Başka İlde Üniversite Öğrenimi Görmek Atama Özrü Sayılmaz

Başlatan IŞIKDEMİR, 15 Eylül 2017, 13:56:55

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_IŞIKDEMİR
D A N I Ş T A Y BEŞİNCİ DAİRE
Esas   No : 2011/8865
Karar   No : 2014/5054

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

Dava; Diyarbakır İli, Eğil İlçe Hastanesinde 657 sayılı Yasanın 4/B maddesine tabi sözleşmeli statüde çevre sağlığı teknisyeni olarak görev yapan davacının, öğrenim durumu nedeniyle Ankara İline atanma başvurusunun reddine ilişkin 12.01.2011 tarih ve 631 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Diyarbakır 3. İdare Mahkemesince; davacının eğitim gördüğü bölümün mesleki nitelikte üst öğrenim olması ve Anayasada yer alan hüküm çerçevesinde kimsenin eğitim hakkından mahrum kalmaması, yüksek öğrenimin teşvik edilerek sunulan hizmetin daha kaliteli hale getirilmesinin amaçlanmış olması karşısında, davacının tayin talebinin idarece kadro durumu dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması gerekirken, bu yönde bir değerlendirme yapılmaksızın sözleşmeli personelin tayininde öğrenim özür grubuna yer verilmediğinden bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesinde, sözleşmeli personel; kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti olarak tanımlanmıştır.

06.07.1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların Kurum içi yer değiştirme başlıklı Ek 3. maddesinde; "Sözleşmeli personelin kurumlar arası yer değişikliği yapılamaz. Sözleşmeli personelin kurum içi yer değişikliği ise aşağıdaki hallerde Kurumca gerçekleştirilebilir. a) Kurumun hizmet icapları dikkate alınarak, aynı unvan ve hizmet niteliklerini haiz sözleşmeli personelin kurum içi karşılıklı yer değiştirme talepleri, pozisyonunun vizeli olduğu birimde fiilen en az bir yıl çalışmış olmaları şartıyla yerine getirilebilir. b) Personelin eş durumuna bağlı kurum içi yer değişikliği talebi; vizeli olduğu birimde fiilen en az bir yıl çalışmış olması, geçiş yapacağı hizmet biriminde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunması ve kamu personeli olan eşin, kurum içi görev yeri değişikliği mümkün olmayan veya mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması kaydıyla yerine getirilebilir. c) Sağlık sebebine bağlı kurum içi yer değişikliği talebi; mazeret süresince geçerli olmak üzere, personelin geçiş yapacağı hizmet biriminde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunması, pozisyonunun bulunduğu ildeki devlet ve üniversite hastanesinde kendisi, eşi ve çocukları ile mevzuat uyarınca bakmakla yükümlü olduğu ana ve babasının hastalığının tedavisinin mümkün olmadığına ilişkin sağlık kurulu raporunu kuruma ibraz etmesi halinde yerine getirilebilir. Sağlık mazeretinin sona ermesi durumunda, eski pozisyonun bulunduğu il sınırları içerisindeki aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyona yeniden atama yapılır. ç) Aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunması halinde, eşi şehit olan personelin kurum içi yer değişikliği talebi, bir defaya mahsus olmak üzere yerine getirilir." kuralı yer almış olup, öğrenim durumu nedeniyle naklen atanmaya imkan sağlayan bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Dosyanın incelenmesinden, Diyarbakır İli, Eğil İlçe Hastanesinde 657 sayılı Yasanın 4/B maddesine tabi sözleşmeli statüde çevre sağlığı teknisyeni olarak görev yapan davacının, Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sağlık İdaresi Bölümüne kayıtlı olarak öğrenim gördüğünü belirterek, Ankara İline atanma istemiyle Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğüne başvuruda bulunduğu, davalı idarece, sözleşmeli personelin eğitim özrü nedeniyle atanmalarının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle anılan başvurunun reddedildiği anlaşılmaktadır.

Davacının 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel statüsünde çevre sağlığı teknisyeni olarak görev yaptığı ve yukarıda metni alınan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların Ek 3. maddesinde öğrenim mazeretinin yer değişikliği yapılabilecek haller arasında sayılmadığı görülmektedir.

Öte yandan; İdare Mahkemesi kararında, Anayasada yer alan hüküm çerçevesinde kimsenin eğitim hakkından mahrum kalmaması gerektiği hususuna da yer verilmiş ise de;

İlgilinin kamu görevlisi olması kendisine sağladığı bir takım ayrıcalık ve avantajların yanı sıra, bir çok külfet ve sorumluluklara katlanmayı ve diğer kişilerin tabi olmadığı bazı sınırlamalara tabi olmayı gerekmektedir. Kamu görevine kendi isteği ile giren kişi, bu statünün gerektirdiği ayrıcalıklardan yararlanmayı ve külfetlere katlanmayı kabul etmiş sayılmakta olup, kamu hizmetinin kendine has özellikleri, bu avantaj ve sınırlamaları zorunlu kılmaktadır.

Eğitim hakkının korunması gerekçesiyle idareden, atamaya ilişkin bütün işlemlerde personelin eğitim mazeretlerini kayıtsız şartsız karşılamasının beklenmesi, idarenin üstlendiği kamu hizmetinin yürütülmesini imkansız hale getirecektir.

Anayasa ile güvence altına eğitim hakkının kapsamının, kamu görevlisinin devam etmek istediği bir eğitim programının, atanma veya atanmama taleplerinde mazeret olarak dikkate alınması ve atanma talebinin eğitim özrü doğrultusunda yerine getirilmesi gibi pozitif yükümlülükleri içerecek kadar geniş olduğu sonucuna ulaşılması mümkün değildir.

Nitekim, eğitim özrü nedeniyle kurumlar arası atama talebine ilgili idarece muvafakat verilmemesi ve buna ilişkin davanın reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince verilen 20/02/2014 günlü, E:2012/606 sayılı kararda da bu görüş bensimsenmiştir.

Bu durumda, davacının öğrenim özrü nedeniyle Ankara iline atanma isteminin reddine dair işlemde hukuka aykırılık, anılan işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Diyarbakır 3. İdare Mahkemesi'nce verilen 29/09/2011 günlü, E:2011/1099, K:2011/2357 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 11/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Konular (4)