İcra Müdürlüğünce Borçlunun Murisine Ait Mal Varlığı Araştırması Yapılıp Yapılamayacağı

Başlatan Özgür KOCA, 27 Ocak 2023, 11:09:43

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO   : 2022/1889
KARAR NO   : 2022/2021



Borçlunun annesinin 19/09/2021 tarihinde vefat ettiğini, ilgili icra dairesinden 14/07/2022 tarihli talepleri ile borçlunun varsa miras payının takip hesaplarına tahsilat olarak yansıtılabilmesi için vefat eden borçlunun annesinin UYAP sistemine muris sıfatıyla kaydedilmesi, muris adına kayıtlı taşınır/taşınmaz mal varlığının bulunması halinde haciz şerhinin işlenerek satış işlemlerine başlanmasını ve tespit edilen banka hesaplarına haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep ettiklerini, ilgili icra müdürlüğünce taleplerinin reddedildiğini belirterek, şikayetlerinin kabulü ile, ilgili icra dosyasında verilen 14/07/2022 tarihli kararın iptaline, murisin dosyaya kaydedilerek, mal varlığının sorgulanması ve haciz şerhi işlenmesi yönünde taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Borçlu dışında kalan aile efradından olan anne ve baba ve eşin nüfus kaydının alınarak ölü olup olmadıkları ve ölmüş iseler dosyaya taraf olarak kaydedilerek mal varlığı sorgulamasının ve araştırma yapılmasının icra dosyası ile ilgisi olmayan 3. kişiler yönünden uygulanmasının mümkün olmadığını, 3. kişiler ile ilgili yapılacak sorgulamaların Anayasa'nın 20. maddesinde düzenlenen temel hak ve hürriyetlere aykırılık oluşturduğunu, kişisel verilerin gizliliğinin güvence altına alındığını, takip ile ilgisi bulunmayan borçlu durumunda olmayan kişilerin kişisel kimlik bilgileri ile durumlarının araştırılmasının icra müdürlüğünde görevli katip ve müdürlerin görevleri kapsamında bulunmadığını, alacaklı vekilince borçlunun anne ve babasının ölmüş olduğunun bildirilmesi ve taşınmaz bilgilerinin sunulması halinde İİK.'nın 94. maddesi gereğince işlem yapılabileceği hususu yerleşik Yargıtay içtihatları ile de belirlendiğini ifade ederek şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.

DAVACI ALACAKLI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Özü itibariyle şikayet dilekçesindeki hususları tekrar etmiştir.

GEREKÇE:
İlk derece mahkemesince atıf yapılan Yargıtay 12. HD.nin 2015/33810 E. 2016/13366 K. sayılı ilam (ve bahse konu Yargıtay ilamı ile denetlenen Milas İcra Hukuk Mahkemesi'nin  2015/63 E. 2015/88 K. sayılı kararı) nazara alındığında; İlk derece mahkemesinin "Takip ile ilgisi bulunmayan borçlu durumunda olmayan kişilerin kişisel kimlik bilgileri ile durumlarının araştırılmasının icra müdürlüğünde görevli katip ve müdürlerin görevleri kapsamında bulunmadığını, alacaklı vekilince borçlunun anne ve babasının ölmüş olduğunun bildirilmesi ve taşınmaz bilgilerinin sunulması halinde İİK.'nın 94. maddesi gereğince işlem yapılabileceği" şeklindeki değerlendirmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf isteminin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 
1-Davacı alacaklı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, İİK'nun 364 ve HMK'nın 361. maddeleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde dairemize veya bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay ilgili hukuk dairesi nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12/12/2022   




T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
10. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO   : 2022/3076
KARAR NO   : 2022/2973


..... 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 31/10/2022 tarih, 2022/595  Esas 2022/639 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı (şikayetçi) ...... Bankası Anonim Ortaklığı vekili Av. Z.C.G tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi;

Davacı vekili dava (şikayet) dilekçesinde özetle; M.Ö. hakkında ...............Alacakları İcra Dairesinin 2022/**** esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, yapılan sorgulamalar neticesinde borçlunun ödeme gücünün imkansız olması nedeni ile borçlunun babasından intikal edecek olan mal varlığının tespiti ve kaydına haciz uygulanmasını talep ettikleri, icra dairesince "3. Kişiler ile ilgili yapılacak sorgulamanın Kişisel Verilerin Korunması Kanununa aykırılık teşkil etmekle birlikte borçlu durumunda olmayan kişilerin kişisel kimlik bilgileri ile durumlarının araştırılmasının icra müdürlüğünde görevli katip ve müdürlerin görevleri kapsamında bulunmadığı, alacaklı vekilince borçlunun anne - babasının ölmüş olduğunun bildirilmesi ve taşınmaz bilgilerinin sunulması halinde işlem yapılabileceğinden" bahisle şikayetin reddine karar verildiğini, taraflarınca borçlunun babasının vefat tarihinin açıkça bilindiğini ancak müteveffaya ait taşınmaz ya da taşınır olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığını, müteveffaya ait taşınmaz ya da taşınır olup olmadığının tespitinin icra dairesince yapılacak sorgulama işlemi ile mümkün olduğunu belirterek,  müteveffaların mal varlığı sorgusu talebin reddine ilişkin kararın şikayet yolu ile kaldırılmasını talep etmiştir.

İlk derece mahkemesi kararı; mahkemece yapılan değerlendirmeler neticesinde; davacı alacaklı vekilince borçlu hakkında yürütülen takipte borçlunun vefat eden muris A.Ö. adına kayıtlı olan ve borçluya intikal edecek mal varlığının tespiti amacıyla sorgulama yapılması yönündeki talebine ilişkin icra dairesince verilen 04.07.2022 tarihli müdürlük kararının kaldırılması talep edilmiş ise de; icra takip dosyasında borçlu olmayan bir kişinin takip borçlusunun murisi olsa bile Uyap sistemine kaydının yapılmasının mümkün olmadığı, takip borçlusuna intikal edecek olan taşınmazların ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılarak tespit edilebileceği gibi takipte borçlu olmayan kişilerin dosyaya taraf olarak kaydının yapılmasının 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda "kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi" şeklinde tanımlanan ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 135-139. maddelerinde de koruma altına alınan kişisel  verilenin korunması kurumuna aykırılık oluşturacağı, bu nedenle icra dairesince verilen 04.07.2022 tarihli kararda usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine "karar verilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek borçlunun anne ve babası vefat ettikten sonra kisisel hakları olmayacağından, mal varlığı mirasçılarına/borçluya geçmiş olacağını, vefat eden anne ve babanın malları dosya borçlusuna geçmiş oldugundan dolayı talepleri doğrultusunda mal varlıgı sorgusu yapma görev ve yükümlülügünün icra dairesinin yetkisinde olduğunu, taraflarınca müteveffaya ait taşınmaz ya da taşınır olup olmadığının tespitinin imkansız olduğunu, bu nedenle tespit etmenin yolunun icra dairesince yapılacak sorgulama işlemi olduğunu, İcra dairesinin sorgulama yapmayı reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

GEREKÇE; Uyuşmazlık hukuki niteliği itibari ile şikayet yolu ile icra müdürlüğünce verilen 04.07.2022 tarihli kararın iptali istemine ilişkindir.

...........Alacakları İcra Dairesinin 2022/**** esas sayılı takip dosyasının Uyap üzerinden incelenmesinde; alacaklı ...... T.A.O tarafından borçlu M.Ö. Hakkında ilamsız takiplerde ödeme emri yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine alacaklı vekilince borçlu M.Ö.'e vefat eden babasından intikal edecek malvarlığı sorgulamasının yapılmasının talep edildiği, icra dairesince "3.kişiler ile ilgili yapılacak sorgulamaların Anayasa'nın 20.Maddesinde düzenlenen temel hak ve hürriyetlere aykırılık oluşturduğu, kişilerin verilen gizliliğinin güvence altına alındığı, takip ile ilgisi bulunmayan borçlu durumunda olmayan kişilerin kişisel kimlik bilgileri ile durumlarının araştırılmasının İcra müdürlüğündü görevli katip ve müdürlerin görevleri kapsamında bulunmadığı, alacaklı vekilince, borçlunun anne ve babasının ölmüş olduğunun bildirilmesi ve taşınmaz bilgilerinin sunulması halinde İİK.'nun 94.maddesi gereğince işlem yapılabileceği belirlendiğinden şikayetin reddine dair tesis edilen karar uygun görülmüştür. Borçlunun babasının dosyaya muris olarak kaydının yapılarak Müteveffa adına tespit edilen banka, araç ve taşınmazlardaki dosyamız borçlusunun intikal etmiş ve edecek miras hisselerine haciz konulması talebinin reddine " karar verildiği anlaşılmıştır.

TMK.nun 599. Maddesine göre " Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar.

Diğer taraftan İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamaktır.

Borçlunun murisinin ölümüyle birlikte murisinin mal varlığında bulunan mal ve haklar doğrudan borçlu mirasçıya geçer. Bu durumda artık terekedeki mal ve haklar borçlunundur. Dolayısıyla murisin mal varlığı bakımından yapılan araştırma borçlunun mevcuduna dair yapılan bir araştırmadır.

Somut olaydaki gibi bir taleple icra müdürlüğüne başvurulduğunda , icra müdürlüğünce ilk önce vefat ettiği ve muris olduğu ileri sürülen kişinin yaşayıp yaşamadığının nüfus kayıtlarıyla tespit edilmesi, şayet bu şahıs ölü ve muris sıfatını haiz ise mal varlığı sorgulamasının yapılması, haciz talebi varsa bulunan varlığının haczedilmesi gerekir. Ancak, nüfus kayıtlarından öldüğü iddia edilen kişinin ölmediği anlaşılırsa diğer aşamalara geçilmemesi gerekir.

Takip ile ilgisi olmayan borçlu durumunda olmayan şahısların kişisel kimlik bilgileri ve sorgulama yapılması icra müdürlüğünün görevi olmasa bile iş bu dosyada alacaklı tarafça borçlunun babasının T.C.Kimlik numarası ve bilgilerini bildirmekle icra müdürlüğünce bu durumun Uyap kayıtlarından teyit edilmesi mümkün olup babasının ölümüyle mirası mirasçıya geçeceğinden murisi adına kayıtlı mallarının tespitinde alacaklının hukuki yararı bulunduğundan icra müdürlüğünce talebin kabulü yerine reddi doğru değildir.  O halde mahkemece; şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir.

Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin kabulü ile 04/07/2022 tarihli tensip kararının iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup alacaklı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ..... 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 31/10/2022 tarih, 2022/595 Esas 2022/639 Karar sayılı kararının HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, şikayetin yukarıdaki gerekçelerle kabulüne karar vermek gerekmiştir.


HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ....... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 31/10/2022 tarih ve 2022/595 Esas 2022/639 Karar sayılı kararının HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA

Şikayetin KABULÜ ile ...........Alacakları İcra Dairesi'nin 2022/**** E. Sayılı dosyasından  verilen mal varlığı sorgulaması talebinin reddine dair 04/07/2022 tarihli müdürlük kararının İPTALİNE,

.............

İİK'nun 365/son maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olarak 02/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ 

DOSYA NO   : 2022/3519  Esas
KARAR NO   : 2022/3159 Karar



Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü.
 
İDDİANIN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;  .... İcra Müdürlüğünün 2015/*** Esas sayılı takip dosyasından, ilamsız icra takibi başlatıldığını ve takip kesinleşmiş olduğunu, takip kesinleştikten sonra, dosyaya Uyap'tan sunulan 14.12.2021 tarihli talep dilekçeleri ile; borçlu Emrah Eren'in, vefat eden murisi annesinin aktif mal varlığı sorgulamasının yapılarak, tespit edilecek taşınmazlardaki borçlu Emrah Eren'e intikal edecek miras payına haciz şerhi işlenilmesinin talep edildiğini, icra müdürlüğü tarafından talebin reddedildiğini, icra müdürlüğü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, icra müdürlüğünün 16/12/2021 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince, " Borçlu dışında kalan aile efradından olan anne, baba ve eşin nüfus kaydının alınarak ölü olup olmadıkları ve ölmüş iseler dosyaya taraf olarak kaydedilerek mal varlığı sorgulamasının ve araştırma yapılmasının icra dosyası ile ilgisi olmayan 3.kişiler yönünden uygulanmasının mümkün olmadığı, nüfus kaydı ve diğer sorgulama işlemlerinin hakkındaki takip kesinleşen borçlular yönünden uygulanacağı, 3.kişiler ile ilgili yapılacak sorgulamaların Anayasa'nm 26. maddesinde düzenlenen temel hak ve hürriyetlere aykırılık oluşturduğu, kişisel verilerin gizliliğinin güvence altma alındığı, takip ile ilgisi bulunmayan borçlu durumunda olmayan kişilerin kişisel kimlik bilgileri ile durumlarının araştırılmasının icra müdürlüğünde görevli katip ve müdürlerin görevleri kapsamında bulunmadığı, alacaklı vekilince borçlunun annesinin ölmüş olduğunun bildirilmesi, araç ve taşınmaz bilgilerinin sunulması halinde İİK'mn 94.maddesi gereğince işlem yapılabileceği hususu yerleşik Yargıtay içtihatları ile de belirlenmiş olup, bu nedenlerle somut olayda talebin reddine dair icra memur işleminde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından (Yargıtay 12.H.D.'sinin 05.05.2016 tarih, 2015/33810 esas, 2016/13366 karar ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22.H.D'inin 22.01.2021 tarih, 2020/515 esas, 2021/163 karar sayılı kararları.) şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu E. E'in, vefat eden murisi annesinin aktif mal varlığı sorgulamasının yapılarak, tespit edilecek taşınmazlardaki borçlu E.E.'e intikal edecek miras payına haciz şerhi işlenilmesinin talep edildiğini, bu taleplerinin takibi ilerletmeye ve borçluya intikal eden ancak takbisde görünmeyen gayrimenkullerin tespiti ile alacaklarının tahsiline yönelik olduğunu, muris adına tespit edilecek taşınmazın gerçekte borçluya ait taşınmazın tespiti anlamına geldiğini, bu talebin red edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulünü talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı alacaklı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda icra müdürlüğünün 16/12/2021 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.

UYAP sisteminde icra müdürlüklerine muris ekleme, murislerin adına kayıtlı taşınmazların sorgulaması yetkisi verilmiş olup, yalnızca ölü kayıtlar yönünden nüfus kayıt örneğinin sorgulanması özel hayatın gizliliğine ilişkin temel hakların ihlali anlamına gelmez. Borçluya murislerinden intikal eden taşınmazların bulunup bulunmadığının tespiti bakımından böyle bir sorgulama zorunlu olup, davacı alacaklı vekilinin talebi takibi ilerletmeye ve borcun tahsiline yönelik olduğundan icra müdürlüğünce talebin reddine karar verilmesi mahkemece de müdürlük işleminin iptaline dair şikayetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı alacaklı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, ..... İcra Müdürlüğünün 2015/**** Esas sayılı takip dosyasından verilen 16.12.2021 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına, alacaklı vekilinin  talebi doğrultusunda işlem yapılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;   
1-Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, İSTANBUL 12. İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin 31/05/2022 tarih, 2022/114 Esas ve 2022/391 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Şikayetin KABULÜ ile, İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2015/11940 Esas sayılı takip dosyasından verilen 16.12.2021 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına, alacaklı vekilinin  talebi doğrultusunda işlem yapılmasına,

.....

Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 7165 sayılı Yasa'nın 1.maddesi ile değişik İİK. 364/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere  oy birliği ile karar verildi.07/11/2022
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

M
Çok doğru ve yerinde bir karar olmuş nihayet. Çalıştığım ofiste, benzer şekilde onlaraca ret kararı alınmış idi. Durumu icra görevlisi arkadaşlarımızın anlamasına rağmen, ret kararı vermelerini anlamamış idik.

Benzer Konular (10)