İİK. 150/ı maddesinde gereğince hesap özetinin borçluya Tebliği yeterlidir

Başlatan Deniz034, 11 Nisan 2016, 21:46:41

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
12. Hukuk Dairesi         2011/17435 E.  ,  2012/3127 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2011
NUMARASI : 2010/1417-2011/224

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İpoteğin, üçüncü kişiye ait taşınmaz üzerinde bulunduğu hallerde, alacaklı bankanın, hesap özetini, tazmin talebini veya ödeme ihtarını sadece kredi borçlusuna göndermesi yeterli olup, bu belgelerin ayrıca taşınmaz maliki üçüncü kişiye de gönderilmesi zorunlu değildir.
Kural olarak alacağın muacceliyetinin, ihbarın yapılmasına bağlı olduğu durumlarda, alacaklının hem asıl borçluya hem de borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekle taşınmaz malikine, muacceliyet ihbarında bulunması zorunludur. Muacceliyet ihbarında bulunulmadan icra takibine geçilemez (TMK'nun 887. maddesi).
Somut olayda, taşınmaz malikine muacceliyet ihbarının ipotek akit tablosundaki adresine tebliğ olunmadığı, farklı bir adrese çıkarılan tebligatın ise, bila tebliğ iade olunduğu görülmektedir. Bu durumda, İİK'nun 150/ı maddesi uyarınca borçluya noter kanalı ile hesap özeti gönderilmeden 6 örnek icra emri ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçilmesi anılan yasa maddesinin emredici hükmüne aykırı olup, anılan maddedeki yasal koşulların oluşmadığı; aynı konu daha önce mahkeme kararı ile iptaline karar verilen icra takibinin de ihtarname yerine geçmeyeceği de değerlendirilerek, borçlunun sair itiraz ve şikayet nedenleri incelenerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (3)