Yediemin Ücreti için Ayrı Takip Yapılması Halinde Satış Talep Tarihine Kadar Olan Kısım Ödenemez

Başlatan Özgür KOCA, 20 Nisan 2017, 21:39:21

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
12. Hukuk Dairesi         2016/66 E.  ,  2016/5853 K.



"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 23/11/2015 tarih, 2015/17372 Esas - 2015/28899 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de;

Yediemin alacağı için hapis hakkı defteri tutulmasının ardından taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı ve takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, aracın ihale ile satılması üzerine, takip konusu araç üzerinde rehin hakkı olan alacaklı bankanın, yediemin alacağının, ... Uygulanacak Ücret Tarifesine göre hesaplanarak bu miktarın esas alınmasını ve ihale bedelinin buna göre ödenmesini talep ettiği, icra müdürlüğünün, takip konusu alacağın yediemin ücreti olması, takip konusu alacağın kesinleşmesi ve ihale bedelinden artan para olmaması nedeniyle sıra cetveline konu edilmeksizin takip alacaklısına ödenmesine ilişkin 27.02.2015 tarihli kararının şikayet konusu yapıldığı, mahkemece istemin reddine dair verilen kararın Dairemizce onandığı görülmektedir.

İİK'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanunun 59. maddesi uyarınca ise, takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

Yediemin ücretinin ise satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin, satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.


Buna göre, yedieminin, alacağını muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında korunmaya lâyık hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de yediemin ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce yediemin ücretinin hesaplanarak İİK'nun 138/2. maddesine göre öncelikli olarak ödenmesi gereklidir.

Yedieminin, ücret alacağı için yeni bir takip başlatması ve bu dosyadan taşınırın satılması halinde ise, artık İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz. Bu durumda yapılacak iş, satış bedelinin sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, müstakil bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. İcra müdürünün kesinleşen alacak miktarını değiştirmesi mümkün olmayıp, alacak miktarına ilişkin sıra cetvelinin yapılmasından sonra ilgilerin itiraz etmeleri halinde mahkemece inceleneceği tabiidir.

İİK'nun 140. maddesi gereğince; "Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar".

Açıklanan maddelere göre, birden fazla alacaklının bulunduğu böyle durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK'nun 140.maddesi gereğince sıra cetveli yapılmalı ve alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınmalıdır. Şikayetçinin alacağının rüçhanlı olup olmadığı ve öne sürdüğü diğer hususlar, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak bir husus olup, bu aşamada icra müdürlüğü sıra cetveli düzenlemekten imtina edemez. Bir başka anlatımla alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmektedir. Şikayete konu takip dosyasında ise, icra müdürlüğünce, sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.

O halde mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile icra müdürlüğünce İİK.nun 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ: Şikayetçinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 23.11.2015 tarih, 2015/17372 Esas - 2015/28899 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



12. Hukuk Dairesi         2016/155 E.  ,  2016/1065 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde ;

İİK'nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 5.980,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
Alacaklının temyiz dilekçesinin (REDDİNE);

2-Şikayetçinin temyiz itirazlarına gelince;

Şikayetçi vergi dairesi, icra mahkemesine yaptığı başvuruda ve 03/11/2015 tarihli dilekçesinde, alacaklı tarafından yediemin ücretinin tahsili için başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibinde, rehinli aracın satışı üzerine, icra müdürlüğünün, sıra cetveli yapılmaksızın, dosya alacağını karşılamadığından, ihale bedelinin takip alacaklısına ödenmesine dair kararının kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İcra İflas Kanunu'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca, taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanun'un 59. maddesi uyarınca ise takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para, takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

Yediemin ücretinin ise, satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.

Buna göre yedieminin, alacağını, muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla, yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de yediemin ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce, İİK'nun 88. maddesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak ödeme yapılacağı tabiidir.

Yedieminin, ücret alacağı için müstakil bir takip başlatması ve bu dosyadan rehinli taşınırın satılması halinde ise, artık İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz. Bu durumda icra müdürlüğünce yapılacak iş, satış bedelinin, sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz, satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekir.

O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





12. Hukuk Dairesi         2016/762 E.  ,  2016/13767 K.



"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikayetçi vergi dairesinin, icra mahkemesine yaptığı başvuruda, alacaklı tarafından yediemin ücretinin tahsili için başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibinde, rehinli aracın satışı üzerine, icra müdürlüğünün, dosya alacağını karşılamadığından, ihale bedelinin sıra cetveli yapılmaksızın takip alacaklısına ödenmesine dair kararının iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İcra İflas Kanunu'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca, taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanun'un 59. maddesi uyarınca ise takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para, takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

Yediemin ücretinin ise, satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.


Buna göre yedieminin, alacağını, muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla, yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de yediemin ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce, İİK'nun 88. maddesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak ödeme yapılacağı tabiidir.

Yedieminin, ücret alacağı için müstakil bir takip başlatması ve bu dosyadan rehinli taşınırın satılması halinde ise, artık İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz. Bu durumda icra müdürlüğünce yapılacak iş, satış bedelinin, sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz, satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.

İİK'nun 140. maddesi gereğince; "Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar".
Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekir.

Açıklanan maddelere göre, birden fazla alacaklının bulunduğu böyle durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK'nun 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılmalı ve alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınmalıdır. Şikayetçinin alacağının rüçhanlı olup olmadığı ve öne sürdüğü diğer hususlar, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak bir husus olup, bu aşamada icra müdürlüğü sıra cetveli düzenlemekten imtina edemez. Bir başka anlatımla alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmektedir. Şikayete konu takip dosyasında ise, icra müdürlüğünce yanılgılı değerlendirme ile satış bedelinin İİK'nun 138/2. maddesi gereği sıra cetveli yapılmaksızın takip alacaklısına ödenmesine karar verildiği görülmektedir.

O halde, mahkemece, ihale bedelinin takip alacaklısına ödenmesi işleminin iptaline yönelik şikayetin kabulü ile yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





12. Hukuk Dairesi         2016/833 E.  ,  2016/13960 K.



"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikayetçi vergi dairesi, icra mahkemesine yaptığı başvuru ile, alacaklı tarafından yediemin ücretinin tahsili için taşınır rehninin paraya çevrilmesi suretiyle başlatılan icra takibinde, rehinli aracın satışı üzerine, icra müdürlüğünün, ihale bedelinin takip alacaklısına ödenmesine, dosyada başka para bulunmadığından sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına dair 02.11.2015 tarihli kararının kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İcra İflas Kanunu'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca, taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanun'un 59. maddesi uyarınca ise, takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para, takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

Yediemin ücretinin ise, satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.

Buna göre yedieminin, alacağını, muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla, yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de yediemin ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce, İİK'nun 88. maddesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak ödeme yapılacağı tabiidir.

Yedieminin, ücret alacağı için müstakil bir takip başlatması ve bu dosyadan rehinli taşınırın satılması halinde ise, artık İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz. Bu durumda icra müdürlüğünce yapılacak iş, satış bedelinin, sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz, satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyası dışında ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekir.

O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




12. Hukuk Dairesi         2016/834 E.  ,  2016/13959 K.



"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikayetçi vergi dairesi, icra mahkemesine yaptığı başvuru ile alacaklı tarafından yediemin ücretinin tahsili için taşınır rehninin paraya çevrilmesi suretiyle başlatılan icra takibinde, rehinli aracın satışı üzerine, icra müdürlüğünün, ihale bedelinin takip alacaklısına ödenmesine, dosyada başka para bulunmadığından sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına dair 22.10.2015 tarihli kararının kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İcra İflas Kanunu'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca, taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanun'un 59. maddesi uyarınca ise, takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para, takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

Yediemin ücretinin ise, satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.


Buna göre yedieminin, alacağını, muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla, yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de yediemin ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce, İİK'nun 88. maddesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak ödeme yapılacağı tabiidir.

Yedieminin, ücret alacağı için müstakil bir takip başlatması ve bu dosyadan rehinli taşınırın satılması halinde ise, artık İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz. Bu durumda icra müdürlüğünce yapılacak iş, satış bedelinin, sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz, satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyası dışında ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekir.

O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





12. Hukuk Dairesi         2016/3828 E.  ,  2016/17299 K.



"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikayetçi vergi dairesinin, icra mahkemesine yaptığı başvuruda; alacaklı tarafından yediemin ücretinin tahsili için taşınır rehninin paraya çevrilmesi suretiyle başlatılan icra takibinde, rehinli aracın satışı üzerine, icra müdürlüğünün, takip dosyası alacağının, yediemin ücret alacağı olduğundan, ihale bedelinden takip alacaklısının alacağının ödenmesine ve sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına dair kararının iptalini, Motorlu Taşıtlar Vergisinin öncelikli olarak tahsilini ve sıra cetveli hazırlanmasına karar verilmesini istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İcra İflas Kanunu'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca, taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanun'un 59. maddesi uyarınca ise, takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para, takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

Yediemin ücretinin ise, satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.

Buna göre yedieminin, alacağını, muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla, yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de, yediemin ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce, İİK'nun 88. maddesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak ödeme yapılacağı tabiidir.

Yedieminin, ücret alacağı için müstakil bir takip başlatması ve bu dosyadan rehinli taşınırın satılması halinde ise, artık İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz. Bu durumda icra müdürlüğünce yapılacak iş, satış bedelinin, sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz, satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekir.


O halde, mahkemece, ihale bedelinin takip alacaklısına ödenmesi işleminin iptaline yönelik şikayetin kabulü ile yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





12. Hukuk Dairesi         2016/4511 E.  ,  2016/21758 K.



"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından 20.454,00 TL yediemin ücretinin tahsili için taşınır rehninin paraya çevrilmesi suretiyle başlatılan icra takibinde, şikayetçi vergi dairesinin icra mahkemesine başvurusunda; satışı yapılan aracın aynından kaynaklanan rüçhanlı alacak olan MTV'nin ödenmesinden önce yediemin ücret alacağının ödenmesine ilişkin icra müdürlüğü kararının iptalini istediği, mahkemece yediemin ve otopark ücretlerinin İİK'nun 115. maddesine göre öncelikle ödenmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Yedieminlik ücreti takip masraflarından olup, İİK'nun 59. maddesi ile; "Takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62 nci maddeye göre yapabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak peşinen öder. Alacaklı ilk ödenen paradan masraflarını alabilir " şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

İcra ve İflas Kanun'undaki bütün bu düzenlemeler doğrultusunda yedieminlik ücretinin takip masraflarından olduğu ve satış tutarından öncelikle alınacağı anlaşılmaktadır. Bu sebeplerle yedieminlik ücreti ancak, takip masrafı olarak, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından talep edilebilir. Başka bir anlatımla yedieminlik ücretinin, muhafaza tedbirine konu takip dosyasından başka bir dosyada ayrı bir takip konusu yapılması halinde yukarıdaki hükümler uygulanmaz.

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından ayrı olarak başka bir takibe konu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince alacaklıların sıra cetvelinin yapılması gerekir.


O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile İİK'nun 140. maddesi uyarınca, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.


SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




12. Hukuk Dairesi         2016/11313 E.  ,  2016/21617 K.



"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikayetçi vergi dairesinin, icra mahkemesine yaptığı başvuruda; alacaklı tarafından yediemin ücretinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde, hacizli aracın satışı üzerine, icra müdürlüğünün, dosya alacağını karşılamadığından, ihale bedelinin sıra cetveli yapılmaksızın takip alacaklısına ödenmesine dair kararının iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.

İcra İflas Kanunu'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca, taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanun'un 59. maddesi uyarınca ise takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para, takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

Yediemin ücretinin ise, satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.


Buna göre yedieminin, alacağını, muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla, yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de yediemin ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce, İİK'nun 88. maddesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak ödeme yapılacağı tabiidir.

Yedieminin, ücret alacağı için müstakil bir takip başlatması ve bu dosyadan hacizli taşınırın satılması halinde ise, artık İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz. Bu durumda icra müdürlüğünce yapılacak iş, satış bedelinin, sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz, satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.

İİK'nun 140. maddesi gereğince; "Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar".

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekir.

Açıklanan maddelere göre, birden fazla alacaklının bulunduğu böyle durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK'nun 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılmalı ve alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınmalıdır. Şikayetçinin alacağının rüçhanlı olup olmadığı ve öne sürdüğü diğer hususlar, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak bir husus olup, bu aşamada icra müdürlüğü sıra cetveli düzenlemekten imtina edemez. Bir başka anlatımla alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmektedir. Şikayete konu takip dosyasında ise, icra müdürlüğünce yanılgılı değerlendirme ile satış bedelinin İİK'nun 138/2. maddesi gereği sıra cetveli yapılmaksızın takip alacaklısına ödenmesine karar verildiği görülmektedir.

O halde, mahkemece, ihale bedelinin takip alacaklısına ödenmesi işleminin iptaline yönelik şikayetin kabulü ile yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




12. Hukuk Dairesi         2016/17672 E.  ,  2016/20424 K.



"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda, alacaklı tarafından yediemin ve çekici ücreti alacağının tahsili için başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçluya ait hacizli aracın satışı üzerine icra müdürlüğünce yediemin alacağının ... Bakanlığının belirlediği ücret tarifesine aykırı olarak hesaplandığını ve ihale bedelinden öncelikle ödenmesi gerektiğini ileri sürerek müdürlük işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece yedieminlik ücretinin miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak satış bedelinden yediemin ücreti ile birlikte satış ve haciz gideri olarak 1.478,85 TL'nin alacaklıya, kalan 9.021,15 TL'nin de motorlu taşıtlar vergisi olarak vergi dairesine ödenmesine, icra dairesince bu doğrultuda işlem yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

İcra İflas Kanunu'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca, taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanun'un 59. maddesi uyarınca ise, takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para, takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

Yediemin ücretinin ise, satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.

Buna göre yedieminin, alacağını, muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla, yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de, yediemin ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce, İİK'nun 88. maddesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak ödeme yapılacağı tabiidir.

Yedieminin, ücret alacağı için müstakil bir takip başlatması ve bu dosyadan taşınırın satılması halinde ise, artık İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz. Bu durumda icra müdürlüğünce yapılacak iş, satış bedelinin, sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz, satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekir.

O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre şikayetçinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





12. Hukuk Dairesi         2016/21154 E.  ,  2016/24703 K.



"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Yedieminin, ücret alacağı için müstakil bir takip başlatması ve bu dosyadan taşınırın satılması halinde, İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmadığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
12. Hukuk Dairesi         2016/11526 E.  ,  2017/3079 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Yediemin ücreti alacağı için borçlu adına kayıtlı araç üzerinde hapis hakkını kullanan alacaklının, hapis hakkı defteri tutulmasının ardından taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı ilamsız icra takibinde, takip konusu aracın üçüncü kişi ...'a yapılan ihalesinin kesinleşmesinden sonra, icra müdürlüğünün bila tarihli tensip kararıyla, yedieminlikten kaynaklanan dosya alacağının öncelik taşıdığından bahisle, rehinli aracın satışından elde edilen tüm bedelin alacaklıya ödenmesine ve dosyada kalan başka para bulunmadığından sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, anılan karar tebliğ edilen şikayetçi üçüncü kişi vergi dairesinin, ihalesi yapılan araç üzerinde, motorlu taşıtlar vergisinden kaynaklanan rüçhanlı alacağının bulunduğunu, söz konusu vergi alacağının eşyanın aynından doğması nedeniyle rehinli alacaklardan önce ödenmesi gerektiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği görülmektedir.

Yedieminlik ücreti takip masraflarından olup, İİK'nun 59. maddesi ile; "Takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62'nci maddeye göre yapabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak peşinen öder. Alacaklı ilk ödenen paradan masraflarını alabilir" şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacaklılara, alacakları nispetinde paylaştırılır.

İcra ve İflas Kanun'undaki bütün bu düzenlemeler doğrultusunda yedieminlik ücretinin takip masraflarından olduğu ve satış tutarından öncelikle alınacağı anlaşılmaktadır. Bu sebeplerle yedieminlik ücreti ancak, takip masrafı olarak, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından talep edilebilir. Başka bir anlatımla, yedieminlik ücretinin, muhafaza tedbirine konu takip dosyasından başka bir dosyada ayrı bir takip konusu yapılması halinde yukarıdaki hükümler uygulanmaz.

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücretinin, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından ayrı olarak başka bir takibe konu yapıldığı, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, üzerinde vergi dairesine ait 08.10.2013 ve 03.12.2013 tarihli haciz şerhlerinin bulunduğu 35 U 3923 plaka numaralı aracın 20.04.2015 tarihli artırmada üçüncü kişiye 8.050,00 TL bedelle ihale edildiği, söz konusu ihalenin kesinleştiği ve satış bedelinin, araç üzerindeki rehin ve haciz alacaklarının tamamını karşılamadığı görülmektedir.

İİK'nun 140. maddesi gereğince ise; "Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar". Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir.

İİK'nun 100. maddesi uyarınca da; borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için, mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir.

Bu durumda, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilip kesinleşecek sıra cetvelinin sonucuna göre işlem tesisi gerekirken, doğrudan paranın takip alacaklısına ödenmesi doğru değildir. Öte yandan, şikayetçinin iddialarının, sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz edilmesi halinde inceleneceği tabiidir.

Hal böyle olunca, mahkemece, İİK'nun 17/2. maddesi hükmü doğrultusunda birden fazla alacaklı bulunması ve ihale bedelinin tüm alacakları karşılamaması nedeniyle, İİK'nun 140. maddesi gereğince, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçi üçüncü kişinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre şikayetçi üçüncü kişinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)

873

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4280