..::Forum Adalet::..

İCRA VE İFLAS HUKUKU ÖZEL => Borçlulara Özel Taktikler => Konuyu başlatan: Özgür KOCA - 24 Şubat 2021, 00:47:26

Başlık: Tüzel kişilik adresinin kapalı olması halinde tebliğ evrakına komşu isminin yazılmaması usulsüzlüğü
Gönderen: Özgür KOCA - 24 Şubat 2021, 00:47:26
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

2020/1615 E.
2020/9685 K.



Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklı tarafından borçlular hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinin kesinleşmesi üzerine, şikayetçi 3. kişiye 89/1,2 ve 3. haciz ihbarnameleri gönderildiği, şikayetçinin icra mahkemesine başvurarak, her üç haciz ihbarnamesi tebliğinin de usulsüz olduğunu ve ihbarnamelerden 27.6.2019'da haberdar olduğunu ileri sürerek tebligatların iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi'nce şikayetin kabulü ile şikayetçinin haciz ihbarnamelerini öğrenme tarihinin 27.6.2019 olduğunun tespitine ve bu tarihte yapılan hacizlerin kaldırılmasına hükmedildiği, kararın alacaklı yanca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, tebliğ işlemlerinin usule uygun olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.

Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Muhatap şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir.

Tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi, gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Ancak, Kanun'un 21/1. maddesine göre tebligat yapılması halinde, tebliğ memuru, tebliğ evrakını tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de, mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir.

Somut olayda; 3. şahıs Marangozlar ... Ltd. Şti.'nin ticaret sicilde kayıtlı adresine çıkartılan 1. haciz ihbarnamesinin, " muhatabın adresinin kapalı olduğu, isim ve imzadan imtina eden yan komşudan soruldu, nerede olduğunun bilinmediği anlaşıldığından T.K. 21. madde gereğince Terazidere Mahallesi Muhtarı ... teslim edilmiş, 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmış ve isim ve imzadan imtina eden yan komşuya haber bırakılmıştır.'' şerhi ile 18.3.2019 tarihinde, 2. haciz ihbarnamesinin de aynı şerh ile 13.4.2019'da, 3. haciz ihbarnamesinin ise " muhatabın adresinin kapalı olduğu, yan komşu Salih Tozluk'tan soruldu: İş takibinde olduğu beyan edildiğinden T.K. 21. madde gereğince Terazidere Mahallesi Muhtarı ... teslim edilmiş, 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmış ve isim ve imzadan imtina eden komşuya haber bırakılmıştır.'' şerhi ile 10.5.2019'da tebliğ edildiği, her üç tebligatta da iş yerinin kapalı olduğu ve haber verilen komşu isminin bulunmadığı, bu hali ile tebligatların TK'nun 21/1. maddesine aykırı olduğu, her ne kadar şirketin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması gerekmemekte ise de, komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, Dairemiz uygulamalarında TK.nun 21/1. maddesinin tüm koşullarının sıkı bir şekilde uygulanmayacağı belirtilmiş olmakla beraber bunun haber verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Buna göre, şikayete konu 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin tebliğinde bilgisine başvurulan ve haber bırakılan, 89/3 haciz ihbarnamesi tebliğinde ise haber bırakılan komşunun ismi yazılmadığından tebligatlar usulsüz olup, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, T.K.'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin de iptaline, İİK'nun 89. madde prosedürü usule uygun şekilde tamamlanmadan konulan hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesi'nce hangi tebligatın tebliğ tarihinin düzeltildiği belli olmadığından infazda tereddüt oluşturacak şekilde kurulan hüküm isabetsiz olmakla, Bölge Adliye Mahkemesi'nce de şikayetin reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin 12.12.2019 tarih ve 2019/2529 E. - 2019/2630 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 12/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.