Teminat mektubundan doğan alacak- temerrüt faizine tekrar temerrüt faizi işletilemeyeceği

Başlatan Deniz034, 06 Ekim 2018, 21:51:48

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034

Teminat mektubundan doğan alacak- temerrüt faizine tekrar temerrüt faizi işletilemeyeceği
Özet:
davacı taraf, takip öncesi dönem için temerrüt faizi talep etmiş olup, bu faiz haklı görülerek hüküm altına alınmış ise de, temerrüt faizine tekrar temerrüt faizi işletilemeyeceği kuralı gözden kaçırılarak BK. m. 104/son, TBK. m. 121/son maddelerine aykırı şekilde hüküm tesisi de isabetsizdir.
(3)Davacı bankanın temyizine gelince, davacı banka teminat mektubu komisyonu bedeli ödeme ise bu komisyon ücretine sözleşme gereği temerrüt tarihine kadar akdi faiz talep edebilir. Mahkemece bu talebin sözleşme hükümlerine aykırı olarak reddi doğru görülmemiştir.
T.C.
Yargıtay
19. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/7768
Karar No:2014/11767
K. Tarihi:26.6.2014



Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı S. K.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, kanun ve BDDK kararı ile müvekkili bankaya devredilen ... Bank A.Ş.'ye ait teminat mektubu ve sözleşme nedeniyle 8.923,41 TL toplam alacağın tahsili ve 6.000,00 TL teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talebini içerir Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü'nün 2010/8631 E.sayılı takibe yönelik davalılar itirazının iptalini ve %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan A. H..E. ve Ö.E..vekili, müvekkillerinin teminat mektubu ile ilgisi olmadığını, sadece ilgili banka şubesinde lehtar şirketin kullandığı kredi sözleşmesine kefil olduklarını, uzun süre geçmesinden sonra ihtar çekilmesinin ve faiz istenmesinin kanuna ve iyi niyet kuralına aykırı olduğunu, 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalılardan S. K.. vekili, müvekkilinin lehtar şirketteki ortaklığını 30.05.2002 tarihinde üçüncü kişiye devrettiğini ve şirketle ilgisinin kalmadığını, dolayısıyla gerek teminat mektubu bedelinden, gerek teminat mektubunun komisyon borcu ve fer'ilerinden sorumlu olmadığını, müvekkilinin şirkete ait hangi cari hesaba kefil olduğunun belli olmadığını, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, borcu kabul etmemekle birlikte müvekkilinin ancak kefalet limiti tutarında ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, icra takip tarihinden önce temerrüde düşürülmeyen davalı A. E..'un takip talebinde belirtilen borç tutarının 2.079,00 TL'lik bölümünden, icra takibinden önce temerrüde düşürülen davalılar Süreyya E. K..ve Ö. E..'un 2.079,00 TL'si asıl alacak olmak üzere, ayrı ayrı 2.454,65 TL bölümünden sorumlu oldukları, davalılar arasındaki bu sorumluluğun müşterek ve müteselsil nitelikte olduğu, fazlaya ilişkin istemin yersiz olduğu, dava ve takip dayanağı teminat ektubunun icra takibinden sonra fakat dava açılmasından önce davacıya iade edildiği gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü'nün 2010/8631 E.sayılı dosyası ile yapılan takibin 8.923,41 TL lik kısmı ile ilgili olarak, davalı A. E..'un 2.079,00 TL lik bölüme, davalı S. K.. ve Ö. E..un 2.454,65 TL'lik bölüme yönelik haksız itirazlarının ayrı ayrı iptaline, takibin davalı A. E.. yönünden 2.079,00 TL üzerinden, davalılar S. K.. ve Ö. E.. yönünden 2.454,65 TL üzerinden ve belirtilen tutarlara takip tarihinden itibaren % 105 temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV'si yürütülerek devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, İİK'nun 67/2 maddesi gereğince % 40 icra-inkar tazminatı 981,86 TL'nin (davalı A. E..'un bu tutarın 831,60 TL'sinden sorumlu olması kaydıyla) davalılardan alınarak davacıya verilmesine, dava ve takip dayanağı teminat mektubu icra takibinden sonra dava açılmasından önce davacıya iade edildiğinden 6.000,00 TL teminat bedelinin depo edilmesi talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davacı ve davalı S. K.. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
(1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı S. K.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2)İtirazın iptali davasında verilen hükmün infazı sırasında tereddüte yol açılmaması için itirazın iptaline karar verilen kalemlerin hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilmesi gerekir. Bu hususun eksikliği HMK.'nın 297. maddesine aykırılık teşkil eder.
Ayrıca, davacı taraf, takip öncesi dönem için temerrüt faizi talep etmiş olup, bu faiz haklı görülerek hüküm altına alınmış ise de, temerrüt faizine tekrar temerrüt faizi işletilemeyeceği kuralı gözden kaçırılarak BK. m. 104/son, TBK. m. 121/son maddelerine aykırı şekilde hüküm tesisi de isabetsizdir.
(3)Davacı bankanın temyizine gelince, davacı banka teminat mektubu komisyonu bedeli ödeme ise bu komisyon ücretine sözleşme gereği temerrüt tarihine kadar akdi faiz talep edebilir. Mahkemece bu talebin sözleşme hükümlerine aykırı olarak reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı S. K..vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı S. K.. yararına, (3) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacı banka yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Maddeler
İİK 67/2 Madde
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)

946

Yanıtlar: 3
Gösterim: 5808

1497

Yanıtlar: 1
Gösterim: 4330