BÖLGE İDARE MAHKEME KARARI ve DANIŞTAY KARARLARINININ UYGULANMAMASI

Başlatan aras__, 01 Haziran 2016, 17:03:36

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

A
KARAR METNİ
son üç paragraf

        olayda,genel idari hizmetler sınıfında memur olarak çalışmakta olan davacının teknik hizmetler sınıfina atanma isteği, sadece sınıf ve ünvan değişikliği yönünde bir istek olup, görevde yükselme niteliği taşımamaktadır. bu nedenle davacının tekniker kadrosuna atanma isteminin görevde yükselme sınavı koşullarına bağlı tutulmasında, sınıf ve ünvan değişikliği olarak değerlendirilmemesinde hukuksal isabet görülmemiştir.

         diğer taraftar yukarıda yer verilen gerekçeye bağlı olarak davacının teknik hizmetler sınıfına atanabilmesi ancak idarede boş kadro olması ve davacının sınıf ve ünvan değişikliği için yapılacak sınavda başarılı olması halinde mümkün olabileceği açıktır.

         açıklanan nedenlerle; davacının teknikerlik kadrosuna atanma talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemin iptaline aşağıda dökümü yapılan... yargılama giderlerinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine diyor....
         temyiz için davalı idare DANIŞTAYA  müracaat ediyor, temyiz talebi DANIŞTAY tarafından red edilmiştir. idare mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir..denilip dosya kapanıyor,


        Bende ilgili idareye mahkeme kararının uygulanması için müracaat ettim red edildi, ve cevap olarak son "diğer taraftar yukarıda yer verilen gerekçeye bağlı olarak davacının teknik hizmetler sınıfına atanabilmesi ancak idarede boş kadro olması ve davacının sınıf ve ünvan değişikliği için yapılacak sınavda başarılı olması halinde mümkün olabileceği açıktır." dedi ve talebimi red etti..

          sonuç olarak şunu diyebilirim.. mahkeme kararları gerek anayasanın 138. maddesi gerekse danıştayın 2577 sayılı kanunları doğrultusunda yapılması zorunludur. deniliyor ancak bu mahkeme kararını Davalı idarenin Kendilerine göre yorumladıkları kanaati bende hasıl oluşmuştur, anılan kararın, uygulanıp uygulanmayacağı veya idarenin (davalı tarafın) takdir yetkisine bırakılıp bırakılmadığı hususunda tereddütüm oluşmuştur. bu konuda yardımcı olursanız çok memnun olurum,

Benzer Konular (10)