Elektrik Abonelerine Kayıp Kaçak Bedellerinin İadesi Yargıtay HGK

Başlatan Özgür KOCA, 14 Ocak 2015, 23:14:19

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
Yargıtay'ın elektrik faturaları üzerinden kayıp ve kaçak tahsil edilemeyeceği kararı, abonelere geriye dönük 10 yıl boyunca bu adla ödediği parayı geri alma imkânı verdi

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun, abonelerden elektrik faturaları üzerinden kayıp-kaçak adı altında bir bedel tahsil edilemeyeceği ve son 10 yılda tahsil edilen söz konusu bedelin iadesine ilişkin kararı sektörü hareketlendirdi. Aboneler, bazı illerde dağıtım şirketleri önünde uzun kuyruklar oluşturmaya başladı. Vatandaşın son 10 yılda ne kadar kayıp ve kaçak bedeli ödediğine dair dağıtım şirketinden belge alması gerekiyor. Yani tüketicinin öncelikle bulunduğu ilin elektrik dağıtımını yapan şirketin kapısını çalması şart. Vatandaş 2 bin liranın altındaki tutarlar için hakem heyetine, üstündeki bedeller için ise tüketici mahkemesine başvuru yaparak hakkını arayabilecek.

DÜRÜST VATANDAŞTAN ALINAMAZ

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 17 Aralık'ta bir elektrik abonesinin faturadaki kayıp-kaçak bedelini dağıtım şirketinden istemesiyle başlayan hukukî süreçte önemli bir karara imza atmıştı. Kurul, kayıp-kaçak bedelinin abonelerden alınamayacağına hükmetti. Bu karar tüm elektrik aboneleri için de emsal teşkil edecek. Kararın gerekçesinde "Elektriğin kaybı sırasında ve başka kişiler tarafından hırsızlanmak şartıyla kayıp-kaçak bedelinin abonelerden alınması, şeffaf hesap verilebilirlik, hukuk ve adalet devleti ile bağdaşmaz. Haksız şart teşkil eder. Hırsızlıkları önlemek, devletin en öncelikli görevidir. Hırsızın kullandığı kaçak enerji dürüst vatandaştan tahsil edilemez" denildi.

MİLYONLARCA DAVA BEKLENİYOR

Kayıp ve kaçak bedelleriyle ilgili önümüzdeki günlerde milyonlarca dava açılacağı belirtiliyor. Bu davaların Yargıtay'ın emsal kararının net olması nedeniyle tüketiciler lehine sonuçlanmasına kesin gözüyle bakılıyor.

KANUNİ DÜZENLEME OCAK AYINDA YAPILACAK

Enerji Bakanı Taner Yıldız, "Kayıp ve kaçakla alakalı kanuni düzenlemelerimiz hem yargıyı rahatlatmak adına hem daha stabil yapıyı oluşturmak adına son derece faydalı olacaktır. Düzenlemeyi de ocak ayının içerisinde yapacağımızı söylemem lazım" dedi.

3 BÖLGEDE ORAN YÜKSEK

Türkiye'de 21 dağıtım şirketi bölgesi olduğunu anımsatan Bakan Yıldız, "Türkiye'de kayıp ve kaçağın yarısı Diyarbakır, Van ve Şanlıurfa'da oluyor. Diğer yarısı ise diğer 18 bölgede" diye konuştu.

ABONE, NE YAPMALI?

Abonelerin, bu bedeli tahsil etmesi için şu adımları atması gerekiyor:

-Öncelikle, bulunduğu ilin elektrik dağıtımını yapan şirketin kapısını çalacak.

-Kayıp-kaçak için faturasından 10 yıl boyunca tahsil edilen bedelin tespitini isteyecek.

-Abonenin, ikinci durağı hesaplanan bedeli almak için başvuracağı mahkeme ya da tüketici hakem heyetleri olacak.

-Kayıp-kaçak için ödediği bedel 2 bin TL'nin altında olan aboneler, tüketici hakem heyetine; 2 bin TL'nin üzerinde olanlar tüketici mahkemelerine dilekçe ile başvuracak.

DİLEKÇEDE BUNLARA DİKKAT EDİN

-Abone, dosyasını bizzat kendisi veya avukatı aracılığıyla hakem heyetine teslim etmeli.

-Dilekçede, sadece ev adresi yazılmalı.

-Dilekçede konu net ve sade ifadelerle yazılıp tüketici hakem heyetinden ne istendiği açıkça belirtilecek. (Örneğin para iadesini talep ediyorum ya da değişimini talep ediyorum gibi)

-Kimlik fotokopisi eklenecek.



İŞTE ÖRNEK DİLEKÇE

T.C.

...................................... Kaymakamlığı

(Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na)

Şikâyet Eden :

Adresi :

E- Posta & Telefon :

Şikâyet Edilen :

Adresi :

Ş. Parasal Değeri :

Konusu : Kayıp, kaçak bedeli olarak alınan

bedelin tarafıma iadesi istemidir.

Açıklamalar :1-) Her ay abonesi olduğum .................... ait olmak üzere ikametimin bulunduğu adresimde kullandığım elektrik tüketim miktarına göre fatura tahakkuk etmektedir. Bu faturalarımda hizmet bedeli karşılığı olmayan "K/K Bedeli" adı altında kayıp, kaçak bedeli alındığını tespit ettim.

2-) Bu faturalarda bir hizmet bedeli karşılığı olmadığı açıkca belli olan, kötü niyetli diğer kullanıcıların kaçak kullanımı ve tedarikçi elektrik dağıtım firmasının ağır ihmal ve kusurları ile altyapısının eksikliklerinden kaynaklanan kayıp ve kaçak tüketimlerinin bedeli karşılığı olarak bunun biz dürüst aboneye yansıtılması kabul edilemez. Üstelik kayıp ve kaçak oranları bölgeler arasında oransal olarakta farklılık oluşturmaktadır. Bu nedenle elektrik faturalarına yansıtılan oranlarda bile bir tutarsızlık görülebileceği gibi bir başkasının işlemiş olduğu suç diğer taraftan dürüst tüketiciye yansıtılmakta, işlemediğim bir suç ile kişisel onurum zedelenmekte ve şahsıma atfen kusur izafe edilmektedir. "K/K Bedeli" adı altında yaklaşık % 15 oranında veya daha üzeri oranlarda kayıp/ kaçak bedeli adı altında bir ücret yansıtılmaktadır. Elektrik tedarikçisi firma bu bedelin "EPDK"nın kararı ile faturalara yansıtıldığını şöyle belirtmektedir.

Bahse konu elektrik faturalarında yer alan kayıp/kaçak bedeli şirketimizin kendi inisiyatifi ile düzenlenmiş bir bedel olmadığı, 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu dâhilinde tüm yurtta ulusal tarife olarak uygulandığı, söz konusu tariflerin ise Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirlendiği, 01.04.2011 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanmakta olan tarifeler ise 28.12.2010 tarih ve 2999 sayılı EPDK Kararı ile belirlenmiş, tedas.gov.tr internet adresinde yayınlandığı, Bu tarifeler kapsamında uygulanmakta olan; enerji bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, kalemlerine ilave olarak kayıp/kaçak bedeli ve perakende satış hizmeti (sayaç okuma) bedelleri belirlendiği, söz konusu bedellerin 2011/Nisan ayından itibaren elektrik faturalarında yer aldığını, bahse konu bedel, E.P.D.K tarafından belirlendiği ve uygulamaya konulmuş olup, şirketin alınan bedelle ilgili bir kararı söz konusu olmadığını belirtmiştir.

3-) Aslında 4628 Sayılı Kanun'un 11. Maddesi ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin "Madde 33- (1): Bu yönetmelik hükümleri uyarınca elektrik enerjisi hizmeti alan müşterilerin hakları ve zararlarının tazmini konusunda kanunun 11. maddesi ve 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri ile buna ilişkin diğer mevzuat hükümleri uygulanır." demektedir.

4-) İlgili yasal hükümler gereğince, EPDK'nın kayıp/kaçak bedellerinin abone faturalarına yansıtılması hususunda aldığı karar mevcut yasal hükümlere aykırılık teşkil etmektedir. Kaldı ki alınan karar hiçbir surette yürürlükte bulunan yönetmelik ve kanunların önün geçerek uygulanamaz. Bu bağlamda 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun özel bir kanun olup mevcut genel hükümlerinde önüne geçmektedir.

5-) Mevcut kanuni hükümleri mucibince; elektrik faturalarıma yansıtılarak tahakkuk edilmiş bulunan kayıp/kaçak bedellerinin 4077 Sayılı TKH Kanun'un doktrinine uygun olarak burada tüketicin zayıf taraf olduğu kabul edilerek korunması gerektiği şeklinde tedbirin alınması ilgili hüküm mucibince belirtilmektedir.

İş bu ikame olunan mağduriyetim nedeniyle haksız ve hukuksuz olarak alınmış bedel veya bedellerin toplamı olan ..................... .-TL'nin tarafıma iadesi kararının alınması için hakem heyetinize başvurmak zorunda kaldım.

Hukuki Nedenler :4077 Sayılı TKH Kanun ve diğer ilgili tüm mevzuat.

Hukuki Deliller :Elektrik faturaları, ödeme belgeleri, sözleşme, hakem heyeti emsal kararı, bilirkişi incelemesi ve ispata yarar her türlü delil.

İstem Sonucu :İzah olunan nedenlerden dolayı; kayıp/ kaçak bedeli adı altında haksız, hukuksuz olarak ve ödemiş olduğum .............. .-TL toplam bedele, ödemiş olduğum tarihten itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte toplamının tarafıma iadesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim. / /2011

Şikâyet Eden (Adı, Soyadı ve İmza)


Alıntı Fevzi ÇAKIR / HT GAZETE








KAYIP/KAÇAK ELEKTRİK BEDELİ KONUSUNDA YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN NİHAİ KARARI

T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu

Esas No : 2013/7-2454
Karar No : 2014/679
Karar Tarihi : 21.05.2014

Y A R G I T A Y  İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Silifke 1.Asliye Hukuk Mahkemesi (EPDK'ya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 11/12/2013
NUMARASI : 2013/784 E-2013/1103 K.
DAVACI : T... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili Av. E. T.
DAVALI : H. G.

KAYIP/KAÇAK ELEKTRİK BEDELİ KONUSUNDA YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN NİHAİ KARARI (... Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır.) (DOSYA 24.06.2014'de KAPATILMIŞTIR)

ELEKTRİK KAYIP/KAÇAK BEDELİNİN TÜKETİCİDEN TAHSİL EDİLMESİNİN HUKUK DEVLETİ VE ADALET DÜŞÜNCESİ İLE BAĞDAŞMADIĞI ( Kayıp Kaçak Bedelinin Tüketiciden Tahsil Edilemeyeceği - Elektrik Enerjisinin Nakli Esnasında Oluşan Kayıp İle Başka Kişiler Tarafından Hırsızlanmak Suretiyle Kullanılan Elektrik Bedellerinin Kurallara Uyan Abonelerden Tahsil Edilmesinin Hukuk Devleti ve Adalet Düşünceleri İle Bağdaşmayacağı )

KAYIP/KAÇAK BEDELİNİN TÜKETİCİDEN TAHSİLİ ( Hakem Heyeti Kararına İtiraz - EPDK'ya Elektrik Bedeli Fiyatlandırma Unsuru Belirleme Konusunda Sınırsız Yetki ve Görev Verilmediği/Tahakkuk Ettirilen Kayıp Kaçak Bedelinin Tüketiciye İade Edilmesi Gerektiği )

ELEKTRİK PİYASASI DÜZENLEME KURULUNUN GÖREV VE YETKİSİ ( EPDK'ya Elektrik Bedeli Fiyatlandırma Unsuru Belirleme Konusunda Sınırsız Yetki ve Görev Verilmediği - Elektrik Kaybını Önleme Hırsızlıkları Engelleme Hırsızı Takip Edip Bedeli Ondan Tahsil Etme Görevinin Enerjinin Sahibi Bulunan EPDK'ya Ait Olduğu/Tahakkuk Ettirilen Kayıp Kaçak Bedelinin Tüketiciye İade Edileceği )

HAKEM HEYETİ KARARINA İTİRAZ ( Elektrik Kayıp Kaçak Bedelinin Tüketiciden Tahsil Edilemeyeceği - Elektrik Enerjisinin Nakli Esnasında Oluşan Kayıp İle Başka Kişiler Tarafından Hırsızlanmak Suretiyle Kullanılan Elektrik Bedellerinin Kurallara Uyan Abonelerden Tahsil Edilmesinin Hukuk Devleti ve Adalet Düşünceleri İle Bağdaşmayacağı.
Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ/m. 6

ÖZET : Dava elektrik abonelerinden tahsil edilen kaçak kayıp bedeli hakkında verilen tüketici sorunları hakem heyeti kararının itirazen kaldırılması istemine ilişkindir. Tahakkuk ettirilen kayıp/kaçak bedelinin Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin kararı ile söz konusu bedelin davalıya iadesine karar verilmiştir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiş olup, sınırsız bir fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi ve görevi verilmemiştir. Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır. Elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davacıya aittir. Tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, yani şeffaflık hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Tüketici Hakem Heyetinin tahakkuk ettirilen kayıp kaçak bedelinin tüketiciye iadesine dair vermiş olduğu kararın itirazen açılan davanın reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "hakem heyeti kararını şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Silifke 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.06.2012 gün ve 2012/383 E., 2012/383 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 11.07.2013 gün ve 2013/814 E-2013/13167 K. sayılı ilamı ile; (...Dava elektrik abonelerinden tahsil edilen kaçak kayıp bedeli hakkında verilen tüketici sorunları hakem heyeti kararının itirazen kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kararın davacı tarafça temyizi üzerine, kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş, asıl ve ek karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Hemen belirtmek gerekir ki kayıp kaçak bedelinin başvuru tarihinden sonraki faturaların düzenleme biçimine de etkisi olacağı, bir başka deyişle kararın ileriye yönelik uygulaması bulunduğu ve bu yöndeki talebin de devamlılık arz eden bir isteme ilişkin olduğu, yine Dairemizce de benimsenen Hukuk Genel Kurulu'nun aynı doğrultudaki uygulaması da gözetildiğinde yerel mahkemece verilen kararın kesin olduğundan söz etmek mümkün değildir. Hal böyle olunca mahkemece temyiz isteminin yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı tarafın bu yöne ilişen temyiz itirazının kabulü ile temyiz isteminin reddine ilişkin mahkemece verilen ek kararın KALDIRILMASINA,

2- Davacı tarafın asıl hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; taraflar arasındaki uyuşmazlık, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin tüketiciden alınıp alınamayacağı hususundadır. Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Yani kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 4.maddesinin 2.fıkrasında kurumun "Bu kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten sorumlu olduğu belirtilmektedir.

Buna göre Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu elektrik faturalarında bulunacak ve ücretlendirilecek tarife unsurlarını belirleme yetkisine sahiptir. Kayıp-kaçak bedeli, Kurumun Kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve Kanunun temel amaçlarına uygun şekilde belirlediği bir bedeldir. Söz konusu bedeli belirlemek üzere alınan kurul kararı kurumun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı niteliğe haizdir. Tarifelerin uygulanması lisans sahibi şirketler bakımından yasal bir zorunluluktur. Lisans sahibi şirketler, tarifeyi değiştiremeyeceği gibi, tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil veya düzenlenen tarifeler kapsamında belirlenmiş bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamazlar. Bu sebeple, perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketlerinin tarifeleri uygulayıp uygulamama ve kayıp-kaçak bedelini tahsil edip etmeme gibi bir inisiyatifi bulunmamaktadır. Tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği olarak kayıp-kaçak bedeli perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer almaktadır. Bu nedenle, dağıtım şirketlerinin söz konusu karara aykırılık teşkil edecek bir işlemde bulunmaları mümkün değildir. Açık bir anlatımla az yukarıda belirtilen EPDK kararı idari yargı yerinde iptal edilmedikçe tüm tüketicileri bağlar. Hal böyle olunca; mahkemece davanın (itirazın) kabulü ile tüketici sorunları hakem heyetinin itiraza konu kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir...) gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bozulması ile dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kaçak kayıp bedeli hakkında verilen tüketici sorunları hakem heyeti kararının itirazen kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, davalı elektrik abonesi tarafından 2011/4-2012/2 arasındaki dönem faturalarında 26,64 TL lik kayıp/kaçak bedelinin tahakkuk ettirildiği gerekçesiyle Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulduğunu, hakem heyetince tüketicinin talebinin kabulü ile 26,64 TL nin tüketiciye iadesine karar verildiğini, Tüketici Hakem Heyeti Kararı'nın hukuka aykırı olduğunu belirterek, Silifke Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 17.04.2012 tarih ve 306 no'lu kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, savunmada bulunmamıştır.

Mahkemece, abonelerden kayıp/kaçak bedeli adı altında tahsil edilen bedelin, 11.08.2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki Tebliğ" gereğince davacı tarafından tahakkuk ve tahsil edildiğini, anılan düzenlemenin 4077 sayılı Kanun'un 6.maddesi gereğince haksız şart niteliği taşıdığını belirterek davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davalı tarafın temyizi üzerine, mahkemece verilen kararın kesin olması nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, hem asıl kararın hem de ek kararın davacı tarafından temyizi üzerine; Özel Dairece, metni yukarıda aynen yazılı gerekçeler ile karar bozulmuştur. Mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle hem hükmün kesin olduğuna hem de esas yönünden direnme kararı verilmiştir. Direnme kararını, davacı vekili temyize getirmektedir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı Kurum'un abonelerinden kayıp-kaçak bedeli isteyip isteyemeyeceği; buradan varılacak sonuca göre Tüketici Hakem Heyeti Kararını'nın iptaline karar verilip verilmeyeceği noktalarında toplanmaktadır. İşin esasına geçilmeden önce, mahkemece verilen kararın kesin olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre Özel Daire'nin ve Hukuk Genel Kurulu'nun işin esasını inceleyip inceleyemeyeceği hususu önsorun olarak tartışılmıştır.

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkın Kanun (TKHK)'nun, 'Tüketici Sorunları Hakem Heyeti' başlıklı 22.maddesinin 5.fıkrasında; "Değeri beşyüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir." denilmiştir. Aynı maddenin 6.fıkrasında ise; "Değeri beşyüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararlar, tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilir. Kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırlar her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranında artar. Bu durum, Bakanlıkça her yıl Aralık ayı içinde Resmi Gazetede ilan edilir." hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin ancak değeri "beşyüzmilyon liranın altında" bulunan uyuşmazlıklar için vereceği kararlara karşı onbeş gün içerisinde tüketici mahkemesinde itiraz edilebileceği, bu miktarın daha sonraki yıllarda ise DİE'nin, TEFE'ne göre artırılacağı açıkça anlaşılmaktadır. Bu miktar 2012 yılı için 1.161,67 TL, 2013 yılı için ise 1.272.TL'dir. Bu miktarı aşan uyuşmazlıklarda ise Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin vereceği kararların tüketici mahkemelerinde sadece delil olarak ileri sürülebileceği de yine madde de düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı vekili, Silifke Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 17.04.2012 tarih ve 306 sayılı kararının iptalini istemiştir. Sözü edilen kararda, kayıp kaçak adı altında alınan bedelin davalıya iadesine karar verildiği dosyada bulunan karardan açıkça anlaşılmaktadır. Verilen bu karar aynı zamanda tespit hükmü taşıdığından sözleşme ilişkisi nedeniyle ileriki dönemlere de etkili (art etkili) olduğundan kesin olduğundan söz etmek mümkün değildir. Bu durumda uyuşmazlık hakkında genel hükümlerdeki sürelere tabi olarak dava açılabileceğinden, anılan Kanun'un 22.maddenin 6.fıkrası gereğince hakem heyeti kararı yargılamada delil niteliğindedir. (Aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.04.2013 gün ve 2012/13-1229 E., 2013/577 K. sayılı kararında da benimsenmiştir.)

İşin esasının incelenmesine gelince;

Davacı ile davalı arasında 29.12.2009 tarihinde abonelik sözleşmesi düzenlendiği, dava konusu hakem heyeti kararına konu dönemde davacı tarafından davalıdan kayıp/kaçak bedeli olarak 26,64 TL tahakkuk ettirildiği, Silifke Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 17.04.2012 gün ve 2012/186-306 nolu kararı ile söz konusu bedelin davalıya iadesine karar verildiği hususlarında tartışma bulunmamaktadır. Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Yani kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir. Davacı Kurum tarafından elektrik enerjisinin üretiminden, tüketicilere ulaştırılıncaya kadar oluşan elektrik eksikliği kayıp bedeli olarak; enerji nakil hatlarından çeşitli sebeplerle sayaçtan geçirilmeksizin, herhangi bir bedel ödemeden kullanılan elektrik bedeli de kaçak bedeli olarak diğer kullanıcı abonelere yansıtılmaktadır.

4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 4.maddesinin 1.fıkrasında, bu Kanun ile verilen görevleri yerine getirmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun kurulduğunu belirtmiş, aynı maddenin 2.fıkrasında ise; "Kurum, tüzel kişilerin yetkili oldukları faaliyetleri ve bu faaliyetlerden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini tanımlayan Kurul onaylı lisansların verilmesinden, işletme hakkı devri kapsamındaki mevcut sözleşmelerin bu Kanun hükümlerine göre düzenlenmesinden, piyasa performansının izlenmesinden, performans standartlarının ve dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliklerinin oluşturulmasından, tadilinden ve uygulattırılmasından, denetlenmesinden, bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaktan ve bunların denetlenmesinden ve piyasada bu Kanuna uygun şekilde davranılmasını sağlamaktan sorumludur..." hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiştir. Bu maddede de anlatılmak istenilen hususun 1 kw elektrik enerjisinin tüketicilere ulaşıncaya kadarki maliyet ve kar payı olup, yoksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na sınırsız bir fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi ve görevi vermediği açıktır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bu maddeye dayanarak 11.08.2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ"i yayımlamış ve lisans sahibi şirketlerde bu tebliğe uygun olarak tüketiciden kayıp-kaçak bedeli adı altında bedel tahsil etmişlerdir. Ancak yukarıda açıklandığı üzere tebliğin dayanağı olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 4.maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu'na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir.

Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır. Hem bu hal, parasını her halükarda tahsil eden davacı Kurum'un çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olur, yani davacı kendi teknik alt ve üst yapısını yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi; elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için gerekli girişimlerde de bulunmasını engeller. Oysa ki, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davacıya aittir. Bununla birlikte, tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, yani şeffaflık hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler esnasında bir kısım üyelerce, bozmanın yerinde olduğunu; bazı üyelerce de idarenin kaçak bedelini alamayacağını ancak kayıp bedelini alabileceğini, bu bakımdan kararın belirtilen değişik gerekçe ile bozulması gerektiğini ileri sürmüşler iseler de bu görüşler kurul çoğunluğu tarafından belirtilen nedenlerle kabul edilmemiştir.

Tüm bu nedenlerle, yerel mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, usul ve yasaya uygun direnme kararının onanması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle direnme kararının onanması gerekir.

S O N U Ç : Açıklanan gerekçeyle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan direnme kararının ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen " Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440.maddesi uyarınca 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.05.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)