BOŞANMADA KARŞILIKLI BİRBİRİNE HAKARET EDEN ERKEK VE KADINDAN HANGİSİ DAHA AĞIR KUSURLU

Başlatan Özgür KOCA, 10 Nisan 2022, 23:05:51

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
YARGITAY 2. Hukuk Dairesi
2020/6161 E.
2021/793 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince davaların kabulüne karar verilerek kadın yararına tedbir-yoksulluk nafakası ile tazminatlara hükmedilmiş ve erkeğin tazminat taleplerinin reddedilmiştir. Hükme karşı, sadece davalı-davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince erkeğin kusur belirlemesine yönelik başvurusu kabul edilmek suretiyle ve boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğundan bahisle, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiş ve erkek yararına tazminatlara hükmetmiştir. Hüküm davacı-davalı kadın tarafından yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir.

İlk derece mahkemesi kararında davalı-davacı erkeğe eşine şiddet uyguladığı, onu tehdit ettiği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşine hakaret edip bağırdığı, annesinin eşine imalı sözlerine sessiz kaldığı, eşinin amcası ve yengesine hakaret edip onları tehdit ettiği; davacı-davalı kadına da eşine hakaret ettiği, erkeğin anne ve babasına bağırdığı, babasına kızıp perdeyi çekip kopardığı ve telefonu yere fırlattığı vakıaları kusur olarak yüklenerek boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmedilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince erkeğin eşini fiili ayrılık döneminde tehdit ettiği, kadının da istinaf edilmemek suretiyle kesinleşen kusurlu davranışlarına göre, eşine hakaret ettiği, erkeğin anne ve babasına bağırdığı, babasına kızıp perdeyi çekip kopardığı ve telefonu yere fırlattığı ve böylelikle boşanmaya neden olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğuna karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde, erkeğe ilk derece mahkemesi tarafından kusur olarak yüklenen şiddet, hakaret, bağırma, ihtiyaçları karşılamama ve annesinin imalarına sessiz kalma vakıalarından sonra tarafların barışıp biraraya geldikleri, barışmadan önce erkeğin ailesi ile yaşayan tarafların daha sonradan ayrı ev kiraladıkları, barışma öncesi yaşanan vakıaların kadın tarafından affedilmiş sayılacağı ve bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği belirtilmiştir.

Davalı-davacı erkeğin karşı dava dilekçesinde tarafların 2016 yılının Şubat ayında barışarak biraraya geldikleri, erkeğin ailesinden ayrı bir eve taşındıkları ve 2017 yılının Ocak ayında fiilen ayrıldıkları belirtilmiştir. Dosya kapsamındaki tanık beyanlarından erkeğin kadına yönelik şiddet ve hakaretlerinin tarafların barışmalarından sonra yaşanan olaylar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen vakıalarda eşine şiddet uygulayan, hakaret eden ve fiili ayrılık döneminde onu tehdit eden erkek; eşine hakaret eden, onun anne ve babasına bağıran, babasına kızıp perdeyi çekip koparan ve telefonu yere fırlatan kadına göre ağır kusurludur.

2-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m.174). Bölge adliye mahkemesince davacı-davalı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.

3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir (TMK m. 175/1). Davacı-davalı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda az kusurlu olup kadın yararına yoksulluk nafakasının koşulları oluşmuştur. Bu nedenle, kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1.), (2.) ve (3.) bentlerde açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi hükmünün BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.01.2021 (Prş.)




YARGITAY 2. Hukuk Dairesi
2020/6913 E.
2021/2394 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVACI-DAVALI : ...
DAVALI-DAVACI : ...
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, maddi ve manevi tazminatın miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadının boşanma davası ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Taraflarca karşılıklı evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından kadın lehine 13.000 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, kadın tarafından istinaf talebinde bulunulmadığı, erkek tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine bölge adliye mahkemesi tarafından erkeğin kadın lehine hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf talebinin reddedildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez. Davacı-karşı davalı kadın tarafından lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları istinaf edilmemiş, tazminat miktarları yönünden erkek yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu itibarla davacı-karşı davalı kadının istinaf talebinde bulunulmayan lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

2-Taraflarca karşılıklı evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası ikame edilmiş; ilk derece mahkemesince kadının eşine ve ailesine zaman zaman hakaret ettiği, erkeğin de eşine zaman zaman şiddet ve hakaret içeren eylemlerinin olduğu ancak bu olaylardan sonra tarafların aynı konutta yaşamaya devam ettikleri ve bu eylemleri hoşgörü ile karşıladıkları, ancak erkeğin son olayda eşine hakaret içeren mesajlar çektiği ve bu olaydan sonra biraraya gelmedikleri, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek, erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile boşanmaya ve ferilere karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu kararı; davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf edilmiştir. İtiraz üzerine inceleme yapan bölge adliye mahkemesi erkeğin eşine hakaret ettiği, aşağıladığı ve zaman zaman şiddet uyguladığı, buna karşılık kadının da zaman zaman eşine ve ailesine hakaret ettiği, tarafların birarada yaşamasının af değil ancak süregelen kusurlu davranışa katlanma olarak nitelenebileceği ve erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle kusurun düzeltilmesine, erkeğin boşanma davasının da kabulüne, kadının boşanma davası ve ferilerine yönelik istinaf talebinin reddine karar vermiştir.Bu karar taraflarca yukarıda gösterilen sebeplerle temyiz edilmiştir.

Dosyaya yansıyan olaylar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen erkeğin tutum ve davranışlarından kaynaklanmıştır. Bölge adliye mahkemesince erkek eşe yüklenen ve kadın eşe mesajla hakaret eylemi dışında belirlenen kusurlu davranışlardan sonra evlilik birliği devam etmiş olup bu kusurların taraflarca affedildiği veya en azından hoşgörüldüğünün kabulü gerekir. Ayrıca erkek tarafından istinaf talebinde bulunulduğu ve kadının istinaf talebi olmadığı halde istinaf eden aleyhine olacak şekilde erkeğe yeni kusur eklenmesi de doğru değildir.Bu durumda, davacı erkek ilk derece mahkeme kararında da belirtildiği üzere eşine hakaret içeren mesaj çekmek suretiyle tam kusurludur. O halde,erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple erkeğin boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen kadının boşanma davasına ve ferilerine yönelik tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacı-karşı davalı kadının lehine hükmedilen tazminatların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.03.2021 (Per.)
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (1)