Rehin Paraya Çevrilmeden Önce Müteselsil Kefil Hakkında Takip Yapılabilir

Başlatan Özgür KOCA, 26 Ekim 2014, 20:03:59

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
Bir konu hakkında araştırma yaparken edindiğim bilgiyi paylaşmak istedim.

Bilindiği üzere adi kefiller yönünden asıl borçlu hakkında takip yapılıp, takip acze bağlanmadıkça kefiller hakkında takip yapılamıyor ancak müteselsil kefiller hakkında bu durum farklı yani teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvence altına alınmış alacaklar dışında asıl borçluya müracaat etmeden kefiller hakkında takip yapılabiliyor. Teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvence altına alınma hususu günümüzde pek yapılan bir işlem değil. Müteselsil kefilliklerin başında senede bağlı kefillikler geliyor, bazı bankalar tüketici kredilerine kefil aldıkları kişiler yönünden ek olarak senette alıyorlar ve böylece asıl borçluya müraacatının yanı sıra kefil hakkında da hemen takibe geçebiliyorlar itiraz olunsa bile müteselsil kefillik olduğu için ihtiyati haciz dahil takip yapılabiliniyor.

Eski 818 sayılı B.K.nun 487/1.maddesi "Kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını deruhde etmiş ise alacaklı asıl borçluya müracaat ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden evvel kefil aleyhinde takibat icra edebilir."

01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren yeni 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun eski 487.maddesine karşılık gelen 586.maddesinde "Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.

Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.
"



T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/6967
K. 2012/10155
T. 8.6.2012

* İHTİYATİ HACİZ ( Alacak Rehinle Temin Edildiğinde Asıl Borçluya Karşı Talep Edilemeyeceği - Müşterek Borçlu ve Müteselsil Kefil Hakkında Talep Edilmesine Engel Bir Durum Bulunmadığı )

* MÜŞTEREK BORÇLU VE MÜTESELSİL KEFİLLERE KARŞI İHTİYATİ HACİZ ( Rehinle Temin Edilmiş Alacak/Borçluya Karşı Talep Edilemeyeceği - Kefillerin Borcunun Teminat Altına Alınmadığı/İstemin Reddedilemeyeceği)

* REHİNLE TEMİN EDİLMİŞ ALACAK ( Asıl Borçlu İçin Yalnız Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip Yapılabileceği - Kefillerinin Borcu Teminat Kapsamında Olmadığından Bunlar İçin İhtiyati Haczin Mümkün Olduğu )

* KEFİLE KARŞI İHTİYATİ HACİZ TALEBİ ( Alacağın Rehinle Temin Edilmiş Olması/Borçluya Karşı Talep Edilemeyeceği - Ancak Müşterek Kefil ve Müteselsil Borçlular Hakkında Talep Edilebileceği )

* BORÇLUYA YÖNELİK İHTİYATİ HACİZ TALEBİ ( Alacak Rehinle Temin Edildiğinde Borçluya Karşı Talep Edilemeyeceği/Rehni Paraya Çevirmeden Önce Kefil Aleyhine Takip Yapabileceği - Kefillere Yönelik İhtiyati Haciz Talebinin Mümkün Olduğu )

* GEMİ İPOTEĞİ ( Sadece Kredi Lehtarı Asıl Borçlunun Sorumluğunun Teminatı İçin Kurulduğu/Kefillerin Borcunun Teminat Altına Alınmadığı - Kefillere Yönelik İhtiyati Haciz Talebinin Mümkün Olduğunun Gözetileceği) 2004/m. 45,257 818/m. 487/1

ÖZET : Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir ve ihtiyati haciz istemi, müşterek borçlu ve müteselsil kefillere yönelik olarak yapılmıştır. Müşterek borçlu ve müteselsil kefiller bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı ise uyuşmazlık konusudur. Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Rehinin tutarı borcu ödemeye yetmezse bu durumda alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilmektedır. Ayrıca, ihtiyati hacze karar verilebilmesi için diğer koşulların yanında alacağın rehinle temin edilmemiş olması da zorunludur. Ancak, bu düzenlemeler asıl borçluya yöneliktir. Kefillerin sorumluluğu ise kefil, borçluyla beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını üstlenmiş ise alacaklı asıl borçluya müracaat ve rehinleri paraya çevirmeden evvel kefil aleyhinde takip yapabilecektir. Eldeki davada, asıl borçluya yönelik bir istem yoktur. Kredi borcunun teminatı olarak düzenlenen gemi ipoteği sözleşmeleriyle sadece kredi lehdarı asıl borçlunun sorumluluğu teminat altına alınmış olup, kefillerin borcu teminat altına alınmamıştır. İhtiyati haciz istemin reddi doğru değildir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi`nce verilen 17.11.2011 tarih ve 2011/667-2011/667 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ebru Yücetürk tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : İhtiyati haciz talep eden vekili, karşı tarafın, müvekkili bankanın kredi müşterisi olan talep dışı D... Gemi İşletmeciliği ve Tic. A.Ş.`nin müşterek borçlu ve müteselsil kefili oldukları kredi borcunun hesabın kat edilmesine rağmen ödenmediğini, kredi borçlusu yönünden alacağın teminatını teşkil etmek üzere üç adet gemi üzerinde, müvekkili banka lehine 1. dereceden gemi ipoteklerinin tesis edildiğini, bu ipotek bedellerinin kredi borçlusu yönünden alacağın teminatını teşkil ettiğinden, kredi borçlusu yönünden şimdilik ihtiyati haciz başvurusu yapılmadığını, ancak anılan ipoteklerin diğer müteselsil kefillerin borçlarının teminatı olmadığını ileri sürerek, borçluların menkul ve gayrimenkul mallarıyla 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, talep konusu alacağın, gemi ipotekleriyle teminat altına alınmış bulunduğu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla alacağın tahsil edilebileceği, asıl borçlunun ipoteği varken ve bu şekilde tahsilat yapılabilecekken, müşterek borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine ihtiyati haciz talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.

Kararı, ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.

Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Alacaklı bankanın, kredi sözleşmesi uyarınca istem dışı D... Gemi İşletmeciliği ve Tic. A Ş.`ne kredi kullandırdığı, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenlerin bu kredinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefilleri bulunduğu, ayrıca anılan kredi sözleşmesinin teminatı olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefillerden D... Denizcilik San. ve Tic. A Ş. ile talep dışı borçlu D... Gemi İşletmeciliği ve Tic. A Ş.`ne ait gemiler üzerinde ipotek tesis edildiği, hesabın kat edilerek borcun ödenmesinin karşı taraf kefillerden istenmesine rağmen bir ödeme yapılmadığı, ihtiyati haciz isteminin müşterek borçlu ve müteselsil kefillere yönelik bulunduğu hususları uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, müşterek borçlu ve müteselsil kefiller bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.

İ.İ.K.nun 45 inci maddesi hükmüne göre. rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak, rehinin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağının iflas veya haciz yoluyla takip edebilir. Aynı Kanunun 257 nci maddesi uyarınca da ihtiyati hacze karar verilebilmesi için diğer koşulların yanında alacağın rehinle temin edilmemiş olması zorunludur. Ancak, bahse konu yasal düzenlemeler, borçluya yöneliktir. Kefillerin sorumluluğu ise B.K.nun 487/1 inci maddesinde hükme bağlanmıştır. Anılan düzenlemeye göre kefil, borçluyla beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını üstlenmiş ise alacaklı asıl borçluya müracaat ve rehinleri paraya çevirmeden evvel kefil aleyhinde takip yapabilecektir. Dolayısıyla, alacaklının kefile veya kefillere yönelik olarak ihtiyati haciz talep etmesine engel bir durum bulunmamaktadır.

Somut olayda asıl borçluya yönelik bir istem yoktur. Kredi borcunun teminatı olarak düzenlenen gemi ipoteği sözleşmeleriyle sadece kredi lehdarı asıl borçlunun sorumluluğu teminat altına alınmış olup, kefillerin borcu teminat altına alınmamıştır. Açıklanan hususlar dikkate alındığında yazılı gerekçeyle istemin reddi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle ihtiyati haciz talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın ihtiyati haciz talep eden yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)

4627

Yanıtlar: 0
Gösterim: 2575

110769

Yanıtlar: 0
Gösterim: 1524