Tahliye Taahhüdü Nedeniyle Tahliyesi İstenen Konutun Diğer Eş Tarafından Aile Konutu Olduğu İddiası

Başlatan Özgür KOCA, 07 Temmuz 2023, 18:39:52

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO   : 2023/1628
KARAR NO   : 2023/1751



DAVA DİLEKÇESİNİN  ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait olan ...  numaralı adresindeki taşınmazın davalı tarafa kiraya verildiğini, 20/06/2016 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığını, davalı taraf hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmadan kayıtsız ve şartsız olarak boş sağlam bir şekilde 04/10/2022 tarihinde tahliye edeceğini, 18/06/2022 tarihinde taahhüt ve kabul ettiğini, imzalar yapının müteahhidi T.A.'ın aracılığıyla yapıldığını, kiralananın tahliyesine karar verilmesini istediklerini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin  11/05/2023 tarih  2022/**** Esas, 2023/**** Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiştir. 

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf eden davalı dilekçesinde; taahhüdün sözleşme ile aynı gün alındığını, baskı ile taahhüdü imzaladığını, taşınmazın aile konutu olduğunu belirterek yerel mahkemece verilen hükmün kaldırılmasını talep etmişlerdir.

DELİLLER :
HMK, TBK ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava , tahliye taahhüdüne dayalı olarak tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı istinaf etmiştir.

6098 sayılı TBK.'nun 352. maddesine göre; taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka kiraya veren tarafından açılması  gerekir. Kiraya veren durumunda olmayan malikin dava hakkı yoktur. Ancak yeni malik önceki malikin ve kiraya verenin halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.

Taahhüt nedeniyle açılacak tahliye davasının taahhüt edilen tarihi izleyen bir (1) ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir. Daha önce kiracıya bildirilen tahliye iradesinin süre koruyucu niteliği yoktur. Ancak yapılan icra takibi süreyi koruyacağından bir ay geçtikten sonra da dava açılabilir.   

Somut olayımızda; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararındaki gerekçeye, yasal gerektirici nedenlere göre; taraflar arasında 20/06/2016 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu, davalı tarafından 18/06/2022 düzenleme ve 04/10/2022 tahliye tarihli taahhüdün davacı tarafa verildiği hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı, taahhüde yönelik imza inkarı olmayıp açığa imza atılsa bile davalının bunun sonuçlarına katlanmak zorunda olduğu,

Aile konutu yönünden; davalı tarafından taşınmazın aile konutu olduğu savunulduğu ve bu yönde aile mahkemesinde dava açıldığının beyan edildiği,

TMK'nun 194/1 maddesi "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz."

194/4.maddesi "Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur." şeklinde düzenlenmiştir.

6098 sayılı TBK'nin 349. maddesi "Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez. Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilir. Kiracı olmayan eşin, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı sıfatını kazanması hâlinde kiraya veren, fesih bildirimi ile fesih ihtarına bağlı bir ödeme süresini kiracıya ve eşine ayrı ayrı bildirmek zorundadır." şeklinde düzenlenmiştir.

TMK'nun 194/4 maddesinde kiracı olmayan eş tarafından yapılacak bildirimin süresi ve şekline ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Kiracı olmayan eşin dava açarak durumu davacıya bildirmesiyle, TMK'nun 194/4 maddesi uyarınca davalı kiracı ile birlikte kira sözleşmesinin tarafı haline gelecektir. Burada kiracı olmayan eşin  kiracılık sıfatı ve aile konutu hususunu ileri sürmesi, bildirim tarihi itibariyle geçerlilik kazanacak ancak öncesine dair bir hak vermeyecektir.

Olayımızda; dava dışı eşin davacıya yönelik aile konutu ile ilgili bir bildirimin bulunmamasına, sözleşmenin tarafı haline gelmemiş olmasına, aile konutunun tespitine yönelik açılan davanın işlemden kaldırılmış olması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davalının aile konutu itirazına takip tarihi itibarı ile değer verilemeyecek olmasına, davacının yasal sürede icra takibi de başlatmış olmasına nazaran mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen  kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davalının yerinde olmayan istinaf isteminin HMK 353/1-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- .. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin  11/05/2023 tarih  2022/**** Esas, 2023/**** Karar sayılı kararında, davalının istinaf nedenleri yönünden mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

....

Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nun 362/1-b maddesi gereğince KESİN olmak üzere ve oy birliği ile karar verildi. 04/07/2023
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)