Son İletiler
#1
Harç & Vergi Uygulamaları / Takip Çıkışı Üzerinden Eksik A...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 10 Ocak 2025, 10:45:11Davacı alacaklı vekili icra mahkemesine başvurusunda; davalı borçlu aleyhine ilamsız takip başlattıklarını ve bankalara haciz şerhi işlendiğini, 967.884,73 TL'si icraya ve 646.986,89 TL'si ise HARİCEN TAHSİLAT olmak üzere yapılan tahsilatlar sonucunda takip çıkışı olan 1.614.871,62.TL'nin tamamen tahsil edildiğini, en son banka blokesinde bulunan paranın istenmesinin talep edildiğini, 19/07/2018 tarihinde 508.859,25 TL'nin Denizbank A.Ş.'deki hacizleri nedeniyle taraflarına gönderildiğini ve 19/07/2018 tarihinde dosyanın infazen işlemden kaldırıldığını, dosya infaz edilmesine rağmen muhtıra ile kendilerinden cezaevi harcı istenmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 20/07/2018 tarihli müdürlük kararı ve muhtıranın iptalini talep etmiştir.
...........
..... İcra Müdürlüğü'nün 2016/7938 esas sayılı icra dosyasında, alacaklı A. Satış A.Ş. tarafından, borçlu Y. aleyhine toplam 1.614.871,62 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 02/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İcra dosyası infaz ile işlemden kaldırıldıktan sonra icra müdürlüğünce 20/07/2018 tarihli karar doğrultusunda alacaklı vekiline İİK'nun 361. maddesi uyarınca muhtıra çıkartılarak 19/07/2018 tarihli 508.859,25 TL ödeme nedeniyle kesilmesi gereken 10.177,18 TL CEYP harcının muhtıranın tebliğden itibaren 3 (üç) gün içerisinde ödenmesi, aksi takdirde İİK'nun 361 ve devamı maddelerinin uygulanacağının ihtar edildiği, bu muhtıranın 23/07/2018 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, İİK'nun 16. Maddesi uyarınca memur işlemine ilişkin şikayettir.
Muhtıranın tebliğinden itibaren 7 (yedi) gün içerisinde 25/07/2018 tarihinde açılan dava süresindedir.
2548 sayılı Cezaevleri ile Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca icra dairelerince miktar ve kıymeti belirli olan ilamlı ve ilamsız alacaklardan tahsil olunan paranın % 2'si oranında harç alınır.
Somut olayda, İCRA DAİRESİNE VE HARİCEN YAPILAN ÖDEMELERLE 1.614.871,62 TL alacağın tahsil edildiği anlaşılmaktadır.
1.614.871,62 TL üzerinden alınması gereken %2 CEYP harcı miktarı ise 32.297,43 TL'dir. Yapılan kısmi tahsilatlardan alınan harç miktarı 21.427,33 TL olduğuna göre 32.297,43 - 21.427,33= 10.870,10 TL eksik harç alınmış demektir.
İcra müdürlüğünce 19/07/2018 tarihinde yapılan en son 508.859,25 TL'lik tahsilat akabinde eksik harç alındığı fark edilerek, İİK 'nun 361. maddesi uyarınca 20/07/2018 tarihli muhtıra ile 10.177,19.TL cezaevi yapı harcının (CEYP) alacaklıdan talep edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi hukuka uygundur. (Antalya BAM 12. HD. T:04/12/2019, E:2019/1706, K:2019/3068)
YEREL MAHKEME KARARI AŞAĞIDAKİ GİBİDİR
T.C.
DENİZLİ
3.İCRA HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/505 Esas
KARAR NO: 2018/713
TARİH :22/11/2018
"İcra dosyasına göre, takipte kesinleşen miktarın 1.614.871,62.TL olduğu, talepte kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsup edileceğinin belirtildiği, cezaevi yapı harcının matrahının takipte kesinleşen 1.614.871,62.TL olduğu, buna göre icra dosyasında tahsil edilen paralardan alınabilecek en fazla cezaevi harcının 32.297,43.TL olduğu, dosyada yapılan 1.071.366,66.TL tahsilat üzerinden 21.427,33.TL cezaevi harcı alındığı, Alacaklı vekilinin haricen tahsil bildiriminde bulunduğu, talep gereği bu miktarların faiz ve masraflardan mahsup edilmesi gerektiği, matraha göre kalan harç miktarının 10.870,10.TL olduğu, bu durumun gözetilerek 19/07/2018 tarihli 508.859,25.TL alacaklıya ödeme yapılırken ödenen miktar üzerinden hesaplanan 10.177,19.TL cezaevi yapı harcının, matraha göre hesaplanan alınması gereken harç miktarı kapsamında kaldığı ve alacaklıdan kesilmesi gerektiği, söz konusu harç kesilmeden alacaklıya ödeme yapıldığı, bu durumun sonradan fark edilmesi üzerine muhtıra gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, şikayetin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir."
...........
..... İcra Müdürlüğü'nün 2016/7938 esas sayılı icra dosyasında, alacaklı A. Satış A.Ş. tarafından, borçlu Y. aleyhine toplam 1.614.871,62 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 02/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İcra dosyası infaz ile işlemden kaldırıldıktan sonra icra müdürlüğünce 20/07/2018 tarihli karar doğrultusunda alacaklı vekiline İİK'nun 361. maddesi uyarınca muhtıra çıkartılarak 19/07/2018 tarihli 508.859,25 TL ödeme nedeniyle kesilmesi gereken 10.177,18 TL CEYP harcının muhtıranın tebliğden itibaren 3 (üç) gün içerisinde ödenmesi, aksi takdirde İİK'nun 361 ve devamı maddelerinin uygulanacağının ihtar edildiği, bu muhtıranın 23/07/2018 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, İİK'nun 16. Maddesi uyarınca memur işlemine ilişkin şikayettir.
Muhtıranın tebliğinden itibaren 7 (yedi) gün içerisinde 25/07/2018 tarihinde açılan dava süresindedir.
2548 sayılı Cezaevleri ile Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca icra dairelerince miktar ve kıymeti belirli olan ilamlı ve ilamsız alacaklardan tahsil olunan paranın % 2'si oranında harç alınır.
Somut olayda, İCRA DAİRESİNE VE HARİCEN YAPILAN ÖDEMELERLE 1.614.871,62 TL alacağın tahsil edildiği anlaşılmaktadır.
1.614.871,62 TL üzerinden alınması gereken %2 CEYP harcı miktarı ise 32.297,43 TL'dir. Yapılan kısmi tahsilatlardan alınan harç miktarı 21.427,33 TL olduğuna göre 32.297,43 - 21.427,33= 10.870,10 TL eksik harç alınmış demektir.
İcra müdürlüğünce 19/07/2018 tarihinde yapılan en son 508.859,25 TL'lik tahsilat akabinde eksik harç alındığı fark edilerek, İİK 'nun 361. maddesi uyarınca 20/07/2018 tarihli muhtıra ile 10.177,19.TL cezaevi yapı harcının (CEYP) alacaklıdan talep edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi hukuka uygundur. (Antalya BAM 12. HD. T:04/12/2019, E:2019/1706, K:2019/3068)
YEREL MAHKEME KARARI AŞAĞIDAKİ GİBİDİR
T.C.
DENİZLİ
3.İCRA HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/505 Esas
KARAR NO: 2018/713
TARİH :22/11/2018
"İcra dosyasına göre, takipte kesinleşen miktarın 1.614.871,62.TL olduğu, talepte kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsup edileceğinin belirtildiği, cezaevi yapı harcının matrahının takipte kesinleşen 1.614.871,62.TL olduğu, buna göre icra dosyasında tahsil edilen paralardan alınabilecek en fazla cezaevi harcının 32.297,43.TL olduğu, dosyada yapılan 1.071.366,66.TL tahsilat üzerinden 21.427,33.TL cezaevi harcı alındığı, Alacaklı vekilinin haricen tahsil bildiriminde bulunduğu, talep gereği bu miktarların faiz ve masraflardan mahsup edilmesi gerektiği, matraha göre kalan harç miktarının 10.870,10.TL olduğu, bu durumun gözetilerek 19/07/2018 tarihli 508.859,25.TL alacaklıya ödeme yapılırken ödenen miktar üzerinden hesaplanan 10.177,19.TL cezaevi yapı harcının, matraha göre hesaplanan alınması gereken harç miktarı kapsamında kaldığı ve alacaklıdan kesilmesi gerektiği, söz konusu harç kesilmeden alacaklıya ödeme yapıldığı, bu durumun sonradan fark edilmesi üzerine muhtıra gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, şikayetin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir."
#2
Harç & Vergi Uygulamaları / Haciz Kaldırma Talebi ve Harcı...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 10 Ocak 2025, 10:13:49İİK'nın 150/c fıkrası gereğince ipoteğe konu taşınmaz üzerindeki şerhin veya hacizlerin kaldırılmasına yönelik alacaklının talebi, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, alacağın tamamının haricen tahsil edildiğine karine teşkil eder. Buna göre icra takibi kapsamında, tahsil harcının ödenmesinin istenmesi yönünde icra müdürlüğünce işlem tesis edilmesi zorunludur. Ne var ki, dosyanın infazen kapatılması için açıkça takipten vazgeçilmesi, alacaktan feragat edilmesi veya dosya borcunun tamamının ödenmesi gerekmekte olup tahsil harcının ödenmesi borcun ödendiği anlamına gelmez.
Somut olayda, alacaklının her iki takip dosyasındaki talepleri incelendiğinde; takipten açıkça vazgeçtiğine veya alacağından feragat ettiğine dair herhangi bir beyanı bulunmamaktadır. (Yargıtay 12. HD. T:03/05/2023, E:2022/9718, K:2023/3017)
Somut olayda, alacaklının her iki takip dosyasındaki talepleri incelendiğinde; takipten açıkça vazgeçtiğine veya alacağından feragat ettiğine dair herhangi bir beyanı bulunmamaktadır. (Yargıtay 12. HD. T:03/05/2023, E:2022/9718, K:2023/3017)
#3
Genel İcra Hukuku / Alacaklının Kendisine Yüklenen...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 06 Ocak 2025, 11:58:14T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/3893
KARAR NO: 2024/9699
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip dayanağı ilamın karşılıklı edimler içerdiğini, alacaklı tarafından ayıplı araç taraflarına iade edilmeden takip başlatılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, dayanak ilamın karşılıklı edimler yüklediği, alacaklının kendi edimini yerine getirmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, alacaklının kendi edinimini yerine getirinceye kadar takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, dayanak ilamda alacaklı aleyhine hükmedilen edimin borçlunun ediminden önce ifa edileceği veya edimlerin eş zamanlı ifa edileceği yönünde bir ifade bulunmadığı, ayıplı aracın teslim edilmediği hususunun takibin ileri aşamalarında ileri sürülebileceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne, şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
Takibe dayanak Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.04.2022 tarihli, 2020/394 E. - 2022/668 K. sayılı kararında "davanın kabulü ile, dava konusu ... plaka sayılı ... şase nolu ... cins ve model aracın davalılara iadesi ile aynı marka ve model sıfır (0) kilometre ayıpsız misli ile değiştirilmesine, dava konusu aracın davacı tarafından tüm takyidatlarından arındırılmış şekilde davalılara iadesine," hükmedilmiştir.
Somut olayda, alacaklı (ilamdaki aracı iade yükümlüsü olan ve lehine aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine hükmedilen davacı) tarafından borçlular (aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yükümlüsü olan ve lehine aracın iadesine hükmedilen davalılar) hakkında, dayanak ilamın hüküm fıkrasına aynen yer verilerek, ayıplı aracın iadesine, ayıplı araç ile ayıpsız misli araç değişiminin yapılmasına ve teslimine ilişkin ilamlı takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Takip konusu ilam, karşılıklı edimleri içermekte olup, alacaklının takibe devam edebilmesi için kendi edimini yerine getirmesi gerekir. Alacaklı tarafından, edimin yerine getirildiğine dair İİK'nın 33. maddesi anlamında bir belge sunulmadığı gibi, ilama konu aracın iadesi yönünde icra müdürlüğüne yapılmış bir başvuru da bulunmamaktadır. Bu durumda alacaklının, ilamda kendisine yüklenen edimi yerine getirmeden takibe devam etmesi mümkün olmadığından, edimini yerine getirinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetin kabulü yönündeki İlk Derece Mahkeme kararına ilişkin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 06.03.2024 tarih ve 2023/952 E. - 2024/570 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/3893
KARAR NO: 2024/9699
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip dayanağı ilamın karşılıklı edimler içerdiğini, alacaklı tarafından ayıplı araç taraflarına iade edilmeden takip başlatılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, dayanak ilamın karşılıklı edimler yüklediği, alacaklının kendi edimini yerine getirmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, alacaklının kendi edinimini yerine getirinceye kadar takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, dayanak ilamda alacaklı aleyhine hükmedilen edimin borçlunun ediminden önce ifa edileceği veya edimlerin eş zamanlı ifa edileceği yönünde bir ifade bulunmadığı, ayıplı aracın teslim edilmediği hususunun takibin ileri aşamalarında ileri sürülebileceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne, şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
Takibe dayanak Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.04.2022 tarihli, 2020/394 E. - 2022/668 K. sayılı kararında "davanın kabulü ile, dava konusu ... plaka sayılı ... şase nolu ... cins ve model aracın davalılara iadesi ile aynı marka ve model sıfır (0) kilometre ayıpsız misli ile değiştirilmesine, dava konusu aracın davacı tarafından tüm takyidatlarından arındırılmış şekilde davalılara iadesine," hükmedilmiştir.
Somut olayda, alacaklı (ilamdaki aracı iade yükümlüsü olan ve lehine aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine hükmedilen davacı) tarafından borçlular (aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yükümlüsü olan ve lehine aracın iadesine hükmedilen davalılar) hakkında, dayanak ilamın hüküm fıkrasına aynen yer verilerek, ayıplı aracın iadesine, ayıplı araç ile ayıpsız misli araç değişiminin yapılmasına ve teslimine ilişkin ilamlı takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Takip konusu ilam, karşılıklı edimleri içermekte olup, alacaklının takibe devam edebilmesi için kendi edimini yerine getirmesi gerekir. Alacaklı tarafından, edimin yerine getirildiğine dair İİK'nın 33. maddesi anlamında bir belge sunulmadığı gibi, ilama konu aracın iadesi yönünde icra müdürlüğüne yapılmış bir başvuru da bulunmamaktadır. Bu durumda alacaklının, ilamda kendisine yüklenen edimi yerine getirmeden takibe devam etmesi mümkün olmadığından, edimini yerine getirinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetin kabulü yönündeki İlk Derece Mahkeme kararına ilişkin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 06.03.2024 tarih ve 2023/952 E. - 2024/570 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
#4
Harç & KDV & Vergi Oranları & Tarifeler & Tebliğler & Özelgeler / Ynt: SATIŞ GİDERLERİ TARİFESİ
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 04 Ocak 2025, 00:47:3225 Aralık 2024 ÇARŞAMBA
Resmî Gazete
Amaç ve kapsam
MADDE 1- (1) Bu Tarifenin amacı; 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 106 ncı maddesi gereğince icra dairelerince yapılacak olan satışa hazırlık ve satış işlemleri için alınacak ücretlere ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Dayanak
MADDE 2- (1) Bu Tarife, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 106 ncı maddesinin yedinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.
Satış giderinin avans olarak ödenmesi
MADDE 3- (1) Satış talep edilmesi halinde ücret tablosunda yer alan satışı istenen mahcuz mala ait satış giderlerinin peşin olarak yatırılması zorunludur.
(2) Satış işlemleri sırasında bu Tarifede belirtilen ve peşin olarak yatırılan miktarın yetersiz kaldığı anlaşılırsa icra müdürü tarafından miktarın tamamlanması için satış isteyene on beş günlük süre verilir.
Taşınmaz mallara ilişkin satış gideri
MADDE 4- (1) Taşınmaz malların satışının talep edilmesi halinde satış giderleri tablosunda yer alan buna ilişkin ücret esas alınır.
(2) Taşınmaz mallara ilişkin satış gideri, kıymet takdiri ve satış giderleri esas alınarak belirlenmiştir.
(3) İcra dosyasından birden fazla taşınmazın birlikte satışının talep edilmesi halinde, bir taşınmaz için satış ücreti tam olarak alınır. Diğer taşınmazlar için ise ücret tablosunda belirtilen satış giderinin toplamından belirli miktarda indirim yapılmak suretiyle avans olarak depo edilmesine icra müdürü tarafından karar verilebilir. Bu indirim tabloda belirtilen gider avansının yarısından fazla olamaz.
Sicile kayıtlı motorlu kara araçlarına ilişkin satış gideri
MADDE 5- (1) Sicile kayıtlı motorlu kara araçlarının satışının talep edilmesi halinde satış giderleri tablosunda yer alan buna ilişkin ücret esas alınır.
(2) Sicile kayıtlı motorlu kara araçlarına ilişkin satış gideri; aracın muhafazası, kıymet takdiri ve satış giderleri esas alınarak belirlenmiştir.
Taşınır mallara ilişkin satış gideri
MADDE 6- (1) Taşınır malların satışının talep edilmesi halinde satış giderleri tablosunda yer alan buna ilişkin ücret esas alınır.
(2) Taşınır mallara ilişkin satış gideri, kıymet takdiri ve satış giderleri esas alınarak belirlenmiştir.
Diğer mallara ilişkin satış gideri
MADDE 7- (1) Bu Tarifede satış gideri belirtilmeyen malların satışının talep edilmesi halinde, niteliğine uygun düştüğü ölçüde satış gideri tablosunda yer alan ücretler esas alınır.
Satış giderleri
MADDE 8- (1) Bu Tarifeye göre yatırılması gereken satış giderleri aşağıda gösterilmiştir:
Taşınmaz Mallar İçin 36.000,00 TL
Sicile Kayıtlı Motorlu Kara Araçları İçin
Otomobil ve Diğer Yük Vasıtaları 21.500,00 TL
Kamyonet, Minibüs, Midibüs, Arazi Taşıtı 23.000,00 TL
Kamyon, Otobüs, Çekici (Tır) 26.500,00 TL
İş Makineleri, Römork, Çekici+Römork 29.500,00 TL
Taşınır Mallar İçin 3.000,00 TL
Uygulanacak tarife
MADDE 9- (1) Satış giderinin belirlenmesinde, satış talebinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan tarife esas alınır. Bu Tarifenin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmü saklıdır.
Yürürlük
MADDE 10- (1) Bu Tarife 1/1/2025 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 11- (1) Bu Tarife hükümlerini Adalet Bakanı yürütür.
Resmî Gazete
Sayı : 32763
TEBLİĞ
Adalet Bakanlığından:
SATIŞ GİDERLERİ TARİFESİ
Adalet Bakanlığından:
SATIŞ GİDERLERİ TARİFESİ
Amaç ve kapsam
MADDE 1- (1) Bu Tarifenin amacı; 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 106 ncı maddesi gereğince icra dairelerince yapılacak olan satışa hazırlık ve satış işlemleri için alınacak ücretlere ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Dayanak
MADDE 2- (1) Bu Tarife, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 106 ncı maddesinin yedinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.
Satış giderinin avans olarak ödenmesi
MADDE 3- (1) Satış talep edilmesi halinde ücret tablosunda yer alan satışı istenen mahcuz mala ait satış giderlerinin peşin olarak yatırılması zorunludur.
(2) Satış işlemleri sırasında bu Tarifede belirtilen ve peşin olarak yatırılan miktarın yetersiz kaldığı anlaşılırsa icra müdürü tarafından miktarın tamamlanması için satış isteyene on beş günlük süre verilir.
Taşınmaz mallara ilişkin satış gideri
MADDE 4- (1) Taşınmaz malların satışının talep edilmesi halinde satış giderleri tablosunda yer alan buna ilişkin ücret esas alınır.
(2) Taşınmaz mallara ilişkin satış gideri, kıymet takdiri ve satış giderleri esas alınarak belirlenmiştir.
(3) İcra dosyasından birden fazla taşınmazın birlikte satışının talep edilmesi halinde, bir taşınmaz için satış ücreti tam olarak alınır. Diğer taşınmazlar için ise ücret tablosunda belirtilen satış giderinin toplamından belirli miktarda indirim yapılmak suretiyle avans olarak depo edilmesine icra müdürü tarafından karar verilebilir. Bu indirim tabloda belirtilen gider avansının yarısından fazla olamaz.
Sicile kayıtlı motorlu kara araçlarına ilişkin satış gideri
MADDE 5- (1) Sicile kayıtlı motorlu kara araçlarının satışının talep edilmesi halinde satış giderleri tablosunda yer alan buna ilişkin ücret esas alınır.
(2) Sicile kayıtlı motorlu kara araçlarına ilişkin satış gideri; aracın muhafazası, kıymet takdiri ve satış giderleri esas alınarak belirlenmiştir.
Taşınır mallara ilişkin satış gideri
MADDE 6- (1) Taşınır malların satışının talep edilmesi halinde satış giderleri tablosunda yer alan buna ilişkin ücret esas alınır.
(2) Taşınır mallara ilişkin satış gideri, kıymet takdiri ve satış giderleri esas alınarak belirlenmiştir.
Diğer mallara ilişkin satış gideri
MADDE 7- (1) Bu Tarifede satış gideri belirtilmeyen malların satışının talep edilmesi halinde, niteliğine uygun düştüğü ölçüde satış gideri tablosunda yer alan ücretler esas alınır.
Satış giderleri
MADDE 8- (1) Bu Tarifeye göre yatırılması gereken satış giderleri aşağıda gösterilmiştir:
Taşınmaz Mallar İçin 36.000,00 TL
Sicile Kayıtlı Motorlu Kara Araçları İçin
Otomobil ve Diğer Yük Vasıtaları 21.500,00 TL
Kamyonet, Minibüs, Midibüs, Arazi Taşıtı 23.000,00 TL
Kamyon, Otobüs, Çekici (Tır) 26.500,00 TL
İş Makineleri, Römork, Çekici+Römork 29.500,00 TL
Taşınır Mallar İçin 3.000,00 TL
Uygulanacak tarife
MADDE 9- (1) Satış giderinin belirlenmesinde, satış talebinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan tarife esas alınır. Bu Tarifenin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmü saklıdır.
Yürürlük
MADDE 10- (1) Bu Tarife 1/1/2025 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 11- (1) Bu Tarife hükümlerini Adalet Bakanı yürütür.
#5
Genel İcra Hukuku / IBAN Bildirilerek Borçluya Ait...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 21 Aralık 2024, 11:25:00İcra dosyasından 3. ŞAHIS BANKAYA GÖNDERİLEN YAZI İLE BORÇLUNUN HESABINA PARA GÖNDEREN KİŞİLERİN İSİMLERİNİN SORULDUĞU, GEREKÇE OLARAK İLGİLİ KİŞİLERE HACİZ İHBARNAMELERİ GÖNDERİLMESİNİ SAĞLAMAK ŞEKLİNDE AÇIKLAMA YAPILDIĞI, bu işlemin usulsüz olduğu sebeple yine 3. şahıs banka tarafından şikayet edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen Dairemiz kararıyla; BORÇLUNUN HESABINA PARA YATIRAN KİŞİLERİN KİMLİK BİLGİLERİ, KİŞİSEL VERİ VE MÜŞTERİ SIRRI NİTELİĞİNDE OLDUĞU, BORÇLUNUN MEVCUDUNA DAİR BİR BİLGİ İÇERMEDİĞİ, İİK'NUN 367 MADDESİNİN GENİŞ YORUMLANMASI İLE BU KİŞİSEL VERİLERE ULAŞMANIN MÜMKÜN BULUNMADIĞI gerekçesiyle kararın ortadan kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verildiği, ancak SOMUT OLAYDA İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN 3. KİŞİLERE AİT SIRLARI AÇIĞA ÇIKARACAK MAHİYETTE DEĞİL, BİLDİRİLEN IBAN NUMARASININ BORÇLUYA AİT OLMASI HALİNDE BORÇLUYA AİT BİLGİLERİN VERİLMESİ TALEP EDİLDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR. O halde, şikayetçi bankanın Bankacılık Kanunu 73 madde ve İİK 367 maddeye dayalı olarak, icra müdürlüğü talebinin reddine dair cevapları yasal ve yerinde olmadığı.. (İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO:2022/2581 KARAR NO:2024/840-YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS NO:2024/5802 KARAR NO:2024/10484)
#6
Satış (ihale) & Paraların Paylaştırılması / Meskeniyet Şikayetine İlişkin ...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 21 Aralık 2024, 01:25:32Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık hallerinin resen gözetilebileceği, ihalenin feshi şikayetine konu taşınmaz üzerine 14/09/2022 tarihinde haciz konulduğu, satış avansının 28/09/2022 tarihinde yatırılarak 05/01/2023 tarihinde satış talebinde bulunulduğu, bu durumda haczin düşmediği, ihalenin yapıldığı 09/03/2023 tarihinden sonra mahkemece 13/07/2023 tarihinde meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verildiği, meskeniyet şikayeti ile ilgili olarak yapılan yargılama sırasında mahkemece verilen takibin tedbiren durdurulmasına ilişkin bir karar bulunmadığı, İİK.nın 363/4.maddesi uyarınca sadece istinaf yoluna başvurunun satışı durduracağı, ayrıca İİK.nın 363/4. maddesi gereğince istinaf yoluna başvurunun satışı durdurabilmesi için ihale tarihinden önce istinaf yoluna başvurunun da yapılmış olması gerektiği, meskeniyet şikayetine ilişkin dava sonucunun bekletici mesele de yapılamayacağı, şikayetçi borçlu tarafından ileri sürülen fesih nedenleri yerinde görülmediği gibi resen yapılan değerlendirmede de feshi gerektiren bir olguya rastlanmadığı, mahkemece bu nedenle ihalenin feshi isteminin reddine.... (Ankara BAM 19. HD. T:05.10.2023, E:2023/1229, K:2023/1583)
#7
Satış (ihale) & Paraların Paylaştırılması / Meskeniyet Şikayeti Yönünden V...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 21 Aralık 2024, 01:08:19Meskeniyet şikayetinde aslolanın borcun ödenmesi olduğu, şikayetçinin aynı semtte oturması gerekmediğinden haline münasip mesken değerinin belirlenmesinde daha mütevazı semtlerdeki ev fiyatlarının rapora esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, şikayetçinin haciz konusu taşınmazla aynı özellikteki taşınmazda oturması gerekmediği, şikayetçi borçlunun bakmakla yükümlü olduğu ailesi ile birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedelin belirlenmesi gerektiği, bu nedenle mahkeme kararının dosya kapsamına uygun olduğu, İİK'nın 363/4. maddesi uyarınca, istinafın satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı, buna göre, takibe yönelik şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemeyeceği, bu hususun mahkemece de kendiliğinden dikkate alınması gerektiği, bu nedenle istinafa konu karar kesinleşmeden satışa gidilemeyeceği, şikayetin niteliği gereği satışın tedbiren durdurulmasına karar verilmesinin gerekmediği... (Yargıtay 12. HD. T:05.10.2023, E:2022/13447, K:2023/5688)
#8
Haciz ve Kıymet Takdiri & Hapis Hakkı İşlemleri / Meskeniyet İddiasına Dayalı Ha...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 21 Aralık 2024, 00:29:19İİK'nın 82/1-12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir, bu süre öğrenme tarihinden başlar.
Somut olayda, takip kapsamında davaya konu taşınmaza konulan 21/07/2022 tarihli hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı borçluya 13/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği, UYAP EVRAK İŞLEM KÜTÜKLERİNDE haczin 103 davetiyesi tebliği öncesinde öğrenildiğine ilişkin kayıt bulunmadığından ve davacının meskeniyet şikayetini ise 17/08/2022 tarihinde yaptığı anlaşıldığından, şikayet süresindedir. Dava konusu ... 379 ada, 8 parselde kayıtlı taşınmaza . İcra Müdürlüğünün 2022/**** Esas sayılı dosyasından 21/07/2022 tarihinde haciz konulmuş olup, dava, karar ve Dairemizce istinaf incelemesinin yapıldığı tarih itibariyle haciz ayaktadır. (İzmir BAM 8. HD. T:20/09/2024, E:2024/1437, K:2024/2190)
***************
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1230
KARAR NO : 2024/2113
Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü:
Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazın, İİK'nun 82/1-12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, UYAP vatandaş portalından 29.10.2022 tarihinde haciz konulmasına ilişkin evrakın okunması ile hacizden muttali olunduğu, 10.02.2023 tarihinde yapıla şikayetin süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Davacı asil istinaf dilekçesinde özetle; . İcra Hukuk Mahkemesi'nin hatalı ve hukuka aykırı bir karara imza attığını, . İcra Müdürlüğü'nün 2022/****.E. sayılı dosyasıyla kendisi aleyhine icra takibinde bulunan davalının, aile konutu olarak kullanılan gayrimenkul üzerine haciz koydurduğunu, icra müdürlüğü tarafından kendisine 103 davetiyesinin gönderildiğini ve bu tebligatla haciz işleminden haberdar olduğunu, buna rağmen mahkemenin, Uyap İşlem Kütüğü üzerinden yapılan incelemeye dayanarak haciz işleminden haberdar olduğuna ve meskeniyet iddiasının süre aşımı nedeniyle reddine karar verdiğini, bu kararın hukuka uygun olmadığını, Yargıtay kararlarına atıfta bulunarak, 103 davetiyesinin tebliğ edilmesinin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini ve Uyap'a girişlerin haciz işleminin öğrenildiği anlamına gelmeyeceğini, İcra ve İflas Kanunu'nun 82. maddesine göre, aile konutu niteliğindeki evin haczedilemeyeceğini belirterek, haczin kaldırılması talebiyle başvurduğu davanın süreden reddedilmesine yönelik kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti, İİK.'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal 7 günlük süreye tabidir. Ancak bu süre haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
Borçlu haczi öğrendikten sonra kendisine 103 tebliğ yapılmış olması borçlu lehine şikayet için sürenin 103 tebliğ tarihinden itibaren başlaması sonucunu doğurmaz ( Yargıtay 12 HD 2022/9486 Esas 2023/2280 Karar).
Tüm bu nedenlerle Mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen ilama yönelik davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
.......
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere neticesinde 6763 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değişik İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1 maddesi uyarınca KESİN olarak 12/06/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Somut olayda, takip kapsamında davaya konu taşınmaza konulan 21/07/2022 tarihli hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı borçluya 13/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği, UYAP EVRAK İŞLEM KÜTÜKLERİNDE haczin 103 davetiyesi tebliği öncesinde öğrenildiğine ilişkin kayıt bulunmadığından ve davacının meskeniyet şikayetini ise 17/08/2022 tarihinde yaptığı anlaşıldığından, şikayet süresindedir. Dava konusu ... 379 ada, 8 parselde kayıtlı taşınmaza . İcra Müdürlüğünün 2022/**** Esas sayılı dosyasından 21/07/2022 tarihinde haciz konulmuş olup, dava, karar ve Dairemizce istinaf incelemesinin yapıldığı tarih itibariyle haciz ayaktadır. (İzmir BAM 8. HD. T:20/09/2024, E:2024/1437, K:2024/2190)
***************
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1230
KARAR NO : 2024/2113
Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü:
Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazın, İİK'nun 82/1-12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, UYAP vatandaş portalından 29.10.2022 tarihinde haciz konulmasına ilişkin evrakın okunması ile hacizden muttali olunduğu, 10.02.2023 tarihinde yapıla şikayetin süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Davacı asil istinaf dilekçesinde özetle; . İcra Hukuk Mahkemesi'nin hatalı ve hukuka aykırı bir karara imza attığını, . İcra Müdürlüğü'nün 2022/****.E. sayılı dosyasıyla kendisi aleyhine icra takibinde bulunan davalının, aile konutu olarak kullanılan gayrimenkul üzerine haciz koydurduğunu, icra müdürlüğü tarafından kendisine 103 davetiyesinin gönderildiğini ve bu tebligatla haciz işleminden haberdar olduğunu, buna rağmen mahkemenin, Uyap İşlem Kütüğü üzerinden yapılan incelemeye dayanarak haciz işleminden haberdar olduğuna ve meskeniyet iddiasının süre aşımı nedeniyle reddine karar verdiğini, bu kararın hukuka uygun olmadığını, Yargıtay kararlarına atıfta bulunarak, 103 davetiyesinin tebliğ edilmesinin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini ve Uyap'a girişlerin haciz işleminin öğrenildiği anlamına gelmeyeceğini, İcra ve İflas Kanunu'nun 82. maddesine göre, aile konutu niteliğindeki evin haczedilemeyeceğini belirterek, haczin kaldırılması talebiyle başvurduğu davanın süreden reddedilmesine yönelik kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti, İİK.'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal 7 günlük süreye tabidir. Ancak bu süre haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
Borçlu haczi öğrendikten sonra kendisine 103 tebliğ yapılmış olması borçlu lehine şikayet için sürenin 103 tebliğ tarihinden itibaren başlaması sonucunu doğurmaz ( Yargıtay 12 HD 2022/9486 Esas 2023/2280 Karar).
Tüm bu nedenlerle Mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen ilama yönelik davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
.......
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere neticesinde 6763 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değişik İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1 maddesi uyarınca KESİN olarak 12/06/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
#9
Haciz ve Kıymet Takdiri & Hapis Hakkı İşlemleri / İhtiyati Haciz Aşamasında Mesk...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 21 Aralık 2024, 00:23:21Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 13/04/2015 tarihli, 2015/7045 Esas 2015/9393 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, ihtiyati haciz aşamasında ödeme emri tebliğ edilip kesin hacze dönüşmeden meskeniyet şikayeti yönünden sürenin geçtiği kabul edilemeyecek ve ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesinden sonra kesin haczin öğrenilmesi tarihinden itibaren yasal yedi günlük süre işlemeye başlayacaktır. (Gaziantep BAM 12. HD. T:24/09/2024, E:2024/1134, K:2024/1433)
#10
Haciz ve Kıymet Takdiri & Hapis Hakkı İşlemleri / Memur İşlemi Şikayeti ile Hacz...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 21 Aralık 2024, 00:02:36T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/45
KARAR NO: 2023/6931
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi, taraflar arasındaki takip alacağına başka icra dosyalarından konulan hacizlerin "alacağın ilama dayalı olup, İİK'nın 82/11. maddesi kapsamında olduğu " gerekçesi ile kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra memuru işleminin ve diğer dosyalardan konulan hacizlerin kaldırılması şikayetinde bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince "... Haciz yazısının İİK'nın 82/11. maddesinde düzenlenen maddi tazminat dışındaki manevi tazminat alacağı yönünden uygulanabilir olduğu " gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararı şikayetçi tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi "... uyuşmazlığın şikayete konu takip dosyasındaki alacağa başka icra müdürlükleri dosyaları üzerinden konulan hacizlerin İİK'nın 82/11. maddesi gereğince kaldırılması istemine ilişkin şikayet olduğunu, hacizlerin kaldırılması talebinin değerlendirilmesinde yetkili icra müdürlüğünün haczi koyan icra müdürlüğü olup, yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan talebin reddinin yerinde olduğu " gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar vermiştir.
Şikayetçinin, haciz kaldırma talebini reddeden memur işlemini şikayeti ile İİK'nın 82/11. maddesine dayanarak yaptığı haczedilemezlik şikayeti ayrı ayrı 7 günlük süreye tabidir.
Şikayet süresi, hak düşürücü süre olup, yargılamanın her aşamasında, kanun yolu incelemesi dahil mahkemece re'sen gözetilmek zorundadır.
Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi vekili 22.09.2021 tarihli dilekçesi ile hacizlerin kaldırılması talebinde bulunmuştur.
Dosya alacağına konulan hacizleri en geç 22.09.2021 tarihinde öğrenmiştir.
Şikayete konu icra müdürlüğünün ret kararını ise şikayetçi vekili 24.09.2021 günü saat 10.38'de UYAP'tan okuyarak öğrenmiştir.
Şikayet ( dava ) tarihi ise 18.10.2021 olup, hacizleri öğrenme tarihi olan 22.09.2021 ve icra müdürünün ret yazısının okunup öğrenildiği 24.09.2021 tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçirildikten sonra mahkemeye başvurulduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle şikayetçinin her iki talebinin de, şikayet süresi geçtiğinden reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarı ile doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 269,85 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/45
KARAR NO: 2023/6931
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi, taraflar arasındaki takip alacağına başka icra dosyalarından konulan hacizlerin "alacağın ilama dayalı olup, İİK'nın 82/11. maddesi kapsamında olduğu " gerekçesi ile kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra memuru işleminin ve diğer dosyalardan konulan hacizlerin kaldırılması şikayetinde bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince "... Haciz yazısının İİK'nın 82/11. maddesinde düzenlenen maddi tazminat dışındaki manevi tazminat alacağı yönünden uygulanabilir olduğu " gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararı şikayetçi tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi "... uyuşmazlığın şikayete konu takip dosyasındaki alacağa başka icra müdürlükleri dosyaları üzerinden konulan hacizlerin İİK'nın 82/11. maddesi gereğince kaldırılması istemine ilişkin şikayet olduğunu, hacizlerin kaldırılması talebinin değerlendirilmesinde yetkili icra müdürlüğünün haczi koyan icra müdürlüğü olup, yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan talebin reddinin yerinde olduğu " gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar vermiştir.
Şikayetçinin, haciz kaldırma talebini reddeden memur işlemini şikayeti ile İİK'nın 82/11. maddesine dayanarak yaptığı haczedilemezlik şikayeti ayrı ayrı 7 günlük süreye tabidir.
Şikayet süresi, hak düşürücü süre olup, yargılamanın her aşamasında, kanun yolu incelemesi dahil mahkemece re'sen gözetilmek zorundadır.
Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi vekili 22.09.2021 tarihli dilekçesi ile hacizlerin kaldırılması talebinde bulunmuştur.
Dosya alacağına konulan hacizleri en geç 22.09.2021 tarihinde öğrenmiştir.
Şikayete konu icra müdürlüğünün ret kararını ise şikayetçi vekili 24.09.2021 günü saat 10.38'de UYAP'tan okuyarak öğrenmiştir.
Şikayet ( dava ) tarihi ise 18.10.2021 olup, hacizleri öğrenme tarihi olan 22.09.2021 ve icra müdürünün ret yazısının okunup öğrenildiği 24.09.2021 tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçirildikten sonra mahkemeye başvurulduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle şikayetçinin her iki talebinin de, şikayet süresi geçtiğinden reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarı ile doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 269,85 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.