YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 07.03.2019 tarihli ve 50-176 sayılı

Başlatan İçtihat, 04 Şubat 2021, 21:00:05

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat

5729 SAYILI SES VE GAZ FİŞEĞİ ATABİLEN SİLAHLAR
HAKKINDA KANUN
KARARLAR
-1
ÖZET: Dosya kapsamına göre sanığın söz konusu silahı 5729 sayılı Ses ve Gaz Fişeği Atabilen
Silahlar Hakkında Kanun’un 3/1-a. maddesine aykırı hareket ederek, olay günü taşıdığı
anlaşılmaktadır. Ancak '...Şüphelinin suç tarihinde ve yerinde sürücülüğünü yaptığı 1. F.A 45
plakalı araçla seyir halinde iken adli emanetin 201./213.. sırasında kayıtlı 5-0.5.3 numaralı 9 mm
çaplı ses ve gaz fişeği istimal eden Blow marka 38 Magnum modeli 5 li toplu tabanca ile 4 adet
atış yaptığı...' şeklindeki iddianame içeriği gözetildiğinde, ses ve gaz fişeği atabilen silahı taşıma
kabahatini oluşturabilecek açık bir anlatıma yer verilmemesi karşısında bu eylem ile ilgili açılmış bir
dava bulunmadığı kabul edilmelidir. Bu anlamda ses ve gaz fişeği atabilen silahı taşıma kabahati
kovuşturma konusu olmadığından, 1412 sayılı CMUK’un 322 ve Kabahatler Kanunu’nun 24.
maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi de mümkün değildir. 5729 sayılı Ses ve Gaz
Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun’un 4/4. maddesindeki 'Bu Kanun hükümlerine göre idarî
para cezasına ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar vermeye mahallî mülki amir yetkilidir.'
şeklindeki hüküm karşısında söz konusu ses ve gaz fişeği atabilen silahın 5729 sayılı Ses ve Gaz
Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun’un 4/2-4. maddesi uyarınca gereğinin takdiri için idareye
teslimine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
…
Kabahate konu ses ve gaz fişeği atabilen silahın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilip
verilmeyeceği,
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 'Mülkiyetin kamuya geçirilmesi' başlıklı 18. maddesinin birinci
fıkrası,
'Kabahatin konusunu oluşturan veya işlenmesi suretiyle elde edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya
geçirilmesine, ancak kanunda açık hüküm bulunan hallerde karar verilebilir.',
Anılan Kanun’un 'Yerine getirme zamanaşımı' başlıklı 21. maddesi,
'1) Yerine getirme zamanaşımının dolması halinde idarî para cezasına veya mülkiyetin kamuya
geçirilmesine ilişkin karar artık yerine getirilemez.
...
3) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin zamanaşımı süresi on yıldır.
4) Zamanaşımı süresi, kararın kesinleşmesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından
itibaren işlemeye başlar.
...' şeklinde düzenlenmiştir.
5237 sayılı TCK’da düzenlenen müsadere müessesesinden farklı olarak mülkiyetin kamuya
geçirilmesine karar verilebilmesi için Kanun’da açık bir düzenlemenin bulunması gerekmektedir. Nitekim,
Kabahatler Kanunu’nun 33. maddesinde 'Dilencilik', 34. maddesinde 'Kumar' kabahatleri düzenlenirken
mülkiyetin kamuya geçirileceğinden açıkça bahsedilmiş, anılan Kanun’un 36. maddesinde düzenlenen
'Gürültüye neden olma' kabahatinde ise bu şekilde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bunun sonucu
olarak gürültüye neden olma kabahatinde mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilemeyecektir.
Ancak, dosya kapsamına göre sanığın söz konusu silahı olay gecesi taşıdığının anlaşılması karşısında,
5729 sayılı Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun ve Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar
Hakkında Yönetmelik’in ilgili maddelerine ilişkin değerlendirme yapılması gerekmektedir.
12.02.2008 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5729 sayılı Ses ve Gaz Fişeği Atabilen
Silahlar Hakkında Kanun’un 'Amaç ve kapsam' başlıklı 1. maddesi,
'(1) Bu Kanunun amacı, ses ve gaz fişeği atabilen silahların nitelikleri, imali, ithali, ihracı, satışı,
edinilmesi, bulundurulması ve taşınması hakkındaki usul ve esaslar ile bunlarla ilgili izin, kayıt ve tescil
işlemlerini düzenlemektir.
(2) Bu kanunda geçen ses ve gaz fişeği atan silah, kurusıkı silah olarak da tabir edilen ses ve gaz fişeği
atabilen silahları ifade eder',
'Taşınması, satışı ve nakli' başlıklı 3. maddesi,
'(1) Bu Kanun kapsamına giren silahların,
a) Taşınması,
...
yasaktır.
(2) Bu silahların satışı, mermi veya av malzemesi ya da yivsiz tüfek satışı yapmak için ruhsatlandırılmış
yerlerce yapılır. Bu silahları satan bayilerle, başkalarına satan veya devredenlerin ya da başkalarından
satın alan veya devralanların bir ay içinde Cumhuriyet Savcılığından alacakları sabıka kaydıyla birlikte
mahallî mülki amire bildirimde bulunmaları zorunludur.
(3) Söz konusu silahlar, ancak her an kullanıma elverişli olmayacak ve kolay ulaşılmayacak şekilde, boş
olarak kutu içerisinde nakledilebilirler. Bu silahların belirtilen şekil ve şartların dışında nakledilmesi taşıma
olarak kabul edilir.
...',
'Ceza hükümleri' başlıklı 4. maddesi,
'...
(2) Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarındaki yasaklara aykırı davranışta
bulunanlara beşyüz Yeni Türk Lirası, ... idarî para cezası verilir. Ayrıca bu silahların mülkiyetinin kamuya
geçirilmesine karar verilir.
...
(4) Bu Kanun hükümlerine göre idarî para cezasına ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar vermeye
mahallî mülki amir yetkilidir.',
Geçici 1. maddesi ise,
'(1) Bu Kanun kapsamına giren silahları ellerinde bulunduranlar, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir yıl içinde mülki amirliğe bildirimde bulunmaları hâlinde, haklarında cezai takibat yapılmaz.
...
(4) Belirtilen süreler içinde bildirimde bulunmayanlar ve gerekli izinleri almayanlar bu Kanunun 4 üncü
maddesine göre cezalandırılır.',
02.05.2008 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve olay tarihinde yürürlükte bulunan
Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Yönetmelik’in 'Bildirim' başlıklı 8. maddesi ise,
'(1) Ses ve gaz fişeği atabilen silâhları elinde bulunduranlar ile yeni devir veya satın alan şahıslar
bulundukları yer mülkî amirliğinden havaleli bir dilekçe ve ekinde yer alan adli sicil belgesi ile birlikte kolluk
birimine müracaat eder. Müracaat edilen kolluk birimince her ses ve gaz fişeği atabilen silâh için Ek-3’ te yer
alan Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silâh Bildirim Belgesi düzenlenir.
...
(3) Belgenin düzenlenmesini müteakip, bildirim Ek-4’te yer alan Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silâh Kayıt
Defterine ya da bilgisayar ortamına usulüne uygun şekilde işlenir.
(4) Bildirimde bulunan şahsın, ses ve gaz fişeği atabilen silâhını devretmesi durumunda, aralarında Ek-5’te
yer alan Devir Sözleşmesi düzenlenir. Devir alan şahıs birinci fıkradaki usule göre bildirimde bulunur. Silâhı
devredenler ise bildirimde bulundukları mülkî amirliğe bizzat veya yazılı olarak postayla Devir Sözleşmesi ile
bildirimde bulunmaları halinde üzerlerinde kayıtlı görünen silâhın düşümü sağlanır.
(5) Kanunda belirtilen bir aylık bildirim süresi içerisinde birinci fıkradaki usule göre mülkî amirliğe
başvuranlardan durumu ses ve gaz fişeği atabilen silâh edinmeye uygun olmadığı anlaşılanların silâhının
mülkîyeti kamuya geçirilerek ses ve gaz fişeği atabilen silâhı satan şahıs hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin
ikinci fıkrasında belirtilen hükümlere göre işlem yapılır.
(6) Kanunda bildirim için verilen bir aylık süre fatura veya devir sözleşmesinin düzenlendiği tarihten
itibaren başlar.' şeklinde hüküm altına alınarak anılan Kanun ve Yönetmelik’le ses ve gaz fişeği atabilen
silahların edinilmesi, bulundurulması ve taşınması hakkındaki usul ve esaslar ile bunlarla ilgili izin, kayıt
ve tescil işlemleri düzenlenmiştir.
5729 sayılı Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun’un 'Taşınması, satışı ve nakli' başlıklı
3. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde bu Kanun kapsamına giren silahların taşınmasının yasak
olduğu, ikinci fıkrasında ise ses ve gaz fişeği atabilen silahları satın alanların bir ay içinde Cumhuriyet
savcılığından alacakları sabıka kaydıyla birlikte mahalli mülki amire bildirimde bulunmalarının gerektiği,
Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Yönetmelik’in bildirim başlıklı 8. maddesinin altıncı fıkrasında
bu bildirim için verilen bir aylık sürenin fatura veya devir sözleşmesinin düzenlendiği tarihten itibaren
başlayacağı, anılan Kanun’un 4. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, birinci ve ikinci fıkralardaki yasaklara
aykırı davranışta bulunanlara beş yüz Türk Lirası idari para cezası verileceği, ayrıca silahların mülkiyetinin
kamuya geçirilmesine karar verileceği, bu hükümlere göre idarî para cezasına ve mülkiyetin kamuya
geçirilmesine karar vermeye mahalli mülki amirin yetkili olduğu belirtilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 'Mahkemenin karar verme yetkisi' başlıklı 24. maddesinin birinci
fıkrasında 'Kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde mahkeme tarafından
idarî yaptırım kararı verilir.' şeklindeki düzenleme karşısında sanığın ses ve gaz fişeği atabilen silah
taşıma kabahatini oluşturan fiilinin kovuşturma konusu olup olmadığı hususunun da değerlendirilmesi
gerekmektedir.
Ceza muhakemesi hukukumuzda mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm
kurulabilmesi için yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili, usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası
bulunması gerekir. 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ceza davası, dava açan
belge niteliğindeki icra ceza mahkemesine verilen şikâyet dilekçesi, son soruşturmanın açılması kararı gibi
istisnai hükümler dışında kural olarak Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır.
Anılan Kanun’un 170. maddesinin 4. fıkrasında, 'İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut
delillerle ilişkilendirilerek açıklanır', CMK’nın 225. maddesinde de, 'Hüküm, ancak iddianamede unsurları
gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla
bağlı değildir.' hükümlerine yer verilmiş olup bu hükümler gereğince hangi fail ve fiili hakkında dava
açılmış ise, ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebilecektir.
Anılan kanuni düzenlemelere göre, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu iddia olunan eylemin
dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve
açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna açıkça aykırılık oluşturacaktır. Öğretide 'davasız yargılama
olmaz' ve 'yargılamanın sınırlılığı' olarak ifade edilen bu ilke uyarınca hâkim, ancak hakkında dava
açılmış bir fiil ve kişi ile ilgili yargılama yapabilecek ve önüne getirilen somut uyuşmazlığı hukuki çözüme
kavuşturacaktır.
Soruşturma aşamasında elde ettiği delillerden ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli
iddia makamı, düzenlenen iddianame ile CMK’nın 225. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kovuşturma
aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan
fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir tereddüde yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur.
Böylelikle sanık, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde
anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve delillerini sunabilmelidir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun duraksamaya yer vermeyen kararlarına göre, bir olayın açıklanması
sırasında bir başka olaydan söz edilmesi, o olay hakkında dava açıldığını göstermez. İddianamede dava
konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan, bağımsız olarak açıklanması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde,
Dosya kapsamına göre sanığın söz konusu silahı 5729 sayılı Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar
Hakkında Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine aykırı hareket ederek, olay günü taşıdığı
anlaşılmaktadır. Ancak '...şüphelinin suç tarihinde ve yerinde sürücülüğünü yaptığı 1. FA 45 plakalı araçla seyir
halinde iken adli emanetin 201./213.. sırasında kayıtlı 5-0.5.3. numaralı 9 mm çaplı ses ve gaz fişeği istimal
eden Blow marka 38 Magnum modeli 5 li toplu tabanca ile 4 adet atış yaptığı' şeklindeki iddianame içeriği
gözetildiğinde, ses ve gaz fişeği atabilen silahı taşıma kabahatini oluşturabilecek açık bir anlatıma yer
verilmemesi karşısında bu eylem ile ilgili açılmış bir dava bulunmadığı kabul edilmelidir. Bu anlamda ses ve
gaz fişeği atabilen silahı taşıma kabahati kovuşturma konusu olmadığından, 1412 sayılı CMUK’un 322 ve
Kabahatler Kanunu’nun 24. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi de mümkün değildir.
5729 sayılı Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun’un 4. maddesinin dördüncü fıkrasındaki
'Bu Kanun hükümlerine göre idarî para cezasına ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar vermeye mahallî
mülki amir yetkilidir.' şeklindeki hüküm karşısında söz konusu ses ve gaz fişeği atabilen silahın 5729 sayılı
Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun’un 4. maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca
gereğinin takdiri için idareye teslimine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
   YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 07.03.2019 tarihli ve 50-176 sayılı

Benzer Konular (10)