Takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen birine ödeme emri tebliğ edilmesi mümkün değildir

Başlatan Özgür KOCA, 30 Eylül 2021, 16:26:35

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY                                           
12. Hukuk Dairesi                                                                                             

ESAS NO    : 2012/17766
KARAR NO    : 2012/34667



Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından  20.08.2008 tarihli takip talebi ile borçlu O. T. Güvenlik Hizmet San ...Ltd.Şti hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlanıldığı, adı geçen borçlu adına düzenlenen örnek 7 numaralı ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiği, bu kez alacaklının 3.kişi Onur Eroğlu adına düzenlediği takip talebini aynı takip dosyasına sunması üzerine, icra müdürlüğünce 3.kişi O. E.'na örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

İİK. nun 58.maddesi uyarınca ilamsız icra takibi alacaklı tarafından takip talebinin icra müdürlüğüne sunulması ve harcının yatırılması ile başlar. Aynı kanunun 60.maddesi uyarınca icra müdürü takip talebine uygun olarak bir ödeme emri düzenler ve yine aynı kanunun 61.maddesine göre borçluya tebliğe gönderir. Buna göre takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen birine ödeme emri tebliğ edilmesi mümkün değildir. Bir diğer ifade ile icra müdürlüğünce bir kişiye ödeme emri tebliğe gönderilebilmesi için hakkında usulüne uygun olarak yapılmış bir takibin bulunması zorunludur. İcra müdürünün bu zorunluluğa aykırı işlemleri ise bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili olduğundan, İİK. nun 16/2.maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir.

Bu kurallar ışığında özetlemek gerekir ise, bir takipte borçlunun değiştirilmesi veya yeni borçlu eklenmesi mümkün değildir. Alacaklı böyle bir şey yapmak istiyorsa yeni bir takip talebi düzenleyerek harcını yatırmak suretiyle yeni bir takip yapmalıdır. Daha sonra bu yeni takibin koşullarının bulunması halinde önceki takiple birleştirilebilmesi mümkündür.

Somut olayda şikayetçi takip talebinde borçlu gösterilmediğinden ve peşin harç ve başvurma harcı yatırılmak suretiyle hakkında usulüne uygun olarak başlatılmış bir takip bulunmadığından, kendisine gönderilen ödeme emri yok hükmündedir.

O halde mahkemece şikayetin kabulü  gerekirken yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi  isabetsizdir.

SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO   : 2015/12128
KARAR NO: 2015/24296



Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından  28.4.2014 tarihli takip talebi ile borçlular S... A.Ş. ve İMT ... Ltd. Şti. hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, bu kez alacaklının icra müdürlüğüne yaptığı 30.4.2014 tarihli başvuru ile 3. kişi A. Ş. Ç.'ye ödeme emri tebliğ edilmesini istediği, icra müdürlüğünce adı geçene örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği, şikayetçinin icra mahkemesine başvurarak, takibin iptali ile haline münasip olduğunu ileri sürdüğü evi üzerindeki haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece şikayetin süreden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İİK'nun 167/2. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken aynı Kanunun 58. maddesi uyarınca; ilamsız icra takibi, alacaklı tarafından takip talebinin icra müdürlüğüne sunulması ve harcının yatırılması ile başlar. İcra müdürü, takip talebine uygun olarak bir ödeme emri düzenler ve yine aynı Kanunun 61. maddesine göre borçluya tebliğe gönderir. Buna göre, takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen birine ödeme emri tebliğ edilmesi mümkün değildir. Bir diğer ifade ile icra müdürlüğünce bir kişiye ödeme emri gönderilebilmesi için hakkında usulüne uygun olarak yapılmış bir takibin bulunması zorunludur. İcra müdürünün bu zorunluluğa aykırı işlemleri ise bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir.

Bu kurallar ışığında özetlemek gerekir ise, bir takipte borçlunun değiştirilmesi veya yeni borçlu eklenmesi istisnai haller dışında mümkün değildir. Alacaklı böyle bir şey yapmak istiyorsa yeni bir takip talebi düzenleyerek harcını yatırmak suretiyle yeni bir takip yapmalıdır. Daha sonra koşullarının bulunması halinde bu yeni takibin önceki takiple birleştirilmesi mümkündür.

Somut olayda şikayetçi takip talebinde borçlu gösterilmediğinden ve takip talebinde borçlu olarak gösterilen şirketler ile de aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunmadığından, şikayetçinin sonradan takibe dahil edilmesi mümkün değildir.

O halde mahkemece şikayetin kabulü  gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi  isabetsizdir.

SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
                                                                                                   
ESAS NO    : 2016/26537
KARAR NO: 2018/1366


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte, alacaklının icra müdürlüğüne başvurarak takip talebinde borçlunun unvanının maddi hata sonucu yanlış gösterildiğini, borçlunun unvanının P. P. Ürünleri Dağıtım İşletmeleri A.Ş. olarak düzeltilmesini ve ödeme emri gönderilmesini talep ettiği, şikayetçiye ödeme emri tebliği üzerine icra mahkemesine başvurarak her iki şirketin farklı unvanlara ve farklı tüzel kişiliklere sahip şirketler olduğundan maddi hatadan söz edilemeyeceğinden hakkındaki ödeme emrinin ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece;

1-Şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine,
2-İİK.'nun 62. maddesi uyarınca ilamsız takipte her türlü itiraz icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bu konuda mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK'nun 58.maddesine uygun olarak düzenlenen takip talebi üzerine ve aynı Kanunun 60. maddesi uyarınca icra müdürü borçluya bir ödeme emri gönderir. Takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen kişiye ödeme emri gönderilmesi ona borçlu sıfatı kazandırmaz. Bu husus İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayet olarak ileri sürülebilir.

Somut olayda takip alacaklısı tarafından düzenlenen takip talebinde borçlu olarak şikayetçinin adının yer almadığı ve şikayetçi hakkında bir ödeme emri düzenlenmediği görülmektedir.

Bu durumda hakkında ödeme emri düzenlenmeyen şikayetçiye, dosya kapsamında mevcut bulunan, borçlu olarak gösterilmediği ödeme emrinin tebliğ edilmesi adı geçene borçlu sıfatı kazandırmayacağından, mahkemece şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ  : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)

2577

Yanıtlar: 0
Gösterim: 3548