Mahcuzların mütemmim cüz veya teferruat (eklenti) olup olmadığı uzman bilirkişiyle tespit edilir

Başlatan Özgür KOCA, 23 Ocak 2024, 13:15:14

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
Mahkemece; şikayetin, mütemmim cüz yanında teferruat (eklenti) yönünde de iddia içerdiği gözardı edilmeksizin mutfak gereçleri yapıma işi konusunda da bilgi sahibi bilirkişi bulundurulmak suretiyle mahcuzların açıkça ne surette mütemmim cüz (bütünleyici parça) veya teferruat (eklenti) olup olmayacağı, mahcuzların mutfak gereçleri yapım işi ile iştigal eden fabrikanın üretimine katkı sağlayıcı, imalatın devamlılığını, verimliliğini artırıcı niteliği bulunup bulunmadığı, bu hali ile teferruat (eklenti) niteliği taşıyıp taşımadığı yönünde açık ve denetime elverişli rapor alınarak sonuca gidilmelidir. İlk Derece Mahkemesi' nin kararı kaldırılarak eksiklik giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceme ile yazılı şekilde esastan ret kararı verilmesi doğru değildir (Yargıtay 12.HD.T:06.03.2023, E:2022/8459, K:2023/1405).


*************


T.M.K.nun 684. maddesi; taşınmaz ipoteğinin, taşınmazın bütünleyici parçalarını, aynı Kanun'un 686. maddesi ise eklentilerini de kapsadığını hüküm altına almıştır. Buna göre, mütemmim cüz niteliğindeki şeyler, taşınmazdan ayrı haczedilemez.

Eklentinin ise kural olarak taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Zira, eklentinin taşınmaz yok edilmeden, zarara uğratılmadan veya yapısı değiştirilmeden ondan ayrılması mümkündür. Ancak İİK.nun 83/c maddesi gereğince; taşınmaz üzerinde ipotek bulunması halinde, teferruatın, taşınmazdan ayrı haczi mümkün değildir. Bu maddenin uygulanabilmesi için, mahcuzun ipotek akit tablosunda yazılı olması yetmez. TMK. nun 686.maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 686. maddesine göre teferruat niteliğinde olduğu anlaşılan mahcuzlar rehin kapsamında kaldığından, ipotek akit tablosunda yazılı olmasalar dahi İİK'nun 83/c hükmü uyarınca taşınmazdan ayrı haczedilemezler.

İlk derece mahkemesince, hükme esas alınan bilirkişi raporu ''mahcuzların  fabrikanın mütemmim cüzi niteliğini taşımadıkları, taşınmazın temeline veya kolonuna, kirişlerine veya taşıyıcı elemanlarına ayrılmayacak şekilde montajlı olmadıkları, başka bir fabrikaya  montajlarının yapılabileceğinin'' bildirildiği, haczedilen malların Türk Medeni Kanunu'nun 686. maddesinde öngörülen nitelikte olup olmadığına, taşınmaz telef, tahrif veya tağyir olunmadan ondan ayrılıp ayrılamayacağına ve bu makinelerin bulunmaması halinde fabrikanın amacına uygun şekilde çalışıp çalışmayacağına ilişkin ayrıntılı açıklamayı içermemektedir.

Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan yasa hükümleri ve kurallar doğrultusunda hukukçu bir bilirkişinin de katılması ile oluşturulacak yeni bilirkişiler kurulundan yukarıda açıklanan ilkelere uygun biçimde rapor alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir (Yargıtay 12.HD.T:03/11/2022,E:2022/3483, K:2022/11436).
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)

111097

Yanıtlar: 2
Gösterim: 1464

2433

Yanıtlar: 1
Gösterim: 12102