Tarım Kredi Kooperatiflerinin harçtan muaf (bağışık) olmadığına ilişkin

Başlatan Deniz034, 15 Eylül 2020, 21:05:41

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
1. Hukuk Dairesi         2014/10128 E.  ,  2015/12243 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : AKHİSAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2014
NUMARASI : 2013/498-2014/47
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...............in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının paydaş olduğu çekişme konusu 1297 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullanıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği ile eldeki davayı açtığı, ancak dava dilekçesini harçlandırmadığı gibi hükümde de "davacı taraf harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ne var ki, Tarım Kredi Kooperatiflerinin harçtan muaf (bağışık) olmadığına ilişkin, 3.5.1944 günlü, 1943/19 esas, 1944/16 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, davacı Kooperatifin harçtan muaf olmadığı, sonradan Tarım Kredi Kooperatifleri Yasasında yapılan değişikliklerin de anılan İçtihadı Birleştirme Kararını ortadan kaldırır nitelikte olmadığı açıktır.
Bilindiği gibi, harca tâbi nitelik taşıyan bir davanın açıldığının kabul edilebilmesi için başvurma harcının ve peşin harcın alınması gerekeceği, harç ikmali sağlanmaksızın davanın devamına ve yargılamanın sürdürülmesine 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30. ve 32. madde hükümleri uyarınca olanak bulunmadığı ve bu husus kamu düzenini ilgilendirdiğinden resen gözetilmesi gerektiği tartışmasızdır.
Hâl böyle olunca, dava açılırken yatırılması gereken harcın davacıdan tahsil edilmesi, bu gereklilik yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken değinilen yön üzerinde durulmaksızın işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)