 – HATEMİ/SEROZAN/ARPACI Borçlar Hukuku Özel Bölüm, s: 130 – TANDOĞAN, H. Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C: I/1, 6. Baskı, s: 93, 321 – UMAR, B. İcra ve İflas Hukukunun Tarihi Gelişmesi ve Genel Teorisi, 1973, s: 203
[22]     Bknz: İçt. Bir. K. 26.6.1953 T. 14/6; 4. HD. 25.3.1980 T. 1383/3932
[23]     SANCAR, M. Cebri Arttırma Yoluyla Satımlarda Önalım Hakkına İlişkin Bir Yargıtay Kararı (Yargıtay Dergisi, 1987/1, 2, s: 76 vd.)
[24]     Bknz: 6. HD. 2.6.1980 T. 3205/5679; İçt. Bir. K. 4.5.1940 T. 57/17
[25]     «İhale kararı kesinleşmeden, ihale bedeli alacaklılara verildiğinden, sonradan ihale feshedilince alıcının elinden hem gayrimenkul geri alınmakta hem de verdiği para kendisine geri ödenmemekte, alıcı bu parayı geri alabilmek için alacaklıları ayrı ayrı takip mecburiyetinde kalmakta, bu sebeple de icra satışlarına rağbet bir hayli az olmaktadır. Buna mani olmak için, ihale kesinleşmedikçe, ihale bedelinin alacaklılara verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.» (Bknz: 538 sayılı kanuna ait Millet Meclisi Ad. Kom. Gerekçesi)
[26]     Bknz: 12. HD. 30.10.1997 T. 9476/10500; 7.7.1985 T. 13337/7966
[27]     Bknz: HGK. 13.7.2005 T. 4-442/462; 4. HD. 4.6.2003 T. 1672/2394; 4. HD. 7.5.2002 T. 12821/5434; 4. HD. 19.11.2001 T. 6735/11325; HGK. 25.4.2001 T. 4-355/405; HGK. 7.2.2001 T. 4-1811/101 vb.
[28]     Bknz: 12. HD. 26.1.2004 T. 24232/1394; 21.2.1995 T. 1661/2380 – 11.7.1991 T. 2010/8757 – İstanbul 3. İcra Tetkik Mercii 13.8.2003 T. 1270/1100
[29]     Bknz: 12. HD. 1.7.2004 T. 13976/17415 – 11.3.2004 T. 27690/5481 – 27.12.1988 T. 3763/16145; 5.2.1987 T. 6455/1313 – 2.6.1983 T. 3036/4376
[30]     Bknz: 12. HD. 24.12.1996 T. 15809/16157
[31]     Bu konuda ayrıntılı bilgi için bknz: UYAR, T. İcra Hukukunda Tahliye, 2. Bası, 1987, s: 708 vd. – İhaleyle Satılan Taşınmazların Tahliyesi (İBD. 1986/10-11-12, s: 667 vd.)
[32]     ARSLAN, R. age. s: 203 – BERKİN, N. İcra Hukuku Rehberi, 1980, s: 339 vd. – POSTACIOĞLU, İ. İcra Hukukunun Esasları, 1982, s: 517, dipn. 88 – KURU, B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2004, s: 617
[33]     Bknz: 12. HD. 11.10.1984 T. 869/10301
[34]     Bknz: 12. HD. 4.5.1998 T. 4629/4919; 22.3.1955 T. 2167/2224
[35]     UYAR, T. İcra Hukukunda Tahliye, s: 708 vd. – UYAR, T. İhaleyle Satılan Taşınmazların Tahliyesi (İBD. 1986/10-11-12, s: 667)
[36]     Aynı görüşte: «Kanunun (m. 135) sisteminden, tescil için tapuya yazıldıktan (yani kesinleştikten) sonra gayrimenkulün alıcıya tescil edileceği anlaşılmaktadır. Fakat bu, gayrimenkulün devamlı (kesintisiz) işletilmesi ve idare edilmesi gereken hallerde (mesela gayrimenkulün üstünde bir fabrikanın bulunması halinde) alıcı için sakıncalı olabilir. Bu sakıncayı (ve bu arada gayrimenkulün bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmesini) önlemek için, ihale kesinleşinceye kadar gayrimenkulün icra dairesi tarafından idare edilmesi uygun olur (m. 131 ve m. 92/III kıyasen). İcra dairesinin bu idare tedbirlerinden biri olarak, gayrimenkulün bedelini ödemiş (veya teminat mektubu göstermiş) olan ve ihale ile gayrimenkulün mülkiyeti ve nef'i ve hasarı kendisine geçmiş olan alıcıya (gayrimenkulü idare ve işletme için) teslim etmesi mümkün olmalıdır.» (KURU, B. İcra ve İflas Hukuku, 1990, C: 2, s: 1343)
        «İhalenin kesinleşmesi satılan, gayrimenkulün alıcı adına tapuya tescili için gereklidir. Yoksa alıcıya teslimi için değil. İİK'nda satılan gayrimenkulün alıcıya ancak ihalenin kesinleşmesinden sonra teslim edilebileceği yönünde bir hüküm mevcut değildir. Sonra, ihale ile gayrimenkulün mülkiyeti, nef'i ve hasarı ihale alıcısına geçmiştir, bu durumda ihale alıcısı ihale bedelini de ödemiş ve böylece ihale ile yüklendiği borcu yerine getirmişse gayrimenkulün ihale kesinleşmeden ona teslimi hukuk kurallarına aykırı da değildir (Bu yönde; POSTACIOĞLU, İ. İcra Hukuku Esasları, s: 518, dipn. 88). Kaldı ki gayrimenkulün ancak tescil için tapuya yazıldıktan, yani ihale kesinleştikten sonra alıcıya teslim edilebileceği kabul edilse bile ihale kesinleşinceye kadar geçen dönem zarfında gayrimenkulün icra dairesi tarafından idare edilmesi lazımdır (İİK. m. 131 ve m. 92 f.3 kıyasen) ve bu idare çerçevesinde icra dairesinin talep halinde, gayrimenkulü ihale bedelini ödemiş ve gayrimenkulün mülkiyetini ihale nef'i ve hasarını iktisap etmiş olan ihale alıcısına, ihale kesinleşinceye kadar işletilmek üzere teslim etmesi mümkün ve hatta hakkaniyet gereğidir. Aksi taktirde, ihaleye bazen büyük meblağlar bağlamış ve bu çerçevede kendisine düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmiş hatta ihale sonucu gayrimenkulün mülkiyetini, bütün nef'i ve hasarı ile birlikte iktisap etmiş olan ihale alıcısının kendisine ait malın yabancısı ve seyircisi addedilmesi gibi, hukuken anlamsız ve dolayısıyla tecviz edilemeyecek bir sonuca ulaşılacak, ayrıca gayrimenkulün idare ve korunmasında bir aksaklık vuku bulduğunda ve bundan ihale alıcısı için (örneğin fabrikada değer kaybı şeklinde) bir zarar doğduğu taktirde, icra müdürü ve devlet İİK. m. 5 uyarınca bu zarardan sorumlu olabilecektir»(ÖZTEK, S. tarafından verilen 12.7.1994 tarihli mütalaa).
[37]     Bu husus yukarıda incelendi. Bknz: dipn. 25-26 civarı
[38]     Bu husus yukarıda incelendi. Bknz: dipn. 29 civarı
[39]     Bu husus yukarıda incelendi. Bknz: dipn. 31-36 civarı
[40]     ÜSTÜNDAĞ, S. age. s: 284 – ARSLAN, R. age. s: 202 – ARSLAN, R. İcra ve İflas Kanununa Göre Verilen İhalenin Feshi Kararının (Çözüm D. 1985/2, s: 79) – KURU, B. age.C: 2, s: 1509
[41]     KURU, B. age. C: 2, s: 1508
[42]     Bknz: 12. HD. 3.11.1952 T. 4144/4488
[43]     Bknz: 12. HD. 2.6.1983 T. 3036/4376
[44]     Bknz: 12. HD. 5.3.1979 T. 1471/1760 – 1. HD. 28.6.1988 T. 1308/7796 – 1. HD. 16.11.1989 T. 12343/13547
[45]     KURU, B. age. C: 2, s: 1499 – POSTACIOĞLU, İ. age. s: 520
[46]     Bknz: 12. HD. 17.9.1998 T. 7815/9125
[47]     Bknz: 4. HD. 12.5.1987 T. 3625/3754 – 12. HD. 5.3.1979 T. 1471/1760
[48]     KURU, B. age. C: 2, s: 1509
[49]     AKYAZAN, S. age. s: 85
[50]     Bknz: 4. HD. 11.2.1972 T. 4782/1053
[51]         POSTACIOĞLU, İ. age. s: 486 – BERKİN, N. age. s: 360
[52]         POSTACIOĞLU, İ. age. s: 479 – BERKİN, N. age. s: 354
[53]     Bknz: 12. HD. 7.7.1985 T. 13337/7966
[54]     ARSLAN, R. age. s: 205 – ARSLAN, R. agm. s: 80 – AKYAZAN, S. age. s: 98 – BERKİN, N. age. s: 360 – KURU, B. age. s: 511
[55]     Bknz: HGK. 4.11.1998 T. 4-762/786
[56]     Bknz: 4. HD. 24.1.2002 T. 9470/764
[57]     Bknz: Danıştay 9. D. 14.11.1973 T. 1679/2194
[58]     Bknz: Danıştay 11. D. 18.3.1971 T. 2312/603
[59]     Bknz: 12. HD. 18.4.2000 T. E: 5210, K: 6175
[60]     Bknz: 12. HD. 2.2.1998 T. E: 248, K: 525
[61]     Bknz: 12. HD. 18.4.2000 T. E: 5210, K: 6175; 28.4.1997 T. E: 4484, K: 4784
[62]         POSTACIOĞLU, İ. age. s: 529 – ARSLAN, R. age. s: 207
[63]     Karş: KURU, B. age.s: 1511 (Sayın KURU'ya göre, bu durumda paranın geri istenmesinin yasal dayanağı İİK. mad. 361'dir)
[64]         POSTACIOĞLU, İ. age. s: 529
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (4)