Menfi Tespit Davası Açılması Satış İsteme Süresini Durdurmaz

Başlatan Özgür KOCA, 27 Nisan 2015, 14:05:08

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO   : 2010/27401
KARAR NO: 2011/8338   



Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlu şirket hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinden sonra A. 3. Ticaret Mahkemesi'nde 2010/342 Esas sayılı dosya üzerinden borçlu vekilince menfi tespit davası açıldığı, anılan mahkemece 13.07.2010 tarihli tensiple "davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulü ile takip ve dava konusu alacağın %15'i tutarında teminat yatırıldığı takdirde, A. 11. İcra Müdürlüğü'nün 2010/6615 Esas sayılı dosyasında icra veznesine toplanacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde İİK'nun 72/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına, davacının satışın tedbiren durdurulması şeklinde ortaya konan takibin durdurulması amacına yönelik bulunan ihtiyati tedbir isteminin İİK'nun 72/3. maddesindeki düzenleme gözetilerek reddine" karar verildiği görülmektedir.

Alacaklı vekili 03.08.2010 tarihli ihalede alacağa mahsuben 140.000 TL'ye taşınmazı satın almıştır.

A. İcra Müdürlüğünce talimat icra dairesi olan K. İcra Müdürlüğünce yazılan 10.08.2010 tarihli müzekkerede, Ticaret Mahkemesinden verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince dava sonuna kadar ihale olunan taşınmazın ihale alıcısı olan alacaklı adına tescilinin yapılmamasına karar verildiği belirtilmekte olup, bu kararın iptali istemi ile alacaklı vekili icra mahkemesine şikayette bulunmuştur.

Anılan Ticaret Mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı İİK'nun 72/3. maddesi anlamında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin olup, alacağa mahsuben ihale edilen taşınmazın alacaklı adına tapuya tescilini engelleyen bir hüküm içermemektedir. Bu nedenle şikayetin kabulü ile 10.08.2010 tarihli icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03/05/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY                                 
12. Hukuk Dairesi                                              
                                                                       
ESAS NO   : 2014/1614
KARAR NO: 2014/4742



Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.D. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte uygulanan haciz sonrasında yatırılan paranın ödenmesinin alacaklı tarafça talep edildiği, icra müdürlüğünce talebin reddedildiği, anılan karara karşı alacaklının şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.

İİK.nun 72/3. maddesine göre; "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." Anılan hüküm uyarınca takip dosyasına yatan para menfi tespit davası süresince alacaklıya ödenmez.

İİK.nun 169.maddesine göre; "Borçlu, 168. maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.

Somut olayda takip dosyasındaki borçluların E. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/221 E., 2012/271 K. sayılı  ve aynı mahkemenin 2012/263 E., 2012/346 K. sayılı dosyasında imzaya ve borca itiraz ettikleri ve ayrıca E. 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/280 E. sayılı dosyası ile İİK.nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açıldığı ve mahkemece takip dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin herhangi bir tedbir kararı verilmediği anlaşılmaktadır.

O halde alacaklının takibe devam etmesinde ve icra veznesindeki paranın alacak tutarında kendisine verilmesini istemesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece alacaklının şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY                                 
12. Hukuk Dairesi                                              
                                                                       
ESAS NO   : 2014/12674
KARAR NO: 2014/15369


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi G.K. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yürütülen kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, İ. 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/479 Esas sayılı  16.08.2007 tarihli, takibin durdurulmasına yönelik  tedbir kararı devam etmekte iken haciz işlemleri yapıldığını ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece; şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.

İİK'nun 72/2. maddesine göre; "İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir."

İİK'nun 72/5. maddesinde ise "dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur." hükmüne yer verilmiştir.

Somut olayda; Borçlu hakkında takibin kesinlemesi üzerine haciz işlemleri yapıldığı, borçlunun takip konusu borç ile ilgili olarak açtığı menfi tespit davası kapsamında  İ. 2. ASTM'nin 16.08.2007 tarih  2007/479 E. sayılı kararı ile takibin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, İ. 4. ASTM'nin 2012/ 129 E. sayılı dosyasında görülen ( İ. 2. ASTM 2007/479 E. sayılı dosya İ. 4. ASTM'ne devredilmekle 2012/129 E. oldu.) menfi tespit davasında mahkemenin 19.07.2012 tarihli kararı ile menfi tespit davasının kabulüne karar verildiği, 25.09.2012 tarihinde borçlu vekilinin dosyanın takipsizlik nedeni ile düştüğünü hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce talebin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, menfi tespit davasının kabulüne dair kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 23.01.2013 tarihli kararı ile bozulduğu,  Alacaklı vekilinin 20.05.2013 tarihinde menfi tespit davasının kabulüne dair kararın Yargıtayca bozulduğunu belirterek dosyanın yenilenmesini ve hacizlerin yeniden konmasını talep ettiği, icra müdürlüğü,'nün şikayete konu 17.07.2013 tarihli kararı ile alacaklı vekilinin talebinin kabulüne karar verilerek haciz işlemleri yapıldığı görülmektedir.

Menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takip durdurulmuş ise haciz ve satış isteme süreleri durur. Bu durumda satış isteme sürelerinin dolduğundan bahisle hacizlerin kaldırılmasına karar verilemeyecek ise de, Borçlu vekilinin 25.09.2012 tarihli talebinin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasından sonra, alacaklının talebi üzerine 17.07.2013 tarihi icra müdürlüğü kararı ile  yapılan haciz işlemleri  yeni bir haciz olup,  takibin durdurulması yönünde tedbir kararının devam ettiği  süre içerisinde borçlu hakkında haciz işlemi yapılamayacağından, şikayete konu 17.07.2103 tarihli icra müdürü kararı ve bu karara dayalı olarak yapılan haciz işlemleri usul ve yasaya aykırıdır.

O halde;  mahkemece borçlunun şikayetinin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,  28.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2012/3094
KARAR NO : 2012/3110
TARİH:06.02.2012


MAHKEMESİ : Antalya 2. İş Mahkemesi

TARİHİ : 15/12/2011
NUMARASI : 2011/628

İHTİYATİ TEDBİR . . .
İSTEYEN DAVACILAR: 1- Y. A----- 2-F. E ADLARINA

AVUKAT LİDER TANRIKULU
DAVALI : MEHMET DEDEOĞLU

DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT


Davacılar vekili, davacı Yılmaz'dan diğer davacı annesinin kefil olarak imzaladığı senedin işe girerken davalı şirket temsilcisi tarafından alınarak icraya konulduğunu, icra takibi sonrası yaşadığı evin satışa çıkarıldığını, borçlu olmadığının tespiti ile evin satışının durdurulması için tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, tensiple boşanma ve nafaka davaları dışında ancak aynı davada çekişmede olan taşınır ve taşınmaz mallar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, dava konusu dikkate alındığında tedbir talebinin yasaya uygun bulunmadığı, davacının talebinin muhtemel alacağını güvenceye almaya yönelik ihtiyati haciz talebi olarak nitelendirilebilir ise de sözkonusu alacağın mevcudiyetinin ve miktarının yargılamaya muhtaç bulunduğu ve yasa da öngörülen şartlar bulunmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

Verilen ret kararının davacı vekili tarafından kanunun

yoluna getirilmiş olup, Dairemizin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve geçici 3/1 maddesi uyarınca kanun yoluna tabi ret kararını denetleme görev olduğu anlaşılmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemenin satışın durdurulması konusunda verdiği kararın gerekçesi icra İflas Kanunumun 72/3 maddesi uyarınca "icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir" hükmü karşısında hatalı ise de, icra takibinden sonra takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, icra takibi nedeni ile satışın ihtiyati tedbir yolu ile durdurulması isteminin bu gerekçe ile reddinin gerektiği anlaşıldığından ret kararı sonuç itibari ile usul ve yasaya uygun olduğundan, davacının kanunu yoluna başvurusunun REDDİNE, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine 06.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_nihatkaradas

Menfi Tespit Davası Açılması Satış İsteme Süresini Durdurmaz başlığı hangi kararda geçiyor sayın müdürüm. bulamadım.

avatar_Özgür KOCA
Değerli müdürüm başlık karar içeriklerinde geçmiyor, kararlardan çıkarılacak bir sonuç olduğu için yazılmıştır. Özellikle son kararın son paragrafında geçen "icra takibinden sonra takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, icra takibi nedeni ile satışın ihtiyati tedbir yolu ile durdurulması isteminin bu gerekçe ile reddinin gerektiği anlaşıldığından ret kararı sonuç itibari ile usul ve yasaya uygun olduğundan" ibareye bakıldığında menfi tespit davasında tedbir kararı verilmediği sürece yalnızca menfi tespit davası açılmasının satışı durdurmayacağı bu nedenle satış isteme sürelerinin de işleyeceği anlaşılacaktır. Ayrıca aşağıda yer verilen kararda daha açık bir şekilde menfi tespit davası kapsamında tedbir kararı verilmesi halinde satış isteme sürelerinin işlemeyeceğine değinilmiş.




T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
                                                                           

ESAS NO   : 2016/4467
KARAR NO: 2016/22205   



Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; satış taleplerinin icra müdürlüğünce haczin 24/09/2014 tarihinde düştüğü gerekçesi ile reddedildiğini, halbuki menfi tespit davasında verilen tedbir kararı nedeniyle takibin durdurulduğunu, tedbir kararının kaldırılması üzerine satış talep ettiklerini ileri sürerek müdürlük kararının iptalini istediği, mahkemece haczin düşmediği, ancak aynı tarihte icra müdürlüğünce tüm taşınmazlara ilişkin satış talebinin kabulüne dair karar verildiğinden şikayetin konusunun kalmadığı gerekçesi ile esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.

İİK'nun 72/2. maddesine göre; "İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir."

Menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takip durdurulmuş ise, haciz ve satış isteme süreleri işlemez.

Gebze 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/486 Esas sayılı dosyasında; 24.09.2013 tarihli ara kararı ile İİK'nun 72/2. maddesi gereğince takibin durdurulmasına, yine aynı mahkemenin 22.04.2015 tarihli kararı  ile de tedbirin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.

Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerine 24.09.2013 tarihinde haciz konulmuş olup, alacaklı tarafından,  menfi tespit davasında verilen tedbir kararının kaldırıldığı gün, yani 22.04.2015 tarihinde satış talebinde bulunulmuştur. Bu durumda, menfi tespit davasında verilen tedbir kararı süresince satış isteme süreleri işlemeyeceğinden haczin düştüğünden bahsedilemez.


O halde mahkemece, haczin düşmemesi nedeniyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, konusuz kaldığı gerekçesi ile esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığı yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)

873

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4280

556

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4488