Takip Tarihinden Geriye Doğru En Fazla On Yıllık Nafakanın İstenebileceği - Zamanaşımı

Başlatan Özgür KOCA, 17 Ocak 2016, 10:29:44

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
Yargıtay 8.Hukuk Dairesi 2014/14259 Esas 2014/ 14518 Karar İçtihat

Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı tarafından nafaka alacağına dayalı olarak başlatılan ilamlı takibe karşı borçlunun, diğer şikayet ve itirazlarının yanında devam eden aylar nafaka bedelleri talep edilmemiş olup, geçmiş dönem için istenen nafaka alacağının da on yıllık zamanaşımına uğradığını belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takip konusu nafaka alacaklarının dayanak ilam tarihi itibariyle on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

BK'nun 135/2. maddesi hükmüne göre, alacak, bir hüküm ile sabit olmuşsa zamanaşımı süresi on yıldır. Nafakaya ilişkin ilamlar, bir borcun veya bir hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir.

Buna göre mahkemece, takip tarihinden geriye doğru on yıllık nafakanın istenebileceği gözetilerek, icra emri arkasındaki hesap tablosunda nafakanın talep edildiği döneme ait tarihler dikkate alınarak ve borçlunun zamanaşımı dışındaki diğer itiraz ve şikayet nedenleri de değerlendirilmek suretiyle inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

KARAR : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 08.07.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 1994/6513 Esas 1994/ 7408 Karar İçtihat


Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkik Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 6.5.1994 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı tarafından borçlu hakkında Kartal 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.7.1982 tarih 1982/237-613 sayılı ilamına dayanılarak, 15.7.1992 tarihine kadar işlemiş 5.164.400.TL. nafaka alacağının tahsili için takip yapılmış, 53 örnek icra emri 29.3.1993 tarihinde tebliğ edilen borçlu mercie verdiği 31.3.1993 tarihli dilekçesinde, karar tarihinden beri eşi alacaklı ile birlikte oturduklarını, karar tarihinden takip tarihine kadar on yıldan fazla bir zaman geçip zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiş, mercice, takip dayanağı ilamın zamanaşımına uğradığından itirazın kabulüne, ancak dava açıldıktan sonra borcun ödenerek icra dosyasının infazen işlemden kaldırıldığından bahisle takibin iptali konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

1- BK.nun 135/2. maddesi hükmüne göre, alacak bir hüküm ile sabit olmuş ise zamanaşımı süresi on yıldır. Nafaka ilamı, bir borcun veya hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip tarihinden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir. Nafaka alacaklarında BK.nun 129. maddesinin uygulanması olanaksızdır. Nafaka alacağının tümünün zamanaşımına uğradığı yolundaki merciin görüşü isabetsizdir.

2- Borçlu; karar tarihinden beri alacaklı eşi ile birlikte oturduklarını ileri sürmüştür. Alacaklı infak ve iaşesi borçlu tarafından karşılandığı dönem içinde tahakkuk eden nafaka alacağını isteyemez. Bu nedenler, tarafların bu konuda gösterecekleri delillerin toplanıp, değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

Borcun itirazdan sonra ödenmiş bulunması, itirazdan açıkça feragat edilmedikçe, itirazın incelenmesine engel değildir. Mercice bu yönler gözetilmeden karar verilmesi isabetsizdir.

KARAR : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 06.06.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)