Silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurularak şirket ve kooperatifin ihyası istene

Başlatan Özgür KOCA, 24 Mart 2022, 00:12:38

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/06/2021
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
YEREL MAHKEME KARARI : Dava şartı yokluğundan reddine
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/11/2021

Taraflar arasındaki Şirketin İhyası davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.

Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Antalya Ticaret Sicil Memurluğu'na ... sicil numarası ile kayıtlı ... Şti.'nin 26/08/2014 tarihinde sicilden resen terkin edildiğini, şirket ortaklar kurulunun 25/10/2005 tarihli toplantısında müvekkilinin karar tarihinden itibaren 10 yıl süreyle müdür seçilmesine karar verildiğini, resen sicilden terkin edilen şirketin ... plakalı aracının Manavgat Trafik Denetleme Büro Amirliği tarafından Manavgat Emniyet Müdürlüğü otoparkına çekildiğini, aracın 3 ayı aşkın bir süredir otoparkta olması nedeniyle gereksiz yere otopark ücreti birikmekte olduğunu, aracın sicilden terkin olması, davacının temsil ve ilzam yetkilerinin olmaması nedeniyle otoparktan alınamadığını, yaşanan bu mağduriyetler sebebiyle hukuki yarar oluştuğunu ve sadece aracın şirketin son yetkilisi olan davacıya teslim edilerek otoparktan çıkartılabilmesi için tedbir kararıyla birlikte yalnızca aracın terkin edilmiş bir şirkete ait görünmesi metninin bile tek başına ihya davasının açılmasını zorunlu kıldığını ileri sürerek ... Şti'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, Antalya Ticaret Sicil Memurluğu'na ... sicil numarası ile kayıtlı ... Şti.'nin 04/10/2001 tarihinde sicile kayıt olduğunu, 23/07/2002 tarihinde tescili yapılan tadil metnine göre mevcut en son şirket ortaklarının ... 180 hisseye karşılık 4.500,00TL, ... 20 hisseye karşılık 500,00TL'den meydana geldiğini, 6103 sayılı kanunun 20.maddesi uyarınca asgari sermaye miktarına yükseltilmemesi nedeniyle 14/02/2014 tarihinde münfesih sayıldığını, münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen TTK'nın geçici 7.maddesi uyarınca kendilerine yapılan ihtar ve 30/05/2014 tarihli ve 8580 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmadığından 26/08/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edilerek kaydının silindiğinin tespit edildiğini, şirketin ihyasına ilişkin işbu davanın 5 yıllık dava açma süresi içerisinde açılmadığını, bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da terkin işleminin usulüne uygun yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davacının, terkin edilen şirket üzerine kayıtlı aracın otoparka çekildiği, araçla ilgili tasarrufta bulunulamadığı iddiasıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7/1-d. maddesi gereğince resen terkin edilen şirketin ihyası istemi ile dava açtığı, dava dilekçesinde, davalı ticaret sicil müdürlüğünün işlemleri ile ilgili bir iddia ileri sürmediği, ihyası talep edilen şirket "26/08/2014" tarihinde resen terkin edildiği, dava ise "30/04/2021" tarihinde açıldığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7/15. maddesi uyarınca ticaret sicilden kaydı resen silinen şirketin alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebileceği, bu süre hak düşürücü süre olup, terkin işlemi sırasında derdest dava ve/veya icra takibi bulunmaması halinde aynı yasanın geçici 7/2. maddesinin uygulanması da mümkün olmadığı, davacı 5 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının tedbir istenen aracın çürümesine neden olacağını, hukuki problemi çözmekten uzak hakkaniyette aykırı bir karar olduğunu, aracın dava sonuna kadar otoparktan alınamaması halinde çürümesi bir yana binlerce otopark bedeli birikeceğini, zararın artmaması için tedbir talebinde bulunduklarını, icra iflas kanununda saklanması olanak bulunmayan malların tedbiren satışına imkan verilirken dava konusu somut olay içinde bu durumun geçerli olması hakkaniyet gereği olduğunu, ...'in temsil ve ilzam yetkilerinin süresinin bitmesi şirketin sicilden terkin olması nedeniyle de yeni yetki belgesi çıkarılamaması ve aracın otoparkta alınamaması nedeniyle ihya davası açtıklarını, şirketin ihyasına mahkemenin karar vermemiş olmasının araç için tedbir kararına engel olmadığını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir.

Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Ticaret sicil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; ihyası istenen dava dışı ... Şti'nin 04/10/2011 tarihinde ... sicil numarası ile tescil edildiği, 6103 sayılı kanunun 20.maddesi uyarınca asgari sermaye miktarına sermayesinin yükseltilmemesi nedeniyle 14/02/2014 tarihinde münfesih sayıldığı 30/05/2014 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmadığından 26/08/2014 tarihinde ticaret sicilden resen terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmıştır.

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Geçici 7. Maddesi uyarınca sicil kaydı re'sen terkin edilen şirketlerin alacaklıları ve hukuki menfaatti bulunanların haklı sebebe dayanarak terkin tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya davası açma hakları vardır.
6102 sayılı TTK ile Türk Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama şekli hakkında kanunda değişiklik yapılmasına dair 6335 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı TTK'ya eklenen geçici 7.maddenin 15.bendinde "Ticaret Sicilinden kaydı silinen şirket ve kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket ve kooperatifin ihyasını isteyebilir" hükmü göz önünde bulundurulduğunda , şirketin sicilden silinme tarihi olan 26/08/2014 tarihinden davanın açıldığı 30/04/2021 tarihine kadar 5 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olup , mahkemece benzer gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeninden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 02/11/2021
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (9)