Haksız fiillerden doğan borç ilişkilerinde zarar ve kusurun ispatına dair yargı kararları

Başlatan Özgür KOCA, 11 Şubat 2021, 12:43:25

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
    Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan, fiziksel şiddet olayından sonra taraflar barışıp evlilik birliğine devam ettiğinden; bu olayın, şiddeti uygulayan tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği- Kusur belirlemesinden sonra daha ağır kusurlu olan eş yararına yoksulluk nafakası hükmedilemeyeceği- Kusurlu davranışlar, tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-

        2. HD. 12.10.2020 T. 2911/4577

    Bir kamu kurumunun, başkasının malına dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı gibi, plan, proje veya şartnamelere ihtiyaçlara göre el atılabilmesini sağlayacak esaslar da konulamayacağı- Bir kamu kurumu tarafından bir tesisin yaptırılması esnasında oluşan haksız eylemlerden doğan uyuşmazlıkların adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği- Karayolları Genel Müdürlüğünün bir plan ve proje dahilinde ihale ile verdiği yol yapım çalışması sırasında, yüklenici firmalar tarafından davacının ruhsat sahası içinden malzeme alındığı gözetilerek, davacının maddi zararının giderilmesi istemiyle açtığı davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-

        4. HD. 07.07.2020 T. 4249/2604

    Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemi-

        17. HD. 02.07.2020 T. 762/4282

    Davalının ortak ve müdürü olduğu şirketlerde görev yaparken şirket ortaklarından izin almaksızın, aynı faaliyet konularında kurulan şirketlere ortak ve müdür olması 6762 s. eTTK'nın 547. maddesine aykırı ise de, tarafların birlikte ortak oldukları şirketlerin faaliyet dönemlerinde gerçekte önemli bir miktarda kâr elde edememesi, yapılan ticari faaliyet kârlarının önceki yıllar zararını karşılamaktan uzak olması, şirketin önceki yıllar zararlarının karşılanması için şirket makine ve demirbaşlarının satılmasının gerekmesi, bu nedenle şirketin 2006 yılından itibaren gayri faal duruma gelmesi, davalının kurmuş olduğu ve müdürlük görevini yaptığı şirketlerin diğer şirketlerle aynı müşterilere satış yapmaması, bu nedenle haksız rekabet oluşturacak eylemlerin bulunmaması, davalının eylemleri nedeniyle davacının ortak olduğu şirketin zarara uğradığının ispatlanamaması karşısında, davacı ortağın açtığı dolaylı zarar iddiasına dayalı tazminat davasının reddi gerektiği-

        11. HD. 01.07.2020 T. 5430/3410

    Davalı erkeğin ihtiyari olarak sürekli gece vardiyasında çalıştığı, evi ve çocuğu ile ilgilenmediği, ev kirasını ve telefon faturasını zamanında ödemediği halde kadının kişilik haklarına saldırdığının kabul edilemeyeceği- Kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının başlangıç tarihinin boşanma hükmünün kesinleştiği tarih olması gerektiği-

        2. HD. 24.06.2020 T. 643/3339

    Evlilik birliğinin sarsılması nedenine ve TMK. m. 166/son hükmüne dayalı olarak açılan boşanma davasında; evliliği temelden sarsan olay, davalı/davacı eşin başka bir kadınla birlikte yaşaması olduğundan ağır kusurlu sayıldığı; bu halin davacı/davalı eşin kişilik haklarına saldırı teşkil edeceği ve ağır yada eşit kusurlu bulunmadığından uygun miktarda maddi ve manevi tazminat isteyebileceği- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek daha az kusurlu taraf olan eş yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir edilmesinin gerektiği-

        2. HD. 22.06.2020 T. 2138/3149

    Hırsızlık eylemi nedeni ile meydana gelen kurum zararının tazmini istemi-

        4. HD. 17.06.2020 T. 2102/1981

    Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Kadın yararına hükmolunan tazminatların az olduğu gerekçesiyle bozulması üzerine bozma kararı sonrasında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373. maddesi gereğince bölge adliye mahkemesince bozma ilamına uyulup uyulmayacağına karar verilmesi için duruşma açılması gerektiği-

        2. HD. 15.06.2020 T. 632/2994

    Kadının, başka bir kişiyle duygusal ilişki içinde olduğu sabit ise ve erkeğin akrabasının, kadına karşı gerçekleştirdiği yaralama eylemine erkeğin sessiz kaldığı görülüyorsa kadının daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği- Erkek, her ne kadar akrabasının kadına karşı gerçekleştirdiği yaralama eylemine sessiz kalmış, bu durumda kadını savunmamışsa da kadının başka kimse ile duygusal ilişki içerisinde olmasının erkeğin haklarına saldırı olduğu-

        2. HD. 10.06.2020 T. 7975/2908

    Davacı kadına yüklenen "eşi ile tartıştıkları esnada komşular tarafından duyulacak şekilde yüksek sesle bağırdığı ve evdeki eşyaları kırıp döktüğü" şeklindeki vakıaya erkek tarafından dilekçeler aşamasında usulüne uygun bir şekilde dayanılmadığı,bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği- Davalı erkeğin annesinin, taraflarla birlikte yaşadığı ve erkeğin kendi annesine karşı eşini savunmadığı, yalnız bıraktığı, sık sık yurt dışına giderek eşini uzun süreli olarak yalnız bıraktığı, nüfus kaydından da anlaşılacağı üzere başka bir kadınla ilişkisinden çocuğu olduğu durumda erkeğin boşanmaya sebep olaylarda tam kusurlu olduğu-

        2. HD. 10.06.2020 T. 1574/2870

    Erkeğin, "kadının ailesine hakaret ettiği ve birlik görevlerini yapmamak için evi terk ettiği" vakıalarının sabit olduğu ve ağır kusurlu olduğu-

        2. HD. 10.06.2020 T. 1546/2929

    Davacı kadının, tazminat isteklerinde faiz talebi bulunduğu halde, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin usule ve yasaya aykırı olduğu-

        2. HD. 10.06.2020 T. 340/2931

    Davacının, tedavi amacıyla götürüldüğü kuruluştaki doktorların yanlış tedavi uygulamaları sonucu bedensel zarara uğraması sebebiyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği davanın, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olmasından mütevellit; Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği-

        13. HD. 22.10.2019 T. 24736/10304

    Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerektiği-

        2. HD. 03.07.2019 T. 3226/8052

    Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında davalı- karşı davacı erkek yararına takdir edilen manevi tazminatın az olduğu-

        2. HD. 03.07.2019 T. 2957/8056

    Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup, daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerektiği-

        2. HD. 03.07.2019 T. 4309/8069

    Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminatın az olduğu-

        2. HD. 03.07.2019 T. 2962/8055

    Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu-

        2. HD. 03.07.2019 T. 1926/8015

    Davacı meslek birliklerine yetki belgesi vererek üye olan icracı sanatçıların icralarının müzik eserlerinde beste sahibi ve söz yazarlarını ile müzik eseri yapımcılarının yapımlarının izinsiz ve mali hak bedeli ödemeksizin kullanımının haksız olduğunun tespiti, mali haklara tecavüzün ref'i ve men'i ile telif bedelinin 5846 sayılı FSEK'nun 68. maddesi kapsamında davalıdan tahsili istemi-

        11. HD. 10.06.2019 T. 2580/4210

    Davacının yangın söndürmede görev aldığını belirttiği işçilere sabit ücretleri dışında bir ücret ödemesi var ise mahkemece bunun sonucuna göre anılan gider hakkında karar verilmesi gerektiği- Dava konusu yangında otların kuruduğu, rüzgarın da etkili olduğu hava koşulları nedeni ile yangının büyüdüğü anlaşıldığından, davalının kastının bulunmaması, olay tarihi, hava koşulları ve davalının yangını söndürmek için çabalaması gözetildiğinde, hükmedilecek tazminattan uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği-

        4. HD. 23.05.2019 T. 831/3066

    İşyeri sigorta sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemi-

        17. HD. 21.05.2019 T. 9193/6543

    İşçileri, alt işveren olarak taşıyan servisin, idare ile ihale işini yapan inşaata çarpması sonucu bir işçinin ölmesi halinde oluşacak tazminattan; davalı şirket ile davalı idarenin de asıl işveren - alt işveren sorumluluğu nedeniyle müteselsil sorumluluğu bulunduğu-

        21. HD. 13.05.2019 T. 4779/3685

    Marka ve isim hakkına tecavüz iddiasına dayalı olarak maddi ve manevi tazminat istemi-

        11. HD. 13.05.2019 T. 2197/3702

    Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi-

        4. HD. 08.05.2019 T. 878/2661

    Davacı tanık beyanlarına göre ve mahkemenin de kabul ettiği üzere erkeğin aile birliğini ekonomik açıdan sıkıntıya sokan harcamalar yaptığı, bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediğinin, ancak erkeğin bu kusurlu davranışının dışında boşanma davasının açılmasının gündeme gelmesiyle birlikte eşine ve eşinin ailesine yönelik olarak "sizi süründüreceğim" şeklinde sözler sarf ettiğinin, bu haliyle boşanmaya neden olan olaylarda davalının ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığı, davalı erkeğin bu şekildeki sözleri ile davacı kadının kişilik haklarının zedelendiğinin belirgin olduğu-

        . HGK. 28.03.2019 T. 2-126/379

    8. HD. 26.03.2019 T. E: 2017/16809, K: 3221-

        8. HD. 26.03.2019 T. 16809/3221

    Davacılar BK anlatımıyla alacağın muaccel hâle geldiği tarihten itibaren beş yıl içerisinde sözleşmeye aykırılık iddiasıyla tazminat isteminde bulunmak yerine, öncelikle ceza kanunu önünde davalı doktorun eylemlerinin kusurlu olduğunu ve meydana gelen zarar ile bu kusur arasında illiyet bağının bulunduğunu tespit etmiş, hemen akabinde doktor ve hastanenin haksız fiillerinden doğan zararlarını tazmin etmelerini talep etmiş olup dava dilekçesinde açıkça davalıların suç teşkil eden hukuka aykırı eylemleri nedeniyle doğan zararlarının tazmini istenerek haksız fiile ilişkin hükümlere dayanıldığı gibi, kusurlu eylem aynı zamanda kamu davası sekiz yıllık zamanaşımına tabi olan taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçuna vücut verdiğinden BK'nın 60/2 maddesi hükmünün açıkça davacılar lehine olduğu- Taraflar arasında vekâlet hükümlerine tabi sözleşme ilişkisi bulunmakla birlikte, davalı doktorun eylemi aynı zamanda suç teşkil eder mahiyette de olduğundan, sözleşme sorumluluğu ve haksız fiil sorumluluğunun somut olayda yarıştığı ve dava tarihi itibariyle BK. mad. 60/2 hükmü gereğince zamanaşımının gerçekleşmemiş olduğu- Tazminat davalarında BK. mad. 60/2 hükmünün işlerlik kazanabilmesi için haksız fiilin suç teşkil eder mahiyette olmasının yeterli olduğu, ayrıca ceza davası açılması veya fiilin mahkûmiyet ile cezalandırılmasının aranmadığı- Yerel mahkemece davalıların zamanaşımı defî yerinde görülmeyerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken davanın reddine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-

        . HGK. 21.03.2019 T. 13-778/329

    Soybağının reddi davası ile çocukların davacıdan olmadığı ve biyolojik babalarının davalı olduğu tespit edilinceye kadarki dönemde, davacının, velâyet hakkına sahip olan baba sıfatıyla çocukların bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderleri karşılamış olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu- Davacının kendinden olduğunu sandığı çocuklar için gelişim süreçleri boyunca yaptığı masrafları çocukların biyolojik babasından isteyebileceği- Davalı tarafından yapılması gereken harcamalar, durumdan haberi olmayan davacı tarafından yapıldığından, davacının maddi zararını kanıtlaması ve miktarın tam olarak tespiti mümkün olmamasına karşın, çocukların yaşı, eğitim durumu ve diğer şartların birlikte değerlendirilip, uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği-

        . HGK. 19.03.2019 T. 4-85/314

    8. HD. 19.03.2019 T. E: 2018/562, K: 2860-

        8. HD. 19.03.2019 T. 562/2860

    Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında takdir edilen maddi ve manevi tazminatın çok olduğu, daha uygun miktarda tayin edilmesi gerektiği-

        2. HD. 28.02.2019 T. 7628/1885

    8. HD. 26.02.2019 T. E: 2017/2344, K: 2014-

        8. HD. 26.02.2019 T. 2344/2014

    Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın çok olduğu- Faiz isteği olmadığı halde, istek aşılarak faize hükmedilemeyeceği-

        2. HD. 25.02.2019 T. 1265/1625

    8. HD. 12.02.2019 T. E: 2016/21775, K: 1309-

        8. HD. 12.02.2019 T. 21775/1309

    Davacıya ait eserin davalı tarafça izinsiz kullanılması nedeniyle, FSEK. mad. 68 uyarınca açılan tazminat istemli davada, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hem davacı tarafından sunulan satış fiyatları üzerinden davacının diğer müşterilerine yaptığı indirim oranlarının ortalaması uygulanarak varsayımsal bedel, hem de davacının söz konusu bilgisayar programını davalılara yıllık olarak kiralaması hâlinde uygulanacak varsayımsal bedel tespit edilmiş olup, varsayımsal sözleşme bedeli belirlenirken, emsal sözleşme örnekleri ile indirimli satışlara ait bilgiler ve faturalar da dikkate alınarak davacının bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmesi gerekeceğinden, davacının bilirkişi raporuna itirazları HMK. mad. 281 gereğince değerlendirilmeden ve FSEK'in 68. maddesinde düzenlenen "varsayımsal bedelin" mütecavizi caydırmaya yönelik medeni ceza niteliğinde olduğu gözetilmeden "yıllık kiralama bedeli" üzerinden hesaplanan varsayımsal sözleşme bedeline göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-

        . HGK. 07.02.2019 T. 11-6/85

    Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat az olduğundan, hakkaniyet ilkesi nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerektiği-

        2. HD. 05.02.2019 T. 2114/507

    Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, bilirkişi raporlarında davalıların eylemi ile davacının zarara uğradığının sabit olduğu, heyette zarar hesaplaması yapacak bilirkişi olmadığından bahisle zararın hesaplanamadığı, mahkemece uzman bilirkişi heyeti vasıtasıyla zarar hesabı yaptırılacağı, zararın hesaplanmasının mümkün olmaması halinde TBK'nın 50/2. maddesi uyarınca hakimin tazminata hükmetmesi gerektiği-

        23. HD. 17.01.2019 T. 4065/145
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (7)