İflasına karar verilen müflis şirketin ihalenin feshi davası açabileceği

Başlatan Özgür KOCA, 25 Aralık 2020, 00:16:11

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
12. Hukuk Dairesi         2017/4549 E.  ,  2018/2255 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
DAVALILAR : KARŞI TARAF : ... Ticaret Ve Sanayi A.Ş., ..., ..., ... Turizm ve Ticaret A.Ş. İflas Masası

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

26.9.2004 tarih ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanuna paralel olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümlerinde değişiklik yaparak istinaf ve temyiz ile ilgili hükümleri yeniden düzenleyen 18.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu'na eklenen geçici 7. maddeye göre, 5311 sayılı Kanun hükümleri Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanır.

Şikayetçi müflis şirketin son kanuni temsilcisi ...'nın, müflis şirket adına, icra mahkemesine başvurusunda 20.07.2016 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini talep ettiği, ...

1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 15.12.2016 tarih ve 2016/464 E.-2016/616 K. sayılı kararı ile; ...'nın yönetim kurulu kararı ile 15.10.2012 tarihinden itibaren 3 yıl süreyle şirketi temsile yetkili kılındığı, 3 yıllık sürenin dava tarihinden önce dolmuş olduğu, şirketi temsil yetkisinin kalmadığı, iflasla birlikte müflis şirketi temsil yetkisinin müflis şirketin iflas idaresine ait olduğu, müflis şirket ortaklarının dava açma ehliyetleri olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği, şikayetçinin istinaf başvurusu üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin 08.03.2017 tarih ve 2017/141 E.-2017/318 K. sayılı kararı ile; istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, Kadıköy 24. Noterliği'nin 30.10.2012 tarih ve 25955 yevmiye numaralı imza sirkülerine göre, ...'nın 17.10.2012 tarihinde yönetim kurulu kararı ile 15.10.2012 tarihinden itibaren 3 yıl süreyle her konuda şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, müflis şirketin ... Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06.11.2013 tarih ve 2013/850 E.-2013/353 K. sayılı kararı ile iflasına karar verildiği görülmektedir.

İflasına karar verilen şirket, medeni haklardan istifade ve medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmiş olmaz. Sadece, İİK'nun 191. maddesi gereğince, iflas masasına giren hak ve mallar üzerinde tasarruf hakkını kaybeder. Bir başka deyişle, anılan mallar üzerindeki tasarruf yetkisi, iflas masasına geçer. Bu durumda, ihalenin feshinin talep edilmesi ile, müflis şirketin, o mal üzerinde tasarrufta bulunduğu sonucuna varılamaz.6102 sayılı TTK'nun 534. maddesine göre; "İflas halinde tasfiye, iflas idaresi tarafından İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır. Şirket organları, temsil yetkilerini, ancak şirketin iflas idaresi tarafından temsil edilmediği hususlar için korurlar." Müflis şirketin, icra takibinde borçlu olması nedeniyle, İİK'nun 134. maddesine göre ihalenin feshi isteminde bulunma hakkı vardır. Bu hakkın kullanılması, yukarıda da belirtildiği üzere, İİK'nun 191. maddesinde belirlenen mallar üzerinde tasarrufta bulunulduğu anlamına gelmediğinden, borçlu şirket iflas etse dahi, icra mahkemesinde bu şikayeti yapabilir. Şikayet sırasında borçlu şirketin iflas etmesi halinde, 6102 sayılı TTK'nun 534. maddesi uyarınca, şirket organları, ihalenin feshi istemi yönünden temsil yetkilerini korur. Müflisin kullanabileceği hakları, onun adına kullanabilir. Bu durumda, anonim şirkette yönetim kurulu üyelerinin yerine yenileri seçilene kadar eski yetkilinin görevleri zorunlu olarak devam edeceğinden, temsil yetkisinin son bulmayacağının kabülü gerekir.

O halde, mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, müflis şirketin yetkilisinin temsil ve ilzam yetkisi son bulduğundan ve dava açma ehliyeti olmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, belirtilen nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin 08.03.2017 tarih ve 2017/141 E. - 2017/318 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 15.12.2016 tarih ve 2016/464 E.-2016/616 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 01/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)