Varlık Yönetim Şirketlerinin Muafiyeti CEYP Bedelini Kapsamaz

Başlatan Özgür KOCA, 13 Haziran 2016, 11:36:49

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi


ESAS NO   : 2008/8341
KARAR NO: 2008/10756   



   Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 21.02.2008 tarih, 23962/3113 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

   Medeni Usul Hukukunda olduğu  gibi İcra Hukukunda da  harç ve giderler sonuçta  haksız çıkan tarafa  yükletilir. Harç yapılan bir hizmet karşılığı olarak  devletin aldığı bir paradır. Tahsil  harcı da  bu amaca  yönelik  olduğundan alacaklıya ödeme sırasında  alındığına göre, takip masrafları çıkarıldıktan sonra kalan miktar üzerinden alacaklıdan tahsil olunur. 492 Sayılı Harçlar Kanununda harcın ödeme zamanı matrahı  miktarı belirlenmiştir. Nitekim Harçlar Kanununun 28/b maddesinde  icra takiplerinde tahsil harcı alacağın  ödenmesi  sırasında, ödeme  yapılmayan hallerde harç alacağının doğması  tarihinden  itibaren 15 gün  içinde  ödeneceği  hüküm altına  alınmıştır.Keza Harçlar Kanunun 32. maddesinde ise harcın mükellefi alacaklı olmasa dahi müteakip işlemleri  yaptırmak için ilgilisi tarafından ödenmeyen harç diğer taraf ödeyerek bilahare sorumlusundan tahsili etmek koşulu ile işleme devam olunacağı açıklanmıştır. Keza  Harçlar Kanununun 128. maddesi gereğince gerekli harçlar tamamen alınmadan işlem yapan memurlar harcın ödenmesinden mükellefler ile müteselsilen sorumlu olurlar. Ne var ki  anılan yasanın  130. maddesi ise bu kanunda ödemeleri için belli  bir süre  belirlenmiş harçlar süresi  içinde ödenmemiş ise ilgilileri tarafından sürenin sonundan itibaren 15 gün  içinde  müzekkere ile o yerin  ilgili vergi dairesine  bildirileceği  belirtilmiştir. İİK.nun  15. maddesi ise harcın  kim tarafından ödeneceğini açıklayarak  "İcra ve İflas Harçlarını kanun tayin eder. Kanunla  hilafı yazılı değilse  bütün harç ve masraflar borçluya ait olup  neticede  ayrıca  hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur" demekle  tahsil  harcının sorumlusunun borçlu  olduğunu açıklamıştır. Hukuk Genel Kurulunun 22.9.2004 tarih  2004/12-491 Esas sayılı kararı ile  paranın  tahsili  anında  devletin harçla  ilgili  kaybını  önlemek Harçlar Kanununun 128. maddesindeki   memur mesuliyetini azaltmak amacı ile  ilerde borçludan alınmak üzere  tahsil anında  tahsil harcının  alacaklıdan  tahsili gerekeceğine karar verilmiştir.  Dairemizce H. G. K. kararına uygun olarak tahsil  harcının alacaklıdan tahsil  edilebileceği  görüşü  benimsenmiştir. Ancak Harçlar Kanunun 32. maddesinin  söz konusu  olmadığı hallerde  dosya hesabı  kapatılırken İİK.nun 12. maddesi gereğince  borçlunun  borcu, alacaklının ödediği  tahsil harcı kadar devam edeceğinden alacaklının  ödediği harç miktarı kadar takibe devam hakkı vardır.

Bankacılık Yasasının 143. maddesi, (Bankalar ve fon dahil diğer mali kurumların alacakları ile diğer varlıklarının  satın alınması, tahsili, yeniden yapılandırılması ve satılması amacıyla kuruluş ve faaliyet esasları kurul tarafından belirlenen varlık yönetim şirketleri de  kurulabilir....Bu kanun  kapsamında kurulan varlık yönetim şirketleri.... 492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan.... istisnadır.) hükmünü içermektedir. Bu maddenin 3.fıkrasında "Fonun en az yüzde yirmi hissedar olduğu varlık yönetim şirketleri, Fondan devraldığı alacaklarla ilgili olarak bu Kanunun 132 nci maddesinin sekizinci fıkrası ve 138 inci maddesinin beşinci fıkrasında Fona tanınan hak ve yetkileri kullanacağı" düzenlenmiş olup, fon alacağından borçlu tarafından ödenmesi gereken tahsil harcının mahsup edilemeyeceğine ilişkin   5411 s.k. Bankacılık Kanununun 140/2. maddesi her hangi bir atıf yapılmamıştır. Bu durumda anılan düzenlemenin alacaklı varlık yönetim şirketi hakkında uygulanması mümkün değildir.
Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere tahsil harcının sorumlusu borçlu olup, alacaklının harçtan muaf olması ihale bedeli olarak icra dosyasına giren ve alacaklıya ödenecek paradan tahsil harcı kesilmesine engel teşkil etmez.

   Öte yandan  5411 s.k. Bankacılık Kanununun 143. madde metninden ve gerekse buna ait gerekçeden anlaşılacağı üzere şikayetçinin 492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan 5 yıl süre ile istisna tutulduğu tartışmasızdır. Ancak bu muafiyet, 2548 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca alınması gereken Cezaevleri Kurumlarına katkı amacını taşıyan Cezaevi Harcını kapsamaz. Mahkemece şikayetin reddi yönünde verilen karar bu nedenlerle doğru olup, alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.

SONUÇ  : Alacaklı vekilinin karar düzeltme itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle (REDDİNE), 27.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)

1127

Yanıtlar: 9
Gösterim: 16654