Amme alacağı şirket borcu sıra cetveli

Başlatan Deniz034, 29 Eylül 2020, 17:37:47

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
23. Hukuk Dairesi         2016/9588 E.  ,  2020/2544 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda sıra cetvelindeki sıraya itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, ... tarafından açılan karşı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı, birleşen davada davacı ... ve asıl ve birleşen davalarda davalı ..... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili,..... 05.09.2012 tarihinde sıra cetveli düzenlendiğini, müvekkilinin amme alacağının 35.066,40 TL olarak belirlendiğini, oysa davalı borçlu ...'ın sahibi olduğu şirketlerin de müvekkiline vergi borçlarının bulunduğunu, kanun gereğince şirket yetkililerinin tahsil imkanı bulunmayan şirket vergi borçlarından da sorumlu olduklarını, sadece borçlunun kişisel vergi borcu için taşınmaza haciz konulmadığını, toplam amme alacaklarının 1.914.092,18 TL olmasına rağmen sıra cetveline 35.066,40 TL dışındaki alacağın dahil edilmediğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalı kamu kurumlarının hacizlerinin zamanaşımına uğradığını, İİK'nın 106 ve 110 maddeleri uyarınca süresinde satış talep etmediklerini, bu nedenle davalıların hacizlerinin düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar ..... ve ... vekilleri, asıl davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosyada davalılar .... ve ...... vekilleri, birleşen davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, asıl ve birleşen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede davalı borçlunun taşınmazına haciz konulması ile birlikte davalı kurumların zamanaşımı süresinin kesildiği, kurum alacaklarının zamanaşımına uğramamış olduğu, 6183 sayılı Yasa'da amme alacağı için haciz tatbikinden sonra satış isteme için süre öngörülmediği, asıl dava yönünden yapılan değerlendirmede davacı ... dairesinin şirket ortağından önce asıl mükellef şirketler hakkında ödeme emri düzenlediği ve takip yaptığı, davacı tarafından yapılan işlemlerin 6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35 ve 57. maddesine uygun olduğu gerekçesiyle, birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulü ile sıra cetvelinde satış bedeli olan 233.399,86 TL'nin asıl davada davacıya ayrılmasına karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili ve asıl ve birleşen davalarda davalı .... vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin ve asıl ve birleşen davalarda davalı ..... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin ve asıl ve birleşen davalarda davalı ...... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının asıl davada davalı, birleşen davada davacı ...'tan alınmasına, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca asıl ve birleşen davada davalı .... harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)