Haciz İşleminin İptali Davasında Tedbir Kararı Verilmemesi Nedeniyle Taşınmaz İhalesi

Başlatan Özgür KOCA, 24 Mart 2020, 16:47:50

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
         
                                                                  
ESAS NO   : 2019/400
KARAR NO   : 2019/2553   


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikayetçi borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, diğer fesih nedenleri ile birlikte ihalesi yapılan taşınmaz hakkında haciz işleminin iptali için İstanbul 20. İş Mahkemesinin  2013/*** E. sayılı dosyasında haczin kaldırılması talep edildiğinden bu şikayetin sonucu beklenmeden yapılan satışın usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, ilk derece  mahkemesince taşınmaza konulan haczin 15.09.2015 tarihinde kaldırılmasına karar verildiği, bu kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nce onandığı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin 05.10.2017 tarih ve 2017/1144 E.-2017/1320 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.

Somut olayda, şikayete konu taşınmaz hakkında İstanbul 20. İş Mahkemesi'nin 2013/*** E.-2015/*** K. sayılı dosyasında şikayetin başvuru tarihinin 12.11.2013 olduğu, söz konusu şikayet dosyasında, satışın durdurulmasına yönelik olarak mahkemece verilen bir tedbir kararının bulunmadığı, ihalenin ise 13.11.2013 tarihinde gerçekleştirildiği, şikayetinin kabulüne ilişkin mahkeme kararının 15.9.2015 tarihinde  verildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına ihale tarihi olan 13.11.2013 tarihinden sonra 15.09.2015 tarihinde karar verildiğinden satışın durdurulmasına yönelik olarak mahkemece verilen bir tedbir kararı da bulunmadığı dikkate alındığında ortada hacizli bir taşınmazın satışı söz konusudur.


O halde mahkemece, borçlu tarafından ileri sürülen diğer fesih nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi  ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi'nin 05.10.2017 tarih ve 2017/1144 E.-2017/1320 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07.03.2017 tarih ve 2015/312 E. - 2017/281 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)