Avukat Olmayan Kişiye Vekaletname İle Araç Teslimi Yapılıp Yapılamayacağına Dair Görüşümüz

Başlatan Özgür KOCA, 01 Mart 2023, 09:37:45

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
Adalet Bakanlığı İcra İşleri Dairesi Başkanlığı'nın 11/10/2022 Tarihli ve 86420598-609/9864 sayılı yazısı ile "İhaleye konu bir kısım işlemlerin adli işlem olarak değerlendirilemeyeceği, TBK'ya göre düzenlenen vekâletname ile avukat olmayan bir şahıs tarafından başkası adına ihaleye katılabilmenin mümkün olduğu, aksi durumun ihaleye katılımın azalması sonucunu doğurabileceği, ihale sonucu işlemlerin tamamlanmasına yönelik ihale bedelinin ödenmesi, tescil yazısının yazılmasının istenmesi, yedieminde bulunan aracın veya diğer menkul malların çıkarılarak teslimi yönünde talepte bulunulması ve ihale konusu malın teslim alınması işlemlerinin bu konudaki yetkileri içeren usulüne uygun düzenlenmiş vekâletnameye haiz temsilci marifetiyle yerine getirilebileceği, bu işlemleri yerine getirecek vekilin avukat olma zorunluluğunun bulunmadığı düşünülmekte olup konunun yargıya intikal etmesi hâlinde mahkemelerce verilecek olan karara göre işlem yapılması gerekeceği değerlendirilmiştir." şeklinde görüş bildirilmiştir.

Konuya ilişkin yargı kararları ile birlikte bir değerlendirme yaptığımızda;

İcra Dairelerinde yapılan ihale bir adli işlem ise de ihalede pey ileri sürülmesi adli bir işlem değildir (Yargıtay 12. HD. T:08/04/2013, E:2013/6616, K: 2013/13294). Bu nedenle asil adına üçüncü kişiler vekaletname ile ihaleye katılabilir ve pey sürebilir. Ancak bunun dışında gerek kanunda gerekse yargı içtihatlarında üçüncü kişilere, asil adına vekaleten adli işlemlerde taraf olma veya adli işlemlerin yerine getirilmesi için talepte bulunma hakkı tanınmamıştır. İcra dairelerinde takip başlatmak, borca itirazda bulunmak, haciz veya satış istemek, haczedilen ya da ihale sonucu ihale olunan mahcuzların icra müdürlüğünce düzenlenecek tutanak eşliğinde teslim edilmesi adli işlemlerdir. Zira pey sürme tek taraflı bir irade açıklaması iken teslim işlemi icra müdürü veya görevlendireceği personel tarafından düzenlenecek tutanak ile yerine getirilen adli bir işlemdir. Hukuk Genel Kurulu'nun 03.10.2007 tarih, 2007/12-601 E., 2007/695 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, İcra müdürlükleri birer adli memur olup, yaptıkları işlemler de "adli işlem"dir. İcra müdürlüğü işlemleri adli işlem niteliğindedir.

Emsalen aşağıda yer verilen içtihatlar incelendiğinde;
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35. maddesi hükmüne göre adli işlemler ve takipler ancak baroda kayıtlı avukatlar eli ile yürütülebilir (Yargıtay HGK'nun 2014/12-1309 E-2016/1065 K, 12. HD'nin 2015/28319 E-2015/29452 K sayılı ilamları).

İcra takip işlemleri adli işlem niteliğinde olmakla birlikte, ancak avukatlar tarafından yürütülmesi mümkündür. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35/1. maddesinde; ''Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir" hükmü yer almaktadır. Anılan yasal düzenleme uyarınca, avukat olmayan kişinin, alacaklı vekili sıfatıyla yaptığı icra işlemleri geçersizdir. Anılan hüküm uyarınca; Avukat olmayan bir kişi tarafından  yapılan işlem, sonradan icazet de olunsa geçerli hale gelmez  (Yargıtay 12. HD. T:27/01/2016, E:2015/21730, K:2016/2450).

İcra takibi borçlu ........ Büyükşehir Belediye Başkanlığı hakkında başlatıldığından, belediyenin taraf olduğu bu takipte belediyeyi 5393 Sayılı Belediye Kanununun 38/c maddesi uyarınca Belediye Başkanı temsil eder. Belediye Başkanı kanundan doğan bu yetkisini kullanması için bir vekil atayabilir. Takip işlemi Avukatlık Kanunun 35. maddesi uyarınca adli işlem niteliğini taşıdığından bu vekilin baroda yazılı avukat olması gerekir. Belediye Başkanı bu yetkisini herhangi bir sözleşme veya yönetmelik ile Genel Sekreter Yardımcı Vekiline devredemez. (Yargıtay 12. HD. T:17/02/2016, E:2015/27868, K:2016/4232).

Diğer taraftan 30 Kasım 2021 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7343 sayılı Kanun'un 27. Maddesiyle İcra ve İflas Kanunu'nun değiştirilen;
114/7. Maddesinin 4. Bendi "Temsilci vasıtasıyla artırmaya katılacakların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmelerinin zorunlu olduğu",
114/8. Maddesi "İhalenin kesinleşmesi üzerine taşınırın ihale alıcısına teslimi veya sicile kayıtlı malın ihale alıcısı adına tescili, damga vergisi ve katma değer vergisinin yatırılmasından sonra gerçekleştirilir."
Şeklinde olup buna göre, ihaleye temsilci vasıtasıyla katılımın mümkün olabileceği ancak teslim veya tescil işlemlerinin ihale alıcısı adına yapılacağı belirtilmiştir. Diğer bir değişle ihaleye katılan temsilciye taşınırın teslim edilmesi yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalar ve yargı kararları çerçevesinde icra müdürlüğünce ihaleye konu mahcuzun teslimine dair tutanak düzenlenmesi adli işlem niteliğinde olup, asil adına adli işlemleri yürütmek (takip etmek) baroda kayıtlı avukatlara ait olduğundan avukat olmayan üçüncü kişinin asil adına ihaleye konu mahcuzun kendisine teslim edilmesini istemesi ve düzenlenen tutanakta asil adına taraf olarak yer alması mümkün olamayacağından bahisle avukat olmayan kişiye, asil adına sunduğu vekalete istinaden ihale konusu aracın teslim edilemeyeceğini düşünmekteyiz.


Özgür KOCA
İcra Müdür Yardımcısı
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)