ADİ ORTAKLIKLARDA TARAF EHLİYETİ

Başlatan Deniz034, 15 Mart 2018, 22:54:18

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034

ADİ ORTAKLIKLARDA TARAF EHLİYETİ

T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2016/4445
KARAR NO:2017/1302
KARAR TARİHİ:23.3.2017



Davacılar 1-... Taşımacılık Taah. ve Tic. Ltd. Şti. 2-... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı... Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 02.07.2013 gün ve 2013/141-188 Sayılı hükmü onayan Dairemizin 16.06.2016 gün ve 2016/1807-3501 Sayılı ilamı aleyhinde davacı ... Taşımacılık Taah. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR

Davacıların adi ortaklık yükümlerine göre dava açtıkları anlaşılmaktadır.

Taraf ehliyeti, bir davada taraf olabilme yeteneğini ifade eder. Taraf ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır. Buna göre, medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek ya da tüzel kişi davada taraf ehliyetine sahip kabul edilmelidir. Mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 520 (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620) vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa dair davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklık tarafından açılacak davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Adi ortaklığa karşı açılacak davalar yönünden ise; ikili bir ayrım yapmak gerekecektir. Davanın konusu paradan başka bir şey ise davanın bütün ortaklara karşı birlikte açılması (mecburi dava arkadaşlığı), davanın konusu para ise; ortaklar bu borçtan müteselsil sorumlu bulunduklarından ortaklardan biri, bazıları ya da tümüne karşı (ihtiyari dava arkadaşlığı) dava açılabilecektir.

Taraf ehliyeti, 6100 HMK'nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartlarından olup, taraflarca ileri sürülmese dahi, mahkemece re-sen nazara alınabilecektir.

Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 638. maddesi hükmüne göre; ortaklık sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça adi ortaklar birlikte ya da temsilci vasıtasıyla üçüncü kişilere karşı deruhte etmiş oldukları borçlardan müteselsilen sorumlu olurlar. Bu hükme göre alacağa dair bu davanın adi ortakların sorumluluğuna dayalı olarak her birine karşı açılması mümkündür. Aynı şekilde dava açılırken ve temyiz ilk karar düzeltme yoluna başvuru yaparken de adi ortakların birlikte hareket etmesi zorunludur.

SONUÇ : Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; dava adi ortaklarca birlikte açılmış ise de karar düzeltme yoluna davacı adi ortaklardan biri tarafından başvurulmuştur. Adi ortaklardan her biri mecburi dava arkadaşı konumunda bulunduklarından davacı adi ortaklardan ... Taş. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. 'nin tek başına karar düzeltme yoluna başvurulması mümkün değildir. Diğer adi ortak ...'in karar düzeltme talebine muvafakatinin bulunup bulunmadığının karar düzeltme isteyen ... Taş. Taah. ve Tic. Ltd. Şti.'ye çıkarılacak meşruhatlı muhtıra ile belirlenmesi ve buna göre işlem yapıldıktan sonra dosyanın gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.03.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)