İflas İdaresi sadece masayı yönetmekle yetkilidir. Şirket organlarının şirketi temsil yetkisi...

Başlatan Özgür KOCA, 27 Aralık 2015, 00:32:54

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
Danıştay 9. Dairesi

Tarih               : 28.05.2012

Esas No         : 2011/7889

Karar No        : 2012/3054

VUK Md. 10
ŞİRKETİN İFLASINA KARAR VERİLMESİ HALİNDE ŞİRKET ORGANLARININ ŞİRKETİ TEMSİL YETKİSİ VE SORUMLULUĞU

Şirketin iflasına karar verilmesi halinde, şirket organlarının temsil yetkisinin tamamen kalkmayacağı, iflas masasının yetkisinin sadece masayı yönetme ile sınırlı olacağı, diğer hususlarda şirket organlarının şirketi temsil yetkisi ve sorumluluğunun devam edeceği hk.

İstemin Özeti: Kanuni temsilcisi olduğu (...) A. Ş.'nin 2005/Haziran dönemine ait ödenmeyen vergi borcunun tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; asıl borçlu şirketin (...) Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.06.2005 tarih ve 2005/302 sayılı kararı ile iflasına karar verilerek iflasın açıldığı, iflasa ilişkin işlemlerin (...) İcra Müdürlüğü'nün 2005/4512 sayılı dosyasında yürütüldüğü, iflas kararının Yargıtay'ca bozulması üzerine iflas işlemlerinin aynı İcra Müdürlüğü'nün 2006/5524 sayılı dosyasında yürütüldüğü, iflas işlemlerinin devam etmekte olduğu, İcra İflas Kanununu hükümlerine göre iflasın açıldığı tarihten kapandığı tarihe kadarki dönemde şirketin idaresinin yasal olarak iflas idaresine geçeceği, bu durumda, şirketin tasfiye dönemindeki borçlarından davacının 213 sayılı Kanun'un 10. maddesine göre bir sorumluluğunun bulunmadığı, tasfiye dönemine ait kamu alacağı için düzenlenen ödeme emrinin yasal olmadığı gerekçesiyle kabul eden Vergi Mahkemesinin kararının; asıl borçlu şirkete ait borcun elektronik ortamda şirket yetkililerince verilen beyannameden kaynaklandığı, borç döneminde iflas idaresinin teşekkül edip etmediğinin dikkate alınmadığı, davacının kamu borcundan sorumlu olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Karar: Uyuşmazlıkta, kanuni temsilcisi olduğu anonim şirketin 2005/Haziran dönemine ait ödenmeyen vergi borcunun tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 184. maddesinde iflasın açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün mallarının hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil edileceği ve alacakların ödenmesine tahsis olunacağı, iflasın kapanmasına kadar borçlunun uhdesine geçen malların masaya gireceği, müflis namına gelen mektupların iflas idaresi tarafından açılacağı, 191. maddesinde borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufunun alacaklarına karşı hükümsüz kalacağı, 223. maddesinde iflas idaresinin üç kişiden oluşacağı, 226. maddesinde ise masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 437. maddesinde iflas halinde tasfiyenin iflas idaresi tarafından İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılacağı, şirket organlarının temsil yetkisinin ancak şirketin iflas idaresi tarafından temsil edilmediği hususlar için geçerli olacağı hükmü yer almaktadır.

Yukarıda anılan İcra İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde iflas idaresinin görev ve yetkileri belirlenmiştir. Buna göre, iflas idaresi, müflisin haczi kabil tüm mallarından oluşan masayı yönetmek, masanın menfaatini gözetmek ve tasfiyeyi yapmakla mükelleftir. Bunun dışındaki konularda iflas idaresinin herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır. Nitekim, bu kural Türk Ticaret Kanunu'nun 437. maddesinde düzenlenmiştir İflas idaresi tarafından temsil edilmeyen hususlarda şirket organlarının temsil yetkisinin devam edeceği açıktır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının kanuni temsilcisi olduğu (...) A.Ş.'nin (...) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21.06.2005 tarih ve 2005/302 sayılı kararı ile iflasına karar verildiği, iflas işlemlerinin 2. İcra Müdürlüğü'nün 2005/4512 sayılı dosyasında yürütülmeye başlandığı, iflas kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin kararı ile bozulduğu, bozma kararı üzerine Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28.09.2006 tarih ve 2006/495 sayılı kararı ile yine şirketin iflasına karar verildiği, iflas işlemlerinin halen devam ettiği, vergi dairesince iflas masasında herhangi bir malvarlığının mevcut olmadığının tespiti üzerine kamu alacağının asıl borçlu şirketten tahsil imkanının bulunmadığından bahisle düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davanın anılan gerekçe ile kabul edildiği görülmektedir.

Her ne kadar Vergi Mahkemesince, asıl borçlu şirketin 21.06.2005 tarihinde iflasına karar verildikten sonra şirketin idaresinin yasal olarak iflas idaresine geçtiği, şirketin kanuni temsilcisi olan davacının sorumluluğunun bulunmadığı belirtilerek dava konusu ödeme emri iptal edilmişse de, iflas tarihinden itibaren şirketin temsil yetkisinin tamamen iflas masasına geçtiğinden bahsetmek yukarıda anılan mevzuat uyarınca mümkün olmamaktadır. İflas İdaresi sadece masayı yönetmekle yetkilidir. Bunun dışındaki hususlarda şirket organlarının şirketi temsil yetkisi ve sorumluluğu devam edecektir.

Kaldı ki, uyuşmazlık konusu kamu alacağının şirket yetkilisince 2005/Haziran dönemi için 20.07.2005 tarihinde verilen elektronik beyannameden kaynaklandığı dikkate alındığında davacının sorumlu olduğu görülecektir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına oybirliği ile karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_rambetiko
müdürüm iflas işlemleri devam eden bir şirket hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde veya açılabilen diğer icra takiplerinde tebligat iflas idaresine mi yapılır yoksa şirketin kendi organına mı?

avatar_Özgür KOCA
Yargıtay içtihatlarında iflas idaresine yapılır deniyor müdürüm.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)