3. köprü güzergahından 'hazine' çıktı

Başlatan Özgür KOCA, 29 Mayıs 2014, 08:42:52

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
Kuzey Marmara Otoyolu ve bağlantılarındaki arkeolojik veriler dudak uçuklatıyor. Sadece 2 günlük yüzey araştırmasında inanılmaz buluntulara rastlandı; Lahit odası, paleolitik dönem kalıntılar, seramikler, sikkeler, Bizans'a ait bir karakol binası....


ÖMER ERBİL

3. köprü güzergahında 'ilk bakışta' görünen arkeolojik buluntular şaşırttı. Ancak uluslararası finans kurumlarından kredi bulmak amacıyla hazırlanan ÇED raporunda belirlenen kültür varlıklarından ne İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin ne de koruma kurullarının haberi var. Marmaray projesi sırasında Yenikapı'da müze tarafından yapılan arkeolojik kazılarda çok sayıda tarihi eser ortaya çıkmış ve proje 7 yıl uzamıştı. Bu projenin de uzamasından korkulduğu için müze devre dışı bırakıldı.

2 günde 26.5 kilometre yürüdüler ve...

3. köprü ve güzergahı ÇED raporundan muaf tutuldu. Ancak inşaatı yapan ICA Konsorsiyumu'nun uluslararası finans kurumlarından kredi bulabilmesi için göstermelik de olsa bir ÇED raporuna ihtiyacı var. Uluslararası danışmanlık ve mühendislik firması AECOM tarafından hazırlanan raporun 13'üncü bölümü Arkeoloji ve Kültürel Miras başlığını taşıyor.

Bu bölüm Regio Kültürel Miras ve Danışmanlık şirketi tarafından hazırlanmış. Arkeolog Gökhan Mustafaoğlu ve Uğur Dağ 2 gün boyunca yaklaşık 26.5 km yol yürüyerek yaptıkları gözlemlerde çarpıcı arkeolojik verilere rastladı. Güzergahın büyük bir kısmının ormanlık arazi, çalılık alan olmasından dolayı güzergahın tamamında yürüme şansları olmadı. Yürüdükleri alanlarla ilgili ise ön inceleme raporunun sonuç bölümünde ise şu öneride bulundu: ''Bölge Koruma Kurulları'nın işbirliği içinde inşaat alanlarının ormansızlaştırılmasından sonra yoğun bir saha incelemesi yapılmalı, bölgenin arkeolojik potansiyeli göz önüne alındığında, fiziksel müdahaleyi de kapsayan tüm faaliyetlerin deneyimli arkeologların gözetimi altında yerine getirilmesi zorunludur.''

Raporun sonuç bölümündeki öneriye rağmen Kuzey Marmara Otoyol güzergahındaki çalışmalarından İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin haberi bile yok. Müze yetkilileri kendilerine yapılan bir başvuru olmadığını belirtiyor. Oysa 2863 sayılı yasa gereği, inşaai faaliyet sırasında herhangi bir kültür varlığına rastlandığında inşaatın derhal durdurularak en yakın müzeye haber verilmesi zorunluluğu var. Ancak müteahhit firmalar proje uzar, başlarına iş açılır gerekçesiyle, kültür varlıklarını tahrip etme yoluna gidiyor. Bu nedenle de İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin yetkisini kullanarak yol çalışmalarını denetlemesi gerekir. Yol güzergahı İstanbul'da 4 ayrı koruma kurulunun yetki alanlarından geçiyor. Kurullarda bu çalışmalar için ''Müze denetiminde yapılmalı'' kararı alabilir.

1 No'lu Kurul'un 8 bölgede 8 eser olduğunu daha önce Radikal 25 Mart tarihinde duyurmuştu.

Çatalca ve Silivri: İnceğiz Mağaraları, Maltepe Antik Nekropolü ve Yerleşim Alanı (1. derece arkeolojik sit)

Silivri: Anastasius Surları (Arkeolojik sit alanı).

Gaziosmanpaşa ve Sultangazi: Kırkçeşme Su Galerisi Hattı.

Avcılar: Ispartakule Spradon Antik Kenti (1. ve 3. derece arkeolojik sit alanı).

Arnavutköy: Şamlar Köyü Dutlar Mevkii kayaya oyulmuş mezar yapısı.

Çatalca İğneağzı: Kartepe (Umurtepe) Mağara ve Antik Taş Ocağı (1. derece doğal ve 2. derece arkeolojik sit).

Arnavutköy: Sazlıbosna Filiboz Örenyeri (1. derece arkeolojik sit)

Silivri: Küçükkılıçlı Köyü Antik Yerleşim Alanı (1. derece arkeolojik sit).

'Yüzeyde' bulunanlar

''Kuzey Marmara Otoyolu güzergahının sınırlı kısımlarında saha yürüyüşü gerçekleştirilmiş. 200 metrelik bir aralık incelemeye tabi tutulmuştur. Saha yürüyüşü, altyapı inşaatı projelerinde kültürel miras konusunda kapsamlı bilgi ve deneyime sahip 2 kıdemli arkeolog tarafından yapılmıştır. Saha yürüyüşü sırasında bölgenin jeolojik ve arkeolojik özellikleri dikkate alınarak zemin üzerindeki görünür arkeolojik izler, seramik parçaları, mimari kalıntılar, mezarlar, mezar izleri, tümsekler ve höyükler gözlemlenmiş, kaydedilmiştir.''

''Köprü ayaklarının inşa edileceği alanlar aynı zamanda tarihi varlıklar açısından yüksek bir potansiyele sahiptir. Literatürde bu alanlarda çok sayıda tarihi yerleşim bölgesinini varlığından bahsedilmektedir, fakat bu yerleşim bölgeleri henüz keşfedilmemiştir. Anadolukavağı ve Poyrazköy arasındaki tepelerden birisi üzerinde bulunduğu varsayılan Zeus Ourios tapınağı da bunlar arasındadır. Literatürde aynı zamanda Kibele tapınağından da söz ediliyor. Yenikapı kazıları sırasında Kibele'ye adanan bir sunak keşfedilmiştir. Bu bilgiler ışığında tarihte kilit rol oynamış olan İstanbul'da tarihi veya mimari varlıklarla karşılaşılması kaçınılmazdır.''

''Proje güzergahı ve etki alanları üzerindeki çok sayıda mimari yapı ve arkeolojik taşınmaz varlıklar, toprak altında kalmış veya bitki örtüsüyle kaplanmış olabilir. Bundan dolayı proje güzergahının ormansızlaştırma aşamasından sonra proje bölgesinin ormanlık arazileri ve çalılık alanlar üzerinde deneyimli arkeolojik ekipler tarafından sistematik bir saha incelemesi yürütülmelidir. İncelemenin sonuçlarına bağlı olarak daha fazla araştırma veya arkeolojik varlıkların korunması için arkeolojik test çukurları veya kurtarma kazıları gerekli olabilir.''

''Garipçe inşaat şantiyesi ile Garipçe Köyü arasındaki yol kenarında bazı çömlek parçaları ve kiremitler gözlemlenmiştir. Köyün ve Boğaz'ın gözetlenmesinde kullanılan bir kule ya da karakol olabileceği düşünülmektedir. Yüzey buluntuları Bizans ve Osmanlı dönemine aittir.''

''Uskumru köy'ün yaklaşık 2.5 km batısında inşaat etki alanı üzerinde, Tabya Tepe ile Mandıra Tepe arasındaki bayırlarda muhtemelen mimari bir yapıya ait seramikler ve taş bloklar keşfedilmiştir. Bulunan seramikler arasında yeşil sırlı çömlekler olduğu gözlemlemiştir.''

"'İnşaat koridorunun 1 km batısında bulunan Zirve Tepe'nin tepe ucunda diktörtgen şeklinde bir binaya ait temel kalıntıları bulunmuştur. Temel doğal taştan bina edilmiş olup, dış cephesi horosan harcı ile kaplanmıştır.''

'Başakşehir'de büyük olasılıkla insan eliyle yapılmış olduğu düşünülen kubbeli bir tünel keşfedilmiştir. L şeklindeki kalıntılara bir merdiven vasıtasıyla inilmektedir. Yapının ebatları 0.65 x 10.30 metre olarak belirlenmiş olup çok büyük olasılıkla bir lahit odası olduğu düşünülmektedir.''

Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Şefyazman
ARKEOLOJİK SİTLER, KORUMA VE KULLANMA KOŞULLARI
Arkeolojik Sit: İnsanlığın varoluşundan günümüze kadar ulaşan eski uygarlıkların yer altında, yer üstünde ve su altındaki ürünlerini, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik ve kültürel özelliklerini yansıtan her türlü kültür varlığının yer aldığı yerleşmeler ve alanlardır.
1) I. Derece Arkeolojik Sit: Korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır.
Bu alanlarda, kesinlikle hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesine, imar planlarında aynen korunacak sit alanı olarak belirlenmesine, bilimsel amaçlı kazıların dışında hiçbir kazı yapılamayacağına, ancak;
a) Resmi ve özel kuruluşlarca zorunlu durumlarda yapılacak alt yapı uygulamaları için müze müdürlüğünün ve varsa kazı başkanının görüşüyle konunun koruma kurulunda değerlendirilmesine,
b) Yeni tarımsal alanların açılmamasına, yalnızca sınırlı mevsimlik tarımsal faaliyetlerin devam edebileceğine, koruma kurullarınca uygun görülmesi halinde seracılığa devam edilebileceğine,
c) Höyük ve Tümülüsler de toprağın sürülmesine dayanan tarımsal faaliyetlerin kesinlikle yasaklanmasına, ağaçlandırmaya gidilmemesine, yalnızca mevcut ağaçlardan ürün alınabileceğine,
d) Taş, toprak, kum vb. alınmamasına, kireç, taş, tuğla, mermer, kum, maden vb. ocakların açılmamasına, toprak, curuf, çöp, sanayi atığı ve benzeri malzeme dökülmemesine,
e) Bu alanlar içerisinde yer alan ören yerlerinde gezi yolu düzenlemesi, meydan tanzimi, açık otopark, WC, bilet gişesi, bekçi kulübesi gibi ünitelerin koruma kurulundan izin alınarak yapılabileceğine,
f) Bu alanlar içerisinde bulunan ve günümüzde halen kullanılan umuma açık mezarlıklarda sadece defin işlemlerinin yapılabileceğine,
g) Taşınmaz kültür varlıklarının mahiyetine tesir etmeyecek şekilde ilgili koruma kurulundan izin almak koşuluyla birleştirme (tevhit) ve ayırma (ifraz) yapılabileceğine,
2) II. Derece Arkeolojik Sit: Korunması gereken, ancak koruma ve kullanma koşulları koruma kurulları tarafından belirlenecek, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır. Bu alanlarda, yeni yapılaşmaya izin verilmemesine, ancak;
a) Günümüzde kullanılmakta olan tescilsiz yapıların basit onarımlarının yürürlükteki ilke kararı doğrultusunda yapılabileceğine,
b) I. derece arkeolojik sit koruma ve kullanma koşullarının a,b,c,ç,d,e,f, maddelerinin geçerli olduğuna,
3) III. Derece Arkeolojik Sit: Koruma - kullanma kararları doğrultusunda yeni düzenlemelere izin verilebilecek arkeolojik alanlardır.
Bu alanlarda,
a) Geçiş dönemi yapılanma koşullarının belirlenmesine, Geçiş dönemi yapılanma koşullarının belirlenmesinde;
- Öneri yapı yoğunluğunun, mevcut imar planı ile belirlenmiş yoğunluğu aşmamasına,
- Alana gelecek işlevlerin uyumuna,
- Gerekli alt yapı uygulamalarına,
- Öneri yapı gabarilerine,
- Yapı tekniğine ve malzemesine, Mevcut ve olası arkeolojik varlıkların korunması ve değerlendirilmesini sağlayacak bir biçimde çözümler getirilmesine,
b) Varsa onaylı çevre düzeni ve nazım plan kararları ile yerleşime açılmış kesimlerinde arkeolojik değerlerin korunmasını gözeterek, koruma amaçlı imar planlarının yapılmasına,
c) Bu ilke kararının alınmasından önce Koruma Amaçlı İmar Planı yapılmış yerlerde planın öngördüğü koşulların geçerli olduğuna.
d) Bu alanlarda, belediyesince veya valilikçe inşaat izni verilmeden önce, ilgili müze müdürlüğü uzmanları tarafından sondaj kazısı gerçekleştirilerek, sondaj sonuçlarının bu alanlarla ilgili, varsa kazı başkanının görüşleriyle birlikte müze müdürlüğünce koruma kuruluna iletilip kurul kararı alındıktan sonra uygulamaya geçilebileceğine,
e) III. Derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenen arkeolojik sit alanlarında koruma kurullarının, sondaj kazısı yapılacak alanlara ilişkin genel sondaj kararı alabileceğine,
f) Taşınmaz kültür varlıklarının mahiyetine tesir etmeyecek şekilde ilgili koruma kurulundan izin almak koşuluyla birleştirme (tevhit) ve ayırma (ifraz) yapılabileceğine,
g) Bu alanlarda, taş, toprak, kum vb. alınmasına, kireç, taş, tuğla, mermer, kum, maden vb. ocaklarının açılmamasına, toprak, curuf, çöp, sanayi atığı ve benzeri malzemenin dökülmemesine,
h) Ülke enerji üretimine getireceği katkı ve kamu yararı doğrultusunda bu alanlarda koruma kurulunca uygun görülmesi halinde rüzgar enerji santralları yapılabileceğine,
i) Sit alanlarındaki su ürünleri üretim ve yetiştirme tesislerine ilişkin yürürlüktesi ilke kararının geçerli olduğuna,
4) Kentsel Arkeolojik Sitler: (Not:05/11/1999 tarih ve 658 sayılı işbu ilke kararının 4.maddesi 15/04/2005 tarih ve 702 sayılı ilke kararı ile iptal edilmiştir)Arkeolojik sitlerle, 2863 sayılı Yasanın 6. Maddesinde tanımlanan korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarını içeren ve aynı yasa maddesi gereği korunması gerekli kentsel dokuların birlikte bulunduğunu alanlardır.
a) Bu alanlarda, arkeolojik değerlerin sağlıklı ve kapsamlı envanter çalışmasının yapılmasına, bu çalışma sonucunda hazırlanacak planlar onanmadan, parsel ölçeğinde uygulamaya geçilmemesine,
Planlama çalışmaları sırasında;
- Alana gelecek işlevlerin uyumuna,
- Günümüz koşullarının gerektirdiği altyapı hizmetlerinin proje aşamasından itibaren kültür katmanına zarar vermeyecek ve toprak kullanımını en alt düzeyde tutacak biçimde ele alınmasına,
- Öneri yapı gabarileri ile yapı tekniği ve malzemesinin geleneksel doku ile uyumuna özen gösterilmesine,
b) Bu alanlarda mevcut yıkıntı temeller üzerine, o temellerin ait olduğu eski yapı, korunması gerekli kültür varlığı niteliği taşıyorsa, ayrıca içinde bulunduğu sitin tarihsel kimliğinin yeniden canlandırılmasına önemli bir katkı yaratıyorsa yapıya ait eski bilgi, resim, gravür, fotoğraf, anı belgeleri vb. dokümanlarla restitüe edilebileceği ilgili koruma kurulunca kabul edildikten sonra restitüsyon projesi düzenlenerek ve kurulca onaylanarak, eski yapının yeniden ihya ediledilebileceğine,
c) Tek yapı ölçeğindeki korunması gerekli kültür varlığı niteliği taşıyan yapı ve yapı kalıntılarının rölöve ve restorasyon projelerinin koruma kurulunca onanması koşulu ile onarılıp kullanılabileceğine, yasa kapsamı dışında kalan taşınmazların ise yürürlükteki ilke kararında belirtilen esaslar kapsamında basit onarımlarının yapılabileceği.
TARİHİ SİTLER, KORUMA VE KULLANMA KOŞULLARI
Tarihi Sit: Milli tarihimiz ve askeri harp tarihi açısından önemli tarihi olayların cereyan ettiği ve doğal yapısıyla birlikte korunması gerekli alanlardır.
Koruma ve Kullanma Koşulları
a)*(Değişik: 19/01/2010 tarih ve 763 sayılı İ.K.)Uzun devreli gelişme planı ilgili koruma bölge kurulunca uygun görülünceye kadar zorunlu altyapı uygulamaları dışında, bitki örtüsünü, topografik yapıyı, siluet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik hiçbir inşai ve fiziki uygulamada bulunulamayacağına,
b) Bu alanları çevre düzeni planına kavuşturacak gerekli çalışmaların yapılarak hazırlanacak çevre düzeni planları için koruma kurallarının uygun görüşlerinin alınmasına,
c) Alanın tescil tarihi öncesi doğal dengeyi bozucu yapılmış her türlü uygulamanın zaman içinde ıslahı için kamu kuruluşlarınca gerekli çalışmanın yapılmasına,
d) Bu alanlar içinde yer alan orman alanlarında Orman Bakanlığınca gerekli çalışmaların yapılabileceğine,
e) Bu alanlar içinde yer alan anıt ve şehitliklerin düzenleme ve gerekli onarımları için projeleriyle birlikte koruma kurulundan izin alınmasına,
f) Önceden süregelen tarımsal faaliyet ile bağ ve bahçeciliğin devam ettirilebileceğine, bu amaç dışında kesinlikle kullanılamayacağına, karar verildi.
Milli tarihimiz ve askeri harp tarihi açısından önemli tarihi olayların cereyan ettiği ve doğal yapısıyla birlikte korunması gerekli alanlardır. Koruma ve Kullanma Koşulları Uzun devreli gelişme planı ilgili koruma bölge kurulunca uygun görülünceye kadar zorunlu altyapı uygulamaları dışında, bitki örtüsünü, topografik yapıyı, siluet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik hiçbir inşai ve fiziki uygulamada bulunulamayacağına, Bu alanları çevre düzeni planına kavuşturacak gerekli çalışmaların yapılarak hazırlanacak çevre düzeni planları için koruma kurallarının uygun görüşlerinin alınmasına, Alanın tescil tarihi öncesi doğal dengeyi bozucu yapılmış her türlü uygulamanın zaman içinde ıslahı için kamu kuruluşlarınca gerekli çalışmanın yapılmasına, Bu alanlar içinde yer alan orman alanlarında Orman Bakanlığınca gerekli çalışmaların yapılabileceğine, Bu alanlar içinde yer alan anıt ve şehitliklerin düzenleme ve gerekli onarımları için projeleriyle birlikte koruma kurulundan izin alınmasına, Önceden süregelen tarımsal faaliyet ile bağ ve bahçeciliğin devam ettirilebileceğine, bu amaç dışında kesinlikle kullanılamayacağına,

KENTSEL SİTLER, KORUMA VE KULLANMA KOŞULLARI
1- KENTSEL SİTİN TANIMLANMASI VE SINIRLARININ BELİRLENMESİ
Kentsel sitler, mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özelliği bulunan ve bir arada bulunmaları sebebiyle teker teker taşıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleşim dokuları, duvarlar) birlikte bulundukları alanlardır.
Kentsel sit alanın bulunduğu çevre içinde korunmasında, geliştirilmesinde etkinlik taşıyan ve kentle bütünleşmesine olanak sağlayacak kararlara konu alanlar ise etkileşim geçiş sahası olarak tanımlanır.
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya kalp durur, akıl unutur.
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne unutur.
Mevlana

avatar_Şefyazman
2- GEÇİŞ DÖNEMİ KORUMA ESASLARI VE KULLANMA ŞARTLARI TEMEL İLKELERİ
Kentsel sitin ilanından itibaren, üç ay içinde kentsel sit alanlarında koruma amaçlı imar planı elde edilinceye kadar izlenecek kuralları tanımlayan geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarının kentsel sitin niteliklerine bağlı olarak koruma bölge kurullarınca belirlenmesine,
Geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarının belirlenmesinde, sitin doku özelliklerine bağlı olarak yoğunluk, kütle, konum, yükseklik, mimari özellikler, yapı malzemesi, renk vb. koşulların tanımlanmasına,
Kentsel sitlerde geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları belirlenene kadar;
a) Yeni imar parseli oluşturmak üzere ifraz ve tevhid yapılamayacağına ancak sınır düzenlemeleri v.b. için gerekli ifraz ve tevhidin yapılabileceği,
b) Koruma amaçlı imar planında öngörülecek yoğunluk ve kentsel donanım kararları belli olmadığından korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı parseline ilave yeni yapı yapılamayacağı,
c) Koruma amaçlı imar planı kriterlerini etkileyebilecek nitelik ve yoğunlukta uygulamalara izin verilemeyeceği,
d) Bulunduğu sokakta ya da imar adasında korunması öngörülen kentsel silüeti olumsuz etkileyebilecek konum ve yükseklikte yeni yapı yapılamayacağı, hususlarının dikkate alınmasının zorunlu olduğuna,
Yukarıda belirtilen koşullar ile geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarına uygun yeni yapılanma talebinin koruma bölge kurulunca değerlendirilmesi için, başvuru dosyasında söz konusu parsel ve çevresindeki yapılar ile dokuya ilişkin bir avan projenin ve fotoğrafların yer aldığı bir etüdün bulunmasının gerektiğine,



3- KENTSEL SİT ALANLARINDA UYGULAMA
3.1- Geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları bulunmayan kentsel sit alanlarında;
a) Her ne surette olursa olsun yeni yapı veya imar uygulaması yapılamayacağına,
b) Tescilli kültür varlığı yapılar ile tescilsiz yapıların esaslı onarımlarının koruma bölge kurulu kararı doğrultusunda yapılabileceğine,
c) Tescilli kültür varlığı yapılar ile yürürlükteki yasal düzenlemelere göre ruhsatı bulunan tescilsiz taşınmazlardaki tadilat ve tamiratların ilgili Yönetmelikler kapsamında yapılabileceğine,
d) Zorunlu alt yapı uygulamalarının koruma bölge kurulu kararı doğrultusunda yapılabileceğine,
3.2- Geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları belirlenmiş kentsel sit alanlarında;
a) Yeni yapı veya imar uygulamaları ile zorunlu alt yapı uygulamalarının geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları doğrultusunda hazırlanmış projelerinin koruma bölge kurulunca uygun bulunması koşulu ile yapılabileceğine,
b) Tescilli kültür varlığı yapıların esaslı onarımlarının, projelerinin koruma bölge kurulunca uygun bulunması koşulu ile yapılabileceğine,
c) Tescilli kültür varlığı yapılar ile yürürlükteki yasal düzenlemelere göre ruhsatı bulunan tescilsiz taşınmazlardaki tadilat ve tamiratların ilgili Yönetmelikler kapsamında yapılabileceğine,
3.3- Koruma amaçlı imar planı onaylanmış kentsel sit alanlarında;
(Değişik:İ.K. 01.11.2007-736) a) Tescilli taşınmaz kültür varlığı parseline komşu olan veya aralarından yol geçse dahi bu parsellere cephe veren parsellerdeki her türlü inşai ve fiziki uygulama ile yeni yapılanma için koruma bölge kurulundan izin alınmasına,
b) Diğer parsellerdeki yeni yapı veya imar uygulamaları için koruma amaçlı imar planı ve planın tamamlayıcı eklerinde belirtilen koşullar doğrultusunda ilgili idarelerce izin verileceğine,
c) Tescilli kültür varlığı yapıların esaslı onarımlarının koruma amaçlı imar planı hükümleri doğrultusunda hazırlanan projelerinin koruma bölge kurulunca uygun bulunması koşulu ile yapılabileceğine,
d) Tescilli kültür varlığı yapılar ile yürürlükteki yasal düzenlemelere göre ruhsatı bulunan tescilsiz taşınmazlardaki tadilat ve tamiratların ilgili Yönetmelikler kapsamında yapılabileceğine,
DOĞAL SİT ALANLARI KORUMA VE KULLANMA KOŞULLARI
Doğal (Tabii) Sit: Jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup, ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan korunması gerekli alanlardır.
Bu alanlarda yapılacak tespit çalışmalarında, alanın özelliğine göre ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alınması esastır.
1- I. Derece Doğal (Tabii) Sit: Bilimsel muhafaza açısından evrensel değeri olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlardır.
Bu alanlarda, bitki örtüsü, topografya, silüet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik hiçbir eylemde bulunulamayacağına, ancak;
a) Kesin yapı yasağı olmakla birlikte, resmi ve özel kuruluşlarca zorunlu olan alanlarda, teknik altyapı hizmetleri (kanalizasyon, açık otopark, telesiyej, teleferik, içme suyu, enerji nakil hattı, telefon hattı, doğalgaz hattı, GSM baz istasyonu ve benzeri) uygulamalarının koruma bölge kurulunun uygun göreceği şekliyle yapılabileceğine;
(Değişik; 12/3/2008 Tarih 740 Sayılı İlke Kararı)Bu alanlarda, doğal kaynak suyu kullanımına yönelik uygulamaların, ekolojik dengeye etkisine ilişkin Çevre ve Orman Bakanlığı ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün görüşleri ile Üniversitelerin ilgili bölümlerince hazırlanan rapor doğrultusunda; jeotermal kaynak suyunun kullanımına yönelik uygulamalarda bunlara ek olarak Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı (Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü) ve Bakanlığımız Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğünün görüşleri ile, koruma bölge kurulunun uygun göreceği şekliyle yapılabileceğine,
b) 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı veya 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı doğrultusunda hazırlanacak projesine göre ilgili koruma kurulundan izin almak koşulu ile halka açık rekreasyon amaçlı günübirlik tesisler (lokanta, büfe, kafeterya, soyunma kabinleri, wc, gezi yolu, açık otopark ve benzeri) ile alanın ve çevrenin özelliklerinden kaynaklanan faaliyetlerin korunması ve geliştirilmesi amacına yönelik yapıların (iskele, balıkçı barınağı, bekçi kulübesi ve benzeri) yapılabileceğine,
c) Alanın doğal bitki dokusunu değiştirmeden Orman Genel Müdürlüğünün ilgili biriminden alınacak uygun görüş doğrultusunda koruma kurulunca ağaçlandırmaya izin verilebileceğine,
ç) Kar ve rüzgar devrikleri, doğal afetlerden etkilenmiş, hastalanmış veya kıymet ağacı olmayan ağaçlar ile ormanların bakımı ve doğal dengenin korunmasını sağlamak amacıyla Orman Genel Müdürlüğünün ilgili biriminden alınacak teknik rapor doğrultusunda ağaç kesimine koruma kurulunca izin verilebileceğine,
d) Orman alanlarında yangın için gerekli koruma önlemlerinin ilgili kuruluşlarca alınmasına,
e) Taş, toprak, kum alınmamasına, kireç, taş, tuğla, mermer, kum, maden vb. ocakların açılmamasına, toprak, curuf, çöp, sanayi atığı ve benzeri malzemenin dökülmemesine, ancak sit kararı ilanından önce ruhsat almış olan işletmelerde sahanın rehabilite edilerek yasal süresi içinde işlerinin tasfiyesine,
f) Doğal dengenin devamlılığının sağlanması amacıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri doğrultusunda alanın özelliğinden kaynaklanan faaliyetlerin koruma kurulu izni doğrultusunda sürdürülebileceğine,
g) Bu alanların korunmasını sağlamak amacına yönelik, her türlü bilgi verici uyarı levhalarının konulmasına, bu alanlardaki koruma önlemlerinin ilgili kuruluş ve yerel yönetimlerce alınmasına,
ğ) Mevcut tescilli ve tescilsiz yapıların bakım ve onarımlarının yürürlükteki ilke kararları doğrultusunda yapılabileceğine,
2 – II. Derece Doğal (Tabii) Sit: Doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yanında kamu yararı gözönüne alınarak kullanıma açılabilecek alanlardır.
Bu alanlarda, turizm yatırım ve turizm işletme belgeli turistik tesisler ile hizmete yönelik yapılar dışında herhangi bir yapılaşmaya gidilemeyeceğine,
a) Kullanıma açılacak bölgelerde geçici dönem yapılanma koşullarının ilgili kurumların görüşleri alınarak Koruma Kurullarınca belirlenmesine, bu belirlemede varsa çevre düzeni planı veya nazım plan kararları ile arazinin topografya, peyzaj, silüet vb. karakteristiklerinin gözönünde tutulmasına, ancak hazırlanacak Koruma Amaçlı İmar Planı kriterlerini etkileyebilecek nitelik ve yoğunluktaki uygulamalara Koruma Amaçlı İmar Planı yaptırılmadan izin verilemeyeceğine,
b) Taş, toprak, kum alınmamasına, kireç, taş, tuğla, mermer, kum, maden vb. ocakların açılmamasına, toprak, curuf, çöp, sanayi artığı ve benzeri malzemenin dökülmemesine, ancak sit kararı ilanından önce ruhsat almış olan işletmelerde sahanın rehabilite edilerek yasal süresi içinde işlerinin tasfiyesine,
c) Doğal dengenin devamlılığının sağlanması amacıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri doğrultusunda alanın özelliğinden kaynaklanan faaliyetlerin Koruma Kurulu izni doğrultusunda sürdürülebileceğine,
ç) Mevcut tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilmesinin yanısıra, koruma kurulundan izin almak koşuluyla yeni tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin yapılabileceğine,
3 – III. Derece Doğal (Tabii) Sit: Doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yolunda, yörenin potansiyeli ve kullanım özelliği de göz önünde tutularak konut kullanımına da açılabilecek alanlardır.
a) Bu alanlarda, kullanıma açılacak bölgelerde geçici dönem yapılanma koşullarının ilgili kurumların görüşleri alınarak koruma kurullarınca belirlenmesine, bu belirlemede varsa 1 /25.000 ölçekli çevre düzeni planı veya 1/5.000 ölçekli nazım planı kararları ile arazinin topografya, peyzaj, silüet vb. karakteristiklerinin göz önünde tutulmasına, ancak hazırlanacak Koruma Amaçlı İmar Planı kriterlerini etkileyebilecek nitelik ve yoğunluktaki uygulamalara Koruma Amaçlı İmar Planı yaptırılmadan izin verilemeyeceğine,
b)Mevcut tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilmesinin yanısıra koruma kurulundan izin almak koşuluyla yeni tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin yapılabileceğine,
c) Doğal peyzaj ve siluet dikkate alınarak koruma kurulunca belirlenecek koşullar doğrultusunda kum, çakıl, taş, maden ve benzeri malzeme alınabileceğine, bu amaçla ocak açılabileceğine, toprak, curuf, çöp, sanayi artığı ve benzeri dökülmemesine,

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nca Karar verilmiş olup, Arkeolojik, Doğal, Tarihi, Kentsel Sit Alanları ile Tescilli Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıkları ile ilgili yapılacak tüm uygulamalar için Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünden izin alınması gerekmektedir.

NOT: http://www.antalyakulturturizm.gov.tr/TR,67605/sit-alanlari-koruma-ve-kullanma-kosullari.html
SİTESİNDEN ALINTI YAPILMIŞTIR.
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya kalp durur, akıl unutur.
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne unutur.
Mevlana

avatar_adaletayfun
Devlet nereyi kazacağını iyi biliyor. Üzerine bir köprü yapıp geçebiliyor :D

avatar_canergkts
Devlet durduk yere hayrına köprü yapmıyor :)

avatar_adaletayfun
Bakalım başka nerelere bina dikilecek incelemek lazım  ::)