Yediemin Alacağına İlişkin Davada İtirazın İptali Davasının Görüleceği Mahkeme 1

Başlatan Özgür KOCA, 27 Eylül 2015, 23:23:41

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
NOT:Vedia sözleşmesi = Saklama sözleşmesi


T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi

ESAS NO   : 2014/8897
KARAR NO   : 2014/12643   

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ   : Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ   : 13/02/2014
NUMARASI   : 2013/522-2014/21
DAVACI         : E.Y.
DAVALI         : R.K.

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davada Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
                       
-K A R A R-

Dava, yediemin ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Asliye Hukuk Mahkemesince, vedia sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın TTK.nin 4. maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

Asliye Ticaret Mahkemesi ise, taraflar arasında BK.561 ve devamı maddelerinde düzenlenen vedia sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.


6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar "(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; .... 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun .... saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır" şeklinde düzenlenmiştir.

Bunun yanında TTK'nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanunu'nun havale hakkındaki 457-462 ve vedia hakkındaki 463-482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispi nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.

Borçlar Yasasının 561 ve devamı maddelerinde düzenlenen saklama sözleşmesi (vedia akdi), saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği bir sözleşme olarak tanımlanmıştır.

Somut olayda, uyuşmazlık, davacının sahibi olduğu yediemin deposunda, davalının haczettirdiği ısıtıcının uzun süre kalmasına rağmen ücretinin ödenmediği belirtilerek yedieminlik ücret alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davacı ile davalı vekili arasında 30.07.2009 tarihli yediemin sözleşmesi imzalandığı anlaşılmaktadır. Ancak her iki taraf tacir olmadığı gibi, olaydaki  vedia aktinin  tarflardan herhangi birinin ticari işletmesiyle ilgili olmadığı  anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 21. ve 22 maddeleri gereğince Küçükçekmece 4.Asliye Hukuk  Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



YEREL MAHKEME KARARI

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO   : 2013/522
KARAR NO   : 2014/21


DAVACI    : E.Y.
VEKİLİ   :
DAVALI    : R.K.
VEKİLİ   :
DAVA           : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)


Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali (emanet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde 01/03/2013 tarihli dava ile davalı tarafından icra takibine yapılan yetki itirazının yerinde olmadığını, zira sözleşmenin ifa yerinin de yetkili olduğunu, bu açıdan yetkiye yönelik itirazın iptali gerektiğini, davalı borçlunun bir alacağından dolayı Küçükçekmece 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/4581 Talimat sayılı dosyasında 30/07/2009 tarihli bir kısım menkul malları muhafaza altına aldırdığını, tutulan yediemin teslim zaptı ile davacıya teslim edilen mahcuzlara icra memuru tarafından davalı vekilinin kabul ve muvafakatı ile günlük 10,00 TL yediemin ücreti takdir edildiğini, ödenmeyen yedieminlik ücreti üzerine davalı borçlu hakkında Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün 2012/5409 Esas sayılı takip dosyası ile toplam 10.900,00 TL'lik icra takibine girişildiğini, davalı borçlunun süresinde haksız ve yersiz olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenlerle itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın yetki, görev ve sıfat yönü ile usulden, olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Dava itirazın iptali talebini içerir davadır. Davacı yedieminlik hizmeti sunmakta olup, davalı taraf bir alacağından dolayı haczettiği menkul malları icra dairesi vasıtasıyla davacının yediemin deposunda muhafaza edilmek üzere davacıya teslim etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta yediemin zaptından dolayı teslim edilen mallara dayalı olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususuna dayanmaktadır.

Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinin (c) bendinde Borçlar Kanunu'nun 561 ve devamı maddelerine dayalı saklama sözleşmesinden kaynaklanan davalar ticari dava olarak  sayılmıştır. Yine yasal değişiklik ile  Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarılıp , görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Davacının davayı Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açması gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açmasının yerinde görülmediğinden bahisle dosya görevsizlik kararı verilerek mahkememize intikal etmiştir.

HMK 114 maddesinde sayılan dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerektiği, davaya dayanak olan Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün 213/5409 E. sayılı dosyasının geldiği, adı geçen dosya içeriğine göre alacaklının Erol Yağcı olmakla birlikte borçlunun gerçek kişi Refik Kahraman olduğu, dosya kapsamına göre her iki tarafın gerçek kişi olduğu tespit edilmiştir.

Dava, yediemin ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar "(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; .... 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun .... saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.

Borçlar Yasasının 561 ve devamı maddelerinde düzenlenen saklama sözleşmesi (vedia akdi), saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı, güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği bir sözleşme olarak tanımlanmıştır.

Somut olayda, davacının yediemin olduğu, davalı gerçek kişinin alacağından dolayı davalının haczettiği malları muhafaza altına alan kişi konumunda bulunduğu, her iki tarafın ticari işletmesinden doğan bir uyuşmazlığın olmadığı, davalı gerçek kişinin davacıya ait yedieminliğe mahcuzların teslim edilmesine ve uzun süre kalmasına rağmen ücretin ödenmediği belirtilerek yedieminlik ücret alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.     
Davacı yönünden her türlü işin ticari iş sayılacağı kabul edilse dahi 6102 sayılı Kanundaki yeni düzenlemenin dikkate alınması zorunluluktur. Zira  6762 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrası hükmünde , 21. maddenin 1. fıkrasına yapılan ve karışıklıklara yol açan, bu sebeple de görüş birliği halinde eleştirilen gönderme kaldırılmış ve bu suretle 6102 sayılı Kanunun m. 4/f.1 hükmü öğretide ve yargı kararlarında kabul gören eleştirilere uygun olarak düzeltilmiş, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalar ticari dava olarak düzenlenmiştir. Bu noktada ayrıca somut davanın 6102 sayılı TTK. nun 4. maddesi çerçevesinde  belirtilen istisna kapsamında kaldığından mahkememiz görevli olamayacaktır.
Yapılan açıklamalar gözetilerek Mahkememizin görevli olmaması karşısında davanın usulden reddine, dava dosyasının görevli Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi durumunda ve talep halinde, mahkemeler arasında çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunacağından yargılama giderlerine bu aşamada hükmedilmemesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmaması karşısında davanın usulden REDDİNE, dava dosyasının görevli Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi durumunda ve talep halinde, mahkemeler arasında çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunacağından yargılama giderlerine bu aşamada hükmedilmemesine,
4-6100 sayılı HMK nın Geçici Madde 3/2 yollamasıyla 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5230 sayılı Kanunla  yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü madde hükümleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde Yargıtay nezdinde kararı temyiz etme hakları olduğunun taraf vekillerine hatırlatılmasına, 
Taraf vekillerinin huzurunda karar verildi.13/02/2014
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)

918

Yanıtlar: 2
Gösterim: 4540

945

Yanıtlar: 9
Gösterim: 24479